157 92 2MB
Turkish Pages [35] Year 1935
Marksizm Bibliyoteği
No. lll
V.İ. Lenin
KARL MARKS =====IN====
HAYATI FELSEFESi SOSYOLOJiSi
HiKMET KIVILCIM
ı.
!stanbul BOZKURT Matbaa�1
İÇİNDEKİLER Ön söz Karl
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Marks
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Marks'ın Filozofik ve Sosyal Doktrini.
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
ı 19 ı 21 127
Filozofik Materyalizm ............................................................. 131 Diyalektik............................................................................. 135 Tarihin Maddeci Kavranışı....................................................... 139 Sınıf Dövüşü Karşılıklar
. . . . . . . . . .
. . . . . . .
.
. . . . .
.
..
. . . . .
.
. . .
. . . . . . . . .
.
. . . .
..
.
. . . . . . . . . . . . .
.
. . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. .
...
.
.
. . . . .
ı43
... .
. . . . .
14 7
. . . . . . . . . . . . . . .
. . .
.
. . . . . . . .
. .
ÖN SÖZ 1- ı. Dünya Savaşı başlarken, Rusça Granat Ansiklopedisi "Marks ve Doktrini" hakkında Lenin'den bir makale istiyor. Fa kat, makale 75 bin işareti (kelimeyi) geçmeyecek ... Lenin, 1914 Temmuz ve Ekim aylarında İsviçre'de makaleyi kaleme alıyor. Ansiklopedi'ye yazdıgı 17
Ekim
1914 tarihli mektubunda diyor
ki: "Marks'tan alıp buraya geçirecegim birçok paragrafiardan bir üzüntüyle vazgeçmeye katlandım. Bence, bir sözlükte (bilhassa Marksizm'in en tartışmalı sorunları, örnegin felsefesi ile köylü sorunları üzerine) paragraflar alıp anmak önemlidir. Okuyucu lar Marks'ın bütün belli başlı kurallarını el altında bulundurmalı dırlar, yoksa bir sözlügün hedefine varılmamış olur." Aynı mek tupta Marksizm'in bibliyografisi için ancak 15 bin işaret ayırdı Çını ve öteki, hele Marksizm'den önceki efiilimleri kısa kesmeye mecbur kaldıgını bildiriyor. Lenin'in bu makaleye sıgdıramadıgı
"Mark sizm'in Üç Kaynagı" adı ile, 1913 Mart tarihli Rusça "Tedri sat"[Egitim] dergisinde çıkmış. Biz, gerek M a rks ve Dokrtri ni" gerekse "Marksizmin Üç Kaynagı" yazılarının ilk felsefi ve
"promarksist"lerl kısaca tanımlayan bir makalesi var:
"
sosyolojik bölümlerini bir!eştirip, şu broşürcügü çıkardık. Tekni girniz böyle gerektiriyor.
mi, Taktigi"
"Marksizm'in Ekonomisi1 Sosyaliz
konularını "Marksizm Bibliotegi"mizin No: 4'ünde
arayan bulacaktır. "Ekonomi Politik hani?" diyenler, şimdilik, kütüphanemizin
"Gündelikçi İş ile Sermaye" adı
ile çıkmış No: 1'i
ile yetinebilirler. Bu kitapta "öz Türkçe'yi pişirelim" derken, sözün "dibini yakmamaya" baktık ve bazı söz karşılıklarını gene koyduk.
2
-
Bu ölü yazıyı:
a) Kesesi ve vakti dar olanlar okusun. Ucuzdur, kısadır, b) Kesesi ve vakti bol olanlar okusun, Marksizm 'i genişçe, etüt etmeye bu kapıdan giriffr. Marksizm bir denizse, bu yazı onun pusulası olur; 119
c)
Marksizm'in dostları okusun. Çünkü Lenin, "bir doktrini
kepaze etmenin en k1sa yolu, o doktrini toycasma savunmaya kalk1şmakt1r" der. d) "Tarafsız"lar okusun. Ola ki "nalla mıh" aralıgtnın diy a lek tiÇiine akıl erdirirfer. e) Marksizm'in düşmanlan okusun. Belkl, -ille çatacagız di ye- Marksizm kadar korkunç bir "Düşünce Devi"nin agzına lokma ve evrene maskara olmak illetlerine -bu komprimeleş t ir il m iş öğüt- her hangi bir ilaç olur.
19.3.1935 Hikmet KIVILCIMLl
120
KARL MARKS AİLESİ VE ÖGRENİMİ Karl Marks Mayıs ı818'de Trev'de (Prusya'nın Ren havali
avukat, Yahudilikten 1824'de Protestanlı ga dönme. Ailesinin hali vakti yerinde, kültürü var, ihtilalciligi
sinde) dogar. Babası
yok idi. Marks Trev kolejini bitirdikten sonra Bonn ve arkasın
dan da Berlin üniversitelerine girdi. Üniversitede Hukuk ve özellikle Tari h ile Felsefe oku d u. ı 83 ı'de Epikü r felsefesi üze rine bir tez yazıp
g öste rerek etüdünü başardı. Marks'ın o sıra
daki kavrayışlan, henüz Hegelci-idea!ist kavrayışı idi. Berlin'de, Hegel felsefesinden tanrısız ve ihtilalci neticeler çıkarmaya ba kan "solcu Hegelciler" (Bruno Bauer vs.) mahfiline (yuvarına) katıştı. Üniversiteden çıkınca, Marks Bonn'da kaldı. Niyeti ora da profesör almaktı. Fakat gerici bir politika güden ve 1832'de Ludwig Feuerbach'ı profesörlükten atan hükümet, 1835'de üni versiteye girmesine bir daha engel oldu ve aynı hükümetin,
1841 'de, genç profesör Bruno Bauer'in Bonn'da konferanslar vermesini de yasak etmesi, Marks'ı herhangi bir üniversite ka riyeri beklemekten vazgeçirdi.
MARKS: SOL HEGELCİ VE FEUERBACHCI Bu sı ra lar, Almanya'da Sol Hegelci!ik alabildigine açılıp iler liyordu. Hele ı836'dan beri, Ludwig Feuerbach, teolojinin {ila hiyatın) eleştirisine girişirve 1841'de
"Hıristiyanlıgın Özü"
kitabı ile iyice benimsedlgi materya!izme yönelir.
"Gelecekteki Felsefenin Prensipleri" eserini
1843'de
çıkarır.
En
gels, daha so n ra l arı Feuerbach'ın bu yazıları hakkında şöyle
yazar: "Bu eserlerin (dog rusu wesender Christentums'un) ne kurtar/Cl bir
etki yapt1gm1
insan kendi kendisine deneme/i. Biz
121
(yani Hegel'ciler; Marks da onlarla) birden bire Feuerbach'm tilmizleri (öğrencileri- Çirak/an) oluvermişizdir."
GAZETECİ LİKTEN EKONOMİSTLiGE İşte o sırada, Solcu Hegelcilerle oldukça ilişki noktaları bu lunan Rhenain'in radikal burjuvaları, Kolonyada, Rhenau gaze tesi adlı { 1 .1.1842'den beri çıkan) bir muhalefet gazetesi kur dular. Marks'la Bruno Bauer buna başlıca yazarlar gibi girdiler ve 1852 Ekim'inde Marks gazeteye baş yazar oldu. Bunun üze rine de, Bonn'u bırakıp Kolanya'ya geldi. Marks'ın idaresinde çıkan gazetenin devrimci demokrasiye egilimi açıktan açıga be lirdi. Hükümet ilk önce gazeteyi iki kat hatta üç kat sansüre ugrattı, sonra 1 Nisan 1843'de kapattı. ı·ı Marks'ın Gazete Rhe nan [Rheinische Zeitung]da çıkarttıgı özenli makaleler aşağıda gösteriliyor. Bunlardan başka olarak Engels'in andıgı bir önem li makale daha var ki, Moselle vadisi bagcılarının durumları ko nusundadır. Marks, gazeteci hamaratlıgı sırasında ekonomi politik bilgisinin yetersiz oldugunu anladı ve anlar anlamaz ateşli ekonomi-politik etüdlere girişti. EVLENME; DEVRİMCİ - YIGINCI ( KİTLECİ) HlZ 1843'de, Marks çocukluk arkadaşı olan ve daha üniversite de okurken nişanlanmış bulundugu Jenny Von Westphalen ile Kreussnach'da evlendi. Karısı Prusya'nın asli ve gerici bir aile sindendi. Jenny Von Westphaien'in ağabeyisi en gerici bir za manda ( 1850-1858) Prusya İçişleri bakan ı old u. Marks, 1843 sonbaharında, Arnold Ruge ( 1802-1880) lle biri ik te ra d i kal bir dergi çıkarmak üzere Paris'e gitti. Ruge, sol Hegelci, 1825'den 1830'a degin hapis, 1848'den sonra gerici (mürteci) ve 1866'dan 1870'e degin Bismark'a partizan olmuş bir adamdır. Fakat, Deutsche Fra nzösische Jahrebüche: Fransız Al man Ytllı gı (haberleri) adını alan bu derginin yalnız 1. fasikülü çıktı. Al manya'da gizlice dagıtılmasındaki güçlükler ve Marks'la Ruge arasında çıkan düşünce ayrı lı kları yüzü nden ka pa nd ı. Marks, bu dergide yazdıgı makalelerle, artık bize, "var olan şeylerin (*) Rusça aslında yanhşlıkla "1 Ocak" denir. Marks ı 7-18 Mart'ta gazete yazı ku· rulundan çekilmeye mecbur kalmıştı. Ama, Sansür Bakanlığı 1843 Ocak'ı sonunda yayınladığı duyuruda 31 Mart'tan itibaren gazetenin yasak edildiğini bildirir.
122
hepsini amans1zca eleştirmeyi" ve hele "eleştiri silahi, silahla rm eleştirisine varmamafld1r" diye ögütle yen, yıgınlara ve pro letaıyaya ses veren bir devrimci gibi gözükür.
ENGELS�SOSYALİZM�LİG·MANİFEST 1844 Eylül'ünde, Friedrich Engels bir kaç gün için Paris'e ge lir ve gelir gelmez Marks'ın sıkı fıkı dostu olur. Her ikisi de, o za man Paris'te kaynaşan ihtilalci grupların yangınlı yaşayışına en hamarat kişiler olarak katıştılar. (En başta gelen Proudhon'un doktrini idi ki, Marks 1847'de çıkan FeJsefenin
Yoksulluğu
eseri ile bu doktrini yerin dibine batırmıştı). Marks'la Engels, çe şit çeşit küçük burjuva doktrinlerine yaylım ateşi açaraktan, devrimci Proletarya Sosyalizminin teori ve taktigini veya bilimcil sosyalizmi
(Marksizmi)
yoğurdular.
(Bu
1844-48 yıllarındaki
Marks'ın e serlerine bakınız). 1845'de, Prusya hükümetinin dileği ü zerine Marks, tehlikeli bir ihtilalcidir diye Paris'ten kovuldu. Brüksel'e gitti yerleşti. 1847 ilkbaharında Marks'la Engels, Ko münistler Ligi denilen gizli bir propaganda derne§ine üye yazıl dılar ve bu Lig'in 2. (Londra, Kasım 1847) kongresinde özenli ve değerli yer tuttular. Bu kongre onlara, 1848 Şubat'ında yaymla nan ünlü
Komünist Partisi
Manifesti'nin kaleme alınmasını ıs
marladı. Bu eser, yeni dünya kavrayışını, sosyal yaşayış alanına da yayılan önü sonu tutar tutarlı materyalizmi, en geniş ve en derin evrim bilimi olarak anlatılan diyalektlgi, yeni bir toplumun, yüksek sosyalizm toplumunun yaratıcısı olan Proletarya'nın sınıf döğüşü teorisini ve işçi sınıfı'nın dünya tarihindeki devrimciliği rolünü, dahiyane bir apaçıklık ve dupdurululuk ile açıp anlatır.
MARKS PRATİK İHTİLALCİ 1848 Şubat Devrimi patlak verdigi za m an , ka'dan kapı
d ı şa n edildi. Tekrar Paris'e geldi.
Marks Belçi Mart Devri
mi'nden sonra orayı da bırakıp Almanya'ya döndü ve Kolon ya'da yerleşti. İşte, Marks'ın baş yazarı oldugu Yeni Rhenan gazetesi [Neu Rheinische Zeitu ng], 1 Haziran 1848'den,
19
Mayıs 1849'a degin orada ç ık tı. Yeni teori, 1848-49'daki dev rimci olayların akışı ve ondan sonra bütün dünya ülkelerinin Proletaryacı ve Demokratik hareketleri ile dogrulugunu belli et tL Marks, ü stün gelen karşıdevrim tarafından ilk önce mahke123
meye verildi, sonra Almanya'dan kapı dışarı edildi
(16
Mayıs
1849). Gene Paris'e geldi, oradan da gene 13 Haziran 1849'da yapılan gösterilerden sonra kapı dışarı edildi. Sonra Londra'ya geçerek orada son günlerine dek yaşadı.
S ÜRGÜ N LÜ K-Y O KSULLUK-Dİ DİŞME-TE ORİ Bu sürgün yaşayışının şartları,
Marks'la Engels arasındaki
( 1912'de basılan) mektuplaşma n ı n pek açı k ola rak gösterdiğ i gibi, "Dayanılmaz ölçüde" ezici ve üzücü idi. Marks ile
ailesi
yoksulluktan tam manası ile kırıl1yordu. Eğer Engels'in devamlı ve içtenlikle yaptıgı mali yardım olmasaydı, Marks yalnız
maye [Kapital]
adlı
eserini
Ser
başaramamakla kalmayacak, belki
de çekinilmez bir surette yoksulluktan düşüp ölecekti. Bundan başka, küçük-burjuva sosyalizminin, genellikle proletaryacr ol mayan sosyalizmin egemen olan doktrinleri ve eğilimleri (akım lan), Marks'!, hiç durmaksızın, dinmeyen bir dövüş tuturmaya, bazen en kendinden geçirici, en yersiz
şahsi
saldınşlara giriş
meye zorluyordu (Herr Vogt). Mültecilerden uzak duran Marks, bir sıra tarihi emekleri içinde, bilhassa ekonomi politik etüdü ne kendisini
vererekten,
kendi
materyalist
teorisini
yogurdu.
Ekonomi Politi§in Eleştirisi Sermaye [Kapital] (1. cilt 1867) adlı ese
Marks, Ekonomi Politik bilimini,
Katki (1859) ile
ne
rinde alt üst etti. (ilerde Marks'ın Doktrini'ne bakıla).
DEVRİMLER-1. ENTERNASYONAL-KOMÜN SO yıllannın sonlarına dogru v e 6 0 yıllan sırasında, Demok
rasi hareketlerin in a levlenişi, Marks'ı pratik çalışmaya çag ırdı. Ünlü 1. Enternasyonalin İşçilerin Uluslararası Birligi'nin Lon dra'da kuruluşu 28 Eylül 1864 tarihinde olmuştur. Marks, ı. Enternasyonal'in canı oldu, aynı sebepten Enternasyonal'in ilk çagırısının (adersinogüral) ve pek çok karar, duyuru ve bildiri nin de yazarı gene Marks oldu. Marks başka başka memleket lerin işçi sınıfı hareketlerini bir arada toplamaya uğraşaraktan, proletaryacı olmayan, Marksizm'den önceki ayrı ayrı sosyalizm biçimlerini ( Mazzini, Proudon, Bakunin, İngiliz liberal tradünyo nizmi, Almanya'daki saga dogru Lassal'cı gidiş-gelişleri ve ilh.) aynı bir yola yöneltmenin yoluna bakaraktan, bütün tarlkatlar ve okulların teorilerini tepeleyerekten, başka başka memleket124
lerin proletarya dövüşleri için biricik bir taktik yarattı. Marks'ır
1871 'de D evri m c i olarak, güreş ve dögüş adamı olarak, o ka dar içi n e işlemiş, o denli uygun ve yerinde öyle parlak bir gö
Fransa'da Sivil Savaş adlı ki ta bı n da ölçüp t ;:ı rttıg ı Pari::: Ko m ü n ası ( 1871) yıkıldıktan sonra; Enternasyonal i çi n de Ba rü şl e
kun i n 'ci (ana rşist)leri n kışkırttik la rı i kilikten sonra, Enternasyo nal Avrupa'da kalamadı.
1. ENTERNASYONALİN VE MARKS'IN SÖNÜŞÜ 1872 La Hey kongresinden sonra, Marks, Enternasyonal'ir Genel Konseyi'ni New York 'a kaldırttı.
1.
Enternasyonal tarihi gö
revini başarmış ve yerini yeni bir döneme bırakmıştır ki, bu dö nemde işçi hareketleri bütün dü nya ülkelerinde sonsuzcasınc daha geniş ve daha hatın say ı lır bir açılışa kavuştu. O dönemdE her ulusal d evlet temel i ü z e rinde, yıgıncı (kitleci) bir işçi sınıf sosyalist
partis i
kuruldu.
Enternasyonal içind e durmaksızın saçtıgı çalışkanlık, dahc da yaman ugraşlara baglı olan teori
e m ekle ri
üzerine binince,
bunların verdigi yorgunlu k , en sonunda Marks'ın saglıgını VE sıhhatini sarstı.
Marks Ekonomi Politigin biç i mini degiştirmE
emeÇinin ardını bırakmadı ve, bir sürü yeni m al z e me l er derle yerekten ve bir çok dilleri (örnegin Rusça'yı) etüd ederekter
Sermaye eser i n i başarmaya çalış t ı , amma ye'sini son una erdi rmesine engel old u.
hastalık
Serma
2 Aralık 1881 'de, ka rı s ı öldü: 14 Mart 1883'de Marks, koltu gw içinde, mışıl mışıl son uy kus u na daldı g i tti . M a rks , ka n sı
( he
men hemen aile üyesi sırasına geçmiş olan) hizmetçileri HalenE Demuth ile b i rlikte Londra'da Highate mezarlıgına gömüldü.
ı ı:
M ARKS'IN FİLOZOFİK VE SOSYAL DOKTRİNİ Marks'ın görüş ve doktrinlerinin topuna birden Marksizm de nir. Marks 19. yüzyılın üç belli başlı düşünce egilim (akım)le rini süreklileştirip başardı. Bu üç akım insaniıÇın en ilerlemiş üç milletinden geliyordu:
Klasik Alman
Ekonomi Politigi ve genellikle Fransız
Felsefesi,
İhtiliH
Klasik İngiliz
doktrinleri ile bag
lı olaraktan Fransız Sosyalizmi. Marks'ın düşüncelerindeki gö ze çarpan mantık gücünü ve tutarlı derli toplulugunu, Marks'ın hasımları bile teslim ederler; bu düşüncelerin topu birden mo dern materyalizmi ve bilimcil sosyalizmi, bütün kapitalist ülke lerdeki işçi sınıfı hareketinin teori ve programını meydana ge tirir. Bu yön bizi, Marksizm'in muhtevasmı, yani, Marks'ın eko nomik doktrinini aniatmazdan önce, Marks'ın genellikle dünya yı kavrayışı üzerinde kısaca bir açıklama yapmaya zorladı.
M ARKSİZMİN ÜÇ TAMAMLAYlCI KlSMI VE ÜÇ KAYNAGI[NDAN İLKİ] SOSYAL BİLİMLERDE TARAFSIZLIK YOK "Ma rks'ın doktrini" bütün kapitalistleşmiş dünyada {gerek resmi, gerek Liberal) burjuva biliminin en büyük düşmanlıgını ve en büyük kinini üzerine çekiyor. Burjuva bilimi, Marksizm'i bir çeşit "zararlı tarikat" sayıyor. Burjuva biltminden başka tür lü şey de beklenemezdi. Çünkü sınıfların dövüşü üzerine temel atmış bir toplumda "tarafsız" sosyal bilimler bulunamazdı. Li beral veya resmi her bilim, şu veya bu suretle ücretli köleligi savunur. Marksizm ise bu kölelige karşı dinmez bir savaş aç mıştır. Bir ücretli kölelik toplumu içinde tarafsız bir bilim iste127
mek, sermayenin kazancı zara n na işçi, ücretlerini artırmanın gerekip g e re km e digini
bi lmek so runu nda,
bu rjuvad an tarafsız
olmalarını dilemek, çocukça toy l u ktur. Fakat h e psi bu kad a r tam bir durulukla
i spat
degi l . Felsefe ile
sosyal
bilimin tarihi
ed i yor ki: M arks i zm'de , evrensel k a pita
lizmin düpedüz gelişim yolu dışarısına fışkırmış kapalı ve kaska tı
bir
ve ya bir "tarikatçilıga: sektarizme" benzer hiç bir B unun tam zıddı olarak, Marks'ın bütün dehası da, bu I l eri insanlık düşüncesinin önceden koymuş old ug u
doktrine
yan yoktur. tamamı
sorunları
halletmekten ibaret kaldı.
Marks ' ın doktrini,
Felse
f e'ni n , Ekonomi- Pol itig i n ve Sosyalizm'in en bü yük temsilelleri nin doktrinlerinin düpedüz ve dogrudan dogruya süreklileştiril mesi, devam ettirilişi gi bi do gdu. MARKSiZM EN YÜKSEK DÜŞÜNCE AN ITlDIR Marks'ın doktrini'nin gücü uçsuz bucaksızdır. Çünkü Mark
sizm dogrudur haklıdır. M a rks'ın zenlidir. İnsanlara öyle
b ütün
bir
doktrini ta mam ve iyice d ün ya görüşü verir ki, bu
dü gö
rüş hiç bir burjuvaca zulmü savunmakla uzlaşmaz. Marksizm,
19. yüzyılda insa nlıgın Alman Felsefesinde, İngi liz Ekonomi Po l itig inde ve Fransı z Sosyalizmi'nde en iyi olara k yarattıgı her şeyin doğal halefidir. Marksizmin ay nı zamanda üç tamamlayıcı kısmı da olan bu ka y nağı üzerinde duracağız.
üç
MARKSiZM VE 18. Y ÜZYIL FELSEFESi Avrupanın bütün yeni ve hele bi rikmiş Orta Çağ artıkiarına kar şı, fikirl erde k i ve kuru m l ardaki derebeylige ka rşı kestirip attırı cı bir savaşın açıldıgı Fransa'da, 18. yüzyılın sonunda, Mater yal izm keskinci mantıki sonuçlu, bütün doğa bilimlerinin pren sipl erine uygun, batı! i t i kat l ara, ikiyüzlülüge, vs.ye düşman bi rici k felsefe oldu. Bu yüzden, demokrasi düşmanları Materya llzme karşı çıkı p çü rütme ye , gözden düşürmeye, iftira ile bag maya çabaladılar. Daima şöylece veya böylece dinin korunma sına veya tutumuna varan, çeşitli felsefece i d ea l i zm biçimleri Materyalizm Marksizm'in fe ls efesidir .
çag tarihi, esnasında
ni savundular. Marks'la Engels, felsefece materya l i zmi
kuvvetle
savundular
ve materyalizmden her sapıtmanın ne de rin yanlışlıklara gö128
müldügünü bir çok ke re le r gösterdiler. Marks ile Engels'in fikir� leri en duru ve ayrıntiiı olarak Engels'in: Ludwig Feuerbach ve Anti Dühring adlı eserlerinde anlatılmıştır -bu iki eser Komünist Partisinin Manifesti gibl -her bilinçli işçinin baş ucunda duracak gözde kitaplardandrr. HEGE L - FE UERBACH - DİYALEKTİ K MATERYALİZM Fakat Marks, 18. yüzyılın materyalizminde takılıp kalmadı, felsefeyi daha ileri götürüp güçlendirdi. Materya!izmi, klasik Al man felsefesinin k a zanç la n ve özellikle, bir y andan Feuerbach materyalizmine kapı açan, Hegel sistemi lle zenginleştirdi. Bu kaza n çla rı n belli başlrsr, Diyalektiktir. Diyalektik, en tam, en derin ve dar kafalrlrgr en saymaz bir evrim bilimi, maddeyi bize a rdı arası kesilmez gelişimi içinde gösteren bilimdir. Doga billmlerinin en son keşifleri, radyum, elektronlar, elemaniann deg işi mi . Burjuva filozoflarının doktrinlerine ve eski çürümüş idealizme dog ru "yeniden'' yüzgeri edişlerine ragmen, bu keşif ler, Marks'ın diyalektik materyalizmin/ en parlak güzelilgi ve üstünlügü ile görke m l i biçimde kuvvetlendirdiler.
TOPLUMU N VE TARİHİN MATERYALİZMİ Marks, Felsefece materyalizmi derinleştirerek ve geliştirerek, ta sonuna degin açıp iletti ve materyalizmi doga bilgisinden in san toplumunun b ilgi sine geç i rip yaydı. Marks'ın tarihi mate rya lizmi, bilimcil düşüncenin en büyük kazancı ve tutkusu oldu. Ondan önce tarihin ve siyasetin kavra n ı şında hüküm süren mahşerin ve g elişi güzelliğin yerine, şaştiası bir surette başarıl mış, kotanlmrş, derli, düzenlileştiriimiş bir bilim geçti. Bu bilim, sosyal bir to p lu m biçiminden, üretici güçlerin büyümesi dolayı sı ile, daha yüksek başka sosyal biçimin nasıl gelişim sürecini tamamlayıp çrkt ıg rn ı , örnegin derebeylikten kapitalizmin nasıl dogdugunu gösterir. Nasıl ki insan bilgileri, insanın dilegine bagl1 olmayarak mevcut bulunan doğayı, yani g e lişim i içindeki maddeyi bir ayna içinde imişcesine aksettirip gösteriyorsa, tip kı böylece sosyal bi lgiler (yani felsefece, dince, pol i ti kçe , vs. edinilmiş kanaat ve doktrinler) dahi toplumun ekonomi rejimini bir ayna içinde imiseesine aksettirirler. Politik sorunlar, bir eko nomi temeli üzerinde, üst yapı olarak gelip kurulurlar. Örnegin, 129
bugünkü Avrupa Devletlerindeki muhtelif politika biçimlerinin, nasıl burjuvazinin proletarya üzerindeki tahakkümünü kuvvet lendirmeye yaradıklarını görüp anlıyoruz. Marks'ın felsefesi insanlıga ve hele işçi sınıfına kudretli bil gi a letle ri veren başanimiş bir felsecefe materyallzmdlr. (Marksizmin öteki iki kaynagı ekonomi ve sosyalizm kaynak ları sırası nda gö rü leeekti r. (Marksizm Bi bl iyoteg i No: 4 'e [Ka ri Marks'ın Ekonomi Politigi1 Sosyalizmi, Taktigi] bakıla. H.K.)
130
FİLOZOFİK MATERYALİZM MARKS- FEUERBACH- MATERYALİZM Marks'ın fikirleri 1844-45'1erde erginleşir. Bu yıllardan be riye, Marks materyalist oldu ve bilhassa Feuerbach'ın taraflısı oldu. Marks'ın Feu erbach'ta, hatta daha sonraları bile zayıf bu lduğu yanları, ancak mantıkla materya!izm genişliği bakı mından gözüken yetersizlikti. Marks "tarihte iz bırakan" Fe uerbach'ın
dünya tarihindeki
değerini
onun
bilhassa Hegel
idealizmi ile iyiden iyiye kopu şmasında ve materyalizmi sağ lamlaştırıp ve güçlendirişinde bulur. Gerçekten Marks şöyle yazar; "18. yüzy1lm Frans1z filozofisi ve özellikle İngiliz ve Frans1z materyalizmleri yalmz mevcut po litik kurumlara karş1, mevcut dine ve teoloji'ye karş1 savaş aç makla kalmadi ... "Makul bir felsefe"ye karş1 gelen "abartma!J" bir spekülasyon" an/ammdaki her türlü metafizik ile de dögüş
tü" (Kutsal Aile).
MARKS-HEGEL- DİYALEKTİK "Hegel'e göre", diyordu Marks, "hatta fikir adm1 vererek, baş!Jbaşma bir süje kıflgma soktugu düşünce, realitenin (olan bitenin) yaratJCIS!dlr... Bana göre, fikir(ler) dünyasi insan ruhu içine göçmüş ve orada ifade bulmuş maddeler dünyasmdan başka bir şey değildir."
(Kapital).
Marks'ın bu materyalist felsefesi ile sürekli mutabık kalmış olan F. Engels, el yazısı halinde iken Marks'ın okumuş bulun duğu
Anti Dühring
eserinde bu felsefeyi izah ederken, şöy
le yazar: "Bütün varl1gm birligi, var oluşundan ibaret degil dir... Bütün varligm gerçek birlig i maddeliğinden ibarettir ve bu madde/ik... doğa bilimleri ile felsefenin uzun ve emekli bir 131
evrimi ile ispat edilmiştir... Hareket,
maddenin
var oluş biçi
mi, var oluş sürecidir. Hiç bir zaman hiç bir yanda hareketsiz madde olmam1şt1r ve olamaz . . .
Hareketsiz
madde, maddesiz
hareket kadar anlaşilmaz ka/Jr... Fakat bunun üzerine insan, düşünce ve bilinç nedir ve nereden gelir diye kendi kendine sorarsa, düşünce ile bilincin insan beyninin ürünleri olduklan ve bizzat insamn bir doga ürünü bulundugu, içinde bulundu gu ortamda ve ortamla birlikte insamn da geliştlgi neticesine
van/ir. Ve o zaman kendiilginden anlaşilir ki, en son tahiiide insan beyninin ürünleri de gene doga ürünleridirler ve beyin ürünleri doga ile uyumsuzluk halinde
degil,
uygunluk halinde
bulunurlar.. Hege/ idealist idi, yani, ona göre kafasmdaki fi kirler dişanda var olan, gerçek olay ve nesnelerin bir kopya SI degildi.
(Engels,
as11 yaz1smda Abbilder (suret-yans1ma)
bazen de "istinsah -kopya" abklatsch der.) Belki tersine, nes neler ile nesnelerin geçirdikleri gelişim sürecidir ki, Hegel'e ka!Jrsa, Fikir(ide)in gerçekleşmiş hayallerinden başka bir şey degildirler ve bu fikir/ daha önceden, artik ne biley/m nerede, madde dünyasmm varl1§mdan önce vard1r."
MADDE DÜŞÜNCENİN ANASIDIR Engels'in Ludwig Feuerbach adlı bir kitabı var, ki onda Fe uerbach'ın felsefesi hakkındaki kendisinin ve Marks'ın fikirleri ni anlatır. Ancak Hegel, Feuerbach ve tarihin maddeci kavranı şı üzeri nde Marks'la biri i kte ( 1844-45'de) yazd ıkiarı eski el
yazmasını tekrar okuduktan sonra basrimaya verdigi bu kita b ı n da , Engels der ki: "Her felsefenin ve özellikle
her yeni
felsefenin
temelli
soru
nu, düşünce ile madde arasmdaki ilişkOer sorunudur. ilkönceki unsur, en eski eleman nedir?.. Bu soruya verdikleri cevaba gö re filozoflar iki ayn kampa bölünür/erdi: Do§aya bakarak ruh (ide) daha önce gelir diyen ve bu yüzden her ne çeşitte olursa o/sun1 dünyamn, madde dünyasmm yarat1lm1ş bir nesne oldu gunu kabul edenler... idealizm kampm1 kuranlardl.
ötekileri,
dogayt (evreni) ilkönce gelmiş sayarlar, çeşit çeşit materyalist oku/Ianna girer/erdi." (Engels: Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin 132
Sonu).
GERİCİ (M ÜRTECİ) FELSEFELER {Felsefe bakımından) mate ry alizm ile idealizmin başka her hangi bir türlü kavranışı karışıklıktan başka bir şey çıkarmaz. Marks, yalnız, daima şu veya bu suretle dine baglı kalan ide alizmi degil, fakat öz e ll i kle bu günlerde ortallga pek yayılmış bulunan, Hume ile Kant 'ın bakışını, agnostisizmi {bilinmezcili gi), kritisizmi {eleştiricilik) pozitivizmi de, her ne kılıkta ortaya çıkarsa
çıksın/ar,
hepsini
kategorikman
yanına
u g ratmad ı .
bir felsefeyi gerici {mürteci) buldu, ide alizme verilmiş taviz ve "pratikte, materyalizmi inkar ederken, ötede gizli kapak/! olarak kabul ediş." {Engels: Ludwig Feuer bach) gibi saydı. Su konuda, Marks'la Engels'in yukanda an ı Çünkü b u son çeşitte
lan eserlerinden başka,
Marks'ın Engels' e
12 Ocak 1866'da
"son yillarda ol dugundan daha materyalist" gözükür ve "düşündügümüz za man asla materyalizmden aynlamadJğlmiZI" bildirir. M a rks ay
gönderdigi mektuba ba k ınız : Thomas Huxley
nı zamanda Huxley'i agnostisizme ve Hume teorisine doğru bir " gi z li
kapıcık" açmakla suçluyordu.
ÖZGÜRLÜK ZORUNLULUGUN BİLİNCE GEÇİŞİDİR Marks'ın,
özgürlükle,
zorunluluk arasındaki ilişkilere dair
olan g ö rüşü n ü unutmamak özenlidir.
"Özgürlük, zorunlulugu anlatmaktan ibarettir. Zorunluluk, ancak anlaştlmaz kaldtkça kör (bir zorunluluk)dür" (Anti Dühring.) Bu , doğayı güden ka nunlann tanınması, zorunlulugun diyalektik bir surette özgür lük biçimine geçişinin tanımlanmasıdır (zorunlulugun özgürlük biçimine geçişi, tıpkı kavranılmış degil, belki kavranabilir olan "nesnenin kendisi"nin "nesnelerin özü"nden "olay"a geçer geç mez "bizim için nesne" haline girişi gibidir).
SAPlK M ATERYALİSTLER Feuerbach'ınki
{ve
hele
Büchner-Vogt-Moleschotte'lerin
"bayagı: vülg er " materyalizmi) de birlikte olmak, üzere bütün " eski "
materyalizmin öz yanlışlıgı, Marks'la Engels'e göre, şu
nokta lardadır: 1. "Öz be öz mekanik" olmak {ola nı biteni M e kanist anlamak), çünkü en son kimya ve
biyoloji
(ve, bugüne
bugün, şunu da ilave etmek uygun düşer: elektrigln m adde te orisi, kanunu ) ilerley!şini hesaba katmazd1; 2. Ne tarih, ne de 133
diyalektige
(özellikle, d iyalektige z ıt yönde metafizik ne mantıki sonuçlucasına ne de bü tünlemesi ne her şeye uygulayamayış, 3. "İnsanın özü"nü (ta rihin elle tutulurcasına, somut bir surette bellileşt i rild igi) b i r "sosyal ilişkilerin tümü" gibi görecek yerde "soyut; mücerret" olarak kavramak böylece "eski" materya lizm madde dünyasını "yoru m lamak"tan başka bir şey yapmıyordu. Oysa ki bahis ko nusu edilmiş olan, dünyayı "degiştirmek"tl. Başka bir deyimle, eski materyalizm, "pratik devri mci faaliyetin" çapını ve degeri ni kavrayamıyordu. uymayış
oluş) ve evrim görüşünü
134
DiYA LEKTiK HEGEL'i AYAKLAR! ÜSTÜN E KALDIRIŞ Marks'la Engels, Hegel Diyalektigini en geniş, en dogrucu, en derin bir evrim doktrini, klasik Alman felsefesinin en büyük kazancı sayarlar. Gelişim prensibi ile evrim hakkında söylenmiş diyalektikten başka her formül, onlara, dar, yoksul, dogada ve toplumda
(bazen
sıçramalar,
katastroflar,
devrimlerle göze
çarpan) evrimin gerçek gidişini sakatlayan, baltalayan formül ler gibi gözükür. "Bilinçli diyalektiiJi� doganm ve tarihin materyalistçe kav ramiisi ad/1 doktrinimizin içine atarak, Alman idealist felsefe sinden
styn/1p
kurtaran,
şüphesiz
hemen
hemen
yalmz
Marks'la ben olduk. Ooga� diyalektigin mihenk ve deneme ta Şidir. Ve şurasm1 söylemek gerekir ki� modern doga bilimleri
olaganüstü zengin ve bol, y1gmı daima (bu,
radyum, elektronlar,
artan malzemeler sunar
elementlerin
birbirine dönüşmesi,
vs. keşfedilmezden önce yazılmıştı. Lenin) ve bu y1ğm y1gm malzemeler su götürmezcesine ispat eder ki, doga metafizikçe değil diyalektikçe işler."
(Anti Dühring).
MADDE HAREKET VE DEGiŞİŞTiR Engels yazar: "Büyük ana teze göre, madde dünyasi bir do nakalmlş nesneler kompleksi değil, belki bir prose, bir gidiş, oluş - yok oluş kompleksi sayiimaiidir ki, bu gidiş kompleksin de görünüşünde durgun, hareketsiz gibi gelen nesneler, t1pk1 beynimizin içinde b1rakt1klan zihin panltiian yani fikirler gibi, ard1 arkasi kesilmez bir s1ra birbirini kavalayan konaklan baş tan başa geçer durur/ar... Böyle söyleyen büyük temel tez, özellikle Hegel'den beri gelen bilince o denli derinden derine iş ledi ki, tezin bu şekline karşi Çikacak hemen hemen kalmadi. 135
Şuras1 dogru ki, bu temelli tezi teoride kabul etmek başka şey ve etüd edilen bütün alanlara, 'ayn ayn her olan bitene uy gulamak' başka şeydir. (Diyalektik felsefe)nin önünde, kesin, mutlak ve kutsal olan hiçbir şey yoktur. O her şeyin geçmişini ve her şeye geçmişini gösterir ve onun ard1 arkasi kesilmez oluş -yok oluştan, var olma ve geçişten, sonsuzcasma yuka nya- ç1k1ş gidişinden başka hiçbir şey mevcut değildir ve di yalektik felsefenin kendisi de, bu oluş yok oluşun, geçişin, Çl ktş ve gidişin beynimiz içine vurmuş panlt/smdan başka bir şey değildir."
( Ludwig Feuerbach) DÜŞÜNCE VE BİLGİ M ADDEDEN DOGAR
De mek, Ma rks'a göre diyalektik
"d1ş dünyanm olduğu kadar
insan düşüncesinde genel hareket kanunlannm bilimidir".
İ şte Hegel felsefesini n bu devrimci görünüşünüdür ki Marks kabul etti ve g elişti rd i . Diyalektik maddecilik "bilimlerin üstünde
yerleşmiş bir felsefeyi art1k ne yapsmd1 ... Bütün eski felsefeden, arta kalan ve kendi var/iğm1 koruyan şey -düşüncenin teorisi ile formel mant1k ile diyalektiktir." (Anti-Dühring). Hegel'in diyalektlgi kavrayışında oldugu gibi, Marks'ın kavrayı şındaki diya lektigin de içinde, bugün bilgi teorisi veya epistemo loji (gneseolojie) adı verilen şey bulunur ki, bu bilgi teorisi de kendi konusu ile tarihcil bakımdan, bilgi nin nereden çıktıgını, na sıl geliştigini, bi lgisizlikten bilgiye geçişi inceleyerek ve genelleş tirerek yer tutmalıd ır . kanun/an-,
DİYALEKTİK M ATERYALiZMiN NiCELiGİ (KEYFİYETİ) Za manımızda, gelişim fikri, evrim fikri, sosyal bilinci n he men tümünün içine işledi, ama Hegel felsefesi yolundan başka bir yolla işledi . Bununla bera ber, Hegel'e yaslanara k Marks'la Engels'in kanunlaştır-dıklan biçimdeki evrim fikri, ortal ıkta do laşan evrim fikrinden çok daha geniş, özce, muhtevaca çok da ha ze ngindlr . Kul lan ı l a ge len doktrinden çok daha zengi n o l an Marks doktrin indeki diyalektigin b i rkaç göze ça rpan karakteri şunlard ı r: Vakti ile ta nınmış m erha leleri (aşama ları) göz önü n de canlandırır görünen, ama başka bir biçimde, daha yüksek kertede canlandırır görünen bir evrim ("inkarın inkarı"), düz 136
çizgi h a l i n d e degil d e adeta h e l ezo n i çizg i ha llnde g iden b i r ge l işi m , aksaya aksaya, katastro flar, kıya metler, ihtila l l e r, " i l e r leyici g i d i ş içinde kopu kopu v ermeler" y a pa ya pa olan b i r ge lişi m, kemiyetten ( nicelikten) keyfiyet ( n i telik ) hali ne geçişi, iç çelişkileri n geliş i m biçi m i ne g i ri ş i , bu g e l i ş i m , bel li b i r olay (fe n o m en ) ı n s ı n ı rları içi nde veya bel l i b i r toplu m un göbe g i nde, b i r cisi m üzerine etki y a pa n b i rbiri n d e n ayrı kuvvet ve eg i l i m lerin çatışmalan ve ç arp ı ş mal a n i l e kışkırtı l m ı ş ol ması , bir tek veya a y n ı olay ı n bütü n görü nüşleri a rası n d a k i çözülmek n ed i r b ilmez s ı k ı b i r baglı lıg ı n ve k a rş ı tl ıg ı n ( zıt ka rakteri n ) bu lu n masi . ( M a rks ' ı n 8 Oca k 1 8 6 7 ' d e Engels'e yazd ı g ı mektuba b a k ı n ız, o ra d a Ma rks, materyalist diyalektikle k a r ı şt ı rm a n ı n saçma ola cag ı n ı söyl edigi Stei n teoris i n i n " katı üçl emeleri " ( trich ote m i )yle alay eder. )
137
TARİHİN MADDECi KAVRANIŞI DOGA+TOPLUM BİLİMLERİ BİRLEŞİR M a rks, eski materya lizm i n mantıksızl ıgını ve ya rı m yama lak o luşu nu b i l i nçle kavrad ıgı i ç i n , " toplum bilimi, yani tarih cil ve felsefi denilen bilimlerin top un u birden, ma teryalist temel le uygun düşürtmek, ve ma teryalizme dayanarak toplum bili
( Lu dwig Feuerba c h ) gere ktigi ka nısı na g e lm işti. Eger, genelli kle m a te rya f i zm bil i n ci va rl ı k la iza h ediyor, düşü n ce n i n sebeb i n i maddede b u l u yor ve v a rlı g ı n sebebini d üşüncede b u l m u yo rsa, ayn ı materya l izm insanlıg ı n sosya l yaşay ı ş ı na uygu lanı nca, orada d a sosyal bi lincin sosyal va rl ıkta i za h ı n ı b u l m a s ı n ı e l bet i ste r. Ma rks der ki : " Teknoloji (zena a tlar ve ayg1tlar bilimi), insa mini yeni baştan kurmak"
nm doga karş1smdaki çallşkan!Jgmm, insan hayatmm dogrudan dogruya üretmesindeki gidişin ve dolay1s1 ile de, bu üretim ya plştan f1şkmp ç1kan yaşama şartlan ile zihincil ka vram/ann, dü şüncelerin sebeplerini aç1ga vurdurur. "
TARİHİN GİDİŞİNİ EKONOMİ TAYİN EDER M a rks, Ekono m i Politi g i n E l eştirisi ne Katkı a d l ı eserinin ön sözünde, i nsan top l u m u i l e ta ri h in e uygu la n m ış materyaliz min ana tezleri ni tam b i r form ü l hali nde şöylece veri r, a nlatır: " İnsanlar, yaşamak için sosyal üretimde bulunurlarken, bir
birleri ile, belli zaruri iradelerine bag!J olmayan bir takim ilişki lere, üretim ilişkilerine girişirler. Bu üretim ilişkileri insaniann maddi üretim güçlerinin (üretici güçlerin) belli bir gelişim sevi yesine karş11!k ve uygun düşer. Bu üretim ilişkilerinin topu bir den, toplumun ekonomik yap/Sim, gerçek
temelini
teşkil ederler
ki, bu temelin üzerinde h ukukcul ve politik bir üst yap1 yükse lir. Gene o temele uygun olarak da belli sosyal bilinç biçimleri karşilik düşer. Maddi hayatm üretim tarz1, sosyal, politik yaşa139
y1şm ve genellikle manevi hayatm gidişini şartlandmr. Gerçek olan biteni (realiteyi) insaniann bilinci tayin etmez, bilakis, in� saniann bilincini sosyal olan biten (olaylar) : (sosyal rea!ite) ta � yin eder. Üretici güçler herhangi bir gelişim se viyesine geldiler miydi, o zamana degin içlerinde geliştikieri me vcut üretim iliş kileri ile, yah ut üretim ilişkilerinin h ukukça deyimlendirilm esi olan, mülkiyet ilişkileri ile çattştrlar. Bir zamanlar üretici güçleri geliştirici biçimlerde olan bu (üretici) ilişkiler, şimdi o güçlere engel olmaya başlar/ar. Derken sosyal bir devrim çag1d1r açtl!r. Ekonomi temelinde olan degişik/ik, az çok ya vaşlik veya çabuklukla, bütün o yüce üst-yapmm alt1m üstüne getirir. B u gibi altüstlükler göz önüne getirifdimiydi, daima -fizik ve doga bilimlerinin yard1m1 ile on lara bag/1 olanlara yak1ş1r yolda ölçülüp biçilmesi gerek olan ekonomik üretim şart/annm maddi altüstlükleri ile hukukçu!, politik, dinci!, artistik (sanatol) veya felsefi biçim leri; sözün kl sasl, insaniann o çat1şmay1 (üretici güçler ile üretim münase betleri arasmdaki çelişki) bilinçlerine geçirdikleri ve son una ka dar sa vaşarak götürdük/eri ideoloji biçimlerini birbirinden ayir detmek önemli ve gereklidir. Nas1l ki bir kişinin ne ktratta oldugu, o kişinin kendi kendisi hakkmda b es/edlgi fikirler/e ölçülmezse, tipki ö ylece bir böyle altüstlük çagmm ne oldugu da, o ça§m kendi kendisi hakkmda edinmiş oldugu düşünceler/e kestirilemez. Aksine bu edinilmiş düşünceler ve bilinci, o çagdaki maddi hayatm Zltflklan, çatiş maian ile, sosyal üretici güçlerle üretim ilişki/ed arasmdaki çe lişki ile izah etmek gerektir. Ana çizgilerinde taslaklaştmlacak olurlarsa görülür ki, Asyal!, Antik, Derebeyi ve Modern b urjuva (işveren) üre tim tarz/an, bir o kadar sosyal ekonomi biçimleş melerinin ilerieye gelmiş çaglan diye gösterilebilir/er" ( M a rks' ı n
7 Tem m uz 1866 tar ihi ile E n gels'e yazd ıgı mekt uptaki kısa for m ü le ba kınız : " Üretim araçlan ile bellileştiri/m iş ( emegin) iş ör gütlenmesi h akkmda teorimiz")
SAPlK TARİH FELSE FESi VE M ARKSiZM Tari h i n materyalistçe kav ran1 şı, yahut d a ha doğrusu, ma teryal i zmin mantıkçı ve tutarlı b ir su rette olayla r ( fen o men } a l a n ma götü rü l ü p yayılmas ı , o ndan öncek i ta ri h teori l e ; ·i nde g ö rü l en iki öze ( temele) ait ya nlışlıgı giderdi, çı karı p attı . Birin140
cls i, o n d a n önceki ta ri h teo r i le ri , insa n ları n tarihteki
faaliyetle tutsalar tuts a l a r en çok ancak i d e o l oj i k g ü d ü l e r i n i , flki rce z o ru n lu sebepleri göz ö n ü n d e tut uyorla r, bu g ü d ü l e ri (saik-mo ri n i n
tive), ve zoru n l u sebe p l e ri ney i n d og u rttug u n u a ra ş t ı rmıyor,
sosyal i l i şk i l e r siste m i n i n g e l iş i m i n i g ü d e n o bj e k t i f, e l le tutu l u r ka n u n lan kavra m ıyer ve b u i l i ş k i l e ri n kökleri n i maddi ü reti m i n g e l işim seviyesinde a ra m ı yo rd u la r. İ k i n c isi, ondan önceki te
o ri le r halk y ı g ı n l a rı n ı n ya ptı g ı etki y i b ü t ü n b ü tü n e i h mal edi yo rla rd ı . Halbuki t a r i h ci l m aterya llzm, ilk defa ol arak, kitlele ri n yaşayış ı n d a k i sos y a l şa rtları v e b u şa rtl a r ı n u g ra d ı k l a rı d e g i ş i k i@ b i l i mcil b i r kes i n lik ve a ç ı k l ı k l a i n ce l e me imka n ı n ı verd i . Marks'dan önce "sosyoloji" i l e ta ri h yaza rl ı g ı , g e l lş i g üzel, sırf tesad üfcüklerin yard ı m ı yla d e rlen m iş, h a m ( a yıkJanmaya ta b i t u t u l m a m ı ş ) o l a y la rı b i ri kti r me kl e kal m ıştı . M a rksizm ise z ı t e g i l l m leri n to p u n u b i rd e n g özden g eçi rd i . B u çelişik i lkieri n m u h tel if toplum s ı n ıfl a rı n ı n iyice bel l l ü re t i m ve yaşayış şartla r ı nd a n i l e ri geldig i n i gösterd i . B i r takım " hakim" fi kirler seçm ek v eya bunları yorum lamak husus u nda g ö ste ri l e n sü bj ekti v i z m i , keyfi, g e l işig üzel d avra n ışları bir yana a ttı . B ü t ü n başka başka eg i l i m l e ri n ve bütün fi kirl e ri n o rj i n l e ri n i { k ö k l eri ni ) , i st is n a s ı z , m a dd i ü reti m g ü çl e ri n i n d u rum l a rı nda bu la ra k aç ı g a çıka rd t ; böylel i kle d e sosyal ve ekonomik sistem leri n dog uş, g e l işme ve çöküşl e ri nd eki g i d iş i n büt ü n genişl i g i n ce ve deri n d e n d e ri n e i n cel e nm es i n e yol a çt ı . İ n sa n la rı n kendi tari h i n i y a p a n sanatkar la r g e n e i ns a n l a rd ı r. Ama bu i nsa nların ve daha d og rusu i nsan y ı g ı nla rı n ı n g ü d ü l e r i ne s u retle b e l l i o l u r, on la rı iten güç neden gerekir? Fiki r çatışmala n n ı n ve çelişen özlemierin s e b e b i ned i r? İnsa n topl u m u n un k i t lesi ( yı g ı nl arı) içi n d e ki bu ça tışma n ı n to pu birden neyi temsi l eder? i n sa n ı n ta ri hteki bütü n fa a l iyeti , ma d d i h ayatı n ü reti m i üzerine temel attıg ı na göre bu m a d d i üret i m i n objektif şa rt l a rı nele rd ir ? Bu şartia n n g e l işim k a n u n u nedir? Marks d i k kati n i b ü t ü n b u soru n ları n üzeri ne y ü rüttü ve ta ri h i n b i l irnce ne yolda i n ce l e n e ce g i n i çizdi ve tari hi, a k ı l l a rı d u rduracak kadar bol çeşitli g örü nüşleri n e ve b ü t ü n çe l i ş k i l e ri n e ragmen, bir takım ka nunlarla güdü len b i ri c i k b i r gidiş (tek bir s ü re ç ) ola ra k e l e a ld ı .
141
SI NIF DÖVÜŞÜ SOSYA L ÇATIŞMALARI N KA N U N LARI VA RDI R
bil i r ki , Ta rihtek i her toplu mda, bazı k i msele ri n d i lekleri başka ları n ınkiyle çatışır, sosya l yaşayış çatışmalarl a do l u d u r, ta ri h bize u l us l arla top l u m l a r arasındaki dögüşü, ve bu nun gibi de u l u slarla toplum ları n içindeki dövüşü gösteri r, bun da n başka aynı tarih bize, b i rb i rini kavalaya n devrim ve ka rşı devrim ( i rtica) savaş ve barış, durg u n l uk ye ça bu k çabuk ge l işme çökü p yıkı l ı ş devreleri gösterir. Marksizm, bu düpedüz ma hşerin ve bu deh lizin ( labire ntin) içinde kan u n iann bulu n d u Çi unu keşfettiren yer gösterici i p i ( re h beri ) : sı nıf d övüşü teori s ini eli mize verir. Ya l n ız, b i r to plu mun bütün fertlerinin ve bü tün bir topl um gru b u n u n özlem lerini toptan görünüşleriyle in celemek, özl e m i e r i n sonucun u b i l i msel bi r kesin lik ve açıklıkla bel ideme ve tanımlama s ı na elverir. İ şte, birbirine zıt özlemler, yazı l ı tari hteki her top l u m u n yapısı içinde bul u n an s ı nıfla rın d u ru m u v e yaşama ş a rtl a rı a rasındak i farkl a rd a n dog a rla r. M a rks, Komün ist Pa rt is i n i n Manifest'i nde şöyle yazar: H e rkes
YAZILI TA Ri H TE BAŞ KAN U N : SI N I F DÖVÜŞÜ
" Za m a n ı mıza g e l i n ceye dek b i r toplumun ta ri h i ( d a ha son ra Enge l s i lave eder: İ l kel komüna n ın ta ri h i hariç ) , s ı n ı f sava ş l a rı tarihinden başka b i r şey o l ma d ı " . Öz g ü r i nsan ve köle patrisyen , v e plebyen, aga ( derebe y i ) v e to prakbent köy l ü , u sta v e kalfa , b i r sözle ezen v e ez i l e n , s ü rekl i çatışarak, a rd ı a rk a s ı kes i l mez b i r savas tutt u l a r, ba zan üstü kapa l ı ( g i z l i ) , baza n a ç ı k, öyle b i r savaş k i , d a i m a ya iht i la lci bir d evrimle b ütü n top l umun k ı l r k degişti rmes i , ya da dövüşen iki sınıfın da y ı k ı l ıp g i tmesi i l e bitiyordu. 143
M odern
b u rj u va
to p l u m u ,
d e re b eyi
to p l u m u n u n y ı k ı n t ı ları
ü ze ri n d e yü ksel di, ama s ı n ı f çatışma ları n ı ortadan k a l d ı rma d ı . B u rj uva rej i m i e s k i sı n ı fla rı n ye ri ne y e n l l e ri n i , ye n i e z i ş şartl a r ı n ı , ye n i d övüş biçi m l e ri n i g eçirme kten başka b i r şey ya p m ad ı . B u n u n l a bera b e r, ça ğ ı m ı z ı n , b u rj u va z i ça ğ ı n ı n k e n d is i n i öte ki ç a ğ l a rd a n a y ı rtedem ka ra kt e ri , sı n ı f ça tış mala r ı m b a s i t l eşt i r m i ş , sadeleşti rm iş, o l ma s ı n d a d ır. To p l u m g i tti kçe d a h a çok i k i z ı t ka m p a , doğ ruda n d oğ r u ya b i rb i ri n e d ü ş m a n s ı n ı fa bö l ü n ü r : b i r ya n d a b u rj u va zi ( se rm ayeci s ı n ı fı ) , ö b ü r ya n d a p ro l e ta rya ( i şçi s ı n ı fı ) ". Fra n s ız u l u d e v ri m i n d e n beri, Av ru p a ta ri h i , b i r çok m e m l e ketl e rd e ( s ı n ıf m ü ca d eleleri ) besbe l i ice o l a y l a rın g e rçek s e b e p l e r i n i açı ğ a vu rd u rd u . Fra ns a ' d a d a ha Restorasyo n d evri m b i r çok tari h ç i l e ri n ( T h i e rry, G u izot, M i g net v e T h i e rs ' i ) m eyda n a ç ı ktı k l arı gö rü l d ü k i , b u n l a r, o l a y l a n g e ne l l eşti ri rlerken, b ütü n F ra n s ı z ta ri h i n i a ç a cak a n a h ta r ı n s ı n ıf d ö v ü şü nden b a ş ka b i r ş e y o l m ad ı ğ ı n ı tes l i m etm e k t e n k e n d i l e ri n i a l a koya m ad ı l a r .
M o d e rn çağ ded i ğ i m i z ,
ç a ğ bu rjuva z i n i n t a m b a ş a r ı ça ğ ı , temsl l i ku ru m l a r g e n i ş le m i ş ( v eya ü n iversa l ) z e n g i n yoksul h e rk es i n oy v e rm e çağ ı , kit l e
l erin içi n d e işleyen ucuz g ü n l ü k basın ça ğ ı , g üç l ü çog a l a n işçi v e i şvere n d e rn e k l eri (se n d i k a l a rı ) vs . çağ ı , d a h a d a bes b el l i o l a ra k göste rd i k i ( h er n e k a d a r bazan tek y a n l ı , " ba rı ş ç ı " " a n a y a sa c ı " b i r b i çi m d e d e olsa ) s ı n ı f d ö v ü ş ü ola y l a rı n motoru d u r . M a rks' ı n K o m ü n i st M a n i fest' i n d e n a l d ı ğ ı m ı z aşa g ı d a k i
pasaj,
o n u n modern to p l u m iç i n d e her s ı n ıf m d u ru m u n u o bjektif o l a ra k v e b u s ı n ı fı n g e l i ş i m ş a rtl a rı n ı n ta h l i l i i l e b i rl i kte ta h l i l e d e ce k o l a n sosy a l bi l i me ( sosyo l oj i y e ) n e g i bi z o ru n l u l u k l a r d a yattıg ı n ı b ize g öste ri r :
D EV RİMDE BAŞ SI N I F : PROL ETARYA " Bu g ü n b u s a a t b u rj u v a z i i l e y ü z y ü ze g e l e n b ü tü n s ı n ı f l a r i ç i n d e , ya 1 n ız p rol etarya (ya ı n ız i ş ç i s ı n ı fı ) g e rçekten d e v ri m ci d i r . Öte k i s ı n ı fl a r b ü y ü k e n d ü stri ( sa n a y i ) i l e rled i k çe ç ö k e r l e r, e ri y i p y o k o l u rl a r; i şçi s ı n ıfı i s e , b i l a k i s , b ü y ü k sa n a y i n i n ( m o d e rn e n d ü s t ri n i n ) e n g ü z e l v e zo ru n l u ü rü n ü d ü r .
o rta s ı n ı fl a r, k ü ç ü k fa b ri ka c ı l a r ( k ü ç ü k i m a l a tçı l a r), para k e n d ec i l e r ( d ü k ka n sa h i p l e ri ) , esnafl a r, kö y l ü l e r, b u rj uvazi i l e ça rp ışırlar; ç ü n k ü b u rj u v a z i o n la rın o rta s ı n ı f o l a r a k ( k ü ç ü k 1 44
b u rj uvazi ) ka 1 m a l a rı için b i r te h l i kedi r . Deme k on 1 a r devri m ci d eg i l, be l k i m uh afazakardırl a r (tutucud urlar) ; b i raz d a h a gidil se, m ü rtecidirler ( geric i ) ; i sterl e r ki ta ri h ça rkla rı n ı gerisi ng e riye dönd ürs ü n . Eger d evrimci g i b i h a reket ediyorl a r ise, bu o n ları n b i r , gün gel i p işçi sın ıfı i ç i n e düşeriz d iye korktu ' k l a rın dand ı r; o zaman b u n lar şimd i k i ç ı ka rlarını d egil ge lecekte k i çı ka rla rı nı sav u n urla r; Ke n d i görüşlerini b ı ra k ı p işçi s ı n ı fı n ı n ( proleta rya n 1 n ) g örüşü nden y a n a ç ı ka rlar. " B i r s ı ra tari h le i lg i l i eserleri içi n de Ma rks, mate rya lis tçe ta ri h yazarl ı g ı n ı n en parlak örneg i ni, tek tek her ve bazen b i r sı n ıf içerisi ndeki zü mre ve ta baka ları n tahli l ini y aptı, göze batar cas ı n a b i r a pa ç ı k l ı k içi nde niçi n ve n a s ı l "her s ı n ıf dövüşü n ü n bir pol i ti ka dövüşü o l d u g u n u " gösterd i . Şu a nd ıg ım ı z pasaj, her tari hci l geliş i m i n ( evri m i n ) bileşkes i n i ayd ı n l ı ga çıka rma k a m a cı i le, Ma rks' ı n tah l i l ettig i sosyal i li ş k i l e r ag ı ile b i r sı nıfta n öte kisi ne, geç m i şten g elecege geçiş a şama l a rı n ı n ne d e n l i karışık o l d u g u n u bize açık açı k gösteri r . Ma rks teorisi, en deri n , e n kesin ve e n ayrı ntı l ı tasdik ve uy gula n ış ı n ı Marks'ı n e konomi doktri n i nde bu l u r. { M a rksizm 'in Ekono m i , Sosyalizm ve Takti k bölümleri, Marksizm Kütü pha nesinin, No : 4'ündedir)
145
K ARŞILIKLAR Fe lsefe An lam ı :
U ssev e rl i k . F e l sefe ne i l e u g ra ş ı r? Şu ü ç
şey l e : ı-
H e r b i l i rnde b u l u n u p d a h i ç b i r bi l i m e özgü o l m a y a n g e n e l
soru n l a rı araştırır. Varl ı k n e d i r? g e rçe k l i k n e d i r, mad d e , ru h ned i r? g i b i . . . H e r bi l i m köşes i n i, felsefe is e to p u n u b i rd e n a ra r.
2-
Bu a ra ştırma l a rd a n b i r t a k ı m p re n s i p l e r çıkarı r. Örneği n :
B i l g i n ere den g e l i r? Sosya l psikoloj i d e n . Sosyal psi k o l oj i ? S ı n ı f i l i ş k i l e ri n d e n . S ı n ıfl ar? E k o n om i ve t e k n i kten v e i l h . . .
3 - Bu p rensipl erle b i l i m i e re düzen veri r, y e n i a raştırma yol l a rı a çar.
O bje-Süje : İnsan A- B i r insanın
içi n varl ı k iki k ı l ı kta g öz ü k ü r :
ke n d i s i , " B E N " i ( i sa n d üşünces i ) b u n a : S üje
( d ü şünen k i ms e ) d iyoruz. B - Bir d e " Be n "d e n başka ya n i insan d ü ş ü n cesi d ış ı n d a s a y ı lan ( b i l h assa v a rl ı kl a rı ) var. O n a da obje ( d üşünülen nesn e ) a d ı n ı ve riyoru z . O bje (va rl ı k ) m i ö n ce gelir süjeyi yapm ış, yoksa süj e ( d ü ş ü n ce)- m i ö nce g e l i p o bj ey i ya p m ı ş ? B u sorun fe ls e fe n i n b a ş so ru n u d ur.
Objektif: D ü ş ü n ü l e n
nesneye g ö re .
Sü bjektif: D ü ş ü n e n
k i m s e l e re göre .
M o n izm
-
Düalizm :
ı - Ba z ı ( s ı n ı fl ı to p l u m u n
üstü n ) fel sefe l e ri , o bj e ile s üjeyi iki
ayrı cevher saya rla r : Bu n la ra D üa l i z m ( i k i c i l i k ) d e n i r.
2- Gerçekte ise obj e i l e süje, b i r tek va rl ı ğ ı n bize göre i k i gö rün üşüd ür. D ü ş ü n ü l e n nesne i n sa n ı n " Be n "i olduğu za m a n " d ü ş ü n en ki m esne" d e bi r objed i r. Obje i l e süje, a y n ı özden g e l i r d i y e n fe l s e feye M o n i z m ( b i rci l i k ) d e n i r . M o n i z m d e i k i çeş i ttir: 147
1 - O bj e y i ( v a rl ı g ı ) y a ratan süj e ( d ü ş ü n c e ) d i r d iy e n i d e a l i st
Monizm : "Va h d a n i y etçil i k " "pa nte izm " g i bi . 2- Yaratı l a n ve yara ta n yok, s üje ( d ü ş ü n ce ) de o bjenin ( v a rl ı
g ı n ) bir öze l biçi m i d i r d iyen : M a teryalıst m o n iz m ' d i r . ( H e r mater
ya l i s t mon izm . Marksizm o l a m a z , a m a Marksizm bir m a teryalist m o n i z m 'd i r) . M etafiz i k : ( Fi z i kt e n s on ra : Aristo ' n u n i l k sebepl eri a ra y ı şı ) . ,
F i z i k öte s i n d e , tabiat bil i m l e ri n i h i çe s a y a n s ı rf sü pekü l a syon ( k uru a k ı l , tecrübe d ı ş ı n d a teori y e ) ü z eri n e y a s l a n ı rla r sa n a n b i r b i l g i k u ru ntu l a m a k . Va rl ı g ı , d e ğ i ş m ey e n M u tl a k b i r n e s n e s a n m a k ve öyl ece : " h i ç b i r ş e y ol m a ks ı z ı n her ş e y o l a n varl ı k"ı a ra m a k : en so n u n d a ta nrıya k a p a k l a n m a k . ( B ü t ü n idea l ist fe lsefe n i n i d ea l i bud u r . )
- İ dea lizm :
M a te rya l i z m
Fe lsefe başl ı ca i k i z ı t ord u g a h a bö
l ü n ür: 1 - M ate ry a l izm süje obje ' d e n d ü ş ü n ce v a rl ı k'tan ruh m a d
deden g e l i r : ru h u v e d ü ş ü ncey i belli e d e n m a d d i varlı ktır, der. M ate ry a l i z m g e l i ş i m h a l i n d e olan bir topl u m u n veya d e v ri mci b i r s ı n ı fı n Devrimci fel sefesi d i r. ( İsa ' d a n 5 - 6 y ü z y ı l ö n c e Yunan M e � d e n i yeti d oğ a rke n ;
1 8 . y ü zyı l l a rd a Av ru pa b u rj u v a z i s i d ev ri m e
h a z ı rl a n ı rke n fe l sefe mate ry a l ist i , ) 2 - İ d e a l i z m : M ate rya l i z m i n ters i ; v a rl ı ğ ı d ü ş ü n ce d og u ru r, m a dd ey i ru h y a ra t ı r, der. İ d e a l i z m çök e n b i r sosyal d ü ze n i n e z i ş veya öl üş h a l i n d e k i b i r s ı n ı fı n g e ri c i felsefesi d i r . ( İ . Ö . 3-4 y ü z y ı l ö n ce Yu n a n med e n i yeti batarken çı k a n sofi z m , a h l a k fe lsefes i ; 20 y ü z y ı l başı n d a k a pita li z m d üz e n i çürüy ü p d a g ı l ı r k e n g ö rü l e n k a ş a r l ı i d ea l i z m ç e ş i t l e r i , Durk h e i m ' c ı l ı k l a r, Berks o n i z m ' ler. i i h . g i b i . ) Gerici Felsefeler: İ n s a n b i l g isi n i n z a y ı f n okta ları ü zerine t ü nemiş d üşünce b a y kuşlan .
A g n ostisiz m :
( B i l in m ezcl l i k ) .
Bi l g i m i z izafi s ı n ı rl ı ve e ksiktir.
B u n u n l a m u tlak, s ı n ı rs ı z ve tam o l a n ı (Ta n rı y ı ! Ruh u ! ) k a v ra y a m a y ı z . B i l i m i n va rd ı ğ ı yerd e ş i m d i ye d e k m a d ed e n ba şkası n ı b u l a m a d ı k ; a m a b u n d a a l d a n ı p , a k l a n mad ı g ı m ı z ı , m a d d e n i n ötesi n d e b i r ru h u n b u l u n m a d ıg m ı bi l m i yoruz . . . der. Agn ostis i z m " m a terya l i z m i n beş i g i " ol a n İ n g i l tere ' d e b u rj u v a z i d evri m i n i bitiri n ce d og d u . 148
H uxley
( 1 825-95)
gibi
m aterya l i stler S p e n ce r
( 1 802-
ı 9 1 3 ) g i bi fi l ozoflar e l ebaşı l a rı d ı r . E n g e l s b u n l a ra " Korkak Ma ter� ya l ist" der. Çü n k ü , her g ü n k ü yaşa m a ve a raştı rm a l a rı n d a m a te r� ya l istçe d a v ra nd ı k l a rı h a l d e ü st ü n sı n ı fla r d a n a l d ı kl a rı m a a ş hatı� rı i ç i n , i d ea l i z m 'e açı k kapı b ı ra k ı rl a r : " b i l m ey i z ama bir Ta n r ı v a r"
derler! Po zitiviz m : Ag n osti si z m ' i n Fra n s ı zcası . Fra nsa ' d a ; ı 9 . y ü z y ı l baş ı n d a
ı sSO)
i şçi h a r ek etle ri s a rpa s a ra rke n Aug u ste Comte . ( ı 7 9 8
ta ra fı n d a n s i stem Jeşti r i l d i . Lai ttre
( ı so ı-s ı )
�
ve Spen cer'ce
işl e n i r. Pozitiviz m ' e g öre, i n sa n o l a n b i te n l e r i ve olay kan u n l a rı n ı b i l i r, a m a "sebep" l e r i n i kavraya m a y ı z . O l a y v e k a n u n l a rı d ı ş ı n d a M u tl a k sebep va rm ı ş g i b i ?
Ka n t -
Kritisizm i : A l m a n ya ' daki a g nostisizm mostrasi, E m a
n u e l K a nt, ö nce : m a d d eyi y a rata n b i r Ru h ve Ta n rı , metafi z ikle i s� bat e d i l e mezd e n ( S a f A k l ı n E l eştiri si ) ; s o n ra - b u i ş e o d a h i zm et� çisi a g l a d ı d iye- a h l a k içi n bir Tanrı uyd u rm a ğ a ka l k ı ş ı r . ( Pratik Akl ı n E l eşti ri s i ) . Bu u g u rd a Ben ve Evren, Zaman ye Mekan d iye iki " katego r i "y e parça l a r, Ru h da M a d de de ispat edilemez n etice sine va rı r.
O zaman, " Be n " ile " Ev re n "i b i rleştirmek için - a l el u da, o kotarıverir.
s u l - b i r "Ta n rı "cag ı z
Septisizm ( iş ki l c i l i k } : Ag nosti s i z m "i lk sebe b i " b i l m i y o ru m d i yorsa , septisi z m :
h i ç bi şey ci k 1 eri bi 1 me m d em e ğ e g eti ri r : Ne
g erçe k , ne h i ç b i r şeyin dogru ol d u g u b i l i n mez ; öyle ise objektif b i r bi l i m de k u ru l a ma z ! M atefi z i k -Gerçek- Bi!i m - ü ç b ü y ü k yala n d ı r, ( i ster i n a n i ster i n a n ma ) .
H u me Fe n o m en ıst ( a l a ycı ) İ n g i l iz filozofu : o n a g ö re, bize dog ruyu ancak d e ney verir. Deney i s e b i r vicdan ve ş u u r olay ı d ı r : De
m e k cevher yo kt u r. R u h ve beden o l ay l a rı n m eyda n a g eti rd i kl e ri
b i r kavray ıştı r . O l a y i a rsa boy u n a d e g i ş i rl e r : Demek k a n u n l a r g ö rü n ü ştürler. Ş i m d id e n b a ş k a h içbi r şeyd e n e m i n o l a ma y ı z ; y a r ı n ı b i l e m e m ? ve i l h . Devrimci Felsefe: D i ya l ekt i k ( Devri m c i g e l i ş i m fe l sefes i ) :
H e r olay b i r sen
t e z d i r. B i r sentez i n d og m a s ı i ç i n b i rb i ri n e z ı t i k i b a ş k a o l a y y a n i t e z i l e a n t i t e z g e re kt i r . Tez i l e a n titez ç a rp ı ş ı rl a r . B u ç a r p ı ş m a b i r n o ktaya ka d a r b i r i k i p k ı z ıştı ktan s o n ra b i r k ı y a m e tti r ko par v e ye n i bir o l a y a ( s e n te ze ) a t l a n ı r. S e ntez, n e teze n e a n t i teze b e n z e m e z : o n i a rd a n ba m b a ş k a d ı r . H e r d o g a n sentez o l a y 149
g e n e d u rm a d ı ğ ı n da n , b a ş k a
b i r o l a y t e z i n e k a rş ı a ntitez o l u r :
y e n i d e n ç a r p ı ş m a , ça t ı ş m a , h a re ket, d e ğ i ş m e , y e n i b i r s e n t e z v e il h . da i ma
. tarzı n d a , a ra d a b i r h ı z o l a ra k, g e r i l e gerile a t l a y ı ş l a r i l e i 1 erleyiş, d eğ i ş i ş fe l sefe s i .
Evri m : Tez i l e a ntitez a rası n d a k i çat ı ş m a ve kız ı ş m a n ı n b i ri kti ği h ı z a l d ı ğ ı kona k .
Devri m : B u b i ri k m e o l g u n laşı nca, y e n i bir s e n teze b i rd e n bi re sıçra y a ra k atlay ı ş . Evrim k e m i yetçe d e ğ i ş m e , d ev ri m keyfiyetçe d e ğ i şm e d i r, ö z değ i ş i k l i k l e r n e ya l n ız evri m l e, n e d e ya l n ı z devri m l e d e ğ i l , bi rb i r i n i ta m a m l ay a n , b irbiri a rd ı nd a n çek i n i l mez bi r s u rette g e l e n h e m
evrim h e m d e d ev rimle
olur.
H eg e l c i d iy al e k t i k ( id e a l i st H e g e l d i y a lekt@ ) : Heg e l 'e göre i l k
Fikirler, d iy a l e kti k b i r g i d iş l e ça rp ışa ra k d a i m a d e ğ i ş i r v e d e v ri m l e a ç ı l ı rk e n d ı ş d ü nyayı v e ta r i h i y a ratı r l a r. Va rl ı k o l a n Fi k i r d i r '
.
d ü şü n cen i n d iy a l e kti k b i r ü rü n üd ü r . Kari M a rks : H e g e l d iy a l e k t i Çi i n i " b a ş aşa ğ ı yürüy e n " tersi n e d evri mci b i r felsefe sayd ı . O n d a
dogru, dü rüst y ü rü tm e k içi n , t u tt u , Hegel d iy a üstün e " kaldırdı : Ya n i , diyalektlgi ide a l izm k u rta rd ı , matery a l i st çehresi i le ta n ı ttı . M a rks gös
k i d ev r i mci ö z ü J ekti g i n i
" a ya k ları
ö rü m ce ğ i n d e n
terd i k i , d i y a l e kti k b i r s u rette d e g i ş i ş ve g i d i ş m a d de n i n d u y g u s u , ö z ü ve ta ken d i si d i r. M a dd e d i y a l e ktik o l d ug u i ç i n m a dd e n i n ka fa m ı zda
bıraktıg ı
iz d e m e k o l a n F i k i r d e d i y a l ektikti r. D iya l e ktik
fi k i r m a d deyi ya ratm az; b i l a kis, d i y a l ektik m a d d e k e n d i n e b e n ze y e n fi k i rl e ri d o ğ u r u r .
Feuerbach :
M atery a l i st , h ü m a n i st
( i nsa n c ı l )
Al m a n fi l o z o fu .
M a rks i z m ' i n Fe u e rba c h ' d a b u l d u ğ u e ks i ki i k i e r i n b aşl ica l a rı ş un l a r dır:
1 2
-
-
Feuerbach matery a l iz m i , diya lektik
değildir;
Fe ue rbach 'a g öre, i n sa n ta ri h i n ü rü n ü d ü r . M a rk s i z m 'de ;
insan ta r i h i n
ya l n ız n etice s i ve eseri d e g i l , a y n ı z a m a n d a t a ri h i n s e bebi ve etken i d i r d e . İ nsan ta r i h sel i n d e b i r s a m a n , çöpü d eğ i l , a kt i f ( y a p ı cı ) b i r va rl ı ktı r.
3
-
Feuerbach, i n s a n b i l g isi n i n
m a ddi ka y n a k l a rd a n g e l d i ğ i n i
g österir. Fakat bu b i l g i n i n ne i l e bel l i leşti g i n i koya m a z . M a rksi z m ,
i n s a n bi lg i s i n i n i n s a n a k t i fl i ğ i i l e , i n s a n e m eğ i n i n yayı l ı m ı i l e , i n s a n ı n fa a l i y eti n e
ı so
g ö re be l l i o l d uğ u n u isbat eder.
D i y a l e kt i k Mate ry a l i z m : H e g e l d i y a l e ktlgi i l e Feuerbach m ater y a l i z m i ' n i n ( ç a rp ışm a s ı n d a n d o g m a bir) sentezi d i r ;
D üşü n c e ve
v a rl ı k d i y e i k i ayrı cev h e r y o k ( m o n i z m ) bi r i c i k ol a n mad d e d i r ( m a t e rya l iz m ) ; a ma , m a d d e öl ü , d u rg u n d e ğ i l devri m v e d e v r i m c i bi r n es n ed i r ( d i ya l ekti k ) . ( K a p i ta l iz m d e , e n d ev ri m ci sı n ı f p role t a rya o l d ug u i ç i n
So syoloj i :
d i ya l e kti k m a te ry a l i z m i şçi s ı n ı fı n ı n fe lsefes i d ir) .
B üt ü n va rl t k karşı s ı n da fe lsefe
ka rş ı sı nd a sosyo l oj i o d u r . M a d e m ki sosyoloj i
ne
ise, to p l u m u n
b i r top l u m u n fi l o zo
fi s i d ir, d e m e k onda d a " felsefede bu l d u ğ u m u z üç kon u vard ı r :
ı - Ekon o m i , h u k u k , siya set, a h l a k v e i l h . g i b i to p l u m b i l i m l e b u l u n u p d a h i ç bi ri s i n e h a s o l m ay a n en g e n el
r i n d e p a rça pa rça
sosyal soru n l a n : to p l u m u n h a re ket k a n u n l a n n ı ;
doğuş,
b ü yU y ü ş ,
çök ü ş s e b e p l e r i n i , top l u m ş e ki l l e ri n i a ra ştı n r ;
2 - Bu a raştı r m a l a rd a n b i r ta kı m p re n si p l e r ç ı karır. Ö rn e g i n : sosyal çatışm a l a r, e ko n o m i k i h ti yaçl a r ve ü reti m i l işki leri n e g ö re b e l l i leşi r. Ta rih m a d d i -ekon o m i k sebeplerle yü rü r, topl u m i ç i n d ek i
çatışma l a rı n b a ş ı geçim ç a t ı şm a l a n n da n d ı r . ( Ta ri h i M a d d e ci l i k ) . . . gibi.
3 - B u p re n s i p i ere g öre i n sa n k ü m e l e ri n e i ç i n d e b u l u n d u kl a rı
te z atl a rı çözü m ie m e k ve ya baskı a l tı n a a l m a k i ç i n b i rta k ı m m etod la r verir. Ö rnegi n , s ı n ı f çatı ş m a l a n i ç i n d e sı n ı f d övüşmesi metod l a rı g i b i . Ö r n e k l eri m i z i n t e rs i de ol u r : ı
-
To p l u md a h a re keti v e k a n u n l a rı i n ka r ("ta r i h
bi r tekerrür
d ü r") ;
2 - Ekonom i : Çatı ş m a l a rı i d e o l oj i kçe a n l a ş a m a m a z l ı kta n d ı r; 3 - S ı n ıfl a r d ö ğ ü ş ü yoktur veya o l m a m a l ld l r. ( B u rj u va sosyo l o j i l e r i ) gibi . Ta ri h i mate rya l izm : ( P roletarya Sosyoloj i s i )
ı 2 yan i 3
- Ta ri h a ka r , topl u m be l l i k a n u n l a ra g ö re d e g i ş i r; - D e g i ş me y i de ta y i n e d e n ve y ö n eten top l u m u n m a d d es i , e k on o m i s id i r .
- Sosyal d eg i ş m e l er v e d e vr i m l e r sı n ı f çarpış m a l a n i l e o l u r . . .
d e r ve m etod l a r v e r i r .
ısı