Son Asır Türk Şairleri - IV [IV] [PDF]

  • 0 0 0
  • Gefällt Ihnen dieses papier und der download? Sie können Ihre eigene PDF-Datei in wenigen Minuten kostenlos online veröffentlichen! Anmelden
Datei wird geladen, bitte warten...
Zitiervorschau

§

ismini böyle yazmışdır.

BJna

dedi

dedim". Meşrunı'ctin i!inını mı.iteakiben bir

ki

kaç

"Babamın ismini sordular, cüz'ü

neşrolunan

"Miratı

·S.killi memurini Osmaniye" ye dermlilen terrrmei halinde "Müdtrrisbden Antabi zade Elhac İbrdhi..-n

Hilmi Efendinin oğlu" olduğu yazılmışdır.

ve

1

Şakir (Efendi], bı.ı zat haki ınd � "f,;��hur I�uşada'lı İhrahim Efendi Hazretlerine ınensub

ahlakan mergı..b bir ut olub yazıda aiıya �·ııkutı

zeman

idi" diyor.

1732 zın iken kıdem ve kemaline vakıf olarak muhacirin komisyonu azalığına tayin ey· ledi. Kırk senede salise rütbesine nail olabildi. Kadirdanlığı müsellem olan Cevad [Paşa} merhumun sadaretinde tedricen Ula sınıfı evveli rütbesini ihraz ederek. Girid ·•e Cezairi Bahrisefid vilayetleriyle Biga sancağı kapu kethudalığına nasbedildi.

Şakir [Efendi} diyor ki : Y•ni

Bir gün olmuş idi bıı abdi ho.'.;;r Neye

erdim müncer ola d�rken h�)}m

�m r

ile

hlyret mazur oldum

Başka

· �,.;.;.

.

O zcman eyl�dim Allaha kasem

İs�erira

kühiıe hısir

Oldu bu �yeti yezdan falim

Aldı etrafımı hali , Bu iki

�anuıJei

Mushafı Hakla tcfeiil erdim

Halimi {Ünki reemmiil

bcirnane görünmez hacet �

Kimseye.

il� arzı

«.

'· )

..,

·� ile me.;;:.ı r oldum

remenni etmem

erir abdine daim nimet Şakire şülcri Hui:ia bahirdir O

çünki H�daıbn kısmet

Mahlasım , �ünki benim Şakirdir

v

·

Pay uzatdik el u2atfhak olmaz.

Kimse zor ile nasibin bulmaz".

Tercem�i halinde, "Pelc çok mezannei kirame ve meşayihi kibare hizmetle her­ birinden icaze ve destur aldığını, merhum Vidinli hoca gibi niçe ·zevatı kiramın hal­ kai tedrisinde bulunub istifaza eylediğini bir müddet Çarşanba kurbindeki darül­ mesnevi odalarından birinde, beytutetle ilmi tefsir ve' hadis tahsiline çalışdığı sırada reisi kurra hoca Feyzullahi. Nakşbendi'den icaze alarak mesnevihanlık. şerefine nail olduğunu, mütalea ve tederrüs eylediği kütübi mutebereyi tamamen hafızasına al­ dığını, garaibden olarak Şehnamei Firdevsiyi de hıfz ve "Firdevsi" mahlasiyle te­ hallüs eylediğini" söyliyor. Vefatından dokuz sene evvel midesinden muztarib olarak yatakda bulundu­ ğu esnada bana dedi ki : "Kur'anı Kerimi hıfz etdikd. en sonra her şeyin hıfzı bana asan geldi. Şehna­ menin neresinden _açsanız ezber okurum. Bir aralık Nuriosmani camiinde tedrisde bulundum. Muahharen sadrı �sbak Cevad, Divanı Hümayun tercemanı Münir Paşalar, sadrı esbak Safvet Paşa Zade Refet Bey, Safveti Paşa Zadeler, teşri­ fatcı Ferruh Efendi Zade Şefik Şey gibi yüz elliye· karib zate ders okutdıım. Mes· nevi'nin birinci cildini müdekkikane hai:metdik. Sonra Şehnameyi -her dürlü gavamız ve müşkilatını hal ederek - tedris eyledim. Şimdi sinnim sek.sene vardı, o . haller rüya gibi geliyor." ·

·

Hidivi esbak

İsmail

Paşanın naşını gasleyledi. Bir- manzumesinde

"Öyle bir zan azamu efharıı

Sağ kolumda

§

vefat

kılmışdır h�m

Gasli eınrin ben eyledim İtmillD

Son zemanda bana idi· hemdem

. Oldu dergahı izzete mahrem

Buldu emri vasiyetiyle hicam".

diyor ki:

"

1733

l911 [3 Şe'lval 1329} de Mirgıin'daki evinde vefat etdi. Vasiyeti mucibince Yuşa tepesine defnolur.�h Tabutunda başıı:ıa mevlevi sikkesi konmuşdur. J:iıierhum, uzun boyıu, esmerce, beyaz ve kısa sakallı, çerçevesi altun gözlüklü, elbisesi daima yeni ve pek muntazam, gayet süslü, gıı:avai:ı, kol düğmeleri, kolalı gömleği pek şık, doksan yaşında bir 11evcevan idi. Bazı meşahirin tercemei hallerini yazınakda olduğumu söylediğimde, "şöyle bir herif va rdı diye beni de yazınız, reca ederim" dedi. Ter cem ei halini verirse ya· zacağımı söyledim. Sekiz. buçuk ay sonra -·birer gün f .r411".'"'il.:... j ı.>..r.-'l�uc » isimli ese­ rin muharriri Şeyh Mustafa Lutfullah [Efen­ di] den ikmali sülllk etdi. 1888 [6 Rebiulahır 1305} de bahasının vefatı · üzerine Mısd. d�rgahı . meşİJl:'!t�r_ıe tarin kılındı. Dergahın varidatı pek az olduğundan Düyunı · Umumiye'de, nüfus ve vergi idare­ lerinde muvakkat kitabetle rde bulunarak ailesinin maişetini temine çalışdı. Bazı tekkelerde Yedi defa Linıni'ye giderek Niyazii Mısri'yi

Mübtela olduğu hastalığını tedavi ettirmek üzere İstanbul'a geldi. Gureha hastahanesinde yatdı. Bir müddet sonra hastahanenin karşısında bir eve nakletdi. Orada 9 Teşrinievvel 1936 da [ 1355 Reeebinin 22 inci gecesi) vefat etdi. Va­ siyyeti mucibince Merkez Efendi kabristanında Niyazii Mısri'nin kardeş i Şeyh Ah­ med [Efendi] nin yanına defnolundu. 72 sene ikamet etdiği Bursa'dan gelüh -tarikatinin ulularından olan ­ muhterem bir zatın yanında kalması, nazarı dikkatimi celb etıni§Cli de : "Kimde kim aşkın nişanı var dürür .Akihet maşuka ani irgörür" beyti şerifini okumuşdum. *

**

·

1773

Şemsüddin (Efendi] merhum, uzun boylu, seyrek kır sakallı, zaif, zeki, rnüed· deb, gayur, intizam perver bir zat idi. Vefatından iki gün evvel ziyaretine gitdik. Muhiblerinden Hikmet Turhan Dağlıoğlu, fotoğrafını almak istedi. Merhum, oğlu fihamüddin'e, saçını, sakalını taratdı. Ayineye bakdı, beğenmedi. Tekrar tuvalet yapdırdı. Ölüm, etrafında do­ faşdığı . bir sırada - hayatında itina etdiği,- intizamı kıyafeti muhafazaya Ç3lıŞ­ masına müteessirane güldüm ve hayret etdim. Bu h immetli şeyh, ömrünü beyhude geçirenlerden değildi. Vatanı olan Bur­ sa' da yetişen ulema, meşayih, şuaraye ve Bursa kabirlerinde medfun meşahire, ca­ milere, medreselere, tekkelere, türbelere ve sair mevada dair - büyük, küçük ve manzum, mensur- elli eser yazdı. Bütün es·erlerinin unvanı, kendi ismine muzaf� , , "b" .. dır1. "Beharı Şemsı., , "Esran Ş ems", "Berguzarı Şemsı., gı ı .. "Eşan Şemsi" namındaki divanı, "600" sahife kadardır. Biçare ademin yalnız başına ve zaruret içinde vüc-.ıde getirdiği bu kadar eserden - Bursa meşayihinin tercemei hallerini ihtiva eden - "Yadigarı Şemsi" nin ancak yamı basılabildi. Memleketlerinde son zemanlarda onun gibi himmetli, gayretli bir müellif ye­ tişdiği içün umum Bursalılar, bilhassa ilme mensub olanlar iftihar etmeli ve eserle­ rini basd:rarak ziyadan kurtarmağa çalışmalıdırlar. Çünki onun gibi bir gayreti ınü­ cesseme her vakit yetişmez. Biz, birbirimizin hali hazinini pek iyi biliriz. Yankesici gibi şundan bundan çarparak değil, mezah;m ve müşkilat ile pençeleşerek cehdi rati ile ortaya koyduğumuz eserler uğrunda neler çekdiğimizi, ancak hemhalimi.z olanlar takdir ederler. * **

GAZEL

Hak, vücudı ademide olmasaydı münceli Hiç melekler secdegah etmezdi vechi Ademi Baisi icadı kevneyn oldu bişühhe beşe� Ademi izhar içün ·bak halk buyurdu alemi Sırrı Hak adem olubdur sırrı ademdir Huda Enfüsü afakı cami sırrı Hakkın mahremi İsmi zahirden tecelli eylemek, etdi murad Ademi mir' at edindi kıldı halkın ekremi Nefsini seyrü sülUkle kim ederse tezkiye .._;./' ;.ı,. s ırrını anlar zevkeder her bir gamı Sireti har, sureti insane denmez ademi

���---����

1 Benim

naçiz eserlerimin de ekseri ooyledir: "Kemalüs�udur, •:-;eınalü�ara", ''Kemalül lı:amil",

"Nurülkemal" ve . ıaire..••

1 774

Cahilü nadan olanlar, oldu nasın azlami Şemsii Mısri tecelligahı Hak, insandır Ademi mana olandır cümle mahlUk efhami * **

Derdi

Hakdır derdime dermanı Hakdan is terim

Babı Hakda durmuşum ihsanı Hakdan isterim Halikımdır, razıkımdır gayre etmem serfüru

Ben gına vü servetii samanı

Hakdan isterim

Setredüb isyanımı, mahcubü rüsva etmesün

Mağfiret, rahmet chler, gufranı Hakdan isterim Müşkilatın hallini ağyar e lin den istemem Mutmain olmak içün burhanı Hakdan isterim Hüsni ahlak ile kılsuri ademi mana beni Hakkıına bu llıcfı bipayanı Hakdan isterim Hamsei Ali Aba'n1.t1; hürmetine daima Şeınsü Mısri eman imanı Hakdan isterim

ŞEREF Şeref [Hanım}, Mevaliden Mehıned° Nebil (Bey1} in kızıdır. 1809 (1224 H.} da doğdu. Tahsili ilim etdi. Babası ve büyük babası gibi şiir ile meşgul oldu. "250" bü­ yük sahife teşkil eden divanı 1867 (1284 H.} de Matbaai Amire'de basıldı. Şeref [Hanım} a dair - en mühim malUınat menbaı olmak lazımgelen "Fatin Tezkiresi" nde tercemei hal namına yazılan üç satır, babasının ismiyle ve­ ladet tarihinden ve « ·'-' '�•\:... » ile "Lugati tarihiye ve coğrafya" da.ki malu­ mat da "Fatin" den menkul bir iki sözden ibaretdir. Fatin, te�ireyi yazdığı esnada şeref, hayatda idi. Tercemei halini kendinden sormak ahlafı tenvir etmek müşkil bir şey değildi. Galiba kadın olduğiçün! ona ehemmiyet vennemişdir. Zaten onun erkeğe de eheınıriiyet verdiği görülmemişdir. "Sicilli Osmani" de "Evahiri Sultan Abdüiınecid Hine yetişmişdir. Şairei mahiredir" derımekle iktifa olunn'ıuşdur. Bundan fazla malumata lüzum varını ya? Zeinanımızın bazı ulemasınca mehazı muteber olan "Kamusülalam" da ise "Tarihi vefatı malUm olamadı" dcnilmişdir�. 1

Fudala ve sul iliad an Sadrı e>b.1k Ahdulbh Nai l i

oğlıı vek'a

nivis şair Hal i l Nuri

[Bey]

in

oğludur.

[PaşuJ z•de

ricalden Feyzullah

Annesi Şcyhulislamı esbak Aşır

Şakir

[Bey] in

[ Efend i]

niııı

mevleviyerinde m iid derini birirdikren sonra Medinei Münevvere ınevleviyetu-;e namzeı! olar.,k 1819 [1235 H.J da �nhire'de vefat erdi. Divançesi vardır. 2 Elberte malüm olamaz. Arayub bı.;lmalı. Uzun müddete ve ihtiyarı zahmete mütevakkıf olan bu miişkül İşe hangi mıidlif h azretleri yanaşır? İşin k ihriyare ve aile validem ca ri)'eler; kalacağına binaen avdeti aciz�neme değin idaresi içün lutfen

ve ihsaneıı miktarı mün as ib maaşı mcivakkat tahs isiyle çakerlerinin dvhi emsali kemteraneme kıyasen .n1emuriyetim hususlarına luti atı fer aliyei asafoneleri sezavar huı,rulmak babında emrü ferman hazreti men lehülemrindir" •

.

SADRlAZAM REŞİD [PAŞA] NIN TEZKİRE! MA'RUZASI "Tophanci Amire Mektupcusu Hulefasından İbrahim Şinasi Efendi Fra�sa'da tahsili lisan arzu­ sunda bulunduğundan emsali ,vechile kendisinin Parise gönderilmesi '"' bu tarafda ihtiyar bir validesi

kalacağından ana dahi müva.lckaten münasib . mikdar maaş inayet buyrul ması istid'asiyle takdim eylediği arzuhali

T ophanei

Amire Müşiri devletlu paşa h�zrecfori tarafından bu tezkire

Efendii mumaileyhin muhassas

olan

.

Babıaliye gönderildi.

maaşının yerine tayin ol una cak ve sair müstahak hulefaya tahsis

ve taksimi lazım geleceğinden ve kendisine tahsis ol"tıacak maaş idaresine kafi olabileceğinden val idesi

m..ımaileyhaya dahi bir mikdar maaş tahsisi beyan \'e iş'ar olunmuş olub bu mekula müsteiddanı ben­

dega,,dan isreklu olanl ar say·ei maarifvayei hazreti mültıkanede tahsili m �lumat eylemeleri �evaddı nafi­ adan olmasiyle efendii mumaileyhin istid' ası vechile Paris'e irsaliyle orada tahsilde bulunan sair şakirdan

·misillu bir mektebe verilerek emsali vechile maaş ve m as arifacı sairesinin tesviyesi ve validesi mumaileyhaya

dahi müvakkaten üçyüz kuruş maaş tahsisi münasib görün ür ise de olbabde her ne vechil e emrüfermanı

·ınaaliunvanı cenabf şehinşahi şerefsudur buyrulur ise muktezayı mürjfi . infaz olunacağı ve meşmuli nigahı ali buyrulmak içün zikrolunan

arzuhal ve tezlli

dm heka

eyiemişdir. Müteveffayi mumaileyh, maarif­

fin.asanı asırdan bir zatı fetanetsimat olmağla vukuı vefatı baisi hüznü esef olmuşdur.

"Basiret"3 e şu sözler yazılmışdır : "Tasviri Efkar sahibi imtiyazı \•e ;�ıuharriri m.ıl l f. 1 _,l », "Meziyyeti İslamiye", « �,ldı ·"':ı.; �. "Tahki­ ki İdrakat", « J� ....ıı ·we· », « ....; -"'" )" .J _._,ı..ı ıu J », "İcmali İlmi Nahiv", ına.vad­ dı diniyyeye, hararetin tehyici şehvet erdiğine, Şeyhi ekber o.r- '-'".Ü ye ve .Şerhi Akayidi Nesefi tercemesinin sehviyatına dair risaleler "Nef'i" ye dair nazire olarak tanzim eylediği "Sözüm" ve "Vücud'', "İmkan" redifli nuut ile diğer bir na'tı, bir mersiyeyi ve dört kasideyi havi "Kasayidi Tevfik" isimli mecmuası 1283 de Mısır'da ve ikinci defa 1 286 da Suriye vilayeti matbaasında basildı. Gazellerinden birkaç nümune nakletmek istedim. Oğlu Nakibüleşraf Muhtar [Efendi}, gazel söylemediğini bildirdi. «

,; l4] ı (\:&.

» '«

*

**

"Sözüm" redifli kasidei nait amizden : Şulei daği tecellii beyanidir sözüm Pertevi ruyü dili lafzü meanidir sözüm Devri alayi felek erkanının her subhü şam Hizbülahzabı dili gemıbiyanidir sözüm Bülbiili gülşensarayi baği şevku hayretim Alemin hemderdi, hem daruyi canidir s özüm Nev arusi bikri fikrin haclei endişede Çehre perdazı edayi hüsnü anidir sözüm Kabzai teshirime geçmez mi ya mülki sühan Deşti pehnayi beyanın kahremanidir sözüm Tab'un üstadı muallimhanei feyzi ezel Ol muallim hanenin hir tercemanidir söziim Levhi şirim arşa talik etseler bir şey ınidir Sadrı saları kemalin zer n; şa nidi r sözüm Ehli dil, sahih hüner anlar beha yi kaJrini Nükte sencanı zemanın hırzı canidir sözüm ya enini kalbi aşık, ya fiğani anddib Bir cihanara nevayi dilsitanidir sözüm * **

"Vücud"

kasidei nait engizinden : Mey gibi verdi safa halka tecellayi Vii dıd B&,:e pür neş'emidir camı mücellayi Viicud § Keşf olur didei sahib nazara sırrı kader

1 875

Çeşmi' im'anına duş olsa merayayi vücud

Baisi hiyregii çeşmi adem olmaz mı

Tabişi cevheri nuranii simayi vücud ·

§ Gerçi bir zemz:eme engizi demi vahdetdir

Leyk her perdede bir nağme verir nayi § Ademin baisi feyzü sebebi rifatidir

vücud

Devlet istersen eğer eyle temennayi vücud § Varakı ·ha vsalai kevnü ınekane sığmaz

Şerh olunsa faraza nüshai kübrayi vücud

§ Hükkmi menşuri kaza nafiz olur miydi aceb Olma� ziri tırazendei imzayi vücud Anla kim rütbei iclaüni ta ruzi eiel Olmada desti kaza nasiye pirayi vürud

§ O hudavtndi muazzam ki bulur şanü şeref

Gevheri zatına nisbet ile esmayi vücud

§ Şehi evrengi beka silsile bendi icad

Nazımı mülki fena memleket arayi

§

vücud

Ahmedi mürselü peygamberi ahır dem kini

Zatıdır illeti gaiyei inşayi vücud

§ İntisab etmek içün zatına terk etmişdir

Gülsitanı ademi Ademü Havvayi vücud

TEVFiK Hasan Tevfik

[Efendi}, Batum Sancağında Livane Kazasında Revsikel Kar­ 1834 [Muharrem 1252} de o kar-

yesi ehalisinden Kadı zade Mehmed'in oğludur. yede doğdu.

,

İbtidai tahsili gördükden sonra İstanbul a geldi. Medreseye girdi. Manıf ule· madan Nevşehir'ü Büyük Hazım [Efendi] nin dersine devamla 1864 [Safer 1281} de icazet aldı. Hoca Mecid [Efendi] den Farisi okudu. '

1865 (10 Reb=ulev:vel 1282} de "250" kuruş maaşla Bahriye Mektubi Kale­ mine memur edildi. Tedricen terakki ederek kalemin müdiri evveli oldu. Islahatı Bahriye Komisyonu azalığında bulundu. Evvela vekaleten ve 1882 (15 Şevval 1299] da "3500" kuruş maaşla asaletıen Bahriye Nezareti Mektubculuğuna tayi n ve bilahare terfian Ula . sınıfı sanisi rütbesi ve dördüncü rütbe Mecidi nişanı tevcih olundu.

Dariissaade Ağası Hafız führam (Ağa} nın vefatile hamisiz kaldıığından ve Nazır Hasan [Paşa] nın suiistimtılatına dair - bahriye ümerasından birinin reş­ vikile vazife haricinde takdim erdiği layihayi padişah, nazıra verdiğinden onun arzı üzerine 1888 (27 Şevval 1305} de azledildi On dört ay maaşsız kalub fartı zarurete giriftar oldu1• -

.

1889 (7 Muharrem 1307} de "2500" kuruş maaşla Musul mektubculuğuna nasbolundu. Dört sene sonra İ5tifa erdi. 1893 [18 Remazan 13 10] de İşkodra mektubculuğuna tayin ve muahharen üçüncü rütbe_ Mecidi nişanı ita edildi. İki seıııe orada kaldıkdan sonra hastalandı. Mezunen İstanbul'a gelmesine müsaade isted;. Vali Abdullah [Paşa], azlini inha eyledi. 1895 [18 Zilhicce 13 12] de münfasıl o1du. İstanbul'a döndü. "1496" ku­ ruş maaşla tıekaüd edildi. Bir sene bedenen ve bir müddet de · aklen hasta oldu. 14 Temmuz 1908 [ 15 Cümadelahire 1326] de - Kasımpaşa'da Yahya Kethüda mahallesindeki - evin­ de vefat etdi. Eyüb kabristanına defnolundu. 1

Eski ehibbasmdan Bahriye muhaseoecisi Beha [Bey] merhum, kiınin verdiğini .rezdirmeyerek

birkaç defa para gönderdiği gibi - vaki olan ihtar üzerine - Hasan [Paşa] da bir iki kerre muave­

necde bulunmuş, belki lisanı hal ile : "Nikübedi sanmaki benden gelir

beytini okumuşdır.

Her

se sana senden gelir"'

ne gelir

1 8 77 Alim, salih ve

nişin ve De­ canıyub himaye etmiş, vefatına kadar hu­ kul .;,f .sf" JJ�I

.... 1

_..:r

;.r- ..:.ıy.. .::._.;.. � _,.... jl �� 0 �_,... ,...ı:T ı".> b ..:.-�T .:...- ..ı.._ ..:.ıı.­ :.r ,j 1 -.ısı. J,, ..1AI� ; J� LII.. l .1 .,,- �L:.i J�. _, .:ıl-l;: ..J:.� _,;.

ır.

:0-A:_.:ı

.•

Başka el değmemi§ he.diyesidic Ateşi hasma karşı sinesidir

.:,, :.JJ

_, ı;; � �� '"'· ) J:l

...; _;

ı3 ı3 J.

•�

TEVFİK ı.AMlH Ahmed Tevfik Lamih (E fendi ), nüvvabdan Mehmed Sadık [Efendi) nin _oğ· !udur. 1 862 (1278 H.] de Konya vilayetinde lbradi'de doğdu. Kastamoni Rüşdi mektebinde okuyub şehadetname aldıkdan sonra mülaumet­ le .Kastamoni Bidayet Ceza Mahkemesi Kalemine girdi. Kastamoni ve Cezairi Bah­ ıi.sefid mahkemeleri zabıt, Konya istinaf müddeii umumiliği kitabetlerinde ve mu-. kavelat muharrirliğinde bulundu. Konya'nın havasiyle imtizac edemediğinden is­ tifa etdi. Bir müddet Dimetoka ınüstantikliğinde, Maarif Nezareti Evrak Kaleminde, Encümeni teftiş ve muayene Tiitlına vaki olan reca üzerine

-

- mu­

teı;cemei halini aynen dercediyorum : " 1 285 [ 1868] senesi Konya;da İbni Mev­

gönderdiği

lana Mustafa Necib de gelmişim. Babadan

Çelebi sulbünden vücu­ on

sekiz vasıta ile

Haz­

reti Mevlanaye nisbetle müftehirim. Arabca ve Aınece'yi ve bazı ulumı diniy­

dergahı Mevlan.aye mülasık - Sul�an yeyi Veied medres esinde tahsile ınüdavemetle bera­ -

ber haricde bazı ecilleden de müstefiz oldum. Konya'da meaniye kadar okudukdan sonra İs­ tanbul'da feıni muhsi n ashabından Balçık'lı Ho­

şerif okudum. . Badehu mücahidini mevleviye ile ca talebesinden Hoca Faik Efendiden Buharii üç

sene

Şam'da

ikametimde

.._� ;' �l

; -'

Bed­

rüddin· Efendinin Buha ri derslerine ırtuntaza­

ınen müdavemet ve i:nedresei aliyyelıerinde hasaa­

ten Müslimi şerif" e dahi muvazarb etle her iik:i· sinden ve ilmi hadisden icazete ınazh:er oldum. ·

CJç kerre asıtani celili su!tanülınürseline ınüsul şerefine nail olduğumda müca­

virini kiramdan Şeyh Kettani'den ehadisi m ütevatireye müteallık eseri binazirini ·.ü kuyub ınliqz oldum. Haremi şerif dersiamlarından Şeyh Salih Ak işanı Buha­ . ri'derı dahi teberrüken B uha riye icazet aldım ve emirleri üzerine kendilerine Mesnevi icazeti arz eyledim.

Abdülbaki

ıS

�.

.-.\.J 1 ye haremi . şerifde miilazeınete. başlayub kendilerinden ulu­

mı lahutiye ve letayifi arşiyeye ,dair pek çok müstefid oldum. Şaın'da ve Hicaz'da daha birçok ecillei ulema ve

İsta�bui'da 'birçok zevat ile

bulunduğum

urefaden istifaza etdim. müddet ulUına ve meşayihden ve şuara ve üdebadan

görüşdüın ki

isimleri

sahayifi

iŞgal

eyler. Ezan cümle mürşidi vela­

yetpenahım Eşşeyh Elif Efendinin sayei terbiyetlerinde kabiliyetim derecesnde te­ feyyüz ederek mesnevi de rslerine mülazemet eyledim ve mazheri icazet oldum. Ba­

dehu hilafeti m3ı)�viyei mevleviye ile · de . şa,dgam eylediler. Balade · arz etdiğim :bistan fiiyuzatı şeyhi dil agahımın berekatı seiıiyelerindendir. ,

Ara­

1935 !bcidayi meşnıtiyetde dergahı Mevlana postnişini Abdülhalim Çelebi mer­ hum, beliyyei azle mübtela olarak Sultan Reşad'ı mevlevi nihad merhum, kendi karıhasından ve şeyhimin reyini alarak asitanei Mevlana hizmetgiizarlığiyle begam buyurdular. Dokuz sene asitanei muallada durusi mevleviye ile mesnevihanlıkla ve sali­ kanı aşı.kanın terbiyetiyle hizmet müyesser olub mütareke hengamında Vahidüdd:n'· in Ferı d Paşa kabinesi şeyhülislamı Sabri Efendi tarafından İstanbul'a davet o!u· rıarak birçok anlayamadığım tereddüdlerden ve mütezad haberlerden sonra az!!.m tebliğ kılıninışdır. Bir sene kadar Erenköyü'ndeki köşkümde inzivagüzin oldukdan sonra İstan· bu!'da ikametim gayri caiz olduğu tehakkuk ederek hükUıneti milliyemize iltica edil­ mişdir. Cihanı islfun kamillerinin aşiyangahı olan İstanbul'da otuz senelik ikametim müddetinde çok mütenevvi ulum ve maarif erbabından günagun . din ve mezhebe mensub urefa- ve. hünerveran ile hem suhbet oldum. Noksanlarımı ikmale elimden geldiği kadar çalışdım. · BiHklerimi talimi nevresidegan ve terbiyeti nevniyazan ile ceraid ve resaile mütenevvi mekalat yazmakla, telifatla mu.1' » tarzında mufassal Fuzuli'nin su kasidesi şerhi.

1936 Türk Dili - İlmi iştikak ve felsefei lügaviye üzere muvazeneli, şahidli Türki­

ye lügati. Sekiz büyük cilddir. Bu eseri tashih esnasında kalemimden şöyle bir rü­

bai dökülınüşdü :

"Binlerce mücelledatı bir bir ditcl!m Ta gavei vfu'i beşeriye yetdim Türkün bu muazzam diline leylü nehar Tam kırk yılııu hayatımın sarf etdim". J� �1.ı_,J - Mücerred çalgı ve teganni ve raksın hilline dair. Cildi Sabi Reddiyesi - Mesnevii şerife azv olunan vedinci cildin reddine dair. "Türkce İtikad - Manzum", "Menakıb" ve "Türk Diline Medhal" gibi matbu eserlerden başka daha birkaç büyük, küçük, tam, nakıs eserler, kütübhanei acizaneme istif edilmiş dunnakdadır. Edebiyata intisab mevlevilikde sünneti tar;kat olmağla gendikde abdi fdkir dahi azmayişi kalemde bulunmuşdum. Devlet memuriyetinden çekilüb Galata Mev· levihanesi postnişinliğine tayinim hengamında inşad eylediğim atı.deki ilahiden - ki Zekai Dede Zade Ahmed Efendi tarafından bestelenmişdir - sonra pek az aşı. kane şiirler yazılmışdır. Ravzai Resulul!ahda inşad eylediğ=m kaside ile "Güzel Medine" terkibi bendi gibi bazı sevdiğim şiirlerim vardır.

Vaktiyle söylediğim kasayid, nuut, merasi, terkib, tahmis, gazeliyat, kıtaat, rübaiyat, müfredat oLdukca bir divan teşkil eder." * **

Muhterem Çelebi, Konya'dan geldikden bir müddet sonra - Memduh [Pa­ şa} nın1 Dah'.liye Nezaretinde bulunduğu hengamda - Matbuatı Dah•liye ida­ resine memur edildi. Tedricen terakki ederek mümeyyizi evvel oldu ve ula sınıfı sanisi rütbesini ihraz etdi. Kendin=n - yuıkarıda söylediği vechile - muallimlik ve müderrislikde bu­ lundu. Gazetı>Lere ve mecmualara mekaleler yazdı. Galata Mevlevihanesi şeyhi füdaladan Ataullah [Efendi} nin hastalık sebe· biyle ifayı vazife edemediği sıralarda Meşihat vekaletine ve 1910 [ 1 328 H J da Asitanei Mevlana postnişinl;ğine tayin kılındı. Umumi Harb'de teşkil olunan Mevlevi alayının başkumandanı o!arak Suriye cihetindeki orduda hizmet etmek Üzere alayla Şam'a gitdi. 1919 [ 1337 H.] da postnişinlikden azl ile yerine selefi Abdülhal!m Çelebi nas­ bolundu. ı

Tercemei hali 9 1 3 üncü sahifedir. '

1937 Muahharen Şurayı Devlet azalığına tayin kılındı. Mücadelei Milliye'de An­

_kara'ya girdi. Bir müddet sonra Kastarrioni meb'usu oldu. Hala meb'usdur.

Kırk yıldanberı tanıdığım bu fadıl zatın ilimden başka şeyle oğraşdığını bil­

miyorum. Lisanen ve kalemeıı irfanı memlekete hizmet edenlerin - hakkalinsaf -

birına safında bulunan erbabı himmet ve gayretden olduğunu ınkare imkan yokdur.

Eserlerini anlıyarak, bilerek ve yıllarca oğraşarak yazdığıçün okuyanlar müste­

fid olurlar.

Vaktiyle gazetelere ve mecmualara yazı yazdığım sıralarda gazete idarehane­

lerinde tesadüf eder

ve

-

meşguliyet müsaid oldukca -- Babıali' de Matbuat dai­

resinde buluşur ve o dairenin memurlarından Faik Reşad1 ve Samih Rifat1 mer­

humlar da beraber olarak ilini ve edebi musahabelerde bulunurduk. Her şeyden zi­

yade lisanımızı tedkik ile oğraşırdı. "Türk . Dili" namındaki eseri, o oğraşmaların ' mahsulüdür. Üç lisanın edebiyatına layıkiyle vakıfdır. Latife vadisinde söylediği manzume­

ler de, ciddileri gibi zarif ve latifd;r. Matbuat dairesi memurlarından Apik Pertev

namında yaşlı bir adem vardı ki saçını, bıyığını ve yanaklarını - kemali itina ile -

boyar, geneler gibi kırıtırdı. Onun hakkında yazub o zeman bana okuduğu kıt'a -

ki

aşağıya naklolundu - nekadar hoşdur. * **

1LAHt Geçdim hevesatı· dünyeviden

Zevk aldım umuri uhreviden

Hamdenlillah ki . feyzyabım

Kur' andaki razi maneviden

Yareb,

beni bir nefes ayırma

Ashabı hadisin isrine '

uy

Kur'anü hadisü mesnevıden

Ayrılma bu mezhebi kaviden

1

Güftarı elifi münzeviden

Keşferdim o razi mesneviyi

Sadatı kiramı mevleviden

Reddetme Veled kulun ilahi

* **

"Gözbebeğ;miz, tesellayı hayatımız, ümidi istikbalimiz sevgili Gaziniize" baş-

lığiyle "Serveti Fünun" a 2 yazdığı manzume :

Şemsi ikbali vatansın asümari durdukca dur Baisi sulhı cihan sensin cihan durdukca dur

Ey güneş, sen en uzakdan da olursun nur paş

Zerre zerre ben gibi bin bendegan, durdukca dur ı

2

Tercemei halleri 1431 14 Haziran 1928.

ve

1573 üncü sahifelerdeir gecede doğdu. Altı yaşında iken annesi1 vefat etdi. Ser· hoş, cahil babasının eEnde kaldı. Okumak hevesine düşdü. Kapu ağası İb­ cahim ağa mektebine girdi. Babası haberdar olunca evden koğdu. Zavallı kız, komşulara sığındı. Bütün müddeti tahsili,- bu mektebde bulunduğu bir seneden ibaretdir. 1898 [ 1 3 1 4J de izdivac etdi, geçineme­ di. İkinci def'a evlendi. Kocası ihanet etdi. Ahmed Rasim'in 1896 [13 12] de "Ley­ la Ferıde" imzasıle "Malfunat" gazetesine yazdığı "Çare bulan olmadı bu yaı;eye" �ar· kısmı görünce kendi de şiir söylemek eme­ linde bulundu. Esasen hayatının pür iztırab oluşu, şiire meylini istilzam etdi. İlk defa : "Süzişi aşkınla her an alıü efgan eylerim" mıı::raile başlayan şarkıyı "Mazlume" ve ikinci ve üçüncü şiirlerini "Mahmure" "Mehcure" imzalarile "Maliunat" a dercetdirdi.

ve

"Nevsali Milli" de2 deniliyor ki : "Bu şiirlerinin tenkide oğramadığını gorunce büyük bir cesaretle şiir yazma­ ğa koyuldu ve çok yazdı. Diyebiliriz ki Yaşar Nezihe Hanım, kadınlar içinde en çok şiir yazandır. Ekserinde hayatından, bedbahtliğinden, taliinin sitemlerinden bah­ seder." Manzumelerinin bir kısmı "Hanımlara Mahsus Gazete'', "Sabah", "Kadır.", "Terakki" gazeteleri ve "Kadınlar Dünya,sı" ve sair mecmualar ile neşrolundu. l

2

Bağçesaraylı hir ailedendir.

1330 da basılan nüsha

1948 "Bir Deste Menekşe" ve "Feryadlarım" isimli iki şiir mecmuası basılmışdır. Bana gönderdiği 29 Kanunıevvel 1940 tarihli mektubda diyor ki : '' ... Silivn kapusıinda büyüdüm. § Şiirlerım, uzun seneler edebi mecmualarda intişar etdi. Nihayet bana "şairsın" dediler. Eğer yazdığım mevzun sözler, şiirse bu gün bir kucak şiire malikim. Altmış senelik hayatımda ilci gün gülebildim. Zevk almadım hayatın beharından yazından Kara bahtım utansın saçımın biyazından. Hayatım, ser teser bir !aciadır. Sevdiklerimden zulüm, hürmet etdiklerimden hakaret gördüm. Yazık ki her kime alemde eylesem tazim Olur benim başıma onlar heb belayı azim. İki mecmuai. eş'arnn vardır. Bunlar da - ta1isizliğ;mden - mürettib sehvi. yatına oğramış, gözümden düşmüşdür.

Vedad isminde bir oğlumdan başka dünyada kimsem yokdur. Vedad, bu dul kadının baisi saadetidir Sürurü neş'esidir, hem huzuru rahatidir Onunla alemi görmekdedir gözüm gülşen Onun mahahbet;dir halka gösteren beni şen Onun içün bu hayatı sefile katlanırım Onun içün bu sebatı zelile katlanırim Onun içün gam içinde sürüklenir dururum Vedad, benim pederim, maderimdir hem yavrum Vedad, merhemidir sinei zahimdarın Vedad, hemdemidir maderi elemkarın · vedad, semayı üm;dirride afitabımdır Vedad, leyli siyahımda mahitabımdır Vedad, şeriki gamim, mahremi melalimdir Vedad, çünki bana lı1tfi zülcelalimdir."

,

"' **

Bütün tahsili, mahalle mektebinde bir sene okuınukdan ibaret cilan fakir, bi­ kes bir kadının, kusursuz, pek düzgün manzumeler yazmak kudretini göstermesi, şayanı hayretdır.

1949 Mihnetler içinde kalmayub da hayatı refahet

ve

saadet ile geçmiş olsaydı da­

ha güzel yazar mıydı? Bu süali "elbette yazardı" cevabiyle karşılamakda acele et­ memelidir. Çünki her meslekde niçe kı1met!i adem vardır ki sefalet ve iztırabın dehşetli darbelerine oğrayarak yetişmişdir �ve onların eserleri, taliin her dürlü lıit­ füne mazhar olanların eserlerine

p� çok defa tefevvuk etmişdir.

İşte Yaşar Nezihe de o kıyınetlilerdendir ki taliinin çirkinliğine mukabil eser­ lerinin güzelliğiyle müteselli olabilir. * ••

RAH! MAİŞET Hayat değil bu hayatım azabı narı cah;m Düşündürür beni me'yus eder bu hali elim Lehim güler dili zarım azab içinde iken Görünmek istiyorum halka muttasıl yine şen Bir aciz iğne' elimde önümde bir gergef Belaye, mihnete, alama gönlüm oldu hedef Kuru bir ekmek içün muttasıl sayederim Belayı kahrı ma;şetle kahrolur giderim İter durur beni bir desti ahenini siyah

Dikenli, taşlı, inişli, yokuşlu bir yola ah

İlerledikce bu taşlıklı yolda zarü nizar Eder bu sözleri bir savtı hatifi tekrar Hayatın işte bu yol, tahn karanlıklar

Çamur, diken, uçurum, binihaye taşlıklar İlerle ric'atin artık muhal zavallı kadın Kırılşa da yürü bedbaht elin, kolun, kanadın Bir. aciz iğne silahım bu rahi vahşetde

İlerlerim düşe kalka bµ rahi zulmetde Ne bir sitare semade, ne bir sehabı sefid Ne de zeminde görünmekde b;r ziyayı ümid Sağım solum yüce dağlar önümde bir uçurum Düşer yuvarlanırım, incinir harab olurum Garibü gamzedeyim yesü hüzne müstağrak İlerlerim bu maişet yolunda çarpınarak Bu yolda yok tutacak kimse desti lerzanım Bu yolda yok silecek kimse çeşmi giryanım Bu yolda girye, keder, gam, elemdir hemrahım Ne halime acıyan var, ne dinleyen ahım

,

1 950 Bu

yolda karşıma çıkmaz vefalı bir insan

İlerlerim gice gündüz garikı ahu figan Niçün bu

dağlan

ben böyle

tırmanır aşarım

Niçün bu tehlükeli yolda muttasıl koşarım

Niçün, neden olacak hep bir kuru ekmek içün

İlerlerim yine bin müşkilat ile her gün Diken, kaya, uçurwn, dağ demem geçer giderim SürÜk:liyor beni işte bu yolda hep kaderim Hitame enniyecek mi bu rahi vahşetzar Hayatı etmedeyim her dakika istihkar

Hitamı Ömre kadar mı bu yol devam edecek Cihanda ben miyim her mihneti temam edecek

Zalamı vahşet içinde ilerlerim heyhat H;tame erse de kurtulsam ah bu gamli hayat Bir aciz iğne ile bir cebel nasıl kazılır Şikeste hame ile çekdiğim nasıl yazılır. * **

İŞTİYAKJ.

ADEM

Bu şeb bu yareli kalbin melali efzundur

neye müncer olur bu hali elim bedbaht çocuk da mahzundur SürurÜ neş'eye biganedir zavalli yetim Bilirmiyim

Hüzünlerimle bu

Benim hayatımın her anı pür merare tdir · Yazık ki geçmedi bir lahzası karini sürur Geçen şebim seherim bihuzurÜ rahatdir Otuz üç senedir hep e der bu yolda mürur yarei hicran, gözümde eşki elem intizar ederim Önümde hokka, kağı d , titreyen elimde kalem Yazar, y;ızar dururum suıbhedek gamim kederim Dilimde

Bakar semalara ferdaye

Yazar, yazar dururum hep bu ömri mesmumun Bütün teessürÜni, hüznüni, elemlerini

yazar, yazar dururum ah! bu bahtı meşumun Melalini, gamini, kahrını, sitemlerini

1951 Düşüncelerle geçer her leyali husrarum

Sabah olur yıne tahlifi iztırab edemem

Cefalara hedef olmuş ganb !Jir insanım

Bana kucağını açsa safa şitab0edemem

Nasıl firar edeyim desti gamde damanım Bırakmayor olayım vasılı diyarı adem

Cihane geldiğime bJı kere peşimanım Geçer sefalet içinde

hayatı fersudem

Behar içinde hayatım hazane dönmüşdür

Açılmadan heder oldu yazık ki goncelerim1

Benim o parlayan ahterlerımde sönmüşdür Bu şeb melalimi

tezyid eder düşüncelerim

Yazar, yazar dururum ,hitmeyor ve bitmeyecek Bu binihaye liüzünler, elemler, efganlar

Ben ölmeyince beni terk edübde gitmeyecek

Bu giryeler, bu kederler, bu gamler, hicranlar Yazar, yazar dururum yazmamak elimde değil

Melali kalbimi

yazmakla müsterih olurum

Üful etse de kurtulsam ah! bu Ömri sefil

Mezarda belki elemden biraz reha bulurum *

**

GAZEL Bitmez bilirim belası aşkın

Göl)!üm yine mübtelası aşkın

Mihnt>de güzar eden zemandır

Eyyamı ferahfezası aşkın

Geçmezdi zemanım ağlamakla Gülzare, hezare rağbetim yok

Göz yaşlarıdır safası �şkın

Cevrile hazer eder mi yarin

Üftade i cen fidası aşkın

"Encamı visal olur mu yoksa"

Makber midir intibası aşkın

· Bir şi 'ri hazin olur yazarken

ı

Ben olmasam aşnası aşkın

Sedad

ve

Bilmem niçün iştikası aşkın

Süad ismindeki ya,'tl.llanır. ki bab�lan onlan aşkına !.-urban etdi.

Y. N.

YEMANDI

1

YEMAN DEDE

-

Diyani.andi Ke�oğlu, iplik ve pamuk tüccarından Yuvanın oğludur. 1888

[17 Temmuz 1304} de Kayseri'nin Talas nahiyesinde doğdu.

On ay sonra ailece Kastaınoni'ye nak­

letd;ler2. İlk tahsilini ortodoks mektebinde yapdı. İdadi mektebine girdi. Her dersde, bilhassa edebiyat da arkadaşlarından ziyade liyakat gösterdi.

1907 ( 1323 H.}

de sınıfı·

nın birincısi olarak şehadetname aldı. Bana gönderdiği tercemei halinde diyar ki : "İdadi'nin üçüncü sınıfında şiir hevesi ve Mevlana'nın aşkı baş!amışdı. Farisi hoca· mız Osman Efendi, Mesnevii şerifin 1 8 bey· tini vermişdi. O, halim, selim bir ademdi. Fakat aşk ademi değildi. Kendinden aşk ate· ş'nin kığılcımları intişar etmıyordu. Ortada böyle bir sirayet vasıtası yok iken bilmem na·

sıl

içimde

bir alev

parladı. Guya Mevlana is·

mini ilk defa olarak işitmiş değildim. Evvel· den bildiğim, hatta iişık olduğum bir ismi işitmiş gibi idim. İşte nihayet büvük

g

bir yan ının alevleri içindeyim. içinde idi.

§

§

İstanbul'a geldiğim zeman gözüm, gönlüm kan

Bugün artık ey kari, senden Fatiha isteyen bir şehidi aşkım ... "

Nasrullah mt>dresesi müderrisi Hacı Müm'.n (Efendi] nın . ihtariyle

seye devam etdi. İcazetname alacağı sıralarda

1907 (1323 H.}

medre­

de İstanbul'a geldi.

Kastamoni'de mevlevihaneye bir kerrıe gitmediği halde Galata mevlevihanesi­

ne

muntazaınen devam etdi, Ahmed Cdalüddin (Dede Efendi] nin3 mesnevi ders­

lerinden ve Ahmed Remzi (Dede Efendi] nin3 suhbetinden isdade etdi. ı

Tercemei halinde İdadi mektebindeki hocalarından Sıddık [Efendi} nin kendi hakkında SÖy·

!ediği kıt'anın "Ta küçük!iikden yemandı nazrei İnsafda" mısraını yazdıkdan sonra "Anadolu'da "Diva­

ınandi" dem�zler. "Yemandi" derler" diyor. Bilahare "Müsyö Tahsin namını Petroye tahvil erdiler ' mısraının aksine olarak Ahmed Remzi [Dede) Yemandiyi ''Yeınan Dede" ye tebdil etmiş, kendi de kemali memnuniyetle kabul etmişdir. z "Katırın heybesinde seyahat etmişim" divor. Tercemei halleri 2 19, l-127 nô &ahif.,Lerdedir.

1953

1 909 [ 1 325 H.J de İstanbul Hukuk mektebit18 girdi ve müsabaka ile Ad!iye Nezaretı Tahrirat Kalemı katibliğine tayin olundu. İla-&ten şifre ve encümeni ad· liye kitabetlenni ifa etdi. 1913 [ 1 329 H.] de Hukuk mektebinden mezun oldu. Bir sene sonra Beyoğlu . Birinci Hukuk Mahkemesi zabıt kit •:- .;.;• » diyorum. Canü dilden sevdiği ve sureti mahsusada ziyaretine şitab etdiği Cenabı Mevla­ na'nın namı mubareki yad olundukca o, aşku şevk ile giryefeşan olrnakdadır. Veliyinimeti alemin havassı bendeganından olan Hazreti Celalüddine iddıayı nisbet ve mehabbet edenlerin pe�/çoğunda görülemeyen aşku iştiyakın Diyamandi'­ de kemaliyle İncila etdiğini gördükce - bazı müslimler h,akkında söylenen ,j;'

t"I





gibi mu­

195 7 Sa.kın geçirmeyesin desti düşmene yakanı Geçerse nafile yalvarma el'eman yaramaz Necat, sıdk iledir Yümni andan ayrılmaz Bilür yalancı bile olsa kim yalan yaramaz

*

* "'

"Terkibi Bend" inden : Dünyaye dedin bir şey'e değmez ne deınekdir Elbette ayarı içün insane mehekdir Bir kerre düşün kendunı bil bihaber olma Bigaye uzundur seferin renci de pekdir Halık bana rahmeyler, edersem deme isyan Ancak sana yardutıcı olan sana emekdir Etmiş seni ef'aline Allah, muhayyer Ef'aline mani ne cihandır ne fele!S, 480 inci sahifelerdedir.

1963 Turp zan ediyor şalgamı hazara gelenler Birbir okur anlar ne ise nakşı cebini Kendi götürür nameyi tisyare gelenler Mevti dil ucuyle ediyor hak deyu tabir

. Vaizle beraber olur ikrare gelenler Zaik sanlub perdei hamuşiye kalın!§ Bizden ileru alemi güftare gelenler *

**

Cihanın rahtü bahtü karii ban bertaraf olmuş Hayıflar kim sihaını cevre müminler hedef olmuş Nifak olmuş mizacı aleme bilcümle· müstevli Sadakatden eser yok hali dünya pek nıhaf olmuş Feraınuş etdirüb mazisini ahvali müstakbel Halef ser cümle müstağnii etvarı selef olmuş Henüz hatmo!madan resmi mehabbet gıybeti hazır Bu haslet nase ekser ba;si izzü şeref olmuş Olurdu ehli gayret bu fezahatden telef emma Penagab ol güruha sayei şahı necef olmuş Felek ehli hüner zanniyle etmiş hatırın ·viran Senin ey Zaikı �k aşina kadrin telef olmuş * **

ŞUARAY E DAİR Şuara eheri cin peyker 04.ır Zişt ru, kösseçü bed manzar olur1 Toplanursa başına cinler eğer Ef'iyandan sühani bedter olur Var sahihi Keçeci Zade2 gibi Nadiri veş o dahi ender, olur Bazısı sabit olur Sabit veş Bazı tffet3 gibi pek kaşmer olur Müsteiddanına söz yok emma Ekseri sahte vekar ebter olur ı



ıı

"Galiba kendini kasd ı>tmişdir!"

İzzet Molla. Bursalı

İffet.

1 964 Bazısı kafiri nimetli.kde Bed nihad ahşeb olur ekfer olur Hasreder bazısı heeve vaktin Kend-den halkı cihan muğber olur Ayni şi'ri edüb iskat o zeman Ol kadar baisi şurü şer olur Getirir nase şiirden nefre� Kendi beytinden adam ürker olur Dar dir hanesine beyt dimez O kadar tebrieye ınazher olur Çekdirir el şuara lutfundaıi Kat'ı erzaka nasıl masder olur Böyle şairleri kahreyleye hak Kim ki bu vech ile nam aver olur *

**



'

Bu ·

ZIYA Yusi.if Ziya Ortaç, mühend� Süleyman Sami [Beyin] oğludur san 1 3 1 1 ] de İstanbul'da xloğdu.

1895 [23 Ni­

Vefa İdadisinde ve Alyans İzrai!it mek­ tebinde o kudu . İzmt, Galatasaray ve Mer::an sultanilerinde edebiyat muallimliğinde bulun­ du.

İlk yazısı - Balkan Harbi'nin çık.lığı

gün - "Kehkeşan" mecmuasın da çıkdı. Ün·

dan sonra Abdullah Cevdet'in "İctihad "

ında

birçok manzume neşr�tdi.

Bilgı cemiyetınde Ziya Gökalp ile tanış·

d ıkdan sonra anızı bırakdı. "Türk Yurdu" n da hece vezni yle şfr!er yazdı. Edebiyatdaki istidad ve iktidarını "Bin· naz" isimli manzum piyes;yle gös terdı. Darülbedayi'de uzun mü ddet oynandi,

Bu pi·

yes,

beğenildi. İlk defa filme alınd ı . Bacanağı ve şeriki Orhan . Seyfi ile se­

nelerdenberi çıkarmakda oldukları "Akbab:ı", mizah gazetelerinin en güzel lerindend ir. Bir aralık "Her Ay" mecmuasını da bir· likde neşretd ; ler. BASILAN D!GER ESERLERİ

"Aşıklar Yolu - Ş:irler", "Yanar Dağ - Ş!irler", "Akından Akına - Harb şiirleri", ''Bir Servi Gölgesı - Şiirler", "Kütkcü Dükkanı - Roman", "�ker Os· man - Roman", "Ni:cahda. Keramet - Manzum hikayeler", "Aşk Mektebi - Ope· ret", Şehir Tiyatrosunda mükerreren oynandı. Yusüf Ziya Ortaç; zemanunız şa;r ve mı.iharrirlerinin en zekilerinden, en iyi

söz an lıyan

ve

anlatanlarından, ciddi ve mizahi yazıları en güzel yazanlardandır.

"Mehm�dcik" manzumesi, ııe canlı eserdir.

, yanlar da hissederek okuyorlar;

Yazan , hissederek yazdığıçün oku­

2038 T::rcemei halinde' söylediğim gibi Orhan Seyfi ile Yusüf Ziya güzel bir be­

yitin ıki ml!lraına benzerler. MalUındur ki her mısra, yalnız başına manavı itmam edeme"Z. İki mısra, yanyana gelince mana da meydana gelir. Fakat "Ortaç" ile "Orhan" öyle mısralardır ki manayı ayrı ayn itmam edebilirler. ....

MEHMEDCİK Göğü b'.r fecre sarar açdığımız bayraklar Yurdu, topraklara mıh1arunış adımlar saklar Çarpar ecdadımızın nabzı damarlarda bu gün Koşar üç kıt'ada nal sesleri hala Türkün Bir kağıd parçası üstüllde bakarken Hinde On asır', Gazneli Mahmudı bulur kalbinde Yeni rüyalara daldıkca bu gün ırkım için Olurum, gölgesi dünyaya vuran b·r Timuçin! Bendim Aydıncık önünde suya seccade salan . "Yakasın Rumilinin pençei himmetle alan" Bendim elbet ki bu gün yadi ölümden de acı Dal kılıclarla kıhcdaıi geçirenler Mohacı Adı üstünde, benimdir o şehirler, köyler ·

Niçe daglar, tepeler ismimi hala söyler Bendim elbet şu Çanakkaleyi göğs•yle tutan Kara topraklara evladını verm:ş uyutan Giydi al kanları bir zırh gibi yıllarca etim Boğd� son düşmanı yurdumda benim iskeletim Basdığım yer mezarımdır diyen elbet ölmez Silinir, toprak olur belki .. müebbed ölmez Bu çelik ruhu giyen etle keİnikden madde

·

B:r aşılmaz granit kal'a çeker serhadde Yedi kat toprağın a!tıyle bizimdir bu diyar

Can 'verirken bi!e ecdadımızın nıPı duvar Kalbi Allaha dayanmış, dayanır dipçiğine

Güvenir on yedi milyon yine Mehmedciğine * **

ı

Sahile

1 ı�o.

20 39 BEHARE GİRERKEN Bakma şu saçlarımda her gün artan biyaza

Görme şu yiizümdeki gizli kırışıklıkları Btr çocuk sevınciyle bu yıl girelim yaza Bürüsün kalbimizi mevsimin ışıklan

Yeniden hissedelim ilk el ele gelişi.n İlk göz göze geli�:.'1 o sıcak lezzefoi Isırsın söylenmemiş kelimeleri dişin Kanatap;k titriyen dudağının etini Bak sular da ne taze, ne şen.bir ağlay� var Bale ihtiyar çınara bir gene gibi giyindi Bülbül ses;nde bile gülen bir ağlaytş var Yamaca sürülerin biyaz bulutu indi

Dinle, kuşlar ormanda nasıl şakıyor, dinle Dinle, seherli bir ses nasıl s arıyor kalbi Aşkı henüz hisseden iki mektebli gibi Kuşlardan, çiçeklerden konuşalım seninle ...

.

ZIYA

D okt or

Ziya

Ahmed Kaya, Dava vekillet=nden Ahmed

çlur. 1891 de Gem!ik 'in Umur Bey köyünde doğdu.

[Efendi ]

n:n oğ!u·

Köyünde Rüşdi tah sili bitirüb Bur­ sa İdadisi ne devam etdi, şehadetname aldı. Tıbbiye mekte bine girdi. 1912 de ol du. B alkan harbin de ihtiyat Tabib yÜz­

mezun

başı l:�:yle

hizmet e td; .

İttihad ve Te­

rıkki cemiyetinin Bursa mürahhası o!�

du. Milis teşkila tı yaparken te vkif di­ lerek divanı ha rbe verildi. Kabinen:n tebeddülünde muhakemesini Bursa 'ya

nakletdirdi. Ademi mes'uliyet karan al­

dı:

Müdafaai

Hukuk

lik şubes inde

Cemiyetinin Gem­

çalışarak İngilizlerin iş­

gali üzerine Milis kuvvetleriyle Anka­ ra'ya çekildi. Bilahare Gemi:k'de ser·

best tabab�tle iştigal eyledi.

On sene evvel bana gönderdiği tercemei halinde "Dinimin Kanunları" ser!ev·

hasiyle "Türk Yudu" mecmuasına verüb ismi "Mefktıremin Kanuni.arı" na çev­ rilen manzumesi, mecmualarla int;şar eden ilk eseri olduğunu ve şubat 133 3 de Si­ lifke'de �ıazub Adana'da "Hayat" gazetesiyle neşrolunan "Kara Devlet" adlı man·

zumesinin, Mısır matbuatının hücumlarına oğradığını s:iyliyor.

O manzume,

"

Yollar ve İ zle r" namiy !e

Cevdt>t'in mütale a namesini ihtiva eden

mıindericdir.

1928 de basılan ve doktor Abdullah Eş'ar mecmuasının 25 ıncı sahifesinde

* **

MEHTAB VE SEN

y:ne senden meded, vefa umdum

Ayı

kindar, zehirli göllerde

Kimsesiz, binihaye çöllerde

Yajıyan bir çiçek mıyim soldum

204 1 Sen uzaklarda belki yolc haberin Her saat her dakika sen ve senin

Güluyor matem, ağlıyor şiirm İştiyakınla müşteğıl fikrım

Seni andım, sevimli şen zanbak Tepeler, tarlalarda ağlıyarak

s11.: andım, güneş gurub ediyor

İşte ay · doğdu muhteşem mağrur Siuülen dalgalarla -huzmei nur

Keşişin i=rvei biyazından Saçıyor arza ihtizazııı.fan

Ey yüzü he'r bhardan daha· şen

Ey nigahında m!hrü mah öpüşen

Akşamın ıhtışamı ürperiyor

* **

Bursa 18 Ağustos 1 3 22

ANNEME

Geceler gözüme girmiyor uyku Sıkıyor kalbimi bir acı duygu

Bilmem ki orada hayatda ınısm?

"Evıadım" diyerek feryadda mısın?

Kaşki - sen bu kadar hulyası derin Her gece rüyama girüb nerdesin

Bir .:vlad annesi bulunmasavdın

Ne zeman saracak b: yaz saçların

- Oğlunun n1ihnetli ba�ını anne! Coşdurdu gözümün ya?ını anne Silifke 3 1 Mayıs 1 3 3 7

Rüyama damladı giizünden ya_şın

"Evladım" diyerek bulunmasaydın

ZİVER Ahmed Sadık Ziver (Paşa], Deft.erhane 'ketebesinden Mehmed Sadık l\fün:f [Efendi) nin oğludur1• 1793 [ 1 208 H.] de İstanbul'da Merkez Efendi dergahı karşısındaki evlerinde doğdu. Hazreti Mevlana'nın muhiblerinden olan babası 1803 [1218 H.} de vefat t't· diğinden - Şeyh Gali:b Dede'nin süt oğlu olan - Ziver'i, Yenikapu Mevlevi. hanesi Şeyhi Seyyid Ali Dede, veledi manevi ittihaz eyledi. O devrin usulünce tahsili ilın'etdi. Defterhane ve Darbhane kalemlerine . vedi sekiz sene devam eyledikden sonra - Mevlevilik hasebiyle 1814 [l230 H.] de o tarikın müntesiblerinden meşhur Halet [Efendi}, kitabet hizmetıne aldı. Onun 1822 [ 1 238 H.] de Konya'ya nefyinde birlikde gönderildi. Bilahare menfası Balıkesir'e tahvil edildi. Bir müddet sonra afvolunarak İs· tanbul'a geldi. Müsteminlere mahsus olan gümrüğe nazır nasbolundı; Daha sonra Aydın müteselliml;ğine tayin kılındı. Yedi sekiz ay orada bulundu. 1825 (124 1 H.] de Rumeli Serasken Ağa Hüseyin [Paşaya} katib oldu. lki sene Şiımni ordusunda kaldı. Haceganlık rütbesi verildi� Hüseyin [Paşa] nın azlinde İstanbul'a gelüb harir nazın Ömer Lutfi [Efen· di] nin kitabetind.e kullanıldı. 1832 [1249 H.} de tahmis, 1 83 5 [ 125 1 H.} de Ter· sane müdirl;klerine tayin ve rütbesi ula sınıfı sanisine terfi olundu. 1837 (Re:biulevvel 1252] Evkaf nezaretine na:sbedildi. Mukataatın ihales:n. de alınan "90.415" kuruş rüsumdan "8000" kuruşu nazıra, hakisi nezarete aid ol­ duğu halde nasılsa temaını nezdinde kalmasından dolayı 1838 [20 Muharrem 1 254} de azlolundu. İhtiyacından dolayı o patanın "ihsanı şahane olarak" ahini, halefi Hasib [Paşa J arzedüıb o suretle irade sadır oldu. Muhtelif tarihlerde üç defa Meclisi . Valayi Ahkamı Adliye azalığına ve ila· veten Bağdad ve Musul Kapu kethuda�ıklarına, mühimmatı harbiye ve ula sır.ıfı evveli rütbesi tevcihiyle Darbhane nezaretlerine, Rumili varidatı defterdarlığ!11a , . meclis! maarif ve ziraat azalıklanna, e�laki hümayun fabrikaları ve ilaveten . ter· sane nezaretler=ne, hekim başılılc memuriyetinin Iağvi üzerine rütbei bala tevcihıdt> ·

-

Mektebi Tıbbiye, tekrar Evkaf, Hazinei hassa nezaretlerine, Damad Halil Rıfat Paşanın terekesi nezaretine ve Fatma Sultanın kethudalığına tayin kılındı.

eden

ı -

Endrunda Seferli İı:oğuşu ağalanndan

-

1782 { 1 197 H.] de Hacden avdet ederken veht

Amavud Hasan (Ağanın] oğludur, Zevcesi Vahide [Hanım] 1778 (1 192 H.] de Şam a

nefyolunan Kadı;ısker Murad Mollanın kechud;ısı Feyzullah (Efendi] kızıdır.

'

20 43 Ötedenberi arzu etdiği Şeyhülharemlik mansıbına, hal vukuunda tayin edi­ leceğine dair Babıali'den vadalmışdı. Şeyhulharem İşkodralı Mustafa Şerifi (Paş:ıJ irtihal eylediğiııden sebkeden vadin incazi, 13.z� geldi. Fakat - hatırına riayet olu nan - başka talihler de vardı. Diğer tirafdan oğlu Salahuddin (Beyj, Ali P:ış.ı· nın damadı olduğundan Ziver [Efendi} nin İstanburdan müfarekati istenilmivor· du. Talihler arasında kur'a çekilerek onun namına isabet erdi. 1861 (21 Zilh•cce 1277} de. riitbei vezaretle Haremi Şerifi nebevi ıneşihatine memur ve emeline nai­

liyetle mesrur oldu. �

1862 (14 Zilhicce 1278} de vefat etdi. Cennetülbekide H:tzreti Osman in civarına - küçük yaşındanberi mütalea etdiği bir mesnevi nüsha­

�n ı .;4 ı

siyle beraber - defnolundu.

hakikati zahir oldu.

"Kimde kim aşkın nişanı vardürür Ak:bet maşuka ani irgörür"

Ziver (Paşa] sarışın, mavi gözlü, uzun lcaşlı, topca çehreli ve top sakallı, orta obylu, şişmanca, güzel ve güler yiizlü, asabi mizaclı, tari.kati mevleviyeye salik, aki­ dei kamile sahibi, afif ve devlet ve millete sadık ve zuafa perver idi.

Esbabı maişeti, memuriyet maaşına mwıhasır olduğu halde evinde . şeyhler, devrişler, fakirler ve garibler eksik olmaidı.

Oğlu Behaüddin (Bey1} tarafı�n,ftoplanan mektub!ar2 ve manzumeler "Asa­ rı Ziver Paşa" namiyle basdırıldı. O esere ilave olunan tercemei hal!nde bevan olunduğuna göre, gencliğinde garb ilim Ve lisanlarının lüzumunu takdir erdiğinden Frilnsızca tahsiline çalışdığı -- eşyası arasmda kendi yazısiyle zuhur eden - bir

lugııtceden anlaşıldi.

· -

. Şeyhulislam Arif Hikmet [Beyin] M.edinei Münevvere'deki kütübhaneyi, yap­ dırdığı sırada vaki olan teşviki üzerine eş'an tertib ve iki nüsha tahrir edilüb bin o kütübhaneye vakfedildi. ·

O tarihden vefatına kadar yazdığı nazımlar da bir divan teşkil �t&ği haldf­ Hota Paşa yangınında Cağaloğlu'ndaki evinqe yandı. Sultan Mahmud ve Abdülmecid zemanlarında yapılan mebanii hayriye ve rts·

mi ye kapulanna hakkolunan . tarih manzumelerinin ekseri onundur. Resmi meşguliyetden vakit bulduk('� kit�b okurdu. Hatta müsafırliğe gitdikce � arkaaa taşınır bir büyük çanta dolusu kitab götürülürdü. ·

ı

Ter:emei hah 172 nci sahifededir. Bu · ınektu,..ı an havi ve Ziver {Paşanın} yazısiyle muharrer olan meanua ile merhumun, Şey. hulislan. Ari! Hikıner [Beye] verdiği bazı sa�l leri kütübhanemdedir. 8 � sene evvel itayı hac etdiğim esnada Meçliıiei mutahharada bir gün, iki gece lı:alınmıŞa. Kiitübhan� iitdiın, hafızı kütüb bı.ıluıunadıinıdan iÇeri giremedim. ·

2



2044 Ede�iyatdan başka fenni hey'ete de intisabı·. vardı. . Bazan tarassudatda · bulu­ nurdu. 1860 [1276 H.] da zuhl'ır ede;ı kuyruklu yıldıza da:r bır rısalesi vardır. Zurefadan ıdi. Tuhaf ve müfid fıkralar. bilirdi Mazmun iradından pek hoş· lanırdı. Sultan Abdülmecid'in tevec.cühüne �nazhar idi, daima ilti�at görürdü. Bir gün huzurunda, · herkesin bir keyfe ibtilasından bahsolunurken P adişah , · "'sizin keyf•niz nasıl gelir" demesiyle derhal, "kulunuzun keyfim burnµmdan gelir"' diyerek enfi. yeye ibtilasını ima eylenıişdir. LuJat sahibi Hancerl;, bir ' gÜn ziyaretine geldi. Cehli ma!llp1 iI�en malumat­ fiiruşluk eden huzzardan biri, açdığı ilıni mübahasrnin mebadisinde Hancerlıye ina]iub olduğundan efendinin canı sıkıldı. Hancerli gitdikden sonra ma;}lub m.Ü· s:ıfır, "Bu kad:ır mal9mat sahibi iken şu adeın:n mtisiiın olmayışına teeEsÜf olunur" d:mes'.yle Efendi, "Siz Müslim iken malUınatca ona tefevvuk edeın!yecek bir halde bulunmamza daha ziyade teessüf o!umır" cevabını verdi. Tarihlerinin heman hepsi "mücevher" olduğundan zemanında bazı ademleriri ' idrazıiıa ·hedef .oldu. Malumdur ki makbul olan, tam tarihlerdir. . Mücevherler ve tamiyeliler de .�­ zel olmak şartiyle elbette kabili kabuldür; Fakat zemanıinızda - ebced hisabıyl"' tarih söylemek terk olunarak tar·:he karışmış olduğundan tamın da, mücevhtfrın de, tamiyelin'.n de hükmü kalmaınışdır2• Her görüşdüğü zate bir sebeble ·gücenerek hecveden Bayburd'lu Zihni "Ser· güzeştnaıne" de Ziver [Paşa ] hakkında yazdığı uzu:1 .ve ·rekik bir hecviyede ruçe saçına saçarak diy.or ki : «Nam

ile Ziver Efendi meşhur3

Yapamaz

tarilı illi cevher ' ·Gazelı sebku rabıtdan uryan' § .Yapdığı tarihi cevherdir heb Ana cevherci der İsl2mbollu Ne necazat bılür, ne mürscl isıiaratü mecazı bilemez § Severim sahte vekaranesini

. Nazmü eş'a�ı belagatden dur Tam tı.rihe değildiı mazhar . ti çıblak, baaşı •el bır oğlan Şiiri kendi gibı biterdir heb• . Y apdığı şiirler allı pullu O bel.igatler ana vermış el Ta;;;. tarihe ebed ;ıo. bulamaz · · Tarzı ·-etvarı beliganesini •

' ·

Vakuyle ,,ir meclisde suhbet edilirken hu�zarın her biri· çekdikleri cefod,an bahsecdiler. Yaoturan yaşlı bır zat da, muttasıl enfiye çekdi. Bir düziye burnunu sildı, :oze. karışmadı. Sciz bana gelince « Evet kımi evladdan, kimi karıdan, kimi maişetden, elhasil hetkes bir yÜzden çille çeker. .. Şu zat da burnundan çe!cer» demişdim, huzzar, �ünbasit olmuşdu. eski usulde tahsil gördükleri Bugun ebced hisabiyle menzum tarih yazan yoktur. Emıpa . 2 halde. ebcedi nihayetıne kadar

Koca IJayburdluya balr

kim

ne.

diyor

Gibı saçma saçarak herze yiyor>.

2046 Dilde aşk oldukca olur rağbeti huban füzun Nev behar oldukca olur bağda reyhan füzun Feyzi aşkı yardır çeşmi teri pür cuş ·eden Seyl olur elbet nüinayan olıcak baran füzun Kalbini telvıs eder fartı havatır ademin Hanede olmaz nezafet olsa ger mihman füzun Y akışur her şey mahallinde kesır olursa da Hüsn alur bak çeşmi yar üzere ola müjgan füzun Hayreti var, görgüsü mikdarı Ziver herkesin İbret alınakda ülülebsar olur hayran füzun

ZiVER Tımakcı Zade Mehıned Said Ziver [Bey], mevaliden Seyyid Mustafa [Be· yir.} oğludur. 1312 [ 17 Zilhicce 1 227] de Üsküdar'da doğdu. Tahsili ilim etmf'kde ihn babasının 1829 [1245 H.} de Kudüs kadılığına ta­ yininde birlikde gitdi. Müddeti örfiyenin hitamında birlikde döndü. Üsküdar'da eski hamamdaki konağında ikamet eden şeyhulislam Arif Hik­ met [Beye1] dokuz sene mtilazemetle fünunı edebiyeyi teaUüm eyledi. 1833 [ 1 249 H.} tarikı tedrise girdi. 1859 [ 1255 H.} de babasının Mısır mevleviyetinde de birlikde azimetle Ca­ mii Ezber şeyhi Saim ve Şeyh Osmanı Şarani'den istifade etdiği gibi babasının 1840 [ 1256 H.} de Mekkei Mükerreme kadılığına tayininde şeyhulmüfessirin Abdullah Serracın Kadii Beyzavi dersine devam etdi. Onun tilmizlerinden Şeyh Cemal Öırler'­ den teffr, hadis ve fıkıh okudu. 1842 [ 1 258 H.} de müddeti örfiye biterek Medinei Münevvere'ye muvasa!a­ tında babası vefat etdi. Cennetülbekia defnolundu. Ziver, annesi ve müteallikatı ile İstanbul'a geldi. Ailenin maişetini temin maksadiyle niyabet meslekini ihtiyar etdi. 1847 [1261 H.} de Karamürsel kadılığına tayin olundu. Ziver [Beyin] yazısiyle Şeyhulislamı esbak Sahib Molla [Beyin} kütübhane­ sinde görülen - noksan - tercemei halinde2 deniliyor ki : 1

Ziver [Bey J, 1266 da söylediği kıt' anın başına şu sözleri yazmışdır:

«Hasbettarik

tevcihi

mevleviyet

tekarrüb

etmekle

66

senesi

Trabzon mevleviyetini şeyhulislam

Arif Hikmer Bey Eltndi vadeylemiş olduğuna mebni berayi ihtar Amasyadan gönderilen kır'adır. Ukm neçare bahtı sıyahım icabı ve müşarünileyh hazretlerinin dahi müntesibanı hakkında meşhur olan buhul ve imsakleri muktezası üzere ne anlar incazı vade muvaffak ve ne biz böyle bir hasbettarik tevecçühı tekamib eden >.

mevleviyeti

ihsan

buyurmak

lütuflarına müstehak olabildik» .

Vefatından ü ç a y sonra b u tercemei h a l «sergüzeşt» unvaniyle «Basiret» gazetesine dere olun·

muşdur

O gazetede deniliyor ki: «Vefatından biraz evvel kendi tercemei halini kaleme almağa başlamış ve Ali Paşa merhumuıı , vefatına dair olan ibareki ahırında «İrtihal» kelimesi vardır, işte o kelıme Ziver Beyın enfasi madudei havatiyesinin hitamına Andan daırdir.»

aşağısı

ise Ali

tesadüf ederek vukuı vefatiyle ondan aşağısını vazmağa

muvaffak olamamışdır.

Paşanın vefatını rnüteakıb taşra hükumeti şer'iyesine azimetleriyle avdetlen.,e

2048 "Artık ulfunı edebiye ile iştigal,. terkü ihmal, belki vakti refah ve aram hululine tehir ve imhal kılınarak : "Şiirü inşa kapusın seddetdim Fı.kıhu sakke o zeman cehdetdim"

mealince mahasalı evkatı azizi, ilmi ahkam ve sakke sarf eyİedim". Muhtelif tarihlerde - sırasiyle - Gebze, Bo!u, Amasya, Kastamoni, Manas­ tır, Şam, Selanik, Karahisarısahib niyabetlerinde bulundu. Şam kadısı iken - fevkalade memuriyetle - Şam'a gelen Füad (Paşa} nın teveccühüni kazandı. Onun inhası Üzerine uhdesine Mekke payesi tevcih olundu. Füad (Paşa) nın sadaret kaimınakaını Ali (Paşa] ya yazdığı tahriratın su­

reti.1.

«Şam Kadısı faziletlu Ziver Beyefendi daileri, Şam vak'a i müellimesi zuhurundan evvel men'i emrinde vezaifi müterettibesini layıkıyle ifa etmiş olduğu misi llu Şama vusub acizanemden beri kendusi memuriyet mahsusaya müteallik hususatın ve ezcümle fevkalade muhakematın cümlesinde birlikde bulunarak haysiyet ve istikamet ve dirayeti zatiyesinden sahihan istifade olunmuş ve abı ruyı tarik olan zevatd an olduğu görülmüşdür. Mumaileyhin geçmiş ve geçecek müddeti böyle bir· karışık vakta tesadüf etmekden naşı Kazai Şam, kendusına büyük bir kaza olarak bidayeti vürudundan ııiındiye gelince mansıbından · intifa şöyle dursun seddi remakı intiaş edecek derecede bile bir şeye naıl olamadığından bu yüzden muhtacı iaanet olduğu gibi devletce vaki olan hideman bergüzidesi içün daht şayestei mükafat olduğuna kaviyyen ve sahihan şehadet ederim. Haslıelvakıt m a lca . muavenet ve mükafata meyli gücce olduğundan manevi şu iki şeye na il olma�t İçlin kendusına haremeyn payei refii ihsaniyle çirağ buyrulma�ı bu defa tarafı eşrefi hazreti meşihat· penahi}•e bilhassa ariza takdimiyle niyaz olunmuş olmağla işbu istirhamı kemteranemin isafiyle mu­ ıınaıleyhin taltifi emrinde erzanii lutfı vesatati merahim menkabeti efhamileri istirhamı mahsusuna ictisar !alındı. Her halde 6 Safer 1277». ııe

hini vukuunda def'i

•.•

Şam vak'asına ve Füad (Paşa) nın sitayişine dair yazdığı manzumede şu be­ yitleri irad ediyor : "Gaınkeşanm her birin bir gune taltif eyledi Ziveri mihnetkeşi de bak ne rütbe kıldı şad Payei Mekkeyle memnun eyledi bu kemteri İde Hak ol daveri zi�anı mesrurülfüad". Mekke payesinden dolayı Şeyhülislam Sadüddin [Efendi] Zade Reşad (Be­ Jı'' Hümayun Seraskeri Mustaf� Paşa ( 1 205 Maçin), onun oğlu Abdülkerim Bey, onun �lu, bab am Halil PaşaduJ.

Çocukluğumda Manastır'da Şerif Bey ve Şadrevan mahalle mekteblerinde okumağa başladım. Nümune mektebi ibtidaisi ile Askeri Rüşdi ve İdadi mekteblerini bitirdim. 1306 - 1890 Martında İstanbul'da Har­ bive mektebine girdim. Üç sene sonra zabit çı.kdım. Tahsile devam içün Almanya'ya gönderildim. 1897 [1313} de Tesalya harb'.nde Almanya'dan avdet etdim ve harbi Çanakkale bogazmda Kabatepe'de ve Beşike'de geçirdim. Aynı sene Harbiye mektebine talim muavini tayin edildim, sonra binbaşılı.kda mua llim de oldwn. Aziz ebedi şef Atatürk'ün ve aziz milli şef İQönü'nün talebelik hayatlarında üçer sene dershanemde 've talimhanemde bulunmuş olmalariyle şeref­ darım. İlk Meşrutiyet senesi birinci orduda altıncı piyade alayı mir:ılaylığına tayin edi ldim 1 909 da Beylerbeyi'nde ihtiyat zabit mektebini kurdum. Balkan harbinde ve büyük harbde muhtelif vazifelerde bulwıdum. ·

.

2 10 6 1 922 de İstiklal Harbi Garb cephesinin ikinci ordusunda ikinci kolordunun ye­ dinci fırkası kumandanlığına tayin edildim ve bu sıfatla 30 Ağustos 1922 de · ınıri­

liva, beşinci kolordu kumandanlığımda 30 Ağustos 1927 de ferik ve 1928 de �be­

libereket meb'usu, sonra Seyhan meb'usu oldum. Elyevm bu sıfat ve hizmet ile müf. tehirim. ...

Asıl mesleğime aid tahrir veya terceme dört beş basılı kitabım vardır. 1898. [13 14] "Tabsıra" ismiyle çıkan iki küçük cild kitabım o zemanın askerliğince mak­

bule geçmiş ve biraz hizmet etmişdi, Mehmed Emin [Beyin] "Ben Bir Türküm... " manzumesini ve daha bazı ıyi şeyleri biraz daha yaymağa da yaramışdı.

Güzel yazılan ve şiiri pek erken sevdim. Şiıri ilk olarak mevlidden ve merhum

valdemin okuduğu Muhaınmediyeden ve o vezinlerle sev&m. Güzel yazıları Manas­ tır Askeri İdadisi kitabet mual!imi alay emini hocamız merhum Mehmed [Efendi } sevdirdi. Hocamız Bursa'lı Tahir Bey ile arkadaşı yine hocamız Receb Ferdi [Bey] merhumlardan da takdir ve teşvik gördüm. Kendi kendime epeyce güzel kitab ve meanualar okudum. Epeyce naçiz şeyler karaladun...

:k

1:"fayat böyle imiş, ! hepsi g�çdi. İlim ve k�mali bulm değil, iliın ve kemale yol bıle bulmadan her/şey geçdı. Bakıyorum ki çokdan gun akşam olmuş!" * **

Her hali ilanı necabet

ve

her kali isbatı fazilet eden bu merdi nadirülemsal,

kemalatı müktesebesini, hazmı· kemalde göstennişdir. Malumdur ki hazmı ikbal

gibi hazmı kemal de pek zor şeydir. Her yiğidin kan değildir. Irsi ve fıtri asaletini mehaseni ahlak ile tezyin eden pek kıymetli bir asker, pek. değerli bir alim ve edib ve bu meziyetlerinin daha fevkında insanlığın mükemmd nümunesi olduğunda bütün aşinaları müttefikdirler. Çok zeman muammer ve dai-· ma muvakkar olması temenni olunur. * **

NA'TI CENABI PEYGAMBER! Nuri hak pertev füruz olmuş cehininden senin Her gönül şuride aşkı ateşininden senin . Bildin ey mana şinas AHahı sen bakkalyakin Feyzdar oldu cihan hakkı yakininden senin Bir ilahi maksadı din;nle temin eyledin Kambin oldu beşer dini mübininden senin Bir ilahi feyz ile etdin zemine in'itaf Arşı ala ahzi feyz eyler zemininden senin

Kainate sa'di envann tecellipaş olur

2 1 07 Şaını Esra menzili mevla karininden senin

Payei kudsiyet olsa hal< içi.in suretpezir Fark olunmaz payei izzi berinınden senin Cismü canı ben nasıl etmem emanet namına Hak emin olmuş iken namı Emininden senin B:n hakikat derkemin etdin de ilzam e yledin Bahtiyar olmaz mı mağlubun kemininden senin Nacii zarın ümidi bulmaz asla inkıta Vasfı paki Rahmeten lil'alemininden senin 1308

*

**

RUMİLİ (Bir

uker

dilinden)

Rwnili nısfı vatandın, nasıl el den gittin Toprağından beni hep tekmelerinle itd i n

Olmadım mı sana layık da beni terk etditı Seni ben kendi elimle kime verdim, Rumilim Seni vermekle bu dünyada kırıldı emelim

Seni bir Türk İli yapmışdı temam ecdadım

Yatıyor sende dedem, sende babam, evladım Sana aiddi hayatım, sana istidadım Ellerimle seni ben kimlere verdim, Rwnilim Seni vermekle bu dünyade kırıldı emelim Toprağın nimet idi, taşların elmaspare Suların rahmet idi, benzer idin gülzare Gidişin açdı b;ze ah ne geçmez yare Elimizle seni duşmenlere verdik Rumili Milletin ah kırıldı elimizde emeli Sağ İsem de sana hasretle uzakdan

·

.

bakarak Geçiyor Ömri garibim eleme müstağrak Bana sinende yerin olmayacak mı yatacak Senı ben kendı elimle kıme verdim Rwnilim Seni vermekle bu dünyade kırıldı emelim

2 108 Rumili, afvini yalvannağa hiç yok yüzümüz Sen duraydın da gideydik bütiin askerler biz

Belki kalmazdı o suretle vatan da aciz

Elirnizle seni ağyarına verdik Rumeli Vatanın ah kırıldı elimizde emeli

Rumili, gitdin ise nısfı vatan sağ olsun Anadolu yurdu seadetle. şerefle dolsun Bütün evladı gariben orada yer bulsun Elimizle seni ağyarına verdik Ruınili Milletin ah kırıldı elimizde emeli Sancaktepe, Birinci kanun

1328 - 1912

·***

)

HAY.AL

Ta sabavetden görürdüm aşka istidadımı

His ederdim dembedem sevdayı maderzadıını Açmadım esrarı kalbi lir zeman bir kimseye Kendi hissiyatına yandı gönül, bilmem neye Sen tecelli eyledin nurunle ben nevmid iken , Bir ilahi levha gösterdin ki hatta Bağteten Can değil yalnız, esiri anın oldu canü ten

·

Ahe, ümmide, hayate sen metaf oldun heınan. Ömri masuman.eınin bir devri mesudanesi Yirmi beş sali hayatımdan fakat bir danesi Duymayorsun ah sen feryadı istimdadımı Başka kim duysun bu alemde benim feryadımı Gizli gizli hüzn ile etdim nihayet ifora.k Bihaberken sen bana dehr oldu niranı firak Nuruna gönlüm ezelden

aşina olmak gerek

Geçdi yıllar olmadan bir gün seni yad etmemek Bir nedimi ruh edindim yadı nur abadını Sakladım

ruhum g!bi sinemde daim yadını * **

·

2 1 09 HASBIHAL Nedir bu belagahı pür ıztırab

Nedir ademin çekdiği bu azab

Hayatı beşerde mukadder bu mu

Vukuatı hesti seraser bu mu

Diyarı adem istirahat yeri

Niçün tal'i etmiş bizi serseri

Zuhurata tabllni cümle ümur

Cihanın mı, canın mıdır bu kusur

Televvündür ancak cihanda esas Bu idbar eder mi beni na ümid Gülerken fakir, ağlar en bahtiyar Zevirruhun en bahtiyarı beşer Geçer gafilane bütün ömrümüz Küşad oldu bazar sermayesiz

Televvünledir

Habersizce insana bir hal olur

Kemali, hayatiyle pamal olur kalbde . ihtisas

Vukuatı alem olurken �d!d Bu hal eyler ahvali hep �ikar

Kıyas eyle gayri, ne hicran çeker

Bize ariyetdir bugün ömrümüz Ne var hiç olursa eğer kanınız!..

NAiL

..:

Hüseyin Nail, Niğde eşrafından Derviş Ağa Zade Niğde Tütün İnhisarı müdiri merhum Nail [Bey) İn oğlu ve üdebayi ricalden Ebubekır Hazun [Bey) in yeğe nidir 1903 de Niğdede doğdu. İlk tahsilini İzmir'de, orta tahsilini Af­ yon Karahisarı'nda, Konya'da, Sıvas'da yap­ dı. İstanbul lisesinden pek eyi derece ile me­ zun oldu. Hukuk Fa.kültesini de yıne o dere­ ce ile bitirdikden sonra Maarif Vekaletınce açılan mfüaba.ka imtihanını kazanadı. Parıs'e gönderildi. Pek eyi derece ile Hukuk doktora­ sı diplomasını aldı. 1936 senes•nden beri İstanbul Üniversi­ tesinde amme hukukı doçentıdir. Tercemei haline dair bana gön.derdiği ve­ rakada "Edebiyat ile pek küçük yaşda meş­ gul olmağa başladığını, şiirleri Anadolu'nun bazı mecmualarında, "İctihad" ve "Hayat" da intişar etdiğini, edebiyat ile her dürlü id­ diadan uzak bir heveskar olarak alakalandığı­ nı, son senelerde çalışdığı ilim sahasının, ken­ dini edebiyatdan uzaklaşdırdığını" söyleyor. Hüseyin Nail, naz.ük, terbiyeli, gayretli ve meslekinde liyakatli bir doçentdir. .

* **

YURDUl\nıN DACLARINA

-- Babama Ey güzel yurdumun çamlı dağlan Her biri bir çeşid namlı dağlan Gürgenli, ardıçlı, çamlı dağları Şu yüce durtı§la ne şanlısınız!

itha! -

21 lJ Kervan geçirmeyen beller sizdedir

Şahin uçurmayan yelle r sizdedir

Ddirib köpüren seller s;zdedir

Ezelden beri mi dumanlısınız?

Hey, başı gdderi bürüyen dağlar

YoUara dizilib yürüyen dağlar Gönlümü peşinde sürüyen dağlar Bilmem neden b öyle tez caniısınız! Erciyeş, Toroslar, ey Hasan dağı Hepiniz Ün almış yiğit yatağı Yanarım andıkca eski şen çağı Bu urunaz derdime dentıanl ısınız Ey biribirine sarılan dağlar

Dağlara yaslanan çiğdemli bağlar Tışınız yeşerir, içiniz ağlar Sizde benim gibi hicranlısınız Niğde 1 927 "' **

ANAMA Anam, anam, ah" anam Sönüb gitdin vah, anam ' Sana vakitsiz kıydı O, nasıl anam? . . • . . .

Dağlar seçilmez oldu

İ çime neler doldu Hayat bana derd oldu

Mor sümbüllü vatanım Sensiz bir gurbet oldu

. Ah, anaam, şimdi nesin

Beller geçHmez oldu Kevsere dönen sular Sensiz içilmez oldu

Söyleyemem nerdesin Bir canlı hayal oldun

Gözden sızan yaş olsam

Mahşerde, derler, anam

Benimle her yerdesin

Ölüne yol daş olsam

Kavuşmak, inanamam

Gelen, geçen okurdu

İnansam da

Mezarına taş

olsam ·

Hasrete

bu

uzun

dayanamam

21 12 Solan bir güz gülüsün Ne sevilen ölüsün Kara toprakda değil Gönlümde gömülüsün

Zalim sel oya, oya Yara açdı .ovaya ' Bırakın ağlayayım Anama doya doya

Bağın ne g.ilü kaldı Ne de bülbülü kaldı Yavrun böyle anasız Boynu bükülü kaldı

Ana başda tac imiş Her derde ilac imiş Bir evlad pir olsa da. Anaya muhtac imiş Niğde 1927 * **

ŞARKI Yaz bir sarışın kızdı sıcak, neş'eli pür his Öksüz kanayan kalbimi okşardı, sarardı Bir gamlı hayal etdi onu ufka çöken sis Bahtım gibi, aşkım gibi kırlar da sarardı ' Sermest ötüşen kumruların nağmesi dindi Yapraklar ölüb kirli siyah toprağa indi Eyvah bu garib ruha ölüm korkusu sindi Bahtım gibi, aşkım gibi kırlar da sarardı Sıvas 1922

NÜZHET Yahya Nüzhet, Rusya'dan gelen nogaylardan birini� oğludur1• 1894 de Cey­ han'da doğdu. Üç dört yaşında Adana'ya getirildi. Hayratıylt: maruf olan Şefika [Hanım] ın himayesine tevdi edildi. İsmine masadak o lan o şefekatli kadın, onu,

İb;.idai, Rüşdi ve İdadi mekteblerinde okutdurdu. 1913 de birlikde Hica:t'a götürdü. Yahya Nüzhet, edebiyata heves etdi. Hocalarının takdirini kazandı. Umumi harbde ihtiyat zabiti olarak Mcdinei Münevvere'ye gönderildi, hare­ mi §erif nebevi muhafızlığında bulundu, harbden sonra Adana'ya döndü. İşgalde Bozantıya kaçdı. Milli mücadeleye i ştirak etdi. Toros dağlarında vatana dair man· zumeler yazdı Adana'nın istirdadından sonra Garb cephesine gönüllü olarak gitdi. Orada zatürreeye tutuldu. Hastalığın ilerlemesi Üzerine doktorlar, tebdili hava içün Ada­ na.'ya yolladılar. Orada 16 Evl ul 1922 de yirmi sekiz yaşında _ vefat etdi. Manzumeleri kitab şekfode basdırılınadığından ziyaa mahkıim oldu. .

* **

Düşeli sevdanın çılgın demine Başımdan esmcdik yeller ıni kaldı Dolaşdıın serseri, sevkı h!cranle Alemde görmedik iller mi kaldı

Cevrinle sevdiğim pek çok ağladım Yas tutdunı yıllarca kara bağladım Yolunda göz yaşı olub çağladım Gözümden a.kmadık seller mi kaldı Bu gönül aşkınla çırpınan bülbül Lehle rin ey güzel, iki gonce gül

Zülfünden taşıyor bir tutam - sünbül Göğsünde solmadıı__k gülleı: mi kald1 ı

Taha Toros.

[Tercemei

hali

1 583

üncü

sahifededir J

meanuaya Yahya Nüzhet hakkında yazdığı mekalede

NiWı.ec...» diyor.

Adana'da neşrolunan �:ıörüşler> Adk

cCeyhanda Nogay oymağından doğan Yalıyıı

Son Ası� Türk Şairleri

-

133

21 14

Böyle bilmezdim ben, bivefa çıkdın Gülmedin bir kere gonlümü yıkdın Nüzhet'in aşkından ne çabuk bıkdın.: Gönlümü kınnadık eller mi kaldı "' **

Beharı ömrümde sen e y güzel kız Seherle açılmış şuh bir zambakdın Can buldu benliğim seni sevince Bir damla aşk olub ruhuma akdın tatmamış, hulya bilmezdim Mecnundum ezelden, Leyla bilmezdim, Sevmekden bihaber, sevda bilmezdim Gönlümde aşk diye bir ateş yakdın

Neş'eyi

Haleler işleyor hüsnüne kakül Lcblerin gizliyor iki gonce gül Zülfünde dururken bir tutam sünbül: Onu da dolayub boynuma takdın S:::vd:mın bağında solmaz çiçekdin Hazanı aşkımı az çekecekd:n Us:ınub Nüzhet'den vaz geçecekdin· O ahu gözlerle ne için bakdın * **

Aşkına dü�eli kalmadı mecal Yağdırır hasretin ruhuma melal Dök artıl' kanımı, vallahi helal Görmesem bir dürlü, görsem bir dürlü' Kalbimi yaralar o sehhar gözler Yadımda çırpınır o tatlı sözler Zavallı gönlüm de vusletın özler Görmesem bir türlü, görsem bir türlü Ağladım, gözümün yaşından bıkdın Ummazdım sevgilim vef�s12 çıkdın v�;lından dem urdum, çehreni yıkdını. Gcrmesem bir türlü, görsem bir türlü

21 15 El gibi sevmedim ben alelade Gönlümü kul etdin ahü feryade Cevrirıden kalayım nolur azade Görmesem bir türlü, görsem bir türlü Hayatım yolunda bak oldu heder Kalbimi tırmalar bin ye'sü, keder

Ölürsem ben aceb seni kim sever1 •Görmesem bir türlü, görsem bir türlü Farkın yok benzersin bir katı taşa Kocadım kahrınla geldim son yaşa Hecrinle kalayım artık baş başa Görmesem bir türlü, görsem bir türlü

'

Sevdiğin yosma güler de böyle der:

ölünen saı, beni başkası :ıever!

RAŞiD Raşid Edib Usman, Konya vilayeti Tahrirat Kalemi mümeyyizüğinde ve Umu­ mi Meclis azalığında bulunmuş olan merhum Arif (Efendi] nin oğludur. 1897 [13 13] de Konya'da doğdu. İdadi tahsilini bitirdikden sonra posta ve telgraf idaresine memur oldu. Muahharen muhtelif mekteblerde muallimlik etdi. Şimdi Konya'da orta mektebde Türkce muallimidir ve Halkevi Dil ve Edebiyat Kolu azasındandır. Manzumelerinin bir kısmı, ga­ z, te ve mecmualarda intişar etdi. Konya kütübhanesi müdiri Bay Mah· mud Mes'ud vesatat�ylc;: gönderdiği manzu­ melerinden birkaçını nakleyledim. * $$

1ÜRK BAYRAGI Her devirde dalgalandın, yükseldin Hisarların, baroların üstünde . Sen şübhesiz bir kırmızı emeldin O muhteşem orduların üstünde Şehidlerin kanmdandır al rengin Ataların kefeninden ahengin Şu cihanda var mı senin bir dengin Semalara yüksel, ey Türk bayrağı! Necmü hilal al yüzünü parlatır Bakanlara menkabeler anlatır Yurdun gümüş ınnağıru çağlatır

2 fl 7

Sen göklere dalgalanub uçarken Yükseklere doğru kanad açarken Hilalinin nurlarını saçarken Selam durur sana koca ordular Tatlı saba eteğinden öperken Ağır, ağır dalgalanub gidersin Al dalgalar gönüllere düşerken Yüce bayrak, bizi meftun edersin Ey atamın şanlı, kutsal· sancağı! Semalarda hilalini parıldat Ey Türklerin şefak renkli bayrağı! · Şu sevgili yurdumuzu aydınlat * **

GÜNEŞ DOGARKEN Güneş altun ışıklarla ufuklardan çıkarken Yuvalarda serçecikler kanadlanır, çırpınır Şu dağların tepesinden gümüş sular akarken Ovalarda taze otlar hayat bulur, canlanır. Altun nurlar o şebnemli çemenlerde parlarken Gürüldeye, gürüldeye şu dereler çağlarken Çiftliklerde koyunların biyaz südü sağılır Biraz sonra ovalara koyun, kuzu dağılır. Ağaçlara güneş nurdan birer çelenk Örerken Tarlalarda gayur çiftci sabanını sürerken Garib çoban kavalını dağa taşa dinletir Yanık, yanık kaval sesi derdlileri inletir. yalın ayak, b�şı çıplak kızlar koyun güderken Ayrılığın acıları kalblerini diderken Ağlayarak inci gibi göz yaşlan dökerler Dalgın, dalgın yürüyerek kirınanları bükerler. Ağaçlarda yavru kuşlar teraneler söylerken Anlaşılmaz· bir dil ile birçok şeyler dilerken

- Anadolu köylerinde -

2 1 18 Köyün içi nağmelerle, ışıklarla hep dolar Gönlüm böyle güneşli bir saıbahı pek arzularo "' "' *

BEN DE İNANDIM

Ateşli, siyah gözlerinin aşkına yandım

Ey nazlı güzel, sevdiğine ben de inandım Aşkın, o büyük kuvvetin icazına kandım Ey nazlı güzel, sevdiğine ben de inandım Her bir bakışı gözlerinin canıma candır Bilsen o siyah gözlerin eınma ne yamandır Bir şöyle bakub geçmesi de akle ziyandır Ey nazlı güzel, sevdiğine ben de inandım Ağlatma beni lutfı nigahmla bekam et

Gel karşıma ey şuh, heıe bir kerre biram et' Lalin var iken badeleri haydi haram et Ey nazlı güzel, sevdiğ'.ne ben de inandım

RlFAT İbrahim Halil

Rifat [Bey], İskeçe Ayanı Miri Alem1 Topuzlu Mustafa [Ağa]

run2 oğludur. İskeçe'de doğdu. "Miri Alem Zade" namiyle marufdur.

, Pek gene iken tariki tedrise girdi. İstanbul'a geldi. Abdürrahim Mühib [Efen­

di] nin3 Divanı Hümayun Beylikciliğinde bulunduğu esnada kızı şair Nesibe Saf. vet (Hanım) izdivac e rdi .

1a•

İsmi, tanzimine tarih

olan

"Aynci Zafer 12475" namındaki eserımn mukaddi­

mesinde kendi tcrccınei halinden şöyle bahsediyor : "Elsinede İskcçe namın tutar Ande ,rxdrr nafiz idi bir zeman

Karyci Ziba idi bana

Orduya

Eylemiş ande beni damad ana Gerçi fidayi peder etmek de güc �

in

"Miri Alem"

Bilmeyenlerde

de

bilmek

olmaz

ma

kar

bagaziyan Pek bcğenür ülfeti bcylikciyia

Ande görüb hazreti beylikciyi

Emrine ram olmamak

me yl edi

az

Müjdeci geldi

bu

haberle bana

Beldei İstanbul'a gitmek de güc Her ne dise re'yi bozulmaz idi

idi

ne olduğunu yazmayacağım.' Bilenlerin yeniden öğrenmeğe ihtiyaclan yokdu-'• arzusunda

bulunurlarsa

hazıra

konmasunlar,.

arasunlar

bulsunlar.

Hazı:ı:1ı

konanlar, cehıllerini takviyeye hizmet ve onları hazıra konduranlar da cehi!lerine vesatat etmiş olurlaı=.

Çalışmak, oğraşmak, her yere ba� urmak, aramak, bulmak elbette zor şeydir.

ba�ka yol yokdar; 2

Hicri

l 245 senesinde vefat etmişdir.

Yaşı sekseni

mütecavizdi.

Fakat ilme v'usul içlin

Yaşından

ziyade evlad

ahfadı vardı.- Vefatında kırk e vla d ı kaldı. z Beylikrilikde, nişancı payesiyle Paris sefirliğinde, defter eminliğinde . ve tabıhanei amire

zırlığında bulundu.

4

1820

[ 19 zilkide

1236]

şire meyil ve . rağbet

' ile haylice eş' arı latife tanzim» eylediğinden bahs ediliyor.

Düşme derdia1 dahi bir derde gönül ah sıına

Bağlayub zülfi ile bu gece muhkem, duydum Nice bir rahı mecaze gıdeceksin yahu

Dün gorüb ha' ; diğergı'.ınımı etdin insaf

Safveta riızi dilin kimseye izhar fi

ıı.aı­

Bahariye kabristanına defnolundu.

1837 [ 1 253 H.) de vefat etdi. Babasının yanına defnolundu. "Fatin Tezkiresi" nde aşa,\iıdalı;i . ve b a basiyl e zevcinin ismi gösterildikden sonra «Muktezayı tabiat, tahsili f�

gazeli dercolu.,dukdar.

"

da vefat etdi.

...,

etme

GAZEL

Yine düşdün yeni bir aşka kim

Eski divane idi

s

Bildire doğru yolu Hazreti Allah sana Galiba etmiş eser ahı sehargah sana

Gün olur yardım eder bir

"Fatin Tezkiresi" ııde ve . "Sicilii Osmani" de )'anlış olarak

Muhib Efendi.

eyvah sana

ey gönül ol mah sana

"ayni

dili agah sana

zafer" kayd edilmişdir.

21 20 .Azmi Stanbul'a verildi karar

Sehl

ile azm eyledim İstanbul'a Çekmeceye d oğru gelince heman Hazreti Şahinşehi sahib vekar Gördüm uzakdan o şebi şir veş Kaldırub el hakka dua eyledim Hayre tefe 'ül edüb ol devleti Bezi edeyim sayimi kul olmağa § Dem ola İstanbul'a buldum vusul Alemi rüya gibi geleli bana Laleli semtinde kıyam eyledim Düşse eğer beldemizin hizmeti

Oldu o dem hükmi kader

aşikar

01 da nasi b olmaz imiş her kula

Ol du bu

müjdeyle gönül şadüınan Çıkmış o SJhralara behri şikar Heybeti ti tretdı bini bid veş Farzdır o farzı eda eyled im Böylece etdim ben o gün niyyeti · Hidmeti Şahaneye yol bulmağa Eyledim ol beldeye çünkım duhu( Cenneti Ala gibi geldi bana Hanei Feyziyi mekam eyle dim Bunda o eylerdi ana h!inineti

Geldi kayın validimin ertesi Mahlası zatı gibi elhak Mühib Elçi olub Paris'e gitmiş icli

Resmi safa amede bir bendesi Eylemiş anı kereme Hak Mühib Hi dmetini devletin etmiş i di

"Davet edüb eyledi tazimi tam Esdakı devletdi o biiştibah

Hak bilür etdi bana çok ihtiram

§ Altı sene sonra behükmi kader Miri alem oldu belutfi Huda On sene miri alem oldu heman Böyle güzar eyler iken ruzgar Yani rehi hizmeti şahı bulam Lik nedir çare kim evvel . kııder Anda bulundu bu fakir evvela Çare ne bu yolda da hizmet olur Medhi şehi aleme kıldım kıyam

Göçdü ide ruhuna rahmet tlab Geldi vilayet tarafından peder

Oldu makar şehrf Sitanbul ana Kurbi ilahı o da etdi mekan Niyetim etmişdi gönülde karar Sa'y edub ol devlete nail olam

Eyledi tedrisi bana rahber Olmadı layık anı etmek fida İsteyen ol devlete fürsat bulur

Eyledim ol matlaba her dem .devam".

1834 (1250 H.} de Havsa Refia kazası mollası etmeden 1835 [Remezan 125 1} de vefat etdi.

oidu. Mevleviyet müddetini

itm�m

"Aynei Zafer", Sultan Mahmud'un medhine ve bazı 'liekayie dairdir. Divanı Hümayun ketebesinden Ömer Daniş'in yazısiyle bir nüshası, basma yazı ve resim­ leri derleme rriüdiri Bay Selim Nüzhet'de görüldü. 107 sahifedir. Baş tarafında

�l_,oi �: l �.11 i:W' �)Ü.. ).ıı. yazılıdır. « \ 'I" t A. .;, L.;... J V

9e

...r .ı� I .:AJ

Surı hümayuna dair "Gülşeni müretteb divaıu vardır1• ı

.

diğer

bir eseri

21 21 "Aynei Zafer" de şairlerden bahsederken diyor ki : "Birisi Vakıf Beyi Ha::-�an eda Her ne kadar dader isem de ana

Gıbta eder tab'ına ehli zeka Olmadım anın gibi remz işina

Vakıf Beye ve eş'arına dair malıiınat yokdur.

..Fatin Tezkiresi" ndeki gazeli : Cane tiri kemandır gamzen

Nizedarı cihandır gaırizen

Gareti hanümanı canü dile

Hanceri hunçgandır gamzen

Sinei aşıka urur zahmi

Neyleyim bi emandır gamzen Fitnedir hem yeinand;r gamzen

Bir görünmez bela' imiş hasıl

Aleme

Gerçi zahirde yoğise eseri Kaküli kıssası dolandı dile

Sabit oldu tevatüren Rifat

raygandır gamzert

Saili inü andır gamzen "' "' *

Rüstemi dasitandır gamzen

"Aynei Zafer" den : Het ne kadar doğru olursa sözü Şaire memduh gerek bikusur

Şaire derler ki yalandır: sözü Gelmeye medhetmede asfa fütur

.RIFKI Şeyh Mehıned Rıfkı [Efondi}, Bartın dahilinde Kurıca Şile kariyesinde Topal Ali oğlu Ali'nin oğludur O karyede doğdu. 1813 [ 1 228 H.] de İstanbul'a geldi. Sultan Ahmed medresesinde tahsili ilim etdi. Hoca Vahyi [Efendi} den' Farisi okudu. Üsküdar'da Selimiyc dergal11 şeyhi - Nakşbendi tariki kibarı meşayihinden --.. Ali Behcet (Efendi} merhuma 1817 [ 1233 H.J de intisab etdi. Bilahare hilafet aldı. O dergahda uzun müddet oturdu. , 1832 [1248 H. } de Uııkapanı civarında Ahmedülbuhari dergahı meşihatine nasbolundu. Mür:ıcaat edenlerce Farisi okuturdu. Pertev [Paşa} nın2 Edirne'ye nefind.::n sonra - tarikat ihvanındaiı olan Şeyh İbrahim Hayrani ve Rıfkı [Efendiler] in de nefyine dair - Paşanın düşmeni şan ve canı olan - Akif [Paşa] nın� saraya yazdığı tezki�e, garazkarlığını ve ki n. darlığını isbat eden şahidlerdendir. Sultan Mahmud, garazkar paşaya uyub da o iki muhterem zatı nefyetmeınişdir. Tezkirenin sureti8 ':h, ..>.._ ; ı dradı i.iınem vata ş:ıııına olsun bu ııaznıım y;ıdigiir Sensin ol hemııamı zatı nüshai ça ri.inı kitab Zatı

Gökde n aınm ıniince:.:ış b,i dcstı zjrı Gırd-.g:1r

Sensin ol nilıriri azam ki s..ınadidi dt·riıı

Ahzı ma lumat içi.in eyler heını şe ımızar

Sensin ancak hateıni cslafı Etraki ızaın Ta ila yevınilbeka a s a r ın oldu pay: dar

Sensin ancak v.:ikıfı ınagzı küııüzarı u!Unı Sözle rinden eyler esrarı dekayik

intişar

Sensi n ol gavvası deryayı maarif ki biJ gün

Sözlerin takdis eder müsteşrikini ri.İz:J;ar

B akama z mihri münirc ta ebed lı a ffaş çeşm K:ylü kali mübgizane etme asla i6bar

Ey hi.i nc r

.

pen•er, him em ki.ister, edibi

�ükrcdan

Yümni evsafınl a lıamem oldu pür �evkü mcsar

Asi.imanı kudretin şemsi hayat cfzasıyım

Bigeran am:ıkı cehli zerrem eyler tabdar Tab'ı feyyazım

o

mir'atı suver gahı şliun

Aklı evveldir huzurumda sebak han müsteş:ır

Şöyle tastir eylemiş halatı vi cda niyemi

Kilki kudret cebhei pakmde ba des ti vehr

Şairi kudsi siyer, şehbazı sayyadülkulub Aş in ai remzi h ikm e t hanei Perverdigar

Her kelamım lü'lüi şehvarı se�li mümteni Üfkı i drakimde kanu111 belagat zar zar Duysa ebkarı mezaminim Nevayi

reşkeder

K:never bahtı siyahıından tabiat şennsar

Dilleri tenşi t eden

sihri beyanımd ır benim o lm ada hayret nisar

.

Ali

A l işan Bey 872.

A r i f J\ğ;ı ! A lrmr:lar Zfıdı:- - Hacı ) . 665. J\ ri f B'�y: 2 1 · L!J74.

< Evliya Züılc - nacı ) .

Ali ltıla E fendi < Hoca

Ali Ş a d i Dt>y . 21 1 6.

Aza­

A rif E fe n :ii < Zahire Veznedarı ) . 107.

,_

At:if ilı k_m e � _Bey_ . «I:!?rs�k l i-.l?K_!'!l_���g) . 2fı7. 451. 475. 502. 582. 60 1. 606. 608, .

6:l5. 637 . 638. 639, 642, 6 43, 644, 648,

--·;;;ı: i . . . 202. Celalüddin Efendi (Bk. Mahmu d Cela­ l üdclin J . 204. Celalü:ldin Herzemşah. 1115, 1116. Celalüddin Paşa < Bk. Mahmud Celfılü d din Paşa ) . 205. Celiı.lüdJin (Şeyh - Dede). 215, 728, 1820. Cemal. 2076. Cemal '3ey. 1021. Cemal Dede. 1895. Cemal Dede ( Neyzen ) .1370. Cemal Molla. 2076. Cemal Nabedid Bey. 222. Cemal Nuri Bey. 1492. Cemal Paşa. 1124. Celal

-

Cemal Ömer (Şeyh ) . 2047.

Cemnlüddin Aksarayi (Frenk Şah ) . 408. Cemalü:Idin Efendi. ( Reisületibba l . 900. Cemalüddin Efgani. 263, 1835, 1836.

2224 Cem'i Efendi .

din Efendi ) . 347. Fahrüctdin Efendi < Tı rpancı Zade ) . 809.

1033.

Fahrüdd!n neşad. 939. Fa i k 2081. 2083 . Ali Bey ı 13k.

Esad Arif Bey. V. 325.

Faik

Esad Bey. 971.

Esad Bey (Meşaleci Z a de ) . 735.

( Bk. Mehmed i:sad Dede ) .

323, 328, 702. 1953. Esad Efen::li. V, 749.

U 3k.

Ahmed Esad Efendi ) ,

Esad Efendi ( Hafız ) . Esad

Efendi

( S ahailar

Şeyhi

Z a de ) .

104, 107, 425, 633. 738, 7'11, 746, 767, 819, :..20, 1373, 1521, 1651, 1974.

Esad Efen::li ( Ş eyhi Za d e ) . V,

ııs,

Esad E fe n di ( Üryani Zade ) .

202.

Esad Efendi ( Şeyhülislamı . II.

976.

Esad E fendi ( Va kanüvi s ) . 739, 970, 1303.

Esadi Yesari Efendi. 114. Esad Muhlis Paşa

. < Bk. Mehmed Esad

Muhlis Paşa ) . 91, 161, 225, 769, 9771 1253, 1349, 1431, 1542. Esad

833,

Paşa.

975,

976,

1170,

1355,

1619. Esad ( Sirozl u ) . 1532.

E s a d Molla.

Esma.

425.

1107.

Esma Hanım. 1800. Esma Sul tan. Eşref Bey.

759.

1521.

Eş re f Efeı;ıdi

. 915. Halid

529.

Eyyub

Bey

(Yenişehirii

Zaöej.

Halid Fahri Bey. 533. Halid Mazhar ( Florinalı ) . 1148. Halid Ziya Bey ( Romancı ) . 445, 1882, 1886.

Halil Ağa ( Şirevi Zade ) . 804. Halil Cenabi Efendi. 2070.

Halil Dede. 1895.

554,

2230 Halil CDemirciköyl ü L 1301. Halil Edhem Bey ( M üze Müdiri ) . 21G6, 2167, ::!168.

Halil Edip Bey. 45, 587, 1000, 1004, 1035, 1897, 2174.

Halil Efendi (Filibeli ) . 65. Halil Efendi ( Geredel i ) . 1564. Halil Efendi (Nüzhe tiye ) . 900. Halil Efendi < S eyyi d Ahmed Zade ) . 719. Halil Efendi ( Vanlı Celiloğlu ) . 1030. Halil Hak; Efendi. 671. Halil Hamid Efendi. 560. Halil Hamid Paşa (Sadnazam ) . 1446. Halil Hilmi Paşa ( Maden Emiri ) . 1575. Halili Paşa ( Bk. İbrahim Halili Paşa ) .

2005.

535.

Halil Nihad Bey. XIV, 807, 1217, 1219, 1279,

1656,

1714,

1720,

1919,

2053,

2163.

Halil Halil Halil Halil Halil Halil Halil

Nuri Bey. 1775. Paşa. 47, 255. Paşa ( El basanlı ) . 1911. Paşa ( Gürcü ) . 41. Paşa ( Kapudan ) . 1355. Paşa ( Manastırlı ) . 2105. Rifat Paşa ( Dama d ) . 117, 377,

970,

1303,

1305,

1318,

1319,

1373,

1578, 2042.

Halil Rüştü Efendi (Kütahyal ı ) . 61. Halil Saib Bey. 189. Halil Şerif. 1000. Halil Şerif Paşa. 934. Halil ( Şeyh ) . 983, 1301. Halim Bey. 833. Halim Efendi. 1928. Halim Efendi < Bk. Hafız Abdülhalim Efend: ) . 536. Halim Efendi < Müsteşar) . 823. Hali m Paşa. 796. Halim Paşa ( Prens) . 1622. Halis Edhem Efendi < Bk. İbrahim Ed­ hem Halis Efendi ) . 544. Halis Efendi. 307. Halis Efendi (Abdurrahman Halis Şeyh ) . 537. Halis Efendi ! Ders vekili - Hoca ) . 600. Halis Efendi (Tahir Ömer Zade) . 997, •

1522.

Hcılis Efendi ( Yusuf Halis Efen di ) . 540, 541, 542. Hamdi Bey. 5 54, 2093, 2094. Hamdi Bey ( Dağıstanl ı ) . 785. Hamdi Bey ıvan (Karni ) . 782.

Divanı Eş'ar {Mehmed Abdullah EfenN

Dıvan (Kazım Paşa ) . 812.

Divanı Eş'ar (Mehmed Memduh Paşa).

�ıvan ( Ka m i l Efendi ) . 801.

di ) . 922.

Divan (Kuddusi ) . 779.

Divanı

Divan ( Leyla Hanı m ) . 884. Divan (Mahmud Nedim Paşa ) . 1174. Divan

(Mehmed

Esad

111.

Muhlis

Paşa ) .

975.

.

Eş'ar

Bey ) .

835.

Divan (Meşhuri ) . 958.

şa Zücle ) . Bey ) .

1201.

(Seyyid Ahmed

641.

Divanı E ş ' ar ( Ş eyh Seyyid

Divan (Mustafa Hilmi ) . 663.

İlmi

Divan (Niyaz i ) . 1233.

Kemal

Divanı Eş'ar ( N igar Hanım Osman Pa.o Divanı ' Eş'ar

Divan (Niyazi Efen d i ) . 1229.

C Mchmed Namık

Efendi ) . 715.

Hikme�

Abdürrezzak

419.

Divan ( Nuri ) . 1235.

Divanı Fevzi.

Divan ( Osman Nuri Paşa ) . 1237.

Divanı Gü!zarı Hafız Sadi.. 1528.

Divan ( Pertev Paşa ) . 1309.

D ivanı Hiıfız ( Ş irazi ) . 328. Divanı Hikmet. 338. Divanı İhsan. 705.

Divan (Rasim Efendi ) . 1341.

D ivan ( S elani kli Hami) . 558.

Divanı Kebir.

Divan (Şem'i ) . 1756. Divan (Vası f) . 1911.

Divan ı

Divan (Yusuf Garibi) .. 465. Divançe ( Mehmed LCıtfi E fendi ) . 899. Divançe (Mehmed İ zzet Efendi ) . 776.

D ivançe .t.Mehmed Şefik E fendi ) . 1740. D ivançe (Şakir. E fen di ) . 1736.

Divançei Dehri.

785.

(Ahmed

Lofçalı ) . 238. Eş'ar

Divançei

Hamdi ) . 551.

(Elhac

Cevdet

Paşa

Abdül hamid-

Eş'ar

( Mehmed

1585.

Divançei Fazıl.

Tercemesinin

Gazi.

712 ..

1635.

Divanı Şeyh Sami. Divanı Şi'ir. 655. Divanı Yahya. 304.

Divanı Yahya Mukaddimesi.

Said Paşa) .

2176.

Diyaneti Muhammediye. 30. Doğu (Mecmua ) . Dolab (Mecmua ) .

408. 527, 1705. 634, 1256.

Duhteri Hindu. 565, 566.

Dul K a d ın. :i.682.

Durubı Emsal. 1341, 1809.

375.

Tetümmesi.

j Divanı Ş eyh İlhami ve Seyyid Battal

Donanma Mecmuası.

Divançei Eş'ar (Mehmed Arif Bey ) . 21. Divançei

Saib

238.

Divan (Zihni ) . 1972.

Divançei .- Eş'ar

168.

Divanı LCıgatüttürk Te rcemesi. 2071.

Divan (Şeref Hanı m ) . 1775.

Duygu.

1858.

226'7 Diistnrte. 474.

Elvahı Şairane.

Düstur:ı Suhan.

Emced.

474. Düşünce. 661, 1471. 1882, 1883.

Emil. 1994, 2005.

Dün ve Yann. 245. Dünya Nasıl Batacak. 2097.

Emir Nevruz. 835. Emsali Askeriye.

Enamilürresail.

Ebediyet Yolunda. Said,

Şerhi ve

Ebu

Rubailerinin

Tercemesı. 329.

Ebyau Muntahabei Arabiye. Eceli

Kaza. 565.

Edebi S ana tla ra

Edebiyat. 189.

393.

Dair. 1223.

Endülü3. 1921, 1924. Endülüs Tarihi. Eneid.

1443.

Engei.

287.

Envarı Zeka.

1219. Ede biya t Hatıralarım. 1 690. Ede biyatımızda Gazel. 1559.

Epope. 189.

Edebiyat Kumkuması. 837, 1082, 1182, 1424. 1431.

Ersas.

ÖzU.

Mecmuası.

1550.

366,

21 43.

1437,

Edirne'ye Seya hat. 1821.

Cild

I,

Esatir.

1134.

z

Eser-i Hayat-ı Fey i . 428, 429, 430. Eser-i Nadir. 1187. Eser-i Kamil. 796, 797.

Eser-i Memduh. 922.

Esma·i Şerifenin Şerhi. 238. Esrar-ı .Abü Heva. 1837.

V, 702.

Esrar-ı Şemsi. 1773. Esvatı Sudur.

Ehli irfane Bazı N esayih. 536. E k em on t . 388.

E kl er � K ö k l e r Üzerinde Demeçler. -2140.

E k on omi Politik. 1 793.

Elcczire Mektupları . 1116. Elem Kasideleri. 980. Elem ve Si tem. 388. Elhan. 1818. Elhanı Vatan. 360, 1196.

Eslaf. n. 1 10, 1315, 1316, 1413, 1586.

Esrar Dede Tezkiresi.

Eflatun. 361. 1196. Eğlenirken. 287. Efsus.

.

Erzurum Şairleri. X, 1104, 1975.

Eskiler Alayı. 223; 803.

Efgan Eıniri Abdürrahman Han.

E l me da ri s 1 893. Elvahı Sevda. 215.

177. 5 90 .

Esas-ı İlm-i Hayat. 1837.

M uh tı ra. 1821. Umumiye

Erganun.

Esami. II, 75, 641, 884, 1034.

Edebiyat Tarihim ize Dair Muazzam Bir

Edebiyat ve Edebiyat Tarihi

1436.

Epikürün Bağçesi. 961.

Edebiyat Lügatı. 1821. Edebiyat Mecm uası. 705. Edebiyat Nümuncleri. 98.

Edebiyatı

1143.

Endülüs Tarihi Tercemesi. 1q85, 2005.

Engizisyon Esrarı. 1143.

Gazetesi.

E debiyat

430, 812.

En ::lerun Tarihi. 740, 1310.

1150, 1851.

Ilayr'in

508.

1528.

Encümeni Ediban.

- E -

Ebu

2i4.

281.

Eş'ar-ı .Şemsi. 1773. Eşar-ı Vahyı. 1 902. Eş'ar-ı Vefa. 1 925.

Eş'ar-ı Ziya.

2005.

Eşber. 565, 566, 1596. Eşref.

129, 337, 1148, 1405.

Evhamlı. .

922.

Eş'ar-ı Ildyret. 609.

1969.

Evliya Çelebi Seyah a tnamesi.

Evrak -ı Eyyam. 231.

Evrak-ı Hazan.

2021.

1463•.

2268 .Evrak-ı Perişan. 835, 1115.

Feveran-ı Ezman. 922, 1993.

Evsaf-ı Celile-i Nebeviye. 515.

Feyzabad.

Evsaf-ı Seniye-i Hamidiyeden Bir Şem-

Feyzi Cevad.

2028.

me.

Eyub Rehberi. 517.

Ezhar-ı Hakif.at. 301, 310.

1397.

Fiskeler.

661.

409, 765, 875, 975, 997,

1018,

1063,

1074,

1083,

1575,

1639,

l667,

1669,

1696,

1761,

1775,

1781,

1785,

1795,

1830,

1832,

1865,

197J,

1979,

1990,

2050,

2061,

2115,

2119,

2176, 2198. 835.

Fatih Camii Haziresinde Medfunlar. 705. Tezkiresi.

1349,

1812.

1280.

Fransızcadan Türkçeye Kamus. 22, 1594. Frobel ve Pistaloci. 1632.

527.

Furat.

Furtuna ve Kar.

Fususülhikem.

1356,

VI,

1380,

1191,

1313,

1340,

1384,

1429,

1540,

Fuzuli Divanı.

1201, 182L

Fürukı Efruz.

733 .

Füruzan.

937, 1037.

Leyali-i

Füyuzatı İlahiye. 1901.

Mübareke.

463.

Gadirülfurat. Galatat. Galib

.

_Felsefe-i İstibdad. - 245.

Fenelon. 793.

Divanı

lı ) .

. Felsefe-i Umumiye Dersleri. 1498. Felsefe Mecmuası.

1052.

2176.

Garam.

566.

1812.

Gayya.

Ferhad Divanı. 397.

Gazellerim.

Gazale

Ferhenk-i Ziya. 2034. Feryadlarım.

. ;Fevaid.

1948.

509, 554, 857.

(Leskofça�

Gave Des tanı. 1712.

717.

Sadi, Tercemesl.

686, 1594, 1595.

Mukaddimesi

Garaibi Adatı Akvam. 1594.

F : 'enni Remi. 158.

,Ferhenkname�i

527�

1701.

Galatatı Terceme.

1550.

Felsefe Ders!,zri. 1498.

Ferda.

,,

Fütuhat: Mekkiye'ye Tavzihat 1201�

- G Eyyam ve

.Fazilet ve Asalet 296. ;Fehim.

1280.

328.

2196. ·Fazaili

923.

Fizik Eleman ter.

Fuzuli. 1117, 1821.

148.

.Fatihai Şerife Tefsiri. 2103. ,Fatin

990.

Finlandiya.

Firar Hatıraları. 2071.

Faizi Tezkiresi. III .

.Fatih.

Filiz.

Firar. 1844.

1968.

;Farabi.

245.

Finten. 566, 567.

- F -

.Fani Tezkiresi.

1116.

Fievr d'ame.

Fihristi Vil Ş.yeti Haleb. 527.

:Ezhar-ı Tefekkür. 802. :Ezhai', yahut Mecmua-i Eş'ar.

:Falcı.

Firakı Irak.

Fihristi Selatini Osmaniye. 1575.

:Ezhar-ı :rfan, 1917.

Fağfur.

1594, 1596.

Fıkhi Kübra. 1635.

262.

Eyyam-ı Medayin.

2177.

Fezail-i Ahlakiye.

Fezleke-i Sisan-ı Farisi 1824.

1786.

. Eylfıl Yaprakları.

1906.

Su! tan.

1446.

214.

Gayrı Mürettep Asan

1935.

ye.

519.

Ş !'rlye ve Edebi�

Gazeteci -Lisanı. 790, 837•

Geçm�

Günler. 1690.

,

2269 Geçmiı;; G ünl e ri m. 1160.

Gülzan Aşk.

1409, 1917.

G ü lzan Edeb. 672, 1057.

Geçtiğim Yol. 189.

Gelenbevi İsmail Efendi. 2177.

Gülzarı Şebab. 4ô6.

Gencinei Edeb. 436, 2033.

Gümüş Mahfaza. 271.

Gencinei Güftar. 2034.

Günebakan.

Gencinei Hüner.

G üneş. 849, 1123, 1163 1280. Güneş - Dil Teorisine göre Türk ri. 2097. Gütenberg. 529.

1705.

,

Gencinei Letaif. 1413.

�nç Kale mler.

189, 1297, 1463, 2015,

2Ô97.

Gençlere Tenasül Terbiyesi. Gençl i k Ha tıratı. 1405.

Güvercin Mü kafatı. 272.

1463.

Güzel lren. 2074. G üzel R u mel i. 990.

1550.

Güzel Vatan. 990.

Gevheri Hikmet. 386.

Gizli Figanlar. 1 116. Gizli Mfıbed.

- I-I -

1 298.

Goncei Edcb. ıs:ı3.

Habname. 1317, 1318.

Goriller İçinde. 529. Gölgeler.

Hac Y ol und a . 231. · Hacı Yaşar Ağa Hastahanesi. 2097. Hacı Yaşar Ağo. Çiftliği. 2097.

705.

Gölge fiyııtrosu Tarihi. 1283.

Göl Manzumesi Tercemesi. 1544. G ö l Saatleri. 582. Gönül B uzlu Ilir Camdan. 533. Gönülden Sesl er. 1 280 . Görenek. 1158. Görüşl er.

I-Ia cl e. 565.

Ilaclci E fkar.

Ha di.

119. Hadisi E l'bo. in . 8Gl.

IIü fızada E tvarı S ü l ü k . 2133.

Hafız Di vanı . 1201, 1824, 2103, 2133. Ha fız Divanı Şerhi. 1330: · ,,, Hafta. 1837.

Gurubda Yağ mu r. 533. Güftei Kamil. 804.

Güftü-gü. 85, 86.

Haftalık G aze te . 661.

Gülbei A hzan. 11 82.

Hak.

Güidestei İsmet. 21 .

,

1824 .

835.

Gülşeni Aşk. 750.

Gülş eni Daniş. 258. Gülşeni Edeb.

672.

Gülşeni Raz. 3 28, 2079. Gruşeni Suhan. 866.

533.

fi

Hakkı

kan Sul tan Abdül

1408,

.

1119.

1-Iakayıkulbey:m

Aş ı ka n . 1814. 328, 419, 798, 1030 1295,

Gülşen. 844, 1443, 1509.

2021.

Haftalık Malumat.

Güldeste. 1413, 1814.

Gülnihal.

,/ /

Haftalık İzmir. 519.

Cüdan. 949. 951. Gül Demetl eri . 100.

. Gülistanlar, Harabeler.

21.

Hadisi Erbain Şerhi.

774.

Gurabahanei Laklakan. 582.

Giilistan.

835.

Hüdiseler.

Göz Yaşları. 700.

Gülgoncei

388.

1458.

Hadi im.

2113.

Guncai Bustan.

Grame-

Güvahı Dil. 621.

Gençler Yolu. 468, 1403.

Gevheri.

557.

Hakayıkulvekayi.

Cennetme-

Aziz Han. 899, 1317.

1172.

H a k im i ye ti Milliye. 366. Hakkussul ta n . 1261. H5.lfı Güzel. 1137. Hale "Eser". 1013 . Halil Nuri Bey Tarihi. 39ti. Fia.l_ k _ Ed ebi ya tı Antolojisi. 1550. Halk Şairleri. 1 550. Halk Şairlerinden . Ustrumcalı VasıI. U'i6.

2270 Halk Şiirlerinin Şekli ve Nev'i. 1858.

Hayatı Fikriye.

Halka Doğru. 189, 2097.

Hayf.

446.

1136;

a

Haletüşebab. 527.

Hayr Ab d ,

Hal'ler - İclaslar. 922.

Hayri Bey Kütüğü.

Halük'un Defteri.

Hayr-ı Ümmet,

1881.

Hayrülkısas.

Hamailülmesail. 1528. Hamidname. Hamlet.

Hayvanatı Maiye. 430. Jfayyam Rübaileri.

Hamiye t. 269. Zade

Ailesinin

Tarihçesi .

Hayyam'dan Hazom Asar.

Hammer Tarihi. 1613.

Ha m me r 'Tezkiresi. VII. İbni

Ş erhi

Fariz

Olan

Le-

vamii. Cami Şerhi. 861.

Mahsus

Gazete.

910,

1290,

194. 91, 124, 126, 1 190, 1484, 1698,

Harabat.

1983, 1994, 2005, 2009, 2010.

Ula

Kurum

Tarihi.

887.

1458.

Harman Sonu. 375, 1712. Hasan Çelebi Tezkiresi.

Hasba.

III, 155.

1 134.

Hasbihal. 338, 935, 1174. Hased. 2097. Hat ve

Ha t ta tan.

474.

Ha tıra. 67, 1169, 1171, 1668. Ha tırai Ah d i Şebabı. 625.

b

Hatırai ş-� ab. 1134. Hatıme tül'eş'ar. Hatırat.

368. 1 150.

Hatıratı Nazım. 1196, 1997.

E de biye. 938. Nesim i. 429�

Havadisi Havayi

Hayalatı Dil.

Hayali Şebab.

Hayat. - 98,

Hayat ve Madde. 394.

Hazreti

1526,

1636.

21.

Öıner'in

me Buyurduğu

Heder.

Oğlu

Hakkında

Haddi

Şer'iye

329.

1034.

1999.

Hediye Cemiyeti.

Hediyei Sal. 263 . 819. Heft Peyker. 1935, 1968. Hendesei Haddiye.

1457.

Henjesei Re.smiye Tatbikatı. 1457 ' Hendesei Sathiye. 1457. Hen.gami. Hep

Ya h u t

1550. Hiç.

566.

2037.

Her Şey:ien İbret (Temsil). 519; Heves E t t im. 1 137.

Hey'eti Alem. 1837.

Hey'eti İçtimalyecle ve Hayatta Muvaf­ Olmak İçin Malumatı Ameliye.

Hey'eti İslamiye. 1298, 1471, 1835,

İka­

Dair

Hediyei Fevzı. 4 19.

fak

1436,

189, 366,

1405,

394.

1877.

2Cl40, 2110.

21.

Hazreti İsa"ya Açık Meklub. 1117. Hazre ti M uh ammed Niçin Çok Evlendi. 1538.

Her Ay.

312, 562, 783, 2010.

Hatıratı Meşahir.

1357.

Farisi Risalen:n Tercemesi.

Harbin E trafında. 442. Harem ve Saray Adatı Kadiınesi. Ha ri ta lı

1290,

Hazinei Nur.

1458.

Hanımlara

ü

Hazinei F n un. 100, 167, 268. 493, 531,

Hazinei Mekatib. 1436. H az in ei Mün tehabat. 1413.

93.

Hançerli Hikayei Garibesi. 93. Han e.

749.

Hazineı Le taif. 94, 1208.

Hamsiname. 705, 2053. Hançerli Hanım.

Vezniyle Terceme-

Hazan R üzga rla rı. 812. Hazi nei Enver ve Dcfinei Esrar. 971.

Hamsei Nerkisi. 1430.

1466.

B.ubai

lcr. 705.

705.

Hamriyei

861.

842.

Hayrül Lügat. 622.

1498.

245, 1240.

Hammami

616.

805.

Hezeyanlarını. 802. Hırka.

1757.

Hıyaban. 730, 732.

Hicaz Seyahatnamesi.

1917.

227 1

\ . \ Hicret.

Hulviyat .

1 844.

Hicranlar.

Hiç. 245, 1896. 1897. HoC"a

Hikayatı

Hikayci Garibe.

1972.

1134.

1 Ii kcmiya tı İbni Sina. l li lidci Fer:de Terccmesi. 861. Kasidei I-1.ımriye. 328.

- J -

1Hımilü!

809.

Ka3ıı.yıdi T e vfi k . 1874.

lzzülkcmal. 2177.

�·: .:ıhriyat.

817,

lG::lO.

Karg-alar.

-

J�ııhrnm:ın Iınaniye..

l\Ierdümkiriz.

1820.

Dünyanın

Haki kiye

Men:ızırül · ın �a.

30.

MedaJ.•in Harabel eri . . 81!:1. Medeniyeti

Men:ıl,ı bi Ziyaiye. 421.

l\Ierasim ve Adatı

Mecnı ua ı ü ı z u :1 :Jiye. d4. Meday;hi

744.

1458.

M �n :ı kıbi T:ı b i :y.

Mihrao

l\Iuahezeıer.

Dair

'

l\l uallei.,;a tı Se ' ba

S61.

736.

M:nne txeşan.

1201, 1C02, 1824.

M ol la Ca m i 'n . n Tarihi Hacelıaniye

1550.

M ı t ıanı L i s a n. 54 1. 542.

272,

1066.

1\1 .zanUI Bürllan.

l\IolJa Ca m ı Divanı.

5il3. J 680.

Miflaııı t1a raba t.

yah u t J\Iüreb!ıiye.

Miyarı Sedat. 237, 238.

21 78.

Mezar Kaa oeıel'ı.

Mir'atı Şııumt. 617, 922, Hl85. ::Vl ir·aıı Zeynüıabidin. HU9. i\1ıra tüJ Ha remeyn. 611. l\'lı ratül !sı am. 1458. 3lıra t üı l\l ülük. 2059. l\Iira t lis Sema. 1837.

l\l uhit.

23, 1030.

iS93. 93".!.

Muhtasar

Inşa.

1268.

Muhtasar Kamusı

Fefsefe.

Muh ta sar M i mari.

1457.

1632;

\

Muh tasar ve Musavver Tarihi Osmanl. 14:i3.

Mukabele. 1240. l\Tuka ddimei Celal. 83:1. 835. i\Iuk:ı ttea tı l\lüntehabe Tere emesi. S::il.

2278 Muktesebat. 1902.

Müş fikname.

Muhtetafat.

Mü talea.

1902.

Musa bini Gazan yahut Hamiyet. 1034. Musavver Ma!Umat.

Musavver Terakki.

991.

1022, 1024.

1533, 2096.

Mütayyebatı Fenniye.

1453.

M ü tayyebatJ Türkiye. 457.

r .

Mü tenevvi Makalat ve Fika a t

16, 1405, 1484.

Musaviri · Fen ve Edeb. 554.

Mü tercim.

Musavi.ri

Fünun

Müverrihlerin Tarih Alemi.

Mutalaa.

2174.

Muvazene.

ve

Ed eb. 1697.

1717.

Mücerrebatı Mualecet.

30.

Nabedid.

Müflihini Hazine. 82.

4

Naçiz.

1413. 1240.

Mül ahazai Ede biye. Münacatı

Nahid.

Naili-i Kadim. 733. Naima Tarihi.

1409.

Nalan.

1594. Müstamele.

Nale.

1457.

1022,

Nam ı k

1023.

705. ( Fahri

Müntehr. lıat

( Mehmed Galıb Bey ) . 459.

Bey ) .

Müntehabatı Ce di de.

1436.

Müntehabatı

Fevzi.

.

Divanı

Farisiye. S i nan

426,

466,

Nafiai

1458.

R isa! ei Kuşeyriye.

· Müre bbii

Şehname.

819, 823, 2028.

Etfal.

Müsabaka.

115.

1032,

Hoca.

Babiler.

1034, 1453.

İsta tistik.

803.

148.

Nazariyatı Edebiye. 1443. 565.

Nazife.

Nazmüsseyyid Züh d i. 2059. Nazım

ve

Eşkali

Nazım.

1821.

1219.

( Mecmua ) . 360, 533, 634, 1844,

Nedim 1968.

ve

1150. Nefrin.

1458.

Müslümanlı kta Himayei Etfal.

1793.

1116.

446.

Fikret'in

B üyük

Nefir. 2097;

Müsellesa tı Edebiye.

; Mü.sveddelerim.

ve

ve A m e li

Nazari

Nef'i

1837.

1013,

n

Şah

Nedimi K 9. d i m. 121!),

1917.

Mürüv\ret.

880.

838, 1116, 1117,

2070.

Nedim Divanı.

Müntehabatı Vahyi. 1902. Müraselat.

882,

Hüsrev Seyaha tnamesi.

Nasrüdd

149.

394,

Paşa.

Nasırı

Nasıriiddin

Mün tehabatı Samiye. 1634. Münteha batı

Kemal.

Nasihat.

345.

1955.

1066

,

İslamiyan.

1550.

Münteha oat.

l\:Iüntehaba tı,

Zemanı

Narü Helva. 774.

Müntehabat

'1

2031.

Namdararıı

Münşeatı Şeyh Vasfi. 1906.

M ünteha atı

159, 519.

Nale-i Uşşak. 65.

72.

Münşea t; Celfıl. 196. Münşeatı Mü ş fik i ye .

Müntehabatı

189.

803, 941.

Nalei P

663.

Münşeatı Akif.

990.

Nakdü ttevarih. 2152.

861.

Hazreti Mevlana.

Münhaniyatı

1538.

Nahvi Osmani. 1458, 1906.

577.

Münazara.

2178•

Vicdaniye.

Nağm�i Seher. 277.

M ü kemmel Lügatı Osmani. Framevi.

222.

Nagamatı

Mükemmel Mülhamat.

394.

277.

Nadii Şuara.

. Mü fredatı Eczaı Tıbbiye. 111. Mühimmatı Nafia. 1458. Mü kafat. 215 . . Sarfı

:.:.594.

- N -

1935.

Muza ffername.

Münşaat.

1034.

2071.

277.

Nefsi Emmare.

680.

Nesayihul E t!aL 1955.

nuhlanna.

2279 466.

Nesirlerim.

Nesrı Harb ve N esri Sulh. M es teren. 565, 566.

N eşa ti .

- 0 -

231.

Ocnk (Gazete) . 1256. Oğ l u m un Defteri. 1682.

1 5.3 0.

Oğlum S adi ' ye . 519.

1048.

Neşıdc.

1 749.

.Neşideı Vicdan.

Oğ l um S ü reyy:ı 'ya. 5 1 9 .

Nevadiri Nefise. 248 .

On

N evay i Sarır.

On

Nevamiri Tabiiyyc. 1837.

Ncvbaharım. Nevhan e. Nev'i

263.

676.

.Nevpeyda .

1821.

1187.

1888.

NevsaJi Asır.

A sır

Beş:nci na.

i ki

1 8 1 6.

Eş 'a r.

Şnirlerinden

Cumhuriyet

Mecımıad:ın

190, 219, 538, 700, 1947.

Nevsali Milli.

O.>mani.

.Neyyır.

1436.

348, 987, 2137.

On Üçüncü Asır Hicr i d e Osmanlı Ricali.

198 6.

On Üç Numaralı Ar:ıba ve Zeyli. Ol'dunun Defteri.

. Nigarname

.oı·ti Yay�a. 2079.

Kaza.

Orur:ı.

129.

Nijad Ekrem.

509.

Nimetullah.

Ni ran .

277, 281.

857,

Vardır. 144(3, 2037. 1290,

1405.

987. .

1793.

941.

Numunei Edebiyat. 5·1, 57, 59, 72, 131G,

1317, 1 3 19, 1361> 334. Nuhbe'i Amal. 493.

827,

Devrinde

1818. Son

Sadrıazamlar.

1700.

1544,

Edebıyatı

Teessüsünde

Mü-

215, 1818.

203 1 .

Osma n l ı L i 5 anı .

Müel l i fl eri. 228,

Osmanlı

·

577.

126, 3G9. 750, i94. 1569,

1800,

398,

1806,

1409,

II,

413,

VIII,

465,

75,

470,

SS.

531,

Arab iye.

1034.

Nümunei Şeccat. 802. Nüzhetül Mün,:ıeat. 1268.

2031.

1 652,

1911,

1977.

Ressamla r Cemiyeti GazetesL

Osmanlı Sarfı. 1458. Osma n l ı

Şairl eri.

03manlı Tarihi.

Nüm un eı Kavaidi Fa risi. 329.

N ü m u n ei .S:.. h an.

Devletin!n

663, 810, 1018, 1020, 1050, 1 26 8, 1356,

1943, 1990, 2005.

Nümunei

672.

03ma n l ı Ede biyatı.

1378,

Edeb:yat.

1311,

1226, 1255, 1690.

h:m Sima l a r. 517.

1 1 9,

2 1 77.

Nümunei Adalet.

03manlı

Osmanlı

N u h b e.

Nümunei

1844.

244,

2198.

M ülk'ün Siyasetnamesi.

Nuri Bey.

S ::ı.ni.

O�ın::ı.ıı lı Aruzı. Osmanlı

Nizamülhas 'l'ercenıesi. 1138.

Nokta.

03manlı.

Osın:ı n l ı Coğrcı fyası.

1 19 6

Nizamüı

215.

03manı

Nikahta K eram e t

Nilüfer.

Orta Anadol u ' da Yunan Faciaları. 2140•

1201.

1226.

272•

287.

Orduya Armağan. 2 1 40.

67 1 .

Nihal.

Ada­

Divanı

"'lürekkcb

878.

Neyyiri Hakıkat. 559.

Ni

Yılında

239.

1262.

Nev5ali

N i g i ri s t a n .

Edirneli

1227.

On D o k uzuncu Asır. 154 . On D ör d ün cü Asır Türk Muho.rrirlerL

9.

Nevres Divanı.

Nevru:...

On

1034, 2059.

ve Surıye Kasidesi.

A 1 ımcı

Niızım.

II,

641, 1034.

835, 1 26 5.

Osmanlı Tarih ve Ede biyatı Mecmuası.

30 1 , 305, 1311.

05manlı

Tarih

1076. Oyun.

2ı;;.

ve

MüverrihlcrL

109,

J .? "

2 28 0 - ö -

R:ıhşan. 649, 2177. R:ımi Paşa. .ı.550.

öıu. 5::i5. 1'1�3. Ölü Dalgaiar. 223.

R amiz Tezkiresi. IV, V.

Ömer Hayyam · ı n Felsefesi. 14S 3. Ömer Hayya:n Rub:ıileri. 733. Ö;ner Seyfeddin Hayatı ve Eserler!.

1293. Ô!1nr'in Çocukluğu. 1039. Ö:nri Hara b. lGSO. Ömrüm. 345. 489, 8-lG, 1505, 1503.

Öteberi. Öz Türk

1802.

Ad�arı Kılavuzu.

2140.

- P Papağan. 1280. Paravan. 533. Paris Esrarı. 272. Faris Kadmı. '1"13. P a ytahtı n Kapu.;;n;:la. 330. Pejmüde. 277. Pen'.:>e Ev Fac:aları. 272.

143G. Penji A t tar. 52, 54. 328, 1408. Pendnamei Attar. 1073 Perakenje. 803. Perdei Esrar. 1955, 1S:::i 7 Perişan. 802, 1528. Pe rs efon. 1939 . Pervane. 1446. Peyam. 358, 805, 80G, 8'15, 1041, 1305, 18)6, 1907. Peyamı E d e bi. 649, 938, 939. Pey:ımı Sabah. 334, 845, 1730. . Peyamı � ur. 10ô6. Peygamber ve Zamanı. 1821. Pınar. 1969. Piraye. 281. Pir Sul tan Ab:Ial. 1530. Piyale. 582. Piyerloti Hitabesi. 1117. Pol ve Virjini. 788. .Pul. 103S. Penbe Ferace.

.

.

- n Ralu ta. 1635. Rafael. 2ô3. 733, 124.0. Rafales de Parfums (Sannets) . . 245.

Ravza ( Ki tap > . 1 63. Ravza] Ali Aba. 187'7. Ravzai Ede biye. 1877. Ravzai Muh:ı vere. 1877.

Ravzai Sfı.:b t tan B:r Şemme. 1917. Ravza tii l:sliim. 1877. Ravza l ü lmünıea t. 1877. R:ıvzi Verd. 1814. Rebabı o:ı. 137. Recai Zade Ekre:n Deyin Hayatı Ede-- , biyesi. 287. Reh!:ıer Gaze t esi. 717, 1443, 1344, Reh'ni Avamil. 2113. Re!ı'.nri Seyriisül ük. 1036. Re�beri Zakir. 421. 1C:::i7. Rehn ümayı Diyarı bek ir. Rehnümayı Far:si. 47 4 . Rehnümayı Marifet. 1409. Ramazan Geceieri.

611.

Rene. 215. Renksiz Iztırab. 1812. R e s m i Ceride. 980. Re.;mi Mtk t u plarım. 705. Resimlı Dünya. 1280.� Res:mli Gazete. 46. 167. 287, 424. 510, 577, 994, 1290. 1398 .. 1619, 1820, 2174. Resim l i Top.

582, 930, 1446.

Res5am. 1436. Re.;sam Rala n :I.

Reşehat.

272.

1, II, III, 1749, 1750, 1377.

Rrvnak. 1 387 . Revne İ n terna t i onal. 431. Reybilik. Bedb:nlik, Lai klik Ne:lir? 148. Risa lci Helal ve Haram. 715. Risalei Kuşcyriye. ıo.:n. Risa lei Murakabe. 861. R:salel Nakş : be n ::l iye. 1877. Risalei Rabıta. 1320. Risa lei S i pehsalar Tercerr:esi. lGS. R isa lei Vah ::l e t ü ! vücud. 861. 805. 414 : Riyahin. 1905. Riyazi Esfiya. 65. Risa lei Yaiye,

R işve t.

R:y:ı.zi Tezkiresi. III, XII.

228 1 Riza Tezkiresi. III. Rize Lehcesi ir.3.

Robenson Tercemesi.

S::ırln k::ı t. 83:5 1 433. Sa d u l l a h

8!l9.

Romeo ve J ü l iet. 215.

700 .

S01fa ü l k u l up.

Rubabın Ceva bı.

1881.

Ruba bı

1 1 6.

Ş i kes t e.

Rubaıyat

Safa h ::ı tı K a ' p.

1 615.

ve

Safvan.

1 882. Ca m i . 328.

1881.

Levay:hi

Safay

1705.

Ruhiyat A l fa besi. 98.

1877.

Ruhlar.

5G7.

Ruhul' ı V. va na.

13ir Sahifci Nur.

1 G8.

S a l i m.

277.

202 .

2097.

21 76.

!612.

S:ı:namci

1 705.

Had:l•a.

Samih P. i fn t.

1550.

San :ı t M u ;;:ı. h ::ı b � ı eri.

M ı ı h :ı r:-bc-si.

Rüya Lügati. 519.

I Iuly.:ınümc.

Rüya Oyunu. 5!l0.

l!l02.

l!l!lt.

S a n ' a:t ı Tahri r .

526, 998.

S:ın i h :ı t ü l':ıreb.

.

231, 857. 1 032 . 1818, 2 0 59

Sabah-ı Haya tım. 100. Sabahı t n s i ra h 151!>.

Sab:h. 601. 2150.

Sıibr ve Sebat. 565.

1390,

93.

1034;

804.

Sarı Ya pra k l ar

S:'ıy.

2G9.

S � b i l ü rrcş a d .

Sabah Gaze tesi . 493. 767. 786 . 815. 898. 946. 1329. 135fı, 15!l6, 1641, 1809, 1821. 1947. 2035.

1387,

1 -151.

Sari H a s t a l ı Jü:ırdan Tevakki.

Sef:n2i

- S

237.

1026,

S:ın:ıt Vesi kaları. 1712. S:ı.n:ıyi. 313". 3J n:ıı:ı tin. 1'105. Sa rfı Q3man !.

1 70 1 .

Ccriılci Ifavııdis.

1392, 1782, 1805.

Saadet.

iV.

Sal i m Tezkiresi.

Rüya. 111. 8:.13. 8:J5, :W03.

Rü'yeti Bari.

1034.

Salfıyı Ci h a d. 1GS2. Sal.Jih.

1297. 20!l'7.

yah u t

1143.

S :ı l a be t .

Ruhuı C3cyan Tefs i ri . 148. Ruhul Mt'ccl lc. 1 1 1 7.

Rüyanamei

565.

Salci Name.

215.

Rusya - Japonya

1 75 9.

s :ı : b Divanı. 253, 730.

Ruhı Sam. 154. Ruhi Siyaset. 4'1G. Ruhuccemııat. 116.

Rüyani'ımc

13-19.

Sai bd.? Söz.

1811.

K u r·a n rlan

Rumeli.

Sahi bı Eulıari.

Sahuum.

Ruhı Kcm:ı l. 287 . . >1�. 8S8. Ruhı

IV.

�0.37.

Saime.

Rulıı Bikayd.

IV. ·

Safve t ü ı lmnni.

1034.

Şillcr ( Sch : l l e r ) . 1224.

Şarla Tenburg Sarayı. 1544.

Şehbendcrler ve S e f i r ler.

1821.

1821.

Şeyhi D i vanını Te t tc i lc . 1223.

Ş i i rler.

Şapka Meselesi. 1 117. Şayan, 411. Şark Ga.�ctcsi. 1.25G.

Gazeva tı.

Şeyh Vasfi ile

Ş i l e Yolla!'ı.

Ş a n i Zade Tarihi. ll!'l.

Ş e h a bı

373.

1881.

Şeı-rare.

12G4.

Şairin E v lenmesi.

842.

Şerhi S u bha i Sıbyan. 1341.

,

ve Padişah. 339. Ş:ıh d ü l Müverrihin ( Esad Efendi ) . 7G7.

Şa ir

Şerhi Dei a i l i Şer: ı .

Şerhi Mevakıt. 836.

529.

$ah

Şerhi A ş k nii m e . 531.

Şerh i

- Ş Şahab.

1874.

Şe r h i Feza i t i S a l a va t .

1 551. S iinuhn t ı K u tsiye. 419. Sünusii ı\sgnr. 170. Süruş Ga�e Lesi.

940.

Şera i ti İ ç t i m a i ye.

Ş e rh i Akaid ve .Haşiyelerin TercemesL . 170 1 .

1034. 1039.

S ün b ü l i s tan.

97.

86.

1834.

Arabla,

Şuarayı

1562.

Ş ü l c i Edeb.

İ747.

Şuunı Ezel.

1635.

Şuunı Kürdis tan. 430.

Ş ü küfeç'n.

733.

1519. Şül{üfei Beharis tan. 1821. Şü küfeznr.

236.

Garb.

145&.

2 2 8 .ı Ş ü kufci

htiğrııh.

Ev!::ı f ve Terc�mei 2176. Tardıç:?i Meza!ıib. 468. Tarihçei

1'!36.

Ş ü k ü fei Ş e bab. 534.

Tarih D�ni. 375.

- 'l' ve

Tabab::ıt

Tac. 173'.i. 210'.i.

Ta:.ı;;ıra

A:iabı Mü foss'.rin.

237,

"Ta b ma.

8Jj.

802.

İ d ra k fı t

.

Tar:hi

Hura ba t.

E :fa b :yatı

Osm:ın iy!!.

1240.

Tarihi En biya ve İslam�

1S21.

Tarihi İslam.

S3Ö,

835,

Tar:hi İs!amiyet.

1991,

Tal. T e tsırı M eva ı o b. 107. 1342.

'I'e ı e m a J