Şekilli Biyoloji Sözlüğü [1 ed.]
 9789754035650 [PDF]

  • 0 0 0
  • Gefällt Ihnen dieses papier und der download? Sie können Ihre eigene PDF-Datei in wenigen Minuten kostenlos online veröffentlichen! Anmelden
Datei wird geladen, bitte warten...
Zitiervorschau

Şekilli Uyumsal açılım evrimsel uyum

Sözlüğü •

TÜBİTAK POPÜLER BİLİM KİTAPLAR!

T0BİTAK Popüler Bilim Kitapları 353

Şekilli Biyoloji Sözlüğü Illustrated Dictionary of Biology Corinne Stock1ey Resimleyenler: Kuo Kang Chen - Guy Smith Tasanın: Karen Tomlins - Verinder Bhachu

İngilizce metnin bilimsel danışmanları: Dr. Margaret Rostron - Dr. j o hn Rostron Çeviri: Prof.

Dr. Nuri Yiğit

Redaksiyon: Orhan Cem

Çetin

© Usbome Publishing Ltd, 1986, 2000

© Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştım1a Kurumu, 2002

Bu yapıtın bütün hakları saklıdır. Yazılar ve görsel malze m eler izin alınmadan tümüyle veya kısmen yayımlanamaz.

,

TÜBİTAK Popüler Bilim Ki tapları 'nııı seçimi ve değerlendirilmesi

TÜBi1:4K Popüler Bilim Kitapları Yayın Kımılıı tarafından yapılmaktadır.

ISBN 978 - 975 - 40:3

- 565 - O

Şekilli

Biyoloji Sözlüğü ÇEVİRİ

Nuri Yiğit

1. Bası m Haziran 2011 Cl0.000 adet)

Yayın Yönetm eni: Duran Akca

Yardımcı Yayın Yönetmeni: Dr. Oğuzhan Vıcıl Yayıma Hazırlayan: Adem Uludağ

Sayfa Düzeni: Ayşe Taydaş Ba�ım İzleme: Yılmaz Özben



TÜBİTAK



Popüler Bilim Kitapları Atatürk Bulvarı No: 221 Kavaklıdere 06100 Ankara

Tel: (312) 427 06 25 Fab: (312) 427 66 77



e-posta : [email protected] w•v..r\v.kitap.tubitak.gov.tr

Korza Yayıncılık Basım San. ve Tic. Ltd. Şti

Bu yük Sana; i l.

Cadde

Arpacıoğlu-2 İşhanı

Tel: (312)

3.f2

22 08 Faks:

ı

o: 95/1 tskitler

(312l

341 14 27

06060

Ankara

...

"



TÜBİTAK

POPÜLER BİLİM KİTAPLAR! •

,





,



BiYOLOJi HAKKINDA .

.

Canl ıların araştırılması anlamına gelen biyoloji, farklı organizmaların yapıları ve iç sistem leri ile bunların bireysel yaşamı sürdürebilmek için nasıl işlediklerini, ayrıca organizmalar arasındaki, yeni bir yaşam oluşturmayı ve devam ettirmeyi sağlayan karmaşık il işki ağlarını inceler: Bu kitapta, biyoloji altı farkl ı renkle kodlanmış bölümlere ayrıl mıştır: Bu bölümlerin kapsadığı alanlar aşağıda açıklanmıştır:

e

Ekoloj i ve can lılar

Tüm canlılar arasındaki karmaşık i lişki lere ve bunların temel hücresel yapılarına bakış.

e

Zooloj i (insanlar)

İnsan biyolojisinin temel terimlerini kapsar: Bunlar çoğu kez, genel olarak omurgal ılar için de geçerl idir (bkz., s. 11 ) .

Ekoloji ve canl ılar Canlılar v e çevreleri Bir ekosistemin içinde Yaşam ve yaşam döngüleri Canlıların yapısı Hücre bölünmesi

e

e

Bitkiler alem ini kapsar: Farklı bit ki tiplerinin, bunların temel karakterlerinin, iç yapılarının ve sistem l erinin tanıtımı.

Zooloj i (hayvan lar)

İnsan dışındaki büyük hayvan gruplarının bileşenlerinin, sistemlerinin ve davranışlarının incelenmesi.

e

Farklı üreme tiplerinin incelenmesi ve biyolojinin genetik adı verilen kol unun tanıtımı.

8

10 12

Eklemler ve kemik Kaslar Dişler Kan Dolaşım sistemi Kalp

Damarlı bitkiler

14

Sindirim sistemi

18

Solunum sistemi

23

Merkezi sinir sistemi

Gövdeler ve kökler Yaşlı bir bitkinin içinde Yapraklar Bitki duyarlılığı Bitkilerde sıvı taşınması Bitkilerde besin üretimi Çiçekler Çiçekli bitkilerde üreme

16

Hayvanların vücut yapısı Hayvanlarda vücut örtüleri Hayvanlarda hareket Hayvanlarda beslenme Hayvanlarda solunum Hayvanlarda boşaltım Hayvan duyuları ve iletişim Hayvanlarda üreme ve gelişme

Bezler

20

Üriner sistem

24

Sinir sisteminin yapı taşları

28

Deri

26

Sinirler ve sinir yolları

30

Gözler

34

Üreme sistemi

32

Zooloji (hayvan lar)

İskelet

e

6

Doku sıvısı ve lenf sistemi

Meyve/Vejetatif üreme

Ü reme ve genetik

Zooloji (insanlar)

4

Botanik

Tohumlar ve çimlenme

Botanik

İÇİNDEKİLER

36

Kulaklar Gelişme ve üreme

38

42

Genetik ve kalıtım

44

45

46 48 50

Üreme için hücre bölünmesi Genetik mühendisliği

Tüm canlılarla i l işkil i olan konuları kapsar: Genel bi lgi ve sınıflandırma tabloları içermektedir:

60 62

64

66 68

70 72

74 76 78

82

84 86 88 90

92

94

96

99

Genel biyoloj i bilgisi Sıvıların hareketleri Besinler ve kullanımları Metabolizma Yaşam ve homeostazi için enerji

Genel biyoloji bilgisi

56

58

Ü reme ve gen�tik Üreme tipleri

40

52

54

Hormonlar Sindirim salgıları ve enzimler V itaminler ve kullanımları Canlıların sınıfiandırılması Resmi olmayan gruplama terimleri Dizin

101

102

104

106 108

11 o 111

112 114

115

Ekoloji ve canlılar

CAN LI LAR VE Ç VRELE Rİ Dünya her biri kendine özgü bitki ve hayvanlarıyla birkaç farklı bölgeye bölünebilir. Tüm bu bitki ve hayvanlar kendi ortamlarına, başka bir deyişle çev releri n e uyum sağlamışlardır (bkz., uyumsal açı l ı m, s. 9) ve yaşam-ları birbirlerini etkileyecek biçimde karmaşık bir ağ oluşturur. Çevre üzerinde etkili olan pek çok farklı etken vardır ; örneğin sıcaklık, su ve ışık (ikl i msel etkenler) , toprağın fiziksel ve kimyasal özellikleri ( edafık etkenler) ve canlıların aktiviteleri (biyoti k etkenler) . Bitkiler, hayvanlar ve çevre arasındaki ilişkilerin araştırılmasına ekoloj i adı verilir.

Habitat

Ekosistem

Grup olarak veya yal nız yaşayan canl ı ları n doğal vatanıdır. Büyük habitatlar içinde daha küçük habit at­ lar bul unabilir; örneği n savan biyomu içinde yer alan bir su birikintisi. Özel leşm iş, çok küçük habitatlara mikrohabitat adı veri l i r; örneğin çürüyen bir akasya ağacı.

Çevrenin cansız kısımlarıyla (örneğin hava veya su) birlikte , bel i rl i bir habitat içindeki bitki lerin ve hayvanları n kom ü nitesidir. Bir ekosistem kendi kendine yeten bir birimdir. Başka bir deyişle, bitki ler ve hayvan lar ihtiyaçları olan bütün materyali üretmek için etki leşim içindedirler (ayrıca bkz., s. 6-7).

Kom ü n ite Bu ağaç kurbağasının parmakları ağaç kabuğuna tutunmaya uyum sağlamıştır.

Belli bir habitarta bulunan bitki ve hayvan toplul uğud ur. Bun lar birbirleriyle ve çevreleriyle etkileşim içinded i r. Savanda su birikintisi ve Akasya ağacı habitatları

çevreyi de (örneğin hava ve su) kapsar.

Ekosistem

antilopları ve devekuşlannı kapsar.

Komünite

Biyosfer Okyanuslar ve atmosfer de dahil olmak üzere, canlı ları n yaşadığı Yeryüzü katmanıdır. Biyosferi n sınırları, yukarıda atmosferi n üst kısm ı ile aşağıda yaşam ın bulunmad ığı ilk kaya katmanlarıdır.

Biyom lar

i

(

,

Yeryüzü, biyom ad ı verilen ana ekoloj i k bölgelere ayrı l ı r. Biyomların her biri kendi karakteristik mevsimlerine, gün uzunl uğuna, yağış düzen ine ve sıcakl ı k aral ığına sah iptir. En büyük biyomlar (bkz., harita, sağda), tundra, konifer ormanı, yaprak döken orman, ılıman çayı rlık, savan (tropik çayırl ı k) ve çöldür. Baskın vejetasyon burada bul unan hayvanları beli rlediği için, biyom lar çoğunl ukla bitki örtüsüne göre adlandırılmıştır. Her biyom dev bir habitartır (makrohabitat) . İnsan etkinliği, örneğin tropik ormanlarda ağaç kesimi, biyomların çoğunda var olan habitatlarda zararl ı etki ler göstermeye başlamıştır.

Dünyanın ana biyomlarını gösteren harita Üstteki haritadaki biyomların anahtarı

Tundra il Konifer ormanı Yaprak döken orman D il Tropik orman Çö/ D 1/ıman çayırlık 11 il Savan

likenler* koniferler*, yaprak döken*

Çok soğuk ve rüzgôrlıdır. En yaygın bitkiler: çalılar. Hayvanlarına misk öküzü dôhildir.

ve küçük

Sıcaklık bütün yıl düşüktür. Baskın bitkiler: ladin. En yaygın büyük hayvanı: geyik.

örneğin

Yazlan sıcak, kışları soğuktur. Baskın bitkiler.· ağaçlar, örneğin kayın. Pek çok hayvan vardır, örneğin tilki.

Ekolojik süksesyon

Ekoloji k niş

Arazinin yeni bir alanında ilk kez canlı toplulukları yaşamaya başladığında, örneği n yangın sonrası orman tabanında, ekilmemiş bir tarım alanında veya kullanılmadan kalan bir yıkım bölgesi nde ortaya çıkan bir süreçtir. Yı llar boyunca, farklı ti pte bitkiler (ve on larla birlikte ortama gelen hayvanlar) bir klimaks komün iteye ulaşıl ı ncaya kadar birbirlerini izler; birbi rlerin i n yerini alırlar. Ancak kl i maks komünite oldukça kararl ıdır ve koşul lar (örneğin i kl im) değişmeden hüküm sürdükçe hayatta kalır.

Bir bitki veya hayvan ı n, örneğin besin kaynakları ve yaşam alanı ile, belli bir ekosistemde sahip olduğu konumdur. Gause ilkesi, aynı anda i ki türün aynı nişte var olamayacağı nı söyler (aksi halde, türlerden biri azalarak ortadan kalkar veya d iğeri tarafından uzaklaştırı labi lir) . Örneğin kış aylarında Britanya kıyı larındaki nehir ağızlarında, sol ucan ve salyangoz gibi küçük can lıları yiyen kervan çullukları ve halkalı yağmur kuşları görülebilir. Bu kuşlar gerçekte farklı nişlerde bulunurlar. Kervan çulluğu sığ çamurluk alanda dolaşır; uzun gagası n ı çam urun diplerine daldırarak beslen ir. Halkal ı yağmu r kuşu ise aksine yiyeceklerini sahilin yüzeyinden toplar (gagaları çamura daldırmak için oldukça kısad ı r) . Böylece her iki kuş da aynı genel alanda yaşamını sürd ü rebi l i r.

Kullanılmayan bir alanda ekolojik süksesyon

Sıcaklık bütün yıl yüksek, yağış yoğundur. Çok çeşitli bitkiler ve hayvanlar vardır, örneğin egzotik kuşlar. Sıcaklık yüksek (gece soğuk), oldukça az yağışlıdır. Tipik bitkileri: kaktüs. Hayvanlarına Arap tavşanları ve akrepler dôhildir.

Ağaç kesimi, çok büyük tropik yağmur ormanı alanları ile burada yaşayan bitkiler ve hayvanlar için bir tehdittir

Böcekler, tarla fareleri vb. ile çayırın

öncü komünitesi komünite). (ilk

Geniş çayırlık düzlükler. Yazları çok sıcak, kışları soğuktur. Başlıca bitkileri: çayırlar. Hayvanlarına çayır köpeği dôhildir. Başlıca bitkileri: çayırlar, fakat yağış ağaçlar için de yeterlidir. Tipik hayvanı: zürafa.

Çalılık alan

(makiler) Dağlar

o Buz

*Koniferler, 112; Yaprak döken, 8; Likenler, 1 1 4 (Mutualistler).

Çalı ve bodur bitkilerin, tavşanlar, ardıç kuşları vb. ile (ortalara

komünitesi

komünite).

Tilki, porsuk, ötleğen vb. ile, meşe ve kayın gibi

klimaks komünitesi. * Yaprak döken, 8.

süksesyonal

yaprak döken*

ağaçlann

Kervan çulluğu uzun ve kıvrık gagasını çamu­ ra daldırarak dipleri karıştırabilir.

Ekoloji ve canlılar

Bir ekosistem, birbirler iyle ve çevreleriyle etkileşim içinde olan, böylece kendine yeten ekolojik bir birim oluşturan belli bir hayvan ve bitki grubundan (komünite*) ibarettir.

Trofik seviye veya enerji seviyesi Besin zinciri (bkz., besin ağı) içinde konu mlanmış olan bel li bir canlının zincirdeki seviyesidir. Birbirini izleyen her seviyede, büyük miktarda enerji-verici besin maddesi kaybedilir. Örneğin bir i nek, yed iği otların yarısından fazlasını temel maddelerine kadar parçalayacaktır (enerji elde etmek için). Bu nedenle, i neğin yen i l mesiyle orij inal enerj i-verici materyalin yalnızca küçük bir böl ümü elde edilebilir (ineğin kend isine yeni doku oluşturmak için kullandığı böl ü m) . Söz konusu enerj i kaybı, daha yüksek besin seviyelerinde daha az sayıda hayvan bulunacağı anlamına gelir. Zira, seviye yükseldikçe yeterli enerji sağlamak için giderek daha fazla miktarda besin gerekir. Bu ilke, sayı lar piramidi olarak adlandırılır.

Basit besin ağı

Besin ağı

Trofık seviyeleri gösteren genelleştirilmiş besin zinciri

Bir ekosistemde karmaşık bir besin zincirleri ağı vardır. Besin zinciri, her biri d izideki bir sonraki can lı için besin olan bir canlı lar d izisidir. Bitki ler yiyecekleri n i cansız maddelerden, fotosentez* yoluyla oluştururlar (ototrofturlar) ve her zaman zincirin ilk halkasıdırlar. Hayvan lar ise besinlerini kendileri yapamazlar ( heterotrofturlar) ve yaşamları bitki lerin besin üretme etkinliklerine bağlıdır.

kendi yiyeceklerini üreten yeşil bitkiler

(bitki yiyen hayvanlar), örneğin tavşanlar Eneıji veren materyal doğrudan üreticilerden elde edilir

'1\--ı

veya (e yiyen hayvanlar), örneğin tilkiler ve baykuşlar herbivorforı yediklerinde. Eneıji veren materyal primer tüketici/erin bedenlerinden sağlanır T3

T3 T2

T2

Yapraklar

S u bitkileri

Meyve

veya örneğin tilkiler ve baykuşlar. küçük kornivorlorı yediklerinde. Eneıji veren materyal en dolaylı yoldan, sekonder tüketicilerin vücutlarından, yani üreticileri yiyen hayvanları yiyen hayvanlardan elde edilir

Tersiyer tüketiciler üçüncü derece tüketiciler -karnivorlar, T4 trofık seviyesi.

Ti Her bir seviyedeki bireylerin toplam kütlesi (yüksek seviyelerdeki hayvanlar çoğunluk/o daha iri olduğundan, azalma soldaki şemaya göre daha dengelidir).

Karbon döngüsü

Azot döngüsü

Karbon elementinin can lılar ve atmosfer yoluyla sürekli döngüsü

Azot elementinin canlılar; toprak ve atmosfer yoluyla sürekli döngüsü

.t

Atmosferdeki karbondioksit

Uretım

İç solunum*

(bitkiler tarafından karbonhidrat üretimi)

(bitkiler ve hayvanlar tarafından)

1

Kullanım

Uretım

Karbon içeren canlı bitki materyali (karbonhidratlar ve proteinler)

Bıtkilerin

lt

Uretım

r

Üretıme alınan

Atık madde

fosil

* Fotosentez, 26: İç solunum, 1 06: Komünite, 5.

nı? n

(protein)

yebıtkileer

Olüm

+

1

Ölüm

1

Ka tı

1

SNI atı

k

Azot içeren ölü madde ve atık

sürecine yol açan (küçük canlılar. örneğin bakteriler) tarafından yapılan

t

Kömür. petrol, doğal gaz gibi karbon (bu yakitlor tarih öncesi bitkilerin fosilleşmesiyle oluşurlar)

Azot içeren canlı Hayvanlar torafındarı--+ hayvan materyali

.,1

Ç tırürüme ıcı/ar * iç solunum

Denitrifıye bakterileri iç solunum*

denilen bakteriler tarafından yapılan

Ağaç kesım

yakıtlardaki

Atmosferdeki azot Azot içeren canlı bitki materyali (protein)

Kullanım

Ku anım

hayvanlar tarafından Karbon içeren canlı hayvan sı ___1 materyali (karbonhidratlar ve y e_n_m_e_ ... ı-proteinler)

Yakıt ürünlerınm

trafik seviyesin­ dedirler

Sekonder tuketıicıler ikıncı derece tuketıcıfer -kamı-'ltc!rlar trofık seviyesi.

Biyokütle piramidi

T1

Fotosentez*

2. Kornivorfonn çoğu, örneğin tilkiler. hem herbivorlan hem de kornivorfon

veya

Primer ttüüketketiicciilleerr -herbibirvior/nciar derece T2 trofık seviyesi.

T4

trofık seviyedeki

1

1. örneğin insanlar hem bitki hem de hayvan yerler Bu nedenle kimi zaman T2, kimi zaman do T3 trafik seviyesine (veya T4 'e) yerleştirilirler

-

.

Sayılar piramidi

Her bir bireylerin sayısı

Kullanım

NotOmni lar: vorlar,

Üreticiler T1 trofık seviyesi.

Ayrıştırıcı/ar *, i ç sol u num çürüme

(küçük canlılar. örneğin bakteriler) tarafından gerçekleştirilen sürecine yol açar

Topraktaki veya sudaki cansız azot bileşikleri

(nitratlar)

ayrış­

1

Ağaç kesım

Topraktaki veya Üretım

Kuf/onım sudaki cansız +- azot bileşikleri

(nitritler)

Uretım

*İç solunum, 1 06: Tane (baklagiller), 34.

Azot fıksasyonfıksasyonu bakteri(laezotri ­ solunum*). *iç baklagil erin + Nitrifıye bakt erileri (Leguminoz (kökbitkiler) nodüf/eri) iç solunum*

_., �

Uretım

denilen bakteriler tarafından yapılan

ve mavi-yeşil algler tarafından yapılan Bakteriler toprakta (veya suda) veya köklerindeki yumru/arda bulunur

Ekoloji v e canlılar

YAŞAM VE YAŞAM DÖ N G Ü LERİ

Dormansi

Tüm canlılar yaşam ın ortak temel karakterlerini sergiler. Bunlar solunum, beslenme, büyüme, duyarlılık (uyartılma), hareket, boşaltım ve üremedir. Bir bitki veya hayvanın yaşam döngüsü, oluşumundan ölümüne dek birbirini izleyen tüm değişimlerdir. (Bazı durumlarda bu değişimler çok büyüktür - bkz., metamorfoz/başkalaşım, s. 49). Aşağıda, bitkileri ve hayvanları yaşam döngülerine göre sınıflandırmak veya belirli yaşam döngülerinin özelliklerini . ı tanımlamak için kullanılan terimlerden bazıları bulunmaktadır.



Uzun yıllar boyunca yaşayan bitki lerdir. Otsu çok yıl lık bitki ler, örneği n yüksükotu, her büyüme mevsiminde toprak üstü kısımlarının tamamını kaybeder ve bir sonraki mevsimin başında yeni sürgünleri büyür. Odunsu çok yıllık bitki ler, örneğin ağaçlar, daimi köklerinden her yı l büyüyerek yeni dokular (sekonder doku*) üretirler. \�

� .:..i r yı l l ı k bitkiler -

11 ,

'

B

.

Yaprak dökenler

Çok yıl l ı k bitkiler

.uo;ıfiı;ıioıi...,_� İki yıl yaşayan bitki lerd i r, örneğin havuç. İlk yı lda büyü r ve yiyecek depolar, ikinci yıl çiçek ve tohum ürettikten son ra ölürler.

_

At kestanesi gibi, h e r büyüme mevsimi sonunda yaprakları klorofılleri n i kaybederek yere dökülen çok yıllık bitkilerdir.

kestanesi

Yaprak dökmeyenler Büyüme mevsimi sonunda yapraklarını dökmeyen ve hep yeşil kalan çok yıllık bitkileri tanımlayan bir terimdir; örneği n köknar gib i Ulu çam türleri. köknar

Kısa ömürlü Havuç

ibikitkyıidl ıikr.

Bir yıl yaşayan bitki ler, örneği n lobelia. Bu süre içinde tohumdan büyürler, çiçek ve tohum üretip ölürler.

Çok kısa b i r süre yaşayan canlılardır. Kısa ömürlü bitkilere, yı lın büyük bölümü (veya uzun yı l lar boyunca) sıcak ve kurak olan yerlerde rastlanır. Elverişli büyüme koşulları uzun sürmediği nden, çok kısa bir zaman içinde büyümek ve tohum üretmek zorundadırlar. Gerçek an lamda kısa ömürlü olan tek hayvan, mayıs sineğidir. Erginlerinin ömrü birkaç dakika ile bir gün arasındad ı r.

Anadromlar Nakil çiçeği gi bi, toprak üstünde sekonder doku* oluşturmayan bitki leri tanımlayan bir terimdir. Bu bitki ler çal ı ve ağaçlardan (odunsu çok yı llık bitkilerden) farklı olarak, ot yapısına sahi ptirler. Nakil çiçeği bir

otsu bitkidir.

*Klorofil, 27 (Pigmentler); Sekonder doku, 18.

Denizlerde yaşayan ancak üremek için nehirlerin kaynağına doğru, akıntıya karşı yüzen balıkları tan ımlayan bir terimdir; örneğin somon balığı. Bu bir göç biçimidir ve tersi katadrom lardır (nehirden denize doğru gidenler .

_

hibernasyonda

Göç eden kozlar

Göç Mevsimsel olarak bir bölgeden diğeri ne yolculukt ur. Bu normal olarak kışın başka yerlerde yiyecek bul mak için bir alandan ayrı lma ve ilkbaharda üremek için geri dönme biçimindedir. Göç pek çok hayvanın, özellikle kuşların yaşam döngülerinin bir parçasıdır.

Yaşam tarzları Dünya, her biri kendine özgü yaşam biçimleriyle oldukça geniş bir canl ı çeşitliliğine sah iptir. Bu durum uyumsal açı lımın bir sonucudur. Canlılar ortak karakterlerine göre, temelde atasal özelliklerine dayanan resmi sınıfland ırmaya göre (bkz., tablolar, s. 1 1 2-1 1 3) veya genel yaşam biçim lerine dayanan (bkz., liste, s. 1 1 4) resm i olmayan sınıflandırmayla gruplandırılabili rler.

Uyumsal açı l ı m veya evrimsel uyum Tarih öncesindeki bir başlangıç noktasından bugüne, canlıların pek çok farklı form larını üretm iş olan aşamalı süreçtir. Türlerin her biri özelleşmiştir, yan i çevresine uyum sağlayacak şekilde en iyi biçimine evri mleşmiştir; örneğin yüzmeye veya uçmaya en uygun şekiller o luşmuştur.

Pek çok bitki ve hayvanın yaşam döngü lerinin doğal bir parçası olan, askıya al ın mış (dondurulmuş) etkinlik dönemi veya dönemleridir. Bitkilerde dormansi büyüme için şartlar Fındık faresi elverişsiz olduğunda (normalde kışın) meydana gelir. Hayvanlarda ise dormansi genel likle yiyecek kıtlığı nedeniyle meydana gel i r ve hibernasyon y a da estivasyon olarak ad land ırılır. H i bernasyon (kış uykusu) kış mevsimindeki dormansidir (birçok hayvana, örneğin bazı memelilere* özgüdür) . Estivasyon kurakl ık koşullarındaki dormansidir (çoğunlukla böceklerde görülür) .

Kuşların kanatları uçmaya uyum sağlamıştır.

Koruyucu uyum lar

..

11

Pek çok hayvan �� ' tarafından dikenler veya zehirli iğneler gibi korunma yöntemleri geliştiri l� iştir. Tüm uyum lar ard ışık nesi ller onu korur. boyunca oluşur, çünkü bu özellikleri taşıyan canlıları n üreyebilecek kadar uzun süre hayatta kalma şansları daha fazlad ır (ve böylece söz konusu uyum gelecek nesillere taşınır) . Bu önerme, Darwin'in ilk olarak on dokuzuncu yüzyı lın ortalarında dile geti rd iği doğal seçilim kuramının temelidir (Bu kuram, Darwincilik olarak da adlandırılır) . ·

Taklitçilik (mimikri) Bir bitki veya hayvanı n (taklit eden) başka bir bitki veya hayvana (örnek olan) benzerl ik geliştirdiği özel bir uyum tipidir. Bu uyum daha çok korunmak içindir (örneği n pek çok korunmasız böcek, iğneli böceklerin renklerini almıştır) ama başka nedenlerle de kullanılır (örneğin arı orkidesinin amacı üremektir - bkz., s. 3 1 ) . Örnek olan

Taklit eden

Yaban ansı (iğnesiyle korunur)

Çiçek sineği (korunmasız)

*

Memeliler, 113.

9

CAN LI LARI N YAPI S I

Organeller

Kendi başına varoluş yeteneğine sahip bir canlıya organizma denir. Tüm organizmalar, yaşamın temel birimleri olan ve yaşamsal öneme sahip tüm kimyasal süreçleri gerçekleştiren hücrelerden oluşur. En basit organizmalar yalnızca bir hücreye sahiptir (bunlar b i r hücrel ilerd i r) , fakat çok daha karmaşık organizmalar; örneğin insanlar; milyarlarca hücreden oluşurlar. Bunlar çok hücrelilerdir ve farklı tipte hücrelere sahiptirler. Her hücre tipi, kendine özgü görevine uyum sağlamıştır. Benzer tip hücrelerden oluşan gruplar (cansız materyalle birlikte) organizmanın kas dokusu gibi farklı doku ların ı meydana getirirler. Birkaç farklı doku tipi birlikte bir o rgan ı , örneğin mideyi oluştururken, bir dizi organ birlikte bir sistemi, örneğin sindirim sistemini oluşturur.

Hücrenin bölümleri

Organeller, sitoplazma içindeki küçük yapılardır. Her tipi (aşağıda ve s. 1 2'de listelenmiştir) hücre içindeki yaşamsal kimyasal tepkimelerde farklı bir rol oynar.

Lizozomlar

Protozoo ve bazı algler organizmalardır.

bir hücreli

Bitki hücresi (kesit)

Bütün hücreler benzer temel bölümlerden meydana gelir: h ücre zarı, sitoplazma ve çekirdek. Bu parçaların her birinin özel bir işlevi vard ır.

H ücre zarı Plazma zarı veya plazmalemma olarak da adlandırı l ır. H ücrenin dış kabuğudur. Yarı geçirgendir*, yani hangi maddelerin içinden geçeceği konusunda seçicidir.

Sitoplazma Yaşam için gerekli olan tüm kimyasal tepkimelerin meydana geldiği materyaldir (bkz., organeller) . Genellikle j e l benzeri b i r d ı ş katman ve daha akışkan olan iç katmanı vardır (bkz., ektoplazma ve endoplazma -şeki ller, s. 40) . Hayvan hücresi (kesit)

Hücre duvarı (selülozdan

yapılmıştır, yalnızca bitki hücrelerinde bulunur)

-------=..-

Çeki rdek H ücrenin kumanda merkezidir. Çift katman lı dış kabuğu (çekirdek zarı), bir veya daha fazla sayıda çekirdekçik* ile genetik materyal olan DNA'yı* içeren jel kıvamında bir sıvıyı (çekirdek plazması veya karyolenf) çevreler. Genetik materyal kromozomlarda* düzenlenmiştir bu yapılar hücrenin bölünmed iği zamanlarda kromatin deni len ipliksi bir kütle oluşturur.

Vakuoller

Sitoplazma * Çekirdekçik, Pıastidler, 12; DNA, 96 (Nükleik asitler); Kromozomlar, 96; Yarı geçirgen, 101 (Difüzyon).

Sitoplazmada bulunan, sıvıyla d o l u küçük keselerd i r. Hayvan hücreleri nde geçicidirler v e ham maddeleri (bkz., Golgi kompleksi) ya da içeri taşınan sıvı ları içerirler (bkz., pinositoz, s. 1 01 ) . Bitki hücrelerinin çoğu hücre özsuyu (çözünmüş mineral ve şekerler) ile dolu büyük ve kalıcı bir vakuole sah iptir.

Güçlü enzimler* içeren yuvarlak keselerdir. Yabancı cisimleri, örneğin bakterileri enzimler tarafından parçalanmak üzere içlerine alı rlar. Dış zarları genellikle enzimlerin h ücre içine geçmesine izin vermez (hücrenin içindeki leri yıkmaması için), ancak hücre hasar gördüğünde zarlar ortadan kalkar ve h ücre kendini sindirir.

Ribozomlar Küçük, yuvarlak taneciklerd i r (pek çoğu endoplazmi k retikuluma yapışıktır) . Aminoasitle rden protein oluşturulmasında görev alırlar (bkz., s. 1 02). Çekirdekte ONA tarafından düzenlenen kodlanmış bilgi, mesajcı RNA (mRNA) adı verilen iplikçikler yoluyla ribozomlara gönderilir. Böylece kod lar aktarı l ır ve ribozomlar doğru proteinlerin üretim i için aminoasitleri uygun sıralama ile birleştirir. RNA* hücrelerde en az iki farklı şekilde daha bulunur: Ribozomlardan oluşan ribozomal RNA (bkz., çekirdekçik*) ve aminoasitleri ribozomlara taşıyan taşıyıcı RNA (tRNA) molekülleri.

Sitoplazmadaki organelleri gösteren hayvan hücresi (şekil ölçekli değildir)

Çekirdek Nük/eaoplr azma kromozom/

(çift zor kesilmiş). ve gösterilmemiştir.

Lizozom Mitokondri Çekirdekçik Go/gi aygıtı

________,_ ,, ..,...,_... ... .--T--r---ı

(enine kesit) ------�

Endopl (düz ER)azmik retiku/um

--------..on

* Çekirdekçik, 12; Enzimler, 105; RNA, 96 (Nükleik asitler).

Endoplazmik retikulum veya ER Karmaşık bir yassı keseler sistemid ir. Çeki rdek zarı ile bi rleşir (bkz., çekirdek). Enzim* tepkimeleri için geniş yüzey alanı sağlar. Aminoasitlerin protein yapmak için birleştiği yer olan granüllü ER'nin yüzeyinde ribozomlar bulunur (bkz., s. 1 02) . R i bozomsuz ER, d üz ER'dir. Düz ER diğer pek çok hücre işlemi için enzimleri taşır.

Golgi kompleksi Golgi aygıtı, Golgi cisimciği veya diktiyozom olarak da adlandırılır. ER tarafından yapı lan maddeleri (örneğin proteinler) toplayan, değiştiren ve dağıtan özel bir membran lı (zar çeperli) keseler topluluğudur. Maddeler keseleri doldurdukça dış yüzeylerden baloncuklara benzeyen şişkin parçalar uzayarak kopar. Vezikül ad ı verilen bu baloncuklar daha sonra sitoplazma ve hücre zarı yoluyla h ücre dışına gönderil ir.

Hücre zarı

Vakuol Sentriyol

azmik retEndopl (kabaikuluER)m

Ekolop v e canlılar

Organeller

Hücre bölünmesi (devamı)

Sentriyoller

Sentriyol

Hayvan ve ilkel bitki hücrelerinde hücre bölünmesi için büyük önem taşıyan iki yapıdır (solda). Hayvan h ücrelerinde çekirdekçiğin* hemen dışında, her biri yoğun bir sitoplazma* alan ı (sentrozom) içinde uzan ır ve + veya T biçiminde konum lanan i ki küçük silindirden oluşur: Her silindir üç küçük tüpün (mikrotübüller) dokuz seti nden o luşur:

Çekirdekçik Çekirdekte* yer alan bir veya daha fazla sayıdaki küçük, yuvarlak yapılard ır: Ribozomal RNA'dan yapılan ve sonradan çekirdek d ışına taşınarak sitoplazmada* birleşti ri len ribozomların* yapısal parçalarını üretirler:

M itokondri

M itoz

Çekirdekçik

Dış zarı çift katmanlı, çubuk biçiminde yapılardır: İç katman bir dizi kıvrı mdan (krista) oluşmuştur ve mitokondrinin (hücrenin "enerji santralı" denir) içinde gerçekleşen yaşamsal kimyasal tepkimeler için geniş yüzey alanı sağlar: Bun lar hücre içine alı nan basit maddelerin enerj i açığa çıkması için yıkı ldığı yerlerd i r: Daha ayrı ntı l ı açıklama için bkz., oksijenli solunum, s. 1 06.

Mitokondri

Krista

Hücre bölünmesi bir hücrenin (ana h ücre) özdeş iki yavru hücreye ayrı l masıdır: H ücre bölünmesinin iki tipi vard ır ve her ikisi de çekirdek* bölünmesini (karyokinez) izleyen sitoplazma* bölünf'Tlesini (sitokinez) kapsar: H ücre bölünmesinin ilk tipi (mitoz) bu iki sayfada anlatılmaktadır: Büyümek ve ayrıca her gün hasar; hastalık veya sadece aşınma nedeniyle ölen milyonlarca h ücreyi yenisiyle değiştirmek için bu yolla yeni hücreler üreti lir: Bu ayrıca birçok tek hücreli organizmada eşeysiz üreme* anlamına gel ir: İkinci tip bölünme, yeni bir canlıyı oluşturmak için bir araya gelen gametleri* (eşey hücreleri) üreten özel h ücre bölünmesi tipidir: Daha ayrıntı lı açıklama için bkz., s. 94-95.

Bir bitki veya hayvan h ücresi büyüme veya tami r için bölündüğünde, çeki rdeğin* böl ünmesidir: Böylece iki yeni çekirdeğe (yavru çekirdekler) aynı sayıda kromozom* ("kodlanmış" kalıtsal bi lgiyi taşıyan yapılar) aktarılması garantilenir: Her yeni çekirdek, bölündüğü çekirdekteki kadar kromozom alır: Buna diploid sayı adı verilir: Her canlı kendi karakteristik d iploid sayısına sah i ptir: Yani tüm h ücreleri (gametler* hariç) homolog kromozomlar adı veri len özdeş çiftler hal i nde gruplandı rılmış, aynı ve belirli sayıda kromozom içerir: İnsanlar 23 çift hal inde 46 kromozoma sahiptir: Mitoz kesi ntisiz bir süreç olmasına karşın, kolay an latım amacıyla dört faza (aşamaya) bölünebilir: Ancak mitozdan önce daima bir interfaz (ara aşama) vardır:

1.

Profaz

3.Anafaz

Çekirdek zarı* yıkılmaya başlar ve çeki rdekteki * kromatin* ipl i kleri kromozomları* oluşturmak için kıvrı lır: Her biri, ortada bir küre (sentromer) ile birleşen özdeş i ki uzun yumak biçiminde yapıyı (kromatidler) oluşturmak üzere kopyalanmıştır: İki sentriyol, h ücrenin zıt kutuplarına ilerlerken aralarında İ ğ mikrotübülleri (iğ iplikleri) o luşur:

Sentromerler ayrılır ve her çiftt e n iki kromatid (bu noktada kardeş kromozomlar olarak adlandı rı l ırlar) iğin zıt kutuplarına i lerler: Büzülen iğ mikrotübülleri tarafından çeki liyor gibi görünmekted irler:

..------ Sentromer

Sentromer

Sentriyol İğ mikrotübülleri Sentriyol

Kardeş kromozomlar

Oluşan

* Kromozom (kromatid

Yalnızca ıkı kromozom gösterilmıştır - ınsanlarda 46 tanedir?

çrft.ı)

2.

çekılerek ayrılır?

4.Telofaz İ ğ mikrotübülleri kaybolur ve kardeş kromozomların her grubunun etrafında yeni birer çekirdek zarı oluşur: Böylece, içinde kromozomların açı ldığı ve yeniden i p liksi kütle (kromatin*) o luşturduğu iki yen i çekirdek* (yavru çekirdekler) meydana gelir:

Metafaz

Çekirdek zarı* kaybolur ve iğ mikrotübülleri, kromozomları* (çift kromatidler) çevreler: Kromozom lar ekvatora doğru ilerler ve sentromerleri iğ mikrotübüllerine yapışır:

İğ mikrotübülleri iğ bır

oluşturur.

Bölünmesitokihatnez,tı

(bkz., aşağıda)

��"---.

İ nterfaz H ücre bölünmeleri arasındaki oldukça aktif geçiş dönemidir: Hücreler bu dönemde sadece yaşamları için gerekli olağan süreçleri sürd ü rmez, aynı zamanda tüm bi leşenlerinin -iki yeni h ücrenin bölünmeden sonra i htiyaç duyacağı- "kopyaları n ı" oluşturmak için materyal hazırlar: M itoz başlamadan hemen önce, çeki rdekteki* kromatin iplikleri iki kat artar; böylece sarı lmadan sonra her kromozom* i ki kromatidden o luşacaktı r (bkz., profaz). Sentriyol de interfaz sırasında kendini kopyalar:

Plastidler Bitki sitoplazmasında* bulunan küçük yapılard ı r: Bazıları nişasta, yağ veya protein depolar (lökoplastlar). Diğerleri kloroplastlar* - klorofil içerir (besin üretimi için) . -

12

Mitozun aşamaları

Plastid (kloroplast*) " Çekirdek, 10, Eşeysiz ureme, 9 3, Gametler, 92. Klorofil, 27 (Pigmentler); Kloroplast, 2 6; Kromatin. 1 O (Çekirdek); Kromozomlar, 9 6; Ribozomlar, 1 1 , Sitoplazma, 1 O

Kardeş ar kromozoml

* Kromozom (kromatid

Yenı

(açılmadan önce)

çıft.ı)

Sitokinez

Sitokinez

Bir hücre sitoplazmasının* mitoz (veya mayoz*) yoluyla oluşan yeni çekirdeklerin* etrafında, iki yeni hücre oluştu racak biçimde bölünmesidir: Hayvan hücrelerinde, hücre ekvatorunun çevresinde bir böl ünme hattı oluşur ve bir halka gibi daralarak sonunda hücreyi tamamen keser: Bitki h ücrelerinde hücre plağı denilen bölünme hattı, hücrenin merkezi boyunca oluşur ve yeni hücre duvarı* bu plağın iki yanında meydana getiril i r:

mayoz* (mitoz

veya Hayvan hücresi tamamlanmış)

sentriyol

(mitoz mayoz*

Bitki hücresi tamamlanmış)

veya

1

Bölünme hattı

daralır.

Sitoplazma*

bölünür, iki yeni yavru hücre oluşur.

* Çekirdek zarı, 1 O (Çekirdek); Hücre duvarı, 1 O; Kromatin, 1 O (Çekirdek); Kromozomlar, 9 6: Mayoz, 94; Sitoplazma, 1 O

Oluşan yeni çıkar.

boyunca ortaya

hücrehücreduvarlplağıarı

Sitoplazma

bölünür.

13

.

.

DAMARLI BiTKiLER Algler, mantarlar; yosunlar ve ciğerotları (bkz., sınıflandırma tablosu, s. 112) gibi basit yapılı bitkiler dışındaki tüm bitkiler damarlı bitki lerd i r; yani hepsi iletim dokusu adı verilen karmaşık bir sıvı aktarma sistemine sahiptir. İletim dokusu içerisinde sıvıların nasıl taşındığıyla ilgili daha ayrıntılı açıklamalar için bkz., s. 24-25. İ l etim dokusu Bir damarlı bitkiyi boydan boya kateden, sıvı taşıyan ve bitkiyi ayakta tutan özel dokudur. Genç gövdelerde iletim dokusu normalde i letim demetleri denilen ayrı kümeler halinde düzenlenmiştir. Daha yaşlı köklerde bunlar bir merkezi yapı oluşturacak şekilde bir araya geli rler (merkezi silindir*) . Genç köklerde bu dokunun düzenlenişi biraz farkl ı olsa d a, merkezi öz daha sonra oluşur. Yaşlı bitkilerde iletim dokusu hakkında daha fazla açıklama için bkz., s. 1 8. İletim dokusunun i ki farklı tip i vardır ksilem ve floem. Bunlar kambiyum adı verilen bir doku katmanı ile ayrılırlar.

Genç bir gövdenin veya bir gövdenin genç bölümü (çift çenekli*)

Korteks --------,

Genç bir gövdenin veya bir gövdenin genç bölümünün enine kesiti (çift çenekli*)

Korteks

----­

İletim demeti Ksilem -------.1ı Floem -------'--'

Ksilem Bitkide suyu yukarı doğru taşıyan bir dokudur. Çiçekl i bitki lerde damarlar veya trakeidler ile bunlar arasında destekl ik sağlayan uzun, ince hücrelerden (lifler) oluşur. Çiçeksiz bitkilerde yalnızca trakeidler vardır. Yaşlı gövdelerde damarlar dolu hale gelir; odun kalbini* oluşturur.

Damarlar ve trakeidler Ksilem içindeki su taşıyan borulard ı r. Çeperleri lignin adı verilen sert bir maddeyle güçlendirilmişti r. İçerikleri ölü olan hücrelerin oluşturduğu hücre sütunları halindedi rler. Damarlar trakeidlerden daha kısa ve daha geniştir.

Kambiyum İçeride ksilem ve dışarıda floem arasındaki dar; ince çeperli bir hücre katmanıd ı r. Bu hücreler daha fazla ksi lem ve fioem oluşturmak için bölünebi l i r. Böyle bir hücre alanına meristem* adı veri lir.

-

Laleler tek çeneklidirler (monokotiledon) *. İletim demetleri gövdenin içinde düzensiz yer alırlar. Çi� çenekli/erde (dikotiledon) * demetler tersine çok daha düzenlidir (bkz., kök ve gövde kesitleri, sağda).

İletim dokusunun bileşenleri

Damar L__ Ksilem __J Kombiyum Bir iletim demetinin kesiti

Gerçekte, bu çizimde --�..--:..a.ı0iiii.r-=-:--11t1 • 1 gösterildiğinden çok daha fazla boru vardır. Yeni bir bitki tarafından oluşturulan ilk doku primer doku olarak adlandın/ır. Ksilem primer ksilemdir ve floem primer floemdir.

Epidermis -------+-' (kutikula ile örtülü) Genç bir kökün veya bir kökün genç bölümünün boyuna kesiti (çift çenekli*)

Endodermis

Floem Yapraklarda üretilen besini bitki nin tüm bölümlerine dağıtan bir dokudur. Her birinin yanında bir arkadaş hücresi olan ve sıvı taşıyan elekli boru lardan oluşurlar. Başka hücreler de destek olmak için çevrelerine yığılmıştır.

Floem Floem ------"+-��' Kombiyum -L-4----4� ""' Ksilem---..,,,_ ,,._ _,,,� ,.,, -9'

Elekli borular Floemde uzun sütunlar halinde bulunan hücrelerdir. Hücre duvarı* ve ince bir sitoplazma tabakası bulunan can lı hücrelerd i r ancak çekirdekleri* yoktur. H ücreler arasındaki, maddelerin geçişine izin verecek şekilde ince deliklere sahip olan d uvarlara elek plaklar adı verilir.

Damarlı bitkilerdeki diğer dokular Epiderm is

Endoderm is

Bir bitki nin tüm bölümlerini saran ince bir yüzey doku katmanıdır. Bazı bölgelerinde, özellikle yapraklarda stoma* deni len çok sayıda küçük del iğe sahiptir. Yaşlı gövdelerde epidermisin yeri ni fellem* alır. Yaşlı köklerde ise önce ekzodermis*, daha sonra da fellem epidermisin yeri ni alır.

Kök korteksinin en içteki katmanıdır. Korteks hücrelerinin içinden deği l, arasından süzülen sıvılar; özel geçit hücreleri tarafından iletim dokusunun merkezi alanına yönlendirilir.

Korteks Ksilem

Elekli boru L___ F/oem ___

Gövde ve köklerin epidermisi içindeki bir doku tabakasıdır. Çoğunlukla parankimadan oluşur. Parankima, büyük hücreler ve büyük hava boşlukları olan bir doku tipidir. Bazı bitki lerde uzun ve kal ın çeperli hücreleriyle bir destek doku tipi olan kollenkima da bulunur. Bitki yaşlandı kça diğer dokular çoğunlukla korteksi sıkıştırır ve onun yerini al ırlar.

Öz veya medu l la Gövdelerde bu lunan bir merkezi doku alanıdır; fakat köklerde her zaman bulunmaz. Genell i kle, gövde bir merkezi silindir* gel i ştirdikten sonra sadece öz olarak adlandırıl ır. Parankimadan oluşur (bkz., korteks) ve bazen besin depolamada kullanılır.

Kütikula Toprak üstünde epidermis tarafından oluşturulan ve kutin adı verilen mumsu bir maddenin oluşturduğu ince dış tabakadı r. Fazla su kaybını engel ler.

Kök şapkası *-----*

Çift çenekli (Dikotiledon), Tek çenekli (Monokotiledon), 33 (Çenek=Kotiledon); Kök şapkası, Kök tüyleri, 17; Merkezi silindir, 18.

* Çekirdek, 1 O : Ekzodermis, 1 7 (Piliferoz tabaka); Fellem, 1 9 ; İletim silindiri, 18: Meristem, 16: Odun kalbi, 1 9: Stoma, 21.

15

Botanik

G ÖVD ELER VE KÖ KLER

Bir kökün bölüm leri

Bir bitkinin gövde/sap ve kökleri onun başlıca destekleyici yapılarıdır ve sıvıların taşınmasında da önemli rol oynarlar (bkz., s. 1 4-1 5 ve 2425). Çeşitli bölümleri aşağıda göster ilm iştir. Bitkilerin yaşlanma sürecinde gövde ve kökler in gelişimi hakkında daha fazla açıklama için bkz., s. 1 8-1 9.

Kök tipleri

Kök şapkası

Kazık kök

Toprak içine iti len kök ucunu koruyan bir hücre katmanıdır.

Küçük köklerden daha büyük olan ilk kök veya primer köktür. Onun üzerinden büyüyen köklere yan kökler veya sekonder kökler denir. Birçok sebze, şişkin kazık köktür.

Büyüme noktası Hücreleri n yen i büyüme oluşturmak için bölündükleri yer olan, kök şapkasının hemen arkasındaki alandır.

Kazık kök (havuç)

Uzama bölgesi

M eristem

Büyüme noktası tarafından üreti len yen i hücre alanıdır ve onun hemen arkasında bulunur. Bu hücreler su aldıkları nda boyuna uzarlar, çünkü hücre duvarları* henüz sert değildir. H ücrelerin uzaması, kök şapkasını toprağın içine doğru iter.

Piliferoz tabaka

Gövde parçalan

B i r gövdedeki küçük b i r filizdir. Yen i bir sürgün veya bir çiçeği oluşturur.

Epidermisin* en genç katmanıdır ve kökün dış örtüsüdür. Kök tüyleri burada üreti lir. Uzama b ölgesi nin hemen arkasında bulunur. Uzayan h ücrelerin duvarları sertleşirken, en dıştaki h ücreler pil iferoz katman haline gelir. Kökün yukarı larında yer alan eski piliferoz katman zamanla aşınarak yerini ekzodermis (korteksin* en dış katmanı) deni len daha sert hücre katman ına bı rakır.

Uç tom u rc u k

Kök tüyleri

B i r gövdenin veya b i r sürgünün uç kısmında büyüyen tomurcuktur.

Piliferoz katman ın h ücrelerinden çıkan uzantı lardır. İçeri su ve mineral çekerler.

Sürgün Tohumdan y a da bir b itkinin a n a gövdesinden büyüyen yeni bir saptır.

Tom u rcuk

Aksiller tom u rcuk Lateral tomurcuk veya sekonder tomurcuk olarak da adlandırılır. Bir aksilde -bir sürgün veya yaprak sapı ile bağlı olduğu gövde arasındaki açı- yer alan tomurcuktur.

Saçak kökler Hepsi küçük yan kökler üreten çok sayıda aynı boydaki köklerin oluşturduğu bir sistemdir. İlk kök, bir kazık kök sisteminde olduğu gibi beli rgin deği ldir.

Ek kökler B i r gövdeden doğrudan büyüyen köklerdir. Ek kökler bulblardan* (soğan da deni len özel gövde tipleridir) veya bahçıvanların hazı rladığı aşı dalları ndan büyürler.

Bir kökün bölümleri

Hava kökleri

(Ayrıca bkz, kök kesiti, s. 1 4)

Gövdeden çıkan ve normal olarak toprak içinde büyümeyen köklerdir. Sarmaşıklarda olduğu gibi tırmanma için kul lanılabilirler. Çoğunlukla havadan nem emerler.

Kökün yaşlı ------+-�'----+-�f--' bölümü

Yan kök

Sarmaşık

Hava kökleri

Mangrov

Destek kökler

Aksiller

Destek kökler Nod

Uzama bölgesi ------ı---

Nod Gövde üzerinde saplı veya sapsız bir yaprağın üretildiği yerdir.

Uzama noktası -----+-----... Kök şapkası ------ı----

İ nternod Bir gövde veya sürgünün i ki nod arasındaki bölümüdür.

16

Lateral "yanda bulunan" demektır. * Bulb (soğan), 35; Epidermis, 15; Hücre duvarı, 1 O; Korteks.

Hava köklerinin özel tipleridir. Bir gövdeden büyür ve toprağın içine doğru giderler. Toprak, su altında kal mış olabilir. Destek kökler mangrov gibi ağır bitki leri ayakta tutar.

17

Botanik

YAŞLI Bİ R BİTKİ N İ N İ Ç İ N D E Ağaçlar gibi uzun yıllar yaşayan bitkiler büyüdükçe sekonder doku oluştururlar. Bu doku, orijinal dokuyu, başka bir deyişle primer dokuyu* destekleyen yeni doku katmanlarından oluşur. Yeni destekleyici ve sıvı taşıyıcı iletim dokusu* bitkinin merkezine doğru gelişirken, yeni koruyucu doku bitkinin dış yüzeyinde üretilir. Yeni iletim dokusu üretimi sekonder kalın laşma olarak adlandırılır ve sonuçta odun lu bitki meydana gelir.

Yaşlı bir bitki, yeni iletim dokusu* ile birlikte korunmaya da yardımcı ol mak için dış yüzeyini sarmalayan ek doku alanları oluşturur. Bunlar sırasıyla felloderm, fellogen ve fellem olarak ad landırı lır (içten dışa doğru). Bu üç alan birlikte periderm olarak bilinir.

Fellogen veya mantar kam biyum Yaşl ı bitki lerin gövde ve kökleri nin dışına doğru ol uşan bir hücre katman ıdır. Bir meristemd i r*, yan i bölünmesi devam eden bir hücre alanıdır. İ ki yeni katman üretir felloderm ve fellem.

Bir gövdede sekonder kalınlaşma

Yeni merkezi doku

Ağaç (uzun yıllar yaşamış)

Yeni dış doku

-

1 . Genç gövde

Merkezi silindir Fel loderm

Gövdede sekonder kal ı nlaşmanın i l k basamağı olarak bir merkezi silindir gel işir. İ letim demetleri* arasında daha fazla kambiyum* oluşur. Bunun sonucunda ksilem* ve floem* miktarı artar ve kesintisiz bir silindir meydana gelir.

Fellogen tarafindan içe doğru üreti len yen i bir hücre katman ıdır. Korteksi* tamamlar ve sekonder korteks olarak da adlandı rı l ı r. 2. Biraz daha yaşlı

Fel lem veya mantar

Sekonder kalınlaşma Uzun yıl lar yaşayan bitki lerde sıvı taşıyan iletim dokusu nun * yıldan yı la artan üretimi, gövde ve köklerin çapında derecel i bir artışla sonuçlanır. Her yıl yeni ksilem* (sekonder ksilem) ve floem* (sekonder floem) katman ları, aralarındaki kambiyu mun* bölünen hücreleri tarafi ndan üreti lir. Bu süreç gövdede ve kökte biraz farklıdır; fakat sonuçta bitki boyu nca iletim dokusu merkezde sürekl i genişler ve öz* yavaş yavaş "sıkışır". Özün büyük bölümü bu noktada artık odun olarak da bilinen ksi lemdir. Floem alanı pek fazla gen işlemez, çünkü ksilem onu dışarıya doğru iter.

Kombiyum

----t-----ı - •

-

birleşmiş

Fellogen tarafindan dışa doğru üretilen yen i bir hücre katmanıdır. Bu hücreler süberizasyona uğrarlar; yani süberin denilen mu msu bir maddeye doymuş hale gel i rler. Bu, dış katman ı su geçirmez yapar. Fellem hücreleri yavaş yavaş ölür ve önceki dış hücre katmanının yerini al ırlar (gövdede epidermis*, kökte ekzodermis*). Ölü fel lem hücrelerine kabuk ad ı veri lir.

Kabuk gövdenin kurumasını engeller ve ağacı hastalıklardan korur. Kabuk büyüyemediği ve esnek olmadığı için gövde büyüdükçe çatlar veya soyulur; alttan yeni kabuk gelir.

Sene halkaları Yaşl ı bir bitki nin enine kesiti nde görü lebilen eş merkezli halkalard ı r. Her halka bir yıl ı n yeni büyüyen ksilemidir* ve iki farklı alana ayrı l ı r ilkbahar odunu ve yaz odunu. Yumuşak il kbahar odunu (veya erken odun) büyüme sezonunda erkend+en h ızlıca oluşur ve geniş boşlukl u hücrelere sahiptir. Daha sert yaz odunu (veya geç odun) sonra üretilir. Bu hücreler daha yoğun olarak konum lanmıştır. -

4. Sonraki bir yılın ardından

Sekonder ksilemin ilk katmanı (yani ilk sene halkası) oluşmuş ------41---a� Gümüş huş ağacı kabuğu

Sekonder f/oemin ilk tabakası oluşmuş

5. Y ıllar

: ...ı..-� ___:�

_ _ _ _ _ _

sonra

Çok sayıda sene ----A,---=--="'A

Ağacın kökleri ve

halkası (sekonder ksilem)

Sekonder floem ----�

İngiliz meşesi kabuğu

İskoç çamı kabuğu

Kayın ağacı kabuğu

1

Tomruk ağaç gövdesinin başka bir adıdır.

Lentisel (aşağıya bkz.)

Seyrek düzenli hücreler Hava boşluğu

Lentisel ler Fellemde yer alan, yaşlı bitki lerin oksijen ve karbondioksit değişimi yaptıkları küçük kabarık açıklıklardır. İçlerinde bul unan ve seyrek düzende sıralanmış hücrelerden ol uşan kanallar, gazların dış dokuları n içinden geçerek kortekse* ya da korteksten dışarı doğru taşınmasına izin verir. Kortekste de hava boşl ukları vardır.

Odun tipleri

Öz odunu

Odun kal bi

Yaşlı bir bitkideki ksilem i n*, damarları* hala sıvı taşıyan dış alanıdır. Öz odunu ayrıca ağacı destekler ve besin deposu görevi yapar.

Yaşlı bir bitkide ksilemin* merkezde yer alan en yaşlı bölümüdür. Damarlar* doludur ve artık sıvı taşımaz, fakat destek sağlamaya devam eder. Odun kalbi

Öz odunu

Merkezdeki öz* neredeyse kaybolmuş.

* İletim demetleri, 14 (İ letim dokusu); *Kambiyum, Floem, Öz, 1 5; Ksilem, 1 5; Primer doku, 1 4.

* Damarlar, Ksilem, 1 5; Ekzodermis, 17 (Piliferoz tabaka); Floem, 1 5; İletim doku, 1 4; Kambiyum, Korteks, Epidermis, 1 5 ; Meristem, 1 6.

19

Botanik

YAPRAKLAR Bir bitkinin toplu olarak yaprak örtüsü adı verilen yaprakları , özellikle besin üretimine uyum sağlamıştır ve bunu fotosentez adı verilen bir süreç yoluyla yapar (daha ayrıntılı açıklamalar için bkz., s. 26 -27) . Yaprakların çok sayıda far klı şekilleri ve büyüklükleri, ama sadece iki far klı tipleri vardır. Basit yapraklar tek laminadan , yani yaprak ayasından oluşur. Bi leşik yapraklar ise yaprakçık denilen ve tümü aynı yaprak sapından büyüyen küçük yaprak ayalarından oluşur. Bazı far klı yaprak şekilleri hakkında daha fazla bilgiyi 22'inci sayfada bulabilirsiniz. Yaprak ucu

Yaprağı n içindeki (bkz., resim, sağda) uzun iletim dokusu* şeritleridir. Su ve m ineralleri sağlar, üretilen besini yapraktan d ışarı taşırlar. Bazı yapraklar uzun, paralel d amarlara sahipti r; örneğin otlar. Fakat çoğu yaprağın, yaprak sapının uzantısı olan merkezi bir orta damarı ve bundan dallanan çok sayıda küçük damarı vardır.

veya marjin

Palizat tabaka

D üzensiz şeki l l i sünger h ücreleri ve gazların dolaştığı hava boşlukları olan bir katmand ı r. Sünger ve palizat tabakalarına birlikte mezofıl denir.

Bir yaprağın üst yüzeyinin hemen altındaki h ücre katmanıdır. Düzenli, d i kdörtgen şekilli palizat hücrelerinden oluşur. Bu hücreler çok sayıda kloroplast* içerir. Palizat hücresi -

Üst epidermis*

Absisyon (ayrılma, kopma) tabakası

Orta damar

Absisyon tabakası Yaprağın enine kesiti

Yaprak izi Sıradan epidermis* hücresi

Özel yapraklar Stipul '

Çoğu bitkide bir yaprak sapının kaidesindeki küçük, sapsız yapraktır.

Brakte (pu lsu yaprak) Çoğu bitkide çiçek sapının kaidesi ndeki bir yapraktır.

Alt epidermis*

Sünger hücreler

Brakte Palizat hücreleri

20

Stoma

Hava boşluğu * Epidermis, 1 5 ; İletim doku, 1 4; Kloroplastlar, 26.

Yılın bel li zamanlarında yaprağı bitkinin geri kalanından ayıran, yaprak sapının kaidesindeki bir hücre katmanıdır (absisik asit denilen bir hormon* tarafından uyarıl ı r) . Gövdede yaprak izi oluşturan b u hormon yaprakların dökülmesini sağlar,

Damarlann büyütülmüş görüntüsü. Bir yaprağın damar sisteminin bütünü, onun damarlanma şeklidir.

Yaprak sapı veya petiyol. Bazı yapraklar yaprak sapı olmadan ____ doğrudan gövdeye tutunur (sapsız yapraklar).

Damarlar

Gövdeden ayrılarak yaprakta devam eden ve yaprağın merkezi damarı hal ine gelen iletim dokusu* alanıdır.

Stomanın yakından görünüşü (açık)

Sünger tabaka

Yaprak (enine kesit)

Su (terleme*) ve gaz değişiminin gerçekleştiği, epidermisteki* (dış örtü) küçük gözeneklerdir. Stomalar yaprakların çoğun l ukla alt yüzünde bulunur.

Hilal şekilli hücre çiftleridir. İki h ücre, şekil değişti rerek açıp kapattı kları stomanın iki yanında yer alır; su ve gaz değişimini kontrol eder. Bekçi h ücreler kloroplastlara* sahip biricik yüzey h ücreleridir.

--

Damarlar

Yaprak izi

Bekçi hücreler

veya apeks

Yaprağın içi

Stoma

* Aksiller tomurcuk, 1 6; Epidermis, 1 5; Hormonlar, 1 08; İletim dokusu, 1 4; Kloroplast, 26; Terleme, 24.

Filiz Bir desteğe sarı lan ya da yapışan ip benzeri özel bir tür yaprak veya gövdedir.

Diken Bir kaktüsün özel olarak değişikl iğe uğramış yaprağıdır. Fazla su kaybına karşı azaltı lmış yüzey alanına sahiptir. Diken

Bileşik yaprak tipleri Bu sayfada bazı bileşik yaprak (yaprakçıklardan* oluşan yapraklar) ti plerinin yanı sıra bazı yaygın yaprak dizilim leri ve yaprak kenarları (marjinleri) gösterilmiştir. Resimler ölçekli deği ldir.

BİTKİ D UYARLI LI G I

Yaprak dizilimleri Spiral Gövde etrafinda bir sarmal oluşturan noktalardan çıkan yapraklar

Yaprak spirali

Karşılıklı Üç yapraklı (Trifoliat)

Beyaz

Gövdenin karşılıklı tarafları ndan çıkan yaprak çiftleridir.

Çapraz

Üçerli (Ternat)

Hasekiküpesi

Ü ç yapraklı yaprağın özel bir tipidir. H er yaprakçık üç loba sah iptir.

--

El biçiminde (Pal mat)

Üç loblu yaprakçık

At kestanesi

Bir ortak noktadan yayı lan yaprakçıklardır (beş ya da daha fazla) .

�k0'

Her çiftin bir öncekine dik açı oluşturduğu karşıl ıklı çiftlerd i r.

- Karşılıklı çiftler

_

Kırmızı konçiçeği Dik açılı çıftler

Rozet veya halka dizilişli B i r noktadan çıkan, halka d izi limli yapraklardı r.

Bazal rozet Gövdenin kaidesinden çıkan bir rozetti r.

Mart çiçeği

Bazal rozet

Sapı sarmalayan Üvez ağacı

Teleksi yaprak (Pinnat) Yaprakçıklar veya telekler karşıl ıklı çiftler halindedir.

Çift telekli/ Üç telekli

Teleksi yapraklar

1 1

yaprakçıklara sahip bir telek Bu uç çift teleklidir. yapra k. Bu uç üç teleklidir.

Kaideleri gövdenin çevresine kaynaşmış tek veya çift yapraklardır.

Son ot

Bitkiler sinir sistemine sahip olmasalar da duyarlılık gösterir, uyarılmanın belirli biçimlerine tepki verirler. Bunu özel kısımlarının hareketiyle veya büyümeyle yaparlar. Buna tropizma denir. Pozitif tropizma, uyarana doğru hareket etme veya büyüme, negatif tropizma ise uyarandan uzağa doğru hareket etme veya büyümedir. Suya tepkidir. Örneğin, bazı kökler eğer bir yönde daha fazla su varsa, o yöne doğru yan lamasına büyüyebilir.

Bütün Yaprak kenarı herhangi bir çentiklenmeye sah ip değildir.

Tı rtı klı

* Yaprakçıklar, 20.

Kökler yerçekimine tepki olarak aşağıya doğru büyür.

Kökler suya doğru büyür.

verir.

Bitki lerin gün veya gece uzunluğuna tepkisid ir (fotoperiyodlar) . Bu, özellikle çiçek üretimiyle ilgilidir. Pek çok etkene, örneğin bitkinin yaşına ve ortamın sıcakl ığına bağl ıdır. Uzun gece bitkileri gece yalnızca bel li bir süreden (kritik uzunluk) daha uzun olursa, kısa gece bitkileri ise daha kısa olursa çiçek üretir. Çiçek üretmek için koşullar uygun olduğunda, yapraklarda üreti len bir hormon* tarafindan i lgili alana bir "mesaj" taşınd ığı düşünül mektedir. Bu hormon florigen olarak adland ırı l ı r. Bazı bitki ler gece-nötral bitkilerdir, yani çiçeklenmeleri gece uzunluğuna bağlı değildir (bkz ., aşağıdaki resimler) . Bu üç bitkinin her biri farklı fotoperiyodlora göre çiçek üretir.

Gövdeler ışığa doğru dönmek için bükülürler

Yaprak kenarı küçük çentikl i "dişlere" sahiptir. Loblu da olabi lir.

Yaprak kenarı bölümler veya loblar ol uşturur. Tırtıklı da olabi lir.

Fotoperiyod izma

lşığa tepkidir. Işık güneş ışığıysa tepki heliotropizma olarak adlandırılır. Çoğu yaprak ve gövdeler ışığa doğru büyümek için o yöne doğru eğil irler.

Yaprak kenarları

Loblu

Dokunma veya temasa tepkid i r. Örneği n, böcek yiyen güneş gülü bitkisinin yapışkan tüyleri bir böcek bunlarla temas ettiği zaman onu sarmalar.

Jeotropizma

Fototropizma

Güneş gülü

Haptotropizma veya tigmotropizma

Hidrotropizma

Yerçekimine tepkidir. Tüm köklerde görülür; yani hepsi toprakta aşağı doğru büyür.

sinekkapan bitkisi haptotropizma gösterir. Yapraklan dokunmaya tepki verir. Böylece böcekler ve küçük kurbağalar gibi hayvanları avlar.

İngiliz

Büyüme hormonları veya büyüme düzenleyicileri, bitki büyümesini teşvik eden ve düzenleyen maddelerdir. Meristemlerde* (hücrelerin sürekl i olarak bölündüğü alanlar) üretilirler. Oksinler, sitokininler ve gibberellinler büyüme hormonu tipleridir.

*Hormonlar, 108; Meristem, 1 6.

Kasımpatı (uzun gece bitkisi)

Hezaren çiçeği (kısa gece bitkisi)

Aslanağzı (gece-nötral bitki)

23

Botanik

BİTKİ LERD E s ıvı TAŞI N MAS I Bir bitkide sıvı taşınmasına translokasyon adı verilir. Sıvılar ksi lem * ve floemden* oluşan iletim dokusu * içinde yolculuk eder. Ksilem köklerden yapraklara (çözünmüş minerallerle birlikte) su taşır. Floem, yapraklardan ihtiyaç olan alanlara besin taşır.

su, gözeneklerden dışon itilir.

Damlama

Terleme

Kök basıncı gösteren bitkilerde meydana gelen bir olaydır. Terleme akımının "çeki mine" eklenen basınç su damlalarının h ücrelerin su salgı lama alanlarından (hidatodlar), yaprakların uç veya kenarlarındaki küçük parlar (gözenekler) yoluyla d ışarı itilmelerine, atı lmalarına neden olur.

Çoğunlukla yaprakların alt yüzeyinde bulunan ve stoma* adı verilen küçük deliklerden, buharlaşma yoluyla su kaybıdı r.

Terleme akım ı Bitkinin içinde gerçekleşen kesintisiz olaylar zinciridir. Dış yaprak hücreleri terleme yoluyla su kaybettikçe, vakuollerin* içindeki mineral ve şeker konsantrasyonu, hücrelerinkinden daha yüksek hale gelir. Su osmoz* yol uyla dışarı geçerek gövde ve köklerdeki ksilem* tüplerine daha fazla su çeki lmesine neden olur (kı lcallık etkisi yoluyla) . Bu da, köklerin daha fazla su çekmesine yol açar.

Kılcal l ı k etkisi

Solma Aşırı sıcakl ı k g i b i belirli koşullara maruz kalan bir b itkid e oluşan sarkma durumudur. Bitki içine alabildiğinden daha fazla suyu Pürüzsüz kenar kaybeder (terleme nedeniyle) ve hücre vakuollerinin* turgor basıncı (bkz., turgor) d üşer. H ücreler yumuşar, bitkiyi daha fazla destekleyemez, böylece bitki sarkar. Solma Kök hücreleri Azalan turgor basmcı

--------1-1 --++------'

-

Turgor

Su içteki hücrelerden takviye edilir.

Sıvıların dar tüplerde yukarı doğru hareket etme nedenidi r. Sıvı molekü l leri, kendileri ve tüpün molekülleri arasındaki güçlü çekim sayesinde yukarı "çekilir".

Sağlıkl ı bir bitkideki hücrelerin daha fazla su alamadıkları kapasiteye ulaşmalarıdır. Böyle bir hücreye turgid (şişmiş) denir. Su osmoz* yol uyla Sağlıklı bitki hücrenin büyük merkezi vakuol ündeki * hücre özsuyuna* (çözünmüş mineraller ve şekerler) geçmiştir ve vakuol gidebileceği kadar d ışarıya iti lmiştir. Bu noktadan sonra vakuol daha fazla d ışarı itilemez, çünkü dışa doğru uyguladığı basınç (turgor basıncı) sert hücre duvarının* (duvar bası ncı) karşı basıncıyla eşitlenmiştir. Şişmiş hücreler; bitkinin sıkı ve dik durmasına o lanak verd i kleri için önemlidir.

Kök basıncı Bazı bitki lerin köklerinde ol uşan b i r basınçtır. Su t ü m bitki lerde, topraktan kök hücresi katmanlarına osmoz* yoluyla i lerler. Kök basıncı oluşan bitkilerde, bu su hareketinin yol açtığı basınç ksilem* tüpleri içerisindeki suyun bir miktar yukarı hareket etmesi ne yetecek kadar güçlüdür. Su daha sonra terleme akımı yoluyla yukarılara doğru "çeki l ir". Başka bitkilerde suyun kök hücreleri içindeki hareketi tamamen terleme akımı "çekiminden" kaynaklanır.

Turgor Kök hücreleri -------1

Kök tüyü *

L_

Gelen su yetersizdir.

-----�

Plazmoliz Bir bitkide ölüme neden olabi len aşırı durumdur. Böyle bir bit kinin büyük miktarda su kaybetmesi, genelde sadece aşırı sıcaklı kta terlemeyle* değil (bkz., solma), aynı zamanda çok kuru veya çok yüksek yoğunlukta mineral li toprakta, osmoz* yoluyla da Kuruyan bitki olur. Hücrelerinin vakuolleri* o kadar fazla büzülür ki sitoplazmaları nı* h ücre duvarlarından* ayıracak kadar içeri çekerler. Plazmoliz

Hücre duvarlarından* çekilerek ayn/on sitoplazma*

.._ .. -'---, _____,._...---0.

su giremez. Su hücreden -------� toprağa geçer

fazla su alır.

24

* Floem, 1 5; İletim dokusu, 1 4; Ksilem, 1 5; Osmoz, 1 01 ; Stoma, 21 ; Vakuoller, 1 0.

* Hücre duvarı, Sitoplazma, 1 O; Hücre özsuyu, 1 O (Vakuoller); Kök tüyleri, 1 7; Osmoz, 1 01 .

25

r 1

1

.

.

BiTKi LERD E BES i N U RETI M I

1

l

.

!ı,1

1

. .

.

Bitkiler fotosentez için su ve karbondioksite ihtiyaç duyarlar. Tropik sarmaşıklann, fotosentezin yapıldığı yapraklarına su taşıyan, çok uzun, sarılıcı gövdeleri vardır.

.

Çoğu bitki (besinlerini dışarıdan almak zorunda olan hayvanların aksine) büyüme ve enerji için gereken besini yapma kabi liyetine sahiptir. Bitkilerin basit maddelerden, kendi karmaşık besin maddelerini üretme süreçlerine fotosentez denir. Fotosentez

1

Kendi besinleri n i üreten yeşil bitki ler tarafi ndan gerçekleştirilen kimyasal tepkimeler d izisidir. Çoğun lukla palizat hücrelerinde* gerçekleşir. Kloroplastlar tarafi ndan güneş ışığından elde edi len enerj i kul lan ılarak, karbondioksit ve (mineral içeren - bkz., aşağıda) su birleştirilir. Bu işlem bitkinin besi ninin yanı sıra oksij en de üretir (bkz., şema, s. 27) .

Karbondioksit Su

Renk tayfı

SOLUNUM

Oksijen -----�

Karbonhidrat

Karbondioksit

Çoğu zaman bu iki süreçten b i ri diğerinden daha hızlı gerçekleşir. Bunun sonucunda, hızlı olan sürecin ürünleri fazla miktarda üretil irken, b itki süreç için gereken maddeleri yeterince ü retemez. Böyle bir durumda fazla miktarlarda madde alınmalı ve atı lmalı veya depolanmalıdır (bkz., aşağıda resim 2 ve 4) .

Karbondioksit

Kloroplastlar güneş ışığını soğurur.

Palizat hücresi*

'----- Hücre içinde üretilen besin maddeleri

Karbondioksit

Bitki hücrelerinde (çoğunlukla yapraklarda), klorofil ad ı veri len yeşil bir pigmenti içeren küçük yapılardır. Güneş'in ışık enerjisini soğurur ve fotosentez "yakıtı" olarak kul lanırlar. Kloroplastlar hücre içinde ışığın yoğun luğu ve yönüne göre hareket edebil irler. Ayrıca bkz., s. 1 2. Güçlü güneş ışığı

Nitratlar ve mineraller de (örneğin fosfor ve kalsiyum) alınır. Yeni doku (proteinler) oluşturmak için kullanılır.

26

Klorofil tüm yapraklarda bulunan bir pigmenttir. Mavi, mor ve kırmızı ışığı soğurur; yeşil ışığı ise yansıtır. Yaprakların yeşil görünmesinin nedeni budur. Renk tayfı

FOTOSENTEZ

Kloroplastlar

:,,,

Pigmentler lşığı soğuran maddelerd i r. Beyaz ışık aslında çok sayıda farklı rengin karışımından oluşan bir tayf içerir. Her pigment belli renkleri soğururken d iğerlerini yansıtır.

Bir yakı otunda fotosentez

Karbondioksit

Karbondioks

Fotosentez ü rünleri Fotosentez süreci, enerj i için besinin yıkılması olan iç sol unum* ile eşgüdümlü çal ışır. Fotosentez (iç solunum için gereken) oksijen ve karbonhidrat, iç solunum ise (fotosentez için gereken) karbondioksit ve su üretir.

* Epidermis, 1 5 ; İç solunum, 1 06; Palizat hücreleri, 20 (Palizat katmanı); Vakuoller, 1 0.

Kloroplastlar

Zayıf güneş ışığı

Yapraklarda Ksantofil, karoten ve tanin gibi başka pigmentler de bulunur. Bunlar turuncu, sarı ve kırmızı ışığı yansıtırlar; fakat büyüme sezonu boyunca klorofil tarafından maskelenirler. Son baharda klorofi l çözülür ve böylece sonbahar renkleri ortaya çıkar. Bitki pigmentleri boyalar ve plastik ürü nler gibi pek çok şeyi renklendi rmekte ku llan ı l ı r.

Diğer pigmentler diğer renkleri yansıtır.

görünür.

Dengeleme noktaları 24 saatli k bir periyotta, fotosentez ve iç solunum* (yukarı bkz.) süreçleri nin tam olarak dengelendiği, normal olarak gün doğumunda ve gün batımında iki noktadır. Karbondioksit

Fotosentez, iç solunum için doğru miktarda karbonhidrat ve oksijen üretirken, iç solunum fotosentez için doğru m i ktarda karbondioksit ve su üretir. Karbondioksit

Oksijen

Kloroplastlar konum değiştirir

Su 1 . Gün doğumu (dengeleme noktası)

* İç solunum, 1 06.

2. Gün ortası (parlak ışık, dolayısıyla daha hızlı fotosentez)

3. Gün batımı (dengeleme noktası)

Gece yarısı (ışık yok, dolayısıyla fotosentez yok)

27

Ç İ Ç E KLER Bir bitkinin çiçekleri onun ü reme* (yeni hayat üretme) organlarını içerir. Hermafrodit bitkilerde, örneğin düğünçiçeği ve gelincikte, çiçek hem erkek hem de dişi organlara sahiptir. Monoik bitkiler, örneğin mısır, iki farklı tip çiçeğe sahiptir : yalnızca erkek organları olan stamenli çiçekler ve yalnızca dişi organları olan pisti l l i çiçekler. Dioi k bitkiler, örneğin çobanpüskülü, stamenli, ayrı bir bitkide pistilli çiçeklere sahiptir. Reseptakulum (Çiçek tablası) Çiçeği n üzerinde büyüdüğü çiçek sapının ve ped i n külün genişlemiş ucudur.

Dişi organlar

Düğünçiçeği

Karpel veya pistil Ovaryum, stigma ve stilden ol uşan bir d işi üreme organıdır. Bazı bitki lerin sadece bir karpeli varken, d iğerlerinde birkaç karpel birl i kte kümelenmiş haldedir.

Ovaryum lar Karpel in ana bölümü olan d işi üreme yapılarıdır. Ovaryum, her biri bir dişi eşey hücresi içeren ve ovül* adı verilen bir veya daha fazla küçük yapıyı içerir. Her ovü l, ovaryumun iç duvarındaki plasenta adı veri len alana bir sapla (funikül=kordon) bağl ıdır. Sap, şalaz denilen bir noktada ovüle yapışıktır.

Petaller ve

- .. . ,

Gelincik

Üreme organları nın etrafı ndaki, narin, genellikle parlak renkli yapılardır. Çoğunlukla kokuludurlar (böcekleri çekmek için) ve topluca korolla olarak adlandırıl ırlar.�.=>;� "':." ; "'

Sepaller (Çanak yapraklar)

Petalleri n kaidesinde, nektar adı veri len şekerl i sıvının üreti ld iği Nekt r peta/in hücrelerin bulunduğu kaidesinde tutulur alandır. Nektar tozlaşma* için gerekli olan böcekleri çiçeğe çeker. Petalleri n çoğunda bir böceği nektara doğru yönlendirdiği düşünülen siyah çizgi ler de vard ır ve bu çizgiler bal kılavuzları olarak adlandırı l ı r.

28

*Tozlaşma, Üreme, 30.

Erkek üreme organlarıdır. Her biri, uç bölümünde bir anter bulunan ince bir sap veya fılamente sah i ptir. Her anter polen* tanecikleri içeren polen keselerinden oluşur. Polen keseleri görünen

anter

Stil

Reseptakulum

Açılmamış

petaller Pedinkül

Androkeum Bir çiçeğin tüm erkek bölüm leri için ortak bir terimdir; başka bir deyişle, stamenlerin tamamıdır.

Karpel in stigmayı ovaryuma bağlayan bölümüdür. Çoğu çiçeğin, örneğin fulyaların stil bölümü bel irgindir. Ancak bazı çiçeklerde (örneğin düğünçiçeğinde) stil çok kısadır veya nerdeyse hiç yoktur (örneğin gelincik) .

Ginekeum B i r veya daha fazla karpelden oluşan, bit kinin üreme yapısının bütü nüdür. Düğünçiçeği karpelleri

Çok sayıda küçük karpeller

Bir tomurcuğu çevreleyen küçük, yaprak benzeri yapılardır. Topluca kaliks olarak adlandırı l ı rlar. Bazı bitkilerde, örneğin düğünçiçeğinde, açık petallerin etrafında bir halka gibi kal ırken, başka çiçeklerde, örneği n gelincikte, kurur ve düşerler.

Nektar bezleri

Stamenler

Stigma Tozlaşma* sırasında polen* taneleri nin yapıştığı, karpel in yapışkan yüzeye sahip en üst bölümüdür.

Petaı

"'

Petaller (Taç yapraklar)

Erkek organlar

Stigma



Tek ovül

Ovaryum Funikül

Plasenta

Stigma 1

Bölüm lerin düzenlenişi H ipogin çiçek Karpel (veya karpeller) reseptakulumun üstünde yerleşiktir. Diğer tüm bölümler onun kaidesinin çevresinden çıkar. Karpelin bu konumu süpe­ rior (üst d urumlu) olarak tanımlanır.

Perigin çiçek Karpel (veya karpeller) vazo biçimindeki reseptakulumda yer alır. Diğer tüm bölümler girintinin ağız kenarı ndan çıkar. Karpel i n bu konumu süperior (üst durumlu) olarak tanımlan ır.

ovaryum

Gelincik karpeli Bir büyük karpel

Stigma 1

* Ovüller, Polen, Tozlaşma, 30.

Stigma

Epigin çiçeği Çiçeğin bölüm leri, ovaryumu (ya da ovaryumları) tamamen çevreleyen fakat stigma ve stili dışarıda bırakan reseptakulumun üstünden çıkar. Karpel i n bu konumu inferior (alt durumlu) olarak tanı m lanır.

Reseptakulum

_____ ,

29

.

.

.

.

Ç i Ç E KLi BiTKi LERD E U REM E

Çapraz tozlaşma

. .

Bir bitkin i n aynı türden başka bir bitkin i n polen tanecikleriyle tozlaşmasıdır. (Eğer tanecikler farklı türden bir bitkiye d üşerlerse daha fazla gelişemezler; yani polen tüpleri oluşturamazlar.) Pol en rüzgar yoluyla veya nektarla* beslenen böcekler aracı l ığıyla taşınabil i r.

Ü reme yeni hayatın oluşumudur. Tüm çiçekli bitkiler bir erkek gameti n* (eşey hücresi) bir dişi gametle birleşmesi yoluyla, yani eşeyli ü remeyle* çoğalır. Çiçekli bitkilerde, erkek gametler (daha doğrusu sadece erkek çekirdek­ ler*) polende, dişi gametler ise ovüllerde bulunur. Polen Çiçeklerin stamenleri* (erkek bölümleri) tarafından ol uşturulan küçük taneciklerd i r (bkz., sağdaki çizim). Her tanecik iki çekirdeği* olan özel bir h ücredir. Polen bir ovaryuma* (dişi bölüm) düştüğünde, bir çekirdek (jeneratif üretici çekirdek) i kiye bölünerek iki erkek çekirdek oluşturur (üreme organları - bkz., giriş) .

Polen taneciği

---1-----#

Ovü l ler Bir d işi çiçek yapısı, yani ovaryumu* i çindeki daha küçük yapı lard ı r. Döl lenmeden sonra tohum haline gel i rler. Her biri, küçük bir del iğin bulunduğu nokta (mikropil) dışında, integümentler denilen doku katmanlarıyla çevri li oval bir h ücreden (embriyo kesesi) oluşur. Döllenme öncesinde embriyo kesesinin çekirdeği* pek çok bölünmeye uğrar (daha ayrıntı lı açı klama için bkz., s. 95 - gamet ü retimi, dişi). Bu süreç yeni ol uşan birkaç hücre (bazıları tohum için besin deposu haline gel i r) ve birbirine kaynaşmış iki çıplak çeki rdekle sonuçlan ı r. Yeni hücreleri n biri dişi gamet* (eşey h ücresi), yani yumu rta hücresidir.

Gelincikte tozlaşma

=..\---'�- Erkek çekirdek/er

Polen tüpü (polen taneci­ ğinin uzantısı) Tüp çekirdeği

Gelincik ovaryumu* (kesit)

1

Jeneratif ------' çekirdek

•J'!ı·---

İ nfloresens

Tozlaşma Bir polen taneciğinin erkek çekirdeklerini (bkz., polen) bir çiçeğin ovaryumu* içine ulaştırma sürecidir. Taneci k stigmaya* düşer ve tüp çekirdeğinin (bölünmeyen çekirdek - bkz., polen) kontrolu altı nda bir polen tüpü oluşur. Bu tüp aşağıya ovaryum dokusuna doğru büyür ve mikropil yoluyla bir ovüle girer. İki erkek çekirdek daha sonra buradan birlikte i lerler.

Bir bitkinin kendi polen tanecikleriyle tozlaşmasıdır. Örneği n bir Arı orkidesi dişi arıya benzeyerek ve onun gibi kokarak, erkek Eucera arı larını çekmeye çalışır (çapraz tozlaşma için). Fakat çiçeğe konan bir arı olmazsa stamenleri* (erkek bölümleri) eği l i r ve kendi ovaryumunun* (dişi bölümü) stigmasına* polen aktarır.

Çan çiçek

Çiçek tipleri ve düzenlenişleri

=

Kendi kendine tozlaşma

Tek bir noktadan çıkan çiçek grubu veya çiçek başları

Çiçeklenme topluluğu

Boru biçimli ya da çan biçimli çiçek olarak da adlandırı l ı r. Petalleri bir çan biçimi oluşturacak şekilde birleşir.

·

- /sırgan yapraklı çan çiçeği

Uzantıl ı çiçek Çiçek başı veya kom pozit çiçek Küçük çiçekler kümesi veya çiçekçikler

Çiçekçikler

Bir veya daha fazla petali uzantı ol uşturacak biçimde geriye doğru uzayan çiçek

Döllenme Tozlaşmadan sonra bir erkek çekirdek (bkz., polen) bir zigot* (yeni bir bitki n i n ilk hücresi) oluşturmak için ovül içinde yu murta hücresiyle kaynaşır. D iğer erkek çeki rdek ise daha sonra endosperme* dönüşen bir hücre oluşturmak için kaynaşmış iki dişi çekirdekle birleşir. Ovül

İntegümentler

_

ı.:ı:;,.._

Ovaryumun* enine kesiti

_

Polen tüpü _-!--,,,,__-�

Umbellifer (Şemsiye biçi m l i) Şemsiye biçimli çiçek başları (umbeller) ile bir infloresens

Işın biçimli/ışınsal çiçekçikler Bir tane uzun petali olan çiçekçikler

_

Ll---'::__

_

Dudaklı çiçek --- Yabani havuç

�-��iN��-

Daire biçim l i çiçekçi ki e r Petalleri aynı boyda olan çiçekçikler

Yumurta hücresi

Embriyo kesesi çekirdeği* bölünmüş * Çekirdek, 1 O; Endosperm, 33; Erkek çekirdek, 92 (Gamet); Eşeyli üreme, 92; Ovaryum, 29; Stamen, Stigma, 29; Zigot, 92.

- Yaz papatyası

-/ ',J

Jşınsı çiçekçikle

Üst ve altta birer tane olmak üzere i ki "dudağı" olan çiçekler

Bezelye çiçek Bir üst petali (standart), i ki yan petali (kanat petaller) ve i ki alt petali karina oluşturan (üreme bölümlerini böylece çevreleyen) çiçek Karina

Ovü//er

* Nektar, 28; Ovaryum, 29; Stamen, Stigma, 29.

31

j il

ı

.

11

ı

Botanik

TO H U M LAR VE Ç i M LEN M E



�! ı

Bir tohumun bölümleri

Çiçekli bir bitkide döllenmeden* sonra ovül * gelişerek bir tohuma dönüşür. Tohum, bir embriyo, yani yeni gelişen bir bitki ve besin içerir. Ovaryu m * olgunlaşarak bir ya da daha fazla tohumu içeren bir ��� meyveye dönüşür. Farklı meyveler hakkında daha ayrıntılı bilgiyi 28'in ci sayfada bulabilirsiniz.

1

1

Kendi kendine Olgun tohumları n meyveden veya ebeveyn bitkiden dökül mesidir. Tohumları n dökülmesi kendi kendine açılan açılmayan ve kendi kendine açı lmayan meyvelerde iki farklı biçimde Bitkiden koparak ayrılan ve tohumları serbest bırakmak meydana gel i r. için çürüyen, dağı lan meyvelerd i r. Örneği n çınarların "anahtarları" veya karahindibaların "paraşütleri" hava yoluyla taşınır. Kancal ı, d i kenli tohumlar hayvan Kendi kendine açı lan kürklerine tutunarak bit kiden uzaklaşırlar. Meyve Kend isi çürümeden önce daha sonra toprağa düşerek çürür ve tohumları dışarı çıkarabi len tohumlar açığa çıkar. H ayvanları n � meyvelerd i r. Örneğin, gelincik Bezelye kabukları yediği meyvelerin tohumları ise daha ::ss (tohum zarfları) kapsülünün üzeri nde delikler flrlayarak açılır. sonra d ışkı ile birlikte atıl ı r. vard ı r ve toh umlar rüzgarla ·

.

il

Gelincik kapsülü

1

:,,

�/

Dulavratotu çen­ gelleri hayvanların kürklerine tutunur.

H ipogeal

r1

li

Tohum ----- , çimlenmeye başlıyor

1

Çimlenmenin bir tipidir; örneğin bezelye bitkisinde, çenekler ve tohum kabuğu toprağın içinde kalırken toprak üstüne yalnızca plumula çıkar. Hipogeal (bezelye)

Plumula üstüne çıkar.

Radi kula Bir bitkinin ilk kökü veya primer köküdür. Bir çenek çizilmemiştir.

Tohum kabuğu çizilmemiştir.

Çenek/er açılmış,

Çenek/er

Kotiledonlar

Plumula Radikula

Tohumun içinde gelişen bitkiyi saran ve ona besin sağlayan doku katman ıdır. Bazı bitki lerde, örneğin bezelyede, çenekler tohum ergin olmadan önce endospermi tümüyle emer ve depolar; bazı başka bitki lerde , örneği n çi men türlerinde bu süreç ancak tohumun çimlenmesinden sonra tamamlanır.

Tohumlar

---ı

Tohum kabuğu

Endosperm

--------.­

Bir tohum koşullar uygun olduğunda çimlenir. Plumula ve radikula tohum kabuğundan çıkar ve yeni bir bitki veya fide halinde Plumula büyümeye başlar.

Tohum kabuğudur. İ ntegümentlerden* gelişir.

Bir tohum içinde oluşan i l k tomurcuk veya primer tomurcuktur. Yeni bitkinin ilk sürgünü olacaktır.

·

1

ıı

Hilum Ovülde* bulunan küçük delik (mikropil*), hôlô görülebilir. Suyun içeri girmesine izin verir.

Testa (tohum kabuğu) açılamaz ve kuşlar taraflndan yenir.

d ışarı silkelenir. Başka meyvelerin, örneğin bezelyeni n kabukları kendiliğinden açılır ve tohumlar d ışarı "fırlatılır". Birçok durumda tohumlar rüzgar; su veya başka yollarla uzağa taşınır.

Radikulanın konumu (plumula gizli)

Bir tohumda ov ül ün * ovaryuma* tutunduğu yeri gösteren izdir.

Dağıl ma veya yayı lma

�I

Pl umula

H i l um (tohum göbeği)

Radikula aşağı doğru büyür.

Genç bir fasulyenin enine kesiti

Olgun bir fasulyenin enine kesiti

Endosperm

Endosperm Kotiledon

Kotiledon (çenek) veya toh u m yaprağı Gelişen bitkinin bir bölümünü oluşturan basit b i r yapraktır. Bazı tohumlarda, örneğin fasulye tohumlarında, endospermden tüm besini emer ve depolar. Monokotiledonlar (tek çenekliler) çimen türleri gibi yalnızca bir kotiledonu olan bitki lerd i r. Dikoti ledonlarda (çift çenekliler), örneği n bezelyelerde i ki koti ledon vardı r.

Epigeal

Koleoptil

Çimlenmen i n bir tipidir; örneğin fasulye bitkilerinin kotiledonları toprağın üstünde, ilk gerçek yaprakların altında görülürler.

Pek ç o k monokotiledonun i l k yaprağıd ır (bk.z., kotiledon). İlk tomurcuğu ve bundan çıkan ilk yaprakları korur.

Kotiledonlar Gerçek yapraklar Epigeal (bezelye bitkisi)

Radikula

Plumula toprak üstüne çıkar.

Tohum

1

J 1

Buğday tanesi

Koleoptil taraflndan korunan tomurcuk

Koleoptil

1

Tohum kabuğu ____�

32

* Döllenme, 30; Ovaryum, 29; Ovül, 30,

* İntegümentler, Mikropil, 30 (Ovul); Ovaryum, 29,

33

11 1

il

Bir meyve bitkinin tohumlarını içerir. Gerçek meyve sadece ovaryumdan* gelişirken, reseptaku lumdan * yalancı meyve oluşabilir (örneğin çilek) . Bir meyvenin dış çeperine perikarp denir. Perikarp bazı meyvelerde epikarp, etli kısım veya mezokarp adı verilen bir dış örtü ile endokarp adı verilen bir iç katmana ayrılır. Başlıca meyve tipleri aşağıda listelenmiştir.

Bazı bitkiler tohum üretmenin yanı sıra, eşeysiz ü remen i n * özel bir tipi olan ve bitkinin bir parçasının yardım­ sız olarak yeni bir bitkiye dönüşe­ bildiği, vejetatif ü reme veya vejetatif çoğalma yoluyla da üreme yeteneğini geliştirmişlerdir.

Legümen veya tohum zarfı

Greyfurt To

um

Dutsu Pek çok tohum içeren etli meyvelerdir; örneğin domates veya greyfurt. N arenciye meyvelerinin "etl i bölümü" ince iplikçiklerden ol uşmuştur. İplikçiklerin her biri şişmiş ve meyve suyuyla doludur.

Tane

Tohumları iç çeperine yapışık olan meyvelerd i r. Açılmak için uzunlamasına yarı lır; örneği n bezelye.

Karyopsis veya kernel olarak da adlandırılır. Duvarı tohum kabuğuyla kaynaşmış olan küçük bir meyvedir; örneğin buğday.

Fındıksı

Yumuşak çekirdekli

Yalnızca b i r tohum içeren, sert kabuklu kuru bir meyvedir; örneğin fındık veya ceviz.

Kalın, etli d ı ş tabakası ve bir kapsül içinde çekirdeklerin yer aldığı göbeği olan meyvelerdir; örneğin elma. Yumuşak çekirdekli meyveler. yalancı meyvelere örnektir (bkz., giriş). Erik

""B!.-.ıııııL'0

veya "çekirdek"

Yapay çoğaltım Yapay çoğaltım, tarımda ve market bahçeciliğinde başvurulan, vejetatif ü reme nin kul lanı ldığı ticari bir süreçtir (bkz., karşı sayfa). Yeni bitkilerin her zaman toh umdan büyümesi gerekmediğinden, doğal olarak elde edilebilecek miktardan çok daha fazla bitki bu yolla üreti lir.

-

il

Soğan (bulb) Depolanmış besin materyal i içeren pulsu yapraklarla (pul yapraklar) çevrelenmiş, kısa, kalın bir gövdedir. Yaşlı, kuruyan bir bitkide yer altında oluşur ve bir sonraki büyüme sezonunun başında sürgün olarak çıkacak yeni bir bitkinin ilk, dinlenme evresini temsil eder. Örneğin fulya soğanı (bkz., üstteki resim) .

Bu lbo-tuber (corm) Besin deposunun gövdenin kendisinde o lması d ışında, bulb ile benzerlik gösteren kısa, kalın bir gövdedir. Örneğin çiğdem soğanı.

Çel i k

Aşı lama

Bir bitki gövdesi nin b i r bölümünün (çelik) ana bitkiden kesilerek alınması ve yen i bir bitkiye dönüşmesi için toprağa d i kilmesidir. Bazı d urum larda çelik, kök oluşturması için önce bir süre suda bı rakı l ı r.

Bir bitki gövdesi nden bir parçan ın alınarak başka yere yeniden tutturulmasıdır. Bu parça aynı bit kinin farkl ı bir yerine (kendine aşı lama) , aynı türden farklı bir bitkiye (benzerine aşılama) veya farklı türden bir bitkiye (farklı aşılama) tutturulabilir. Taşınan parçaya çeli k, tutturulduğu bitkiye dipçik adı veri l i r.

Tomurcuk aşılama Bir tomurcuk ile bağlı olduğu gövde bölümünün birlikte aşılandığı aşılama tipidir.

1

* Ovaryum, 29; Reseptakulum, 28.

\\ � ':l\ ' � rJ� l'Jl-Olly' f �� ;

Rizom yarıdan kesilmiş.

Kol (stolon) veya sürü ngen sap

Ek

Yalnız bir tohumu olan küçük, kuru bir meyvedir; örneğin çınar veya düğünçiçeği. Çınar meyvesi gibi "kanatlı" bir aken (kapçık), bir samara veya anahtar meyvedir.

Suda bekleyen çelik

Pulsu yaprakları olan ve toprak altı nda yatay olarak büyüyen kal ın bir gövdedir. Uzunluğu boyunca kök ve ayrıca yeni sürgünlerin büyüdüğü tomurcukları üretir. Diğer bitkilerin yan ı sıra pek çok ot da rizom üretir. örneğin nane ve süsenler.

Kökler

Buğday

Aken (kapçı k) meyve

Çelik olma

Rizom (köksap)

Yeni tomurcuk -�

,- ������2��t a�neleri

---."'-.:: ""��-,,.,..;�--..

Botanik

Domates tohumları meyvenin suyuyla çevrilidir.

1

ı

..

VEJ ETATI F U REM E

Ortasında genelde "çekirdek" denilen sert bir tohumun bulunduğu etli meyvelerdir; örneğin erik.

1

.

M EYVE

Eriksi

J

.

Bazı bitki lerin kaidesine yakın yatay olarak büyüyen bir gövdedir. örneği n çi lek. Stolon, gövde boyunca aral ıkl ı noktalardan Yaşlı çilek bitkisi Yeni bitki köklere iner ve 1 yen i bitki ler bu noktalardan büyür.

Yum ru kök Depo edilmiş besi n materyali içeren kısa, şişkin, toprak altı gövdesidir ve yeni bitkilerin gelişeceği tomurcukları üretir; örneğin patates.

Aşılama

Çelik Çelik

fJJ ��� ı:;:;

!

Tomurcuk aşılama

Çelik 1

rtJ

Tomurcuk

Çeliğin dikilmesi

* Ek kökler, 1 7; Eşeysiz üreme, 93.

35

11 il

Zooloji (hayvanlar)

ı: ı:

HAYVAN LARI N VUC UT YAPI S I

I'

..

ıl

Hayvanlar tek hücreli organizmalardan binlerce hücresi olan karmaşık yapılı olanlara kadar çok çeşitli şekillerdedir. Hayvanların sın ıflandı rması * veya gruplara bölünmesi, büyük ölçüde, vücutlarının ne kadar karmaşık olduğuna bakılarak yapılır. Bu bağlamda gel işmiş hayvan ve az gel işmiş hayvan olmak üzere iki terim sıklıkla kullanılır. Daha gelişmiş hayvanların iç organları daha karmaşıktır. Genelde gelişmiş hayvanların ayırıcı özellikleri segmentasyon, vücut boşlukları ve bir tür iskelettir. Bir vücudun ayrı alanl ara veya segmentlere bölünmesi, basit ve bölünmemiş bir vücuttan karmaşığa doğru giden bir adımdır. Genel olarak bir hayvan karmaşıklaştıkça segmentleri ni ayırt etmek de zorlaşır. Segmentasyonun en ilkel şekl i metamerik segmentasyon veya metamerizmdir. Segmentler (metamerler) birbirinin aynı değilse bile oldukça benzerdirler. Her biri segmentleri ayıran duvarlarla birbirine bağl ı o lan başl ıca iç sistemlerin az veya çok birbirine benzer parçalarına sahipti r. Böyle bir segmentasyon örneğin kurtçukların çoğunda bulunur. Daha k�rmaşık segmentasyon, daha az belirgi ndir. _ Orneğin böceklerde vücut üç ana bölüme ayrı lır: baş, toraks (üst vücut bölgesi) ve abdomen (alt vücut bölgesi). Bunların her biri asl ı nda birer segment grubudur ve tagma olarak adlandırılır (çoğulu tagmata), fakat segmentler iç duvarlarla bölünmüş değildir ve sadece dış izlerle görülebi lirler.

1 ıl 1

1

ı'

Bir toprak solucan1nda metamerizm

r

1:

Gelişmiş kurtçukların, derisidikenlilerin* (örneğin denizyıldızı) ve omurgalıların* (örneğin kuşlar) ana vücut boşluğudur (periviseral boşluk) . Organları tamponlamak için sıvı doludur ve vücut duvarı nı kaplayan ince bir zar olan peritonla sını rlanmıştı r. Alçak yapılı hayvanlarda, örneğin birçok kurtçukla, sölom boşaltımda yard ımcıdır. Bu canlıların nefridya* adı veri len boşaltım organları sölom içine uzanır ve buraya sızan sıvı atı kları boşaltır. Gelişmiş hayvan larda bu fonksiyonlarla daha karmaşı k başka organ lar i lgilidir.

Bantlı

görünür

'------ Abdomen

Uzantı Bir alt vücut parçasıdır (vücuttan çıkan kol, bacak, yüzgeç veya kanat gibi).

Parçalarm düzenlenişi

Segmentasyon

1

Sölom

Bilateral simetri

Kurbağa

Vücut parçalarının iki ayna görüntüsü yarısını üretebilecek yalnızca bir bölünme ekseni bulunan düzenleniştir. Serbest hareket eden hayvanların nerdeyse tümünde tipiktir. Çiçeklerde aynı d urum zigomorf olarak adlandırılır (örneğin aslanağzında) .

Bir yerfıstığı kurtçuğunun sadeleştirilmiş kesiti (Bütün vücut organlan gösterilmemiştir.)

Ağız

Nefridyum* Yalnızca bir bölünme ekseni, ayna görüntüsü yanlan üretir

Radyal simetri Merkezi bir eksen çevresinde vücut parçalarının ışı nsal düzenlenişidir, örneği n denizyı ldızında. Böyle durumlarda iki ayna görüntüsü yarısı üretecek olan i ki ya da daha fazla olası bölünme ekseni (bazen farklı düzlemlerde) vardır. Çiçeklerde benzer durum akti nomorf olarak adland ırılır (örneğin düğünçiçeği).

Denizyıldızı

* Sınıflandırma, 1 1 2.

Bir örümceğin sadeleştirilmiş kesiti (Bütün vücut o rgan lan gösterilmemiştir.)

Göz

Malpigi tüpleri* Sindirim kanalı

ağı bezi

Kitapsı akciğer*

Ağız

Zehir dişi

Hemosöl Eklembacaklıların* (örneğin böceklerin) ve yumuşakçaları n* (örneği n salyangozların) sıvıyla dolu ana vücut boşluğudur. Yumuşakçalarda gerçek bir vücut boşluğundan çok, süngerimsi bir ağ örgüsü dokudur. Bir sölomun aksine, hemosöl kan içeri r. Kan dolaşımı sisteminin genişlemiş bir bölümüdür. Bazı hayvanlarda hemosöl boşaltımda da rol oynar. Örneğin böceklerde buraya sızan su ve sıvı atıklar, içine uzanan Malpigi tüpleri tarafından al ınır.

�;;;;�;Y??��'L Sindirim kanalı

Manto boşluğu Kabuklu yumuşakçalardaki* (örneğin salyangozlar) bir vücut boşluğudur. Manto (kabuğu astarlayan bir deri kıvrımı) ile vücudun geri kalanı arasında yer alır. Sindirim ve boşaltım atıkları vücuttan çıkarı lmadan önce buraya aktarılır. Suda yaşayan yumuşakçalarda solungaçları* bulundururken, karada yaşayan salyangozlarda akciğer görevi yapar.

Birkaç farkJı bölünme ekseni ayna görüntüsü yanlan üretir

36

Çok hücreli hayvan ların neredeyse tamamı vücut organlarını tamponlamak için sıvı dolu bir vücut boşluğuna veya periviseral boşluğa sahipti r (çok karmaşı k hayvanlar, örneğin insanlar, diğer daha küçük boşluklara da sahiptir) . Vücut boşlukları n ı n nitelikleri farkl ılık gösterse de çoğu hayvanda bu, ya bir sölom ya da bir hemosöl şekl indedir. Yumuşak vücutlu hayvanların hareket edebilmesinde bu özelliğin yaşamsal önemi vardır; kaslara zıt yönde güç uygu layan sı kıştırılamaz bir "yastık" sağlanmış olur. Böyle bir sistem hidrostatik iskelet olarak adlandırılır.

Bir deniz salyangozunun sadeleştirilmiş kesiti (Vücut organların1n tümü gösterilmemiştir)

Böbrek boşaltım atik.farını manto boşluğuna boşaltır ----.&-��.9

Solungaç*

Süngersi hemosöl --- ağ örgüsü

----.,.c

-

Manto sifonu (soluma sifonu*) Ağız

Kabuk

Operkulum hayvan içerideyken kabuk açıkJığını örten sert plaka

------�

Manto boşluğu ------­ Sindirim atığı buraya gelir ve kabuğun altındaki bir yarıktan dışarı çıkar --------'

* Derisidikenliler, 1 1 3; Eklembacaklılar, 44; Kitapsı akciğer, 44 Malpigi tüpleri, 45; Nefridyopor, 45 (Nefridya); Omurgalılar, 1 1 3; Salyangoz, 44; Solunum sifonu, 44 (Sifon); Tentaküller, 46; Yumuşakçalar, 1 1 3.

Sindirim kanalı

37

Zooloji (hayvanlar)

HAYVAN LARDA VÜ CUT Ö RTÜ LERİ

1 l

Kuzey parula ötleğeni

Tüyler

Tüm hayvanlar kendilerini tümüyle çevreleyen bir dış katmana, yani deriye ve onun da üze­ rinde bir başka örtüye sahiptirler. Deri insan­ larda olduğu gibi çoğu örnekte çok katmanlıdır (bkz., s. 82 - 83) ve gelişmiş hayvanların çoğun­ da derinin üzerinde saç, kürk veya tüy gibi yu­ muşak bir örtü yer alır. Az gelişmiş hayvanların bir çoğunda sert örtüler, örneğin kabuklar bu­ Karapaks Yengecin, tosbağan ın lunur ve eğer iç iskeletleri yoksa yegane veya su destekleyici yapılar bunlardır. Böyle durumlarda kaplumbağasının bu sert örtü dış iskelet olarak adlandırılır. Başlıca vücut örtülerinin bazıları aşağıda liste­ lenmiştir.

Karapaks

Bir kuşun vücudunu dış ortamdan yalıtan su geçirmez katman tüylerden oluşur ve bütününe tüy örtüsü denir. Tüy, keratin adı veri len l ifl i, boynuzsu bir maddeden oluşan hafif bir yapıd ır. Her birinde barb olarak adlandırılı rlar ince iplikler ve merkezi bir sap (veya rakis) vard ır. Bütün örtü tüylerinin barbları, yani hav tüyler haricindeki bütün tüyler; barbüller denilen ince fı lamentlere (iplikçiklere) sahiptir. Vücut kılları gi bi, tüyler de ısıyı korumak için kabarmalarını sağlayan kasların yanı sıra sinir uçlarına sah ipti r (bkz., kıl erektör kasları kı lları d i kleştiren kaslar; s. 83).

Sırt, omuzlar ve kanatlardaki tüyler kimi zaman manto olarak da adlandınlır.

-

Kuşların ayakları çoğunlukla tüylerle kaplı değildir fakat skutella (tek.ili skutellum) denilen küçük pullarla korunurlar.

Mandibullar - üst v e alt gaga kısımları

Örtüler - kanat ve kuyruk tüylerinin kaidelerini kapatan tüyler -------ll

Kütikula ı,. 1 ı,

Birçok hayvanda deri tarafından salgılanan cansız, su geçirmez dış katmandır. Eklem bacaklıların* çoğunda, sertleşerek destekleyici dış iskeleti oluşturur (örneğin yengeçlerin veya böcekleri n sağlam dış kabukları). Küti ku la terimi aslında daha sık o larak böcek "kabuğunu" tan ı mlamada kullan ı l ır. Bu kabuk, şeker bazlı bir maddeden (kitin) ve sert bir proteinden (sklerotin) o luşur. Genellikle s kleritlerden -esnek, dar bi rleşme alanları olan ayrı parçalar- oluşur. Bazı başka hayvanlarda, örneğin toprak solucan larında, kütikula yumuşak, mumsu bir örtü olarak kalır. (Küti kula terimi bazen insan lardaki stratum korneum* anlamında kullan ı l ı r) .

Pul lar İki farklı tip pul bulunur. Kem i kli balıklardaki ler; örneğin sazan pul ları küçüktür ve genell ikle deri leri n i n içinde, kemiksi plakalar halindedir. Birçok sürüngenin* bacakları nı (örneğin kaplumbağalar) veya tüm vücutlarını örten pullar; kalı n laşmış deri bölgeleridir.

Kı kırdaklı bal ıkları n (örneğin ked i balığı) vücutları nı örten sivri uçlu, geriye dönü k plakalard ı r. Dişlere benzerler ve puldan farklı olarak deriden d ışarı çıkarlar. Dişsi çıkıntılar epidermisten* dışan çıkar.

Remiges (teki li remiks) veya uçma tüyleri Bir kuşun uçmak için kulland ığı kanat tüyleri, uzun, güçl ü primer tüyler veya primerler ve kısa sekonder tüyler veya sekonderlerden oluşur.

Hav tüyleri veya p l u m u la Elitra (teki l i elitron) Bazı kınkanatlı böcekleri n ve diğer bazı böceklerin ön kanat çiftidir. Bunlar uçmak için ku llan ı lan arka kanat çiftini koruyan sert bir örtü oluşturacak biçimde değişikliğe uğramıştır.

Skut veya skutum (çoğul u skuta) Dermis*

Primerler (vücuttan uzak) - kanadın uç bölgesini (pinion = kanat ucu) oluşturur. ____________...

Dişsi çıkı ntı lar veya plakoid pullar

Özell ikle bir yılanın alt kısmında bulunan, harekette ku llan ılan, büyük, sert, dış plakadı r.

Tüm yavru kuşları n, esnek barbları o lan fakat gerçek barbülleri olmayan kabarık, yumuşak, geçici tüyleridir. Bazı kuş türleri erginl iğe ulaştıklarında da deri lerini örten bir yal ıt ım katmanı olarak bazı hav tüylerini korurlar.

Tüy folikü l l eri Kuşun derisindeki küçük çukurlardır. H er biri tıpkı kıl folikülü nde* bulunan bir saç teli gibi, içinde bir tüy taşır. Folikü lün dibi ndeki hücreler tüyü ol uşturmak için büyür ve d ışarı çıkar; daha sonra da ölürler. Sert ve sağlam hücre artıkları ise tüyleri oluşturur.

* Kıl folikülleri, 83.

Bir barbın barbülleri yanındaki barbın içine kenetlenir.

Hav tüyü

39

Zooloji (hayvanlar)

HAYVAN LARDA HAREKET

1

! 1

ı:

11

Hayvanların çoğu en azından hayatlarının bir döneminde bir yerden başka bir yere hareket ederler (lokomosyon) . Bitkiler ise yalnızca bazı bölümlerini hareket ettirebilirler (bkz., tropizma, s. 23) . Hayvanların hareket eden bölümleri çok çeşitlidir. Birçok hay­ vanın insanlarınkine benzer kemik ve kas sistemleri vardır (bkz., s. 50 - 55). Hayvanların hareket için kullandığı bazı yapılar bu sayfalarda gösterilmektedir.

1

1

1

1



I 1'

Siller (cilia, teki l i cilium)

Yalancı ayak (pseudopodium, çoğu lu pseudopodia)

Birçok küçük organizmanın dış vücut yüzeyindeki çok küçük boyutlu "tüycüklerdir". Bunlar ileri ve geri titreyerek hareket üretirler. Siller ayrıca daha karmaşık hayvanları n iç bölüm lerindeki bazı kanalları da astarlar; örneğin insan solunum kanalı (yabancı parçacıkları yakalamak için).

Hareket

Amip (tek hücreli organizma)

l. ',ı!'

* si t o pl a zma (ektoplazma) 1. Dış, katı

bir noktada

incelir.

2. İç, sıvı

sitoD plazma*

(endoplazma) yafanCI ayaklan

oluşturmak için ileri doğru akar.

1

3.

j'

EktoplazmaD

kenan düzleşir,

:::��

1

v

Organizma hareket etmiş olur.

40

far bir yerden başka bir yere hareket etmek için yüzgeçlerini kullarnrfar.

Basit yapıll hayvanlarm hareketi Tek hücreli bir organizmanın h ücre materyalinin, yani sitoplazmasının* uzamasıdır ("yalancı ayak") . Bu uzantılar, organizmanın hareket etmesi ya da bir besin parçacığı nı yutması için oluşturu lur. Bu i kinci süreç fagositoz olarak adlandırı l ı r.

1

il ı ı 1: r '1 1 ,.

Y üzücüler

*

Paramesyum (tek hücreli organizma)

Sil/er

Fagositoz

Çekirde1