131 51 5MB
Turkish Pages 146 Year 1978
Süleyman Nazif BATARYA İLE ATEŞ
VE TARiHiN YlLAN HiKAYESi
TERCÜMAN. GAZETESi'nin bir ·kültür hizmeti olarak yayınladığı 1001 TEMEL ESER Serisinin 124. kitabı Süleyman Nazif'in "Batarya ile Ateş", KERVAN Kİ·· TAPÇILIK BASlN SANA Yİ ve TİCARET A.Ş. Ofset Tesisle~inde diziimiş ve basılmıştır. (TEMMUZ 1978
'fereüman 1001 TEMEL ESER
lı24l
VE TARiHIN YlLAN HIKAYESi ·
Hazırlayan:
Sahahaddin ARIÇ
İSTANBUL
·t978
1001 Temel Eser'i iftihar/a sunuyoruz Tarihimize m·ana, milli benliğimize güç katan kütüphaneler dolusu birbirinden seçme eserIere sahip bulunuyoruz. Edebiyat, tarih, sosyoloji, felsefe, folklor gibi milli ruhu geliştiren,ona yön veren konularda "Gerç.ek eserler" elimizin altındadır. Ne var ki, elimizin altındaki bu eserlerden çoğunlukla istifade edemeyiz. Çünkü de'\'İrler değişmelere yol açmış, dil değişmiş, yı,ızı değişmiştir.
Gözden ve gönülden uzak kalmış unututmaya yüz tutmuş -Ama değerinden hiçbir şey kaybetmemiş, çoğunluğu daha da önem kazanmış- binlerce cilt eser, bir süre daha el atılmazsa, tarihin derinliklerinde kaybolup gideceklerdir. topadayacak ve Çünkü onları derleyip günümüzün türkçesi ile baskıya hazırlayacak . değerdeki kalemler, gün geçtikçe azalmaktadır. Bin yıllık tarihimizin içinden süzülüp gelen ve bizi biz yapan, kültürüroüzde "Köşetaşı" vazifesi gören bu eserleri,- tozlu raflardan kurtarıp, nesillere ulaştınnayı planladık.
Sevinçle karşılayıp, ümitle alkışladığımız "1000 Temel Eser" serisi, Milli Eğitim Bakanlı ğınca durdurulunca, bugüne kadar yayınlanan 66 esere yüzlerce ek yapmayı düşündük ve "Tercüman 1001 Temel Eser" dizisini yayınla maya karar verdik. "1000 Temel Eser" serisini hazırlayan çok değerli bilginler heyetini, yeni üyelerle genişlettik. Ayrıca 2'00 ilim adamımız dan yardım vaadi aldık. Tercüman'ın yayın hayatındaki geniş imkanlarını 1001 TemelEser için daha da güçlendirdik. Artık karşınıza gururla, cesaretle çıkmamız, eserlerimizi gözlere · ve gönüllere sergilememiz zamanı gelmiş bulunuyor. Milli değer ve manada her kitap V~ her yazar bu serimizde yerini bulacak, hiç bir art düşünce ile değerli değersiz, değersiz de değerli gibi ortaya konmayacaktır. Çünkü esas gaye bin yıllık tarihimizin temelini, mayasını gözler önüne serınek, onlarılayık oldukları yere oturtmaktır.
Bu bakımdan 1001 Temel Eser'den maddi hiç bir kar beklemiyoruz. Karım ız ·sadece gurur, iftihar, hizmet zevki olacaktır. KEMAL ILICAK e
e
Tercüman Gazetesi Sahibi
SÜLEYMAN NAZiF'İN HAYATI VE ESERLERi HAKKINDA BiRKAÇ SÖZ Türk edebiyatının tanınmış edip ve şairlerinden olan Süleyman Nazif, çeşitli yerlerde mutasarrıflıklarda bulunmuş olan şair Said Paşa'nın oğludur. Ocak 1869'da Diyarbakır'da dünyaya gelen Süleyman Nazif, daha küçük yaşlarda iken husOsl öğretmenlerden Arapça ve Farsça'nın yanında Fransızca'yı 'da öğrendi. Babasının ölümünden sonra Diyarbakır valisi tarafından çeşitli görevlerde çalıştırılan Süleyman Nazif, daha sonra memuriyetten ayrılarak 1897'de Fransa'ya gitmişti. Oradan dönüşünde Bursa mektupçuluğuna tayin edilen Süleyman Nazif, bu vazitede 12 yıl kalmış Çeşitli yerlerdeki ve Servet-i Fünün'daki yazılan bu sıralarda yayınlanmıştır. Sonra istanbul'a gelerek burada Ebüzziya Tevfik ile birlikte Yeni Tasvir-i Efkar gazetesini çıkaran Süleyman Nazif, daha sonraları Basra,Kastamonu,Trabzon,Musıil ve Bagdad valiliklerinde bulunmuştur.istanbul Darülfununu (Oniversite)'nde yap· tığı bir konuşmadan dolayı Malta'ya sürülen edip, arada 20 aylık bir süıgün hayatı yaşamıştı. istanbul'a dönüşünde tekrar yazı hayatına devam eden büyük vatansever 5 Ocak 1927'de henüz 58 yaşında ik(m vefat etmiştir. Birçok manzum ve mensur yazı yazmış olan Süleyman Nazif' in makale, müsahabe ve mektup şeklindeki yazılarının belli baş lıları aşağıdaki kitap ve risalderde toplanmıştır.
7
Malumu ilam, Namık Kemal (Birisi Paris'te yayınlanan 2 ayrı eser), Bahriyelilere Mektup, Victor Hugo'nun bir mektubu, Elcezire Mektupları, Boş Herıf, iki ittifakın Tarihçesi, Süleyman Paşa, Asitan-ı Tarihte, Hitabe, Çal Çoban Çal, Nasııüddin Şah ve Ba~iler, Mehmed Akif, Fırak-ı Irak, Batarya ile Ateş, Tarihin Yılan Hikayesi.
*** Burada Süleyman Nazif'in sadeleştirerek yayınladığımız iki eserinden ilki "Batarya' ile Ateş" adını taşımakta olup, istanbul' da 1334 (1918)'de neşredilmiştir. Bu kitaptaki ilk üç makale 1293 (1877) Türk-Rus Harbi'ne aittir. Bu makalelerde Türk askerlerinin Plevne'deki kahramanlık ve feragatleri anlatılmaktadır: Dahlı sonraki makalelerden biri destaniaşmış Kafkas kahramanı Şeyh Şamil'e bir diğeri Şıpka kahramanı Süleyman Paşa'ya aittir. Diğer makaleler arasında Türk-italyan Harbi ile Girid Adası hakkında yazılanlar bilhassa zikre değer. Batarya ile Ateş kitabının sonunda yer alan Sully Prudhomme'un iki şirinin Fransızca aslı ile Süleyman Nazif tarafından yapılan manzum tercümesine burada yer verilmemiştir. "Batarya ile Ateş" yeni harflerle ve gerekli sadeleştirmelerle yayınlanırken, eserin aslında yanl!ş bir imla ile yazılmış olan, yer ve şahıs isimleri büyük ölçüde dÜZeltilmiştir. "Tarihin yılan hikayesi"nde ise Süleyman Nazif, Vahdeddin'e hitaben yazdığı iki mektupta memleketini terk eden Osmanlı padişahını çok ağır bir dille tenkid etmektedir. "Malta'daki" ismini taşıyan makale de Süleyman Nazifin, Malta hakkında çeşitli intibalannı belirtmekte olup, burada geçen yabancı yer isimleri de elden geldiği kadar tashih edilmiştir. Emekli Edebiyatı öğretmeni Sabahattin Arıç tarafından her iki eser-de dikkatli bir şekilde sadeleştirilerek okuyucunun istifadesine sunulmuş bulunmaktadır.
Dr. ORHAN F. KÖPRÜLÜ
·8
BATARYA ile
ATEŞ
Irkına, vatanına, tarihine ihanet etmiş olan fertterin ve milletierin birini unutma Türk oğlu!. ..
Unutma ... ve affetme!... -9
hiç
1
1 1 1
1 .
1 1 1
1
·ı 1 1
1 1 1 1
1 1 1 1
1 .
1 1
Plevne'nin yüce
şehitlerinden
Drama Taburu binoaen büylik listadım
~ısı Şahabeddin Bey'in soylu oğlu, Cenab Şahabeddin Beyefendiye,
Bu samiın'i satırları daha taht-ınızın ulu ayakları önüne bir şükran vergisi şeklinde koyuyorum. Müsaade büyurursanız şehit eviatiarına _armağan olsun. En küçük tilmiziniz ( öğrenciniz) Slileyman NAZiF
ll -
Muhtelif zamanlarda çeşitli sebepterin yazdırdığı bu sahifeleri toplayarak şehitlerin eviatiarına armağan ediyorum. Hayat süsleyen, hayat arttıran. ölümler birçok kıy metli ırktaşlarımızı elimizden aldı. İnsan tabiatı ne kadar kayıtsız ve vefasız olursa olsun, her kavmin ve insanın saygı gösterdiği mukaddes bir fikir ve emel yolunda: Vatan yolunda, din yolunda canını feda edenler,va- . tanlannın saygıdeğer samim1 hatıratarına göç ederler. Tuna'dan Umman'a kadar şu mübarek diyarın her tarafında dökülen kanlanyla milü tarihimizi yazmış olan şehitler de, bizim hem varlığımızın tarihinde, hem kalbimizde yaşayacaktır. 12 Teşrini evvel 1331 (=25 Ekim 1915) dağınık
Süleyman NAZiF
13-
1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1
1
1
1
,___ _ _RUS
KlMDİR,
MOSKOF NEDiR?---...,
Tam ikibuçuk asır ... Evet, tam ikiyüzelli yıl-oldu, ır ve dinimizin bu en büyük ve en göz açtırmaz düşmaruna ölüm meydanlarında sık sık tesadüf ediyoruz. Bugün hiç bir Türk ve Müslüman aile gösterileınez ki bir veya birkaç eviadını Moskof muharebelerinin birinde şehit vermemiş olsun! O savaşların binlerce ağla yan destam, İslam ülkesinin ıssız köşelerinde ikiyüzelli yıldan beri iniltİler uyandınyor,ikiyüzelli yıldan beri kinleri tutuşturuyor. . · Memleketimizde tütıneyen ocakların her ·biri diğeri ne bir Rus muharebesinde bestelenmiŞ sessiz bir feryadı tekrar ediyor. Köylere tarlalara niçin harap olduklarını sor: Hemen cevap verirler ki onları imar için çalışan kol bir Moskof kımızın
Savaşında kırıldı! Bu ülkenin doğusunda,
kuzeyinde bir avuç toprak bulunmaz ki Türkün Moskof eliyle döJ