129 83 10MB
Turkish Pages [509]
ANNEMARIE SCHIMMEL
lSLAMIN MİSTİK BOYUTLARI Çeviren: Ergun Kocabıyık
@
KABALCI \'AYINEVi
Şirazlı Velilere
İÇİNDEKİLER
RES!MLER L!STES! ..
···············
............ .
.. . 7
KISALTMALAR L!STES! .
8
ÇEV!RlHAKKINDA B!RKAÇ NOT
11
ÇEVlRMENIN 1KlNC1 BASKI !ÇIN NOTU..
lJ
ÖNSÖZ
15
ARAP ALFABES! VE ÇEVRiYAZI HAKKINDA NOTLAR..
17
HICRl TAKViM
19
.
L TASAVVUF NEDiR? . IL KLASİK TASAVVUFUN TARIHSEL ANAHATLARI .
Oluşum Dönemi Dohuzu.ncu Yüzyıl Sonlarının Bazı Şeyhleri Hallac: Tasavvufi Aşk Şehidi.. Birleşme Dönemi: Şibli'den Gazali'ye III. TARiKAT: MANEVi YOL .
Manevi Yolun Teınelleri Mahan1lar ve Haller ..
21 ... 42
. ... . . . .. . . . 42 60 ...
.
.
.
..
..
80 95 115 115
125
Aşk ve Fena . ibadetin Biçin1leri iV. iNSAN VE iNSANIN OLGUNLUGU .
Süjl Psilzolojisi (/zerine Bazı Notlar Iyi ve Kötü: �Seylan'ın Rolü . Veliler ve Keraınetler Peygarnber'e Hürn1et V. TASAVVUF! TARiKATLAR VE DERGAHLAR Ceınacıt Hayatı .
Ebu Said b. Ebi'l-Hayr llh Tarikatlar VL TEOZOFIK TASAVVUF
Seyhu'l-lşrah: Sührevcrdi-i Mahtiil Şeyhü'1-Ehber: lbn Arabi, . Ibnü'l-Fdriz: Jvlutasavvif Şair Ibn Arabf'nin Vahdet Tasavvufunun Gelişin1i VIL GÜL Ü BÜLBÜL: Türk ve lran Tasavu[ Şiiri .
Ölümsüz Gül . Kuşların Haccı: Senai ve Attar Mevlana Celaleddin Rum\ Türk Halk Tasavvafu . Vlll HiNDiSTAN VE PAKISTAN'DA TASAVVUF ...
Klasik Döneın . "Nalışbendi Tepkiler" Hace Mır Derd: "f-Idlis MuhamınedT" . Sindi, Pencabi ve Peştu Dillerinde Tasavvufi Şiir
202 202 208 214 229 243 243 257 260 275 275 279 291 296 )05 )05 )18 )26 345 361 361 381 ) 90 400
IX. SON SÖZ . EK:
1 Tasavvuf Edebiyatıııda Harf Simgeciliği
427
EK:
2 Tasavvujta Dişil Unsur
445
KAYNAKÇA ..
45 7
KURAN ALINTILARI DiZiNi
494
HADiS DiZiN! ,,
496
KUDSi HADiSLER DlZlNL . .
4 98
GENEL DiZiN
499
RESİMLER
Hallac'ın Şehid Edilnıesi Vecd içindeki Kadın Ebü'l-Edyan'ın l(orların Üzerinden Geçişi Bir Mogol Minyatüründen Rembrandt'ıı Yaptıgı Kopya Sanan'ın Doınuzları Gütmesi Evcil Aslanlarla Veli
KISALTMALAR
Bu kitap temel olarak genel okuyucu kitlesini hedeflediği için, -iste1neyerek de olsa- çok fazla sayıda dipnot ve çok geniş bir kaynakça vermekten kaçındım. Oku
yucular; kişiler, terminoloji ve tarihi olaylar hakkında Encyclopedia of lslcrm'da (1913
36; ikinci basım, 1960-) daha fazla bilgi bulabilirler. Konuyla ilgili makalelerden dip notlarda bahsedilmemiştir. Sık alınt1 yapılan eser isimleri, metinde şu kısallmalarla veriln1iştir: A
Abü Nu'aym al-Işfahanı, l:Iilyat ul-auliya' [Ebü Nüeym el-Isfahanı, Hilyetü 'l Evliyii], 10 cilt, Kahire, 1932.
AD
Fariduddı:n cAttar, Divan i qaşa'id wa ghazaliyüt [Feridüddin Attar, Divan ı
Kasiiid ve Gazaliydl], ed. Sa'ld Naflsl, Tahran, 1339 sh./1960. Seçilmiş şiirler. AP
Armaghiin i Pak [Armağan-ı Pah], ed. Şeyh Muhammad ikram, Karaçi, 1953·
B
Rüzbihan Baqll
"Shar�-i shatlJiyiit," Les paradoxes des soufis, ed. Henry
Corbin, Tahran ve Faris, 1966. Seçilmiş bölümler. BA
Rüzbihan Baqll, '"Abhar al-'iishiqin" , Les jasmine des fideles d'amour, ed. Henry Corbin, Tahran ve Faris, 1958. Seçilmiş bölümler.
BO
John K Birge, The Bektashi Order of Dervishes, 1937, tekrar basım Londra, 1965. [Türkçesi: Bektaşilik Tarihi, çev. Reha Çamuroğlu, Ant Yayınları, lstan bul, 199ı.
CL
I-Ienry Corbin, L'Hon1rne de lumitre dans le soufisn1e iranien, Paris, ı971.
D
jalaluddın Rüml, Divan-i habır ya Kulliyiit-i Shems, ed. Badl'uz-Zaman Furü zanfar, ciltler: ı 7,
Iahran, II.
ı336/ı 957. Seçilmiş şiirler. [Türkçesi: Mevlana
Celaleddin Rüml, Divan-ı Kebir, haz. Abdülbaki Gölpınarlı, 7 cilt, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 2000] G
Abü l:lamid al-Ghazzalı, I�yii' 'ulum ad-din, 4 cilt, Bulak, H. ı289/ı872-n [Türkçesi: Ebü Hamid el-Gazalı, 1hya'u Ulum'id d1n, çev. Ahmed Serdaroğlu Bedir Yayınları, 4 cilt, lstanbul, tarihsiz].
ı-ı
'Alı ibn 'Uthman al-Hujwlrl, The "Kashf al-Mal)jub," the Oldest Persian
Tı-eatise on Sufism by al-Hujwiri, çev. Reynold A. Nicholson, Gibb Memorial Series, na. 17, ıgıı, tekrar basım, Londra, 1959, [Türkçesi: Ali ibn Osınan el8
KlSALTlvlALAR
Hucvirl, Keşfu'I Mahcub, Hakikat Bilgisi, haz. Süleyman Uludağ, Dergah Yayınları, lstanbul, 1996]. IK
Khwaja Mır Dard, 'Ilm ul-hiwb [Hace Mır Derd, l!mü'l-Kitab], Ilhopal, H. 1J09/ı891-92.
K
Abü Bakr Mul;ıammad al-Kalabadhı, The Doclrine of tlıe Slıfls, çev. A J Arberry, Cambridge, 1935 [Türkçesi: Kelabazl, Doğuş Devrinde Tasavvuf,
Ta'arruj, haz.Süleyman Uludağ, Dergih Yayınları, lstanbul, 1992]. KU1
Abü'l-Qasim al-Qushayrl, Ar-risalafı 'ilm aHaşawwuf, Kahire, H. 1330/ı912 [Türkçesi: Abdulkerirn Kuşeyrl, Tasavvuf l!mine Dair, l95 [767]). 177
lSlAMIN MiSTiK BOYUTLAR\
vurum yolunu bulmuştur. Bu duyguları içeren şiirsel dualar yazılmıştır. Arap şiiri nin ve dolayısıyla lran, Türk ve Urdu şiirinin tek kafiyeli biçimleri, uzun kasidelerde olsun kısa gazellerde olsun, tasavvufi deneyimin ideal araçlarıdır. Arapça konuşulan ülkelerin dışındaki yerlerde, kafiye çoğunlukla bir redifle, yani tekrar edilen tek bir kafiyeli kelimenin, hatta tam bir cümlenin eklenmesiyle uzatılmıştır. Böylece, muta savvıf şair redifte A11ah'ın isimlerinden birini tekrarlayabilir veya özenle seçilmiş kelimelerle temel amacını vurgulayabilir. Aynı şiirsel ifadenin defalarca yinelenmesi nin, şairin şevkini daha iyi dile getirdiği düşünülüyordu. Şiirin bütünü, tek bir temel düşünce çevresinde dolaşır; bu düşünce kah yükselerek, kah tekdüzeleşerek farklı kafiyelerle, farklı açılardan yansıtılır, parçalanır, yeni bir şekle sokulur. Sürekli ola rak Allah'ı zikretme, yoğun bir arzu ve şevk, huşu ve reca, en etkileyici şekilde, ls lam aleminde yazılmış şiirsel dualarda hissedilir. Sonraki dönemlerin lran şiirinin belirleyici özelliği olan melez bir biçim, şiirin yansıttığı deneyim düzeyini tahmin etmeyi zorlaştıracak şekilde aşk şiiriyle duayı birleştirir. Rüml'nin gazelleri bu çapra şık üslubun harika örnekleridir; Hafız'ın daha da incelttiği bu üslup, şiirlerine göz alıcı bir renk cümbüşü kazandırır. Att3.r'ın eserleri ya da Rü.ml'nin Mesnevi'si gibi büyük tasavvufi destanlarda görülen klasik duaların şiirsel giriftliği, Farsça konuşan dünyanın dinsel şiirlerinin en güzel örneklerinden biridir. Öncelikle lran'da ve onun kültürel etkisi altındaki ülkelerde geliştirilmiş olan ö zel bir tür de, yaratıcı için yazılan kasidedir; bu tür, zamanla yazarın ilginç anıştır malar ve çapraşık karşıtlıklarla dolu etkili ve güzel söz söyleme yeteneğini ve alimli ğini göstermesinin bir aracı haline geldi. lran'ın, Hindistan ve Pakistan'ın büyük ya zarlarının çoğu bu tarzda övgü ilahileri yazmışlardır; bunlarda, Allah'ın cemali ve celalinin sırrı, rahmeti ve gazabı ve yaradılışın mucizeleri üzerinde etkileyici bir şe kilde, kimi zaman şaşırtıcı imgelerle durmuşlardır . Etkili ve güzel söz söyleme yete nekleri arttıkça, övgü ve ibadet ifadelerini doğru ve zekice ifade edemeyişlerini, yeni biçimler içinde itiraf etmeye daha eğilimli oldular. Gerek lran, gerekse Türk ve Urdu destanları genellikle şiirin temasını belirten bir yakarı ile başlar. Şair. Leyla ile Mecnun'un aşkını dile getirdiğinde, giriş ilahisin de aşkın ve güzelliğin yaratıcısı Allah'ı över. Bir kahramanlık destanı yazma niyetin deyse, önce Allah'ın celalinden, kudretinden ve azabından söz eder. Tanrı'nın aza meti ve kudretinin şiirsel tasviriyle başlayan pek çok ilahide, şair, kendi övgü dolu sözleriyle öyle cezbeye kapılır ki, betimlemelerde kim olduğu belli olmayan "O" hitabından "Sen" hitabına geçer Ve şiir coşku ve aşkla dolu bir duayla sona erer. Gerçek tasavvufi duayı yorumlamanın en mükemmel yolunu Rümt gösterıniştir. 178
TARiKAT: MANEVl YOL Kendisine: "Allah'a daha yakın alınanın namazdan başka bir yolu var mıdır?" diye sorarlar, o da
Ffhi Mafih te şöyle yanıtlar : '
Hayır, ancak namaz sadece şekilden ibarel değildir --· Namaz nefsin boğul ması, kendinden geçmesidir, öyle ki bütün biçimler dışarıda kalır. Orada saf ruh olan Cebrail'e bile yer yoktur. Bu şekilde namaz kılan insan tüm din yü kümlülüklerinden muaftır denilebilir; çünkü aklından yoksundur. Ilahi Birli ğin içinde erime, namazın ruhudur (Mc ı :37ı*). Ancak Rüm\ de iyi bilmektedir ki bu tasavvufi birliğe, müşahede yoluyla ulaşmak imkansızdır ve insani bir çabayla gerçek bir duanın herhangi bir sözünü bile söyle mek olanaksızdır: Her şey Allah'ın lütfudur . İnsan Allah'a ulaşma yönündeki bütün düşüncesi, bütün arzusu bir hiçtir, Allah'ın ameli hariç.
Oratio infına, yani Allah'ın
verdiği dua düşüncesi, sofinin tevhit kavramına göre
üç farklı şekilde anlaşılabilir:
ı) Yaratan Allah, duanın her sözünü önceden belirlemiştir. 2) lnsanın kalbinde bulunan Allah, ona seslenir ve cevaplasın diye ona il ham verir. 3) Tek varlık Allah , hem duanın ve zikrin hedefidir hem de dua eden ve zikreden faildir. Allah, kendisini ibadetin tek hedefi olarak övüp tapınsın diye insana ilk kez Misak Günü şu sevgi hitabıyla seslenmiştir: "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" Ebü lshak el Kazerünl duasında haklıdır: "Ya Rab! Üzerimizdeki nimetlerin hadsiz ve hesapsızdır ! Dil ile seni zi.kr ve gönülle sana şükretmek için tevfik vermen de o nimetlerdendir"
(T 2:299 [771 ] ) . Sufilerin bu düşünceye aşina!ıklarına, Musa'nın duasından söz eden sahih bir hadiste işaret edilir: "Ya Rab, nimetlerine şükretmemi buyurdun , benim sana şükretmem bile Senin bir nimetindir."56 Bunun tipik bir süfi duası olduğu belli dir. Yüzyıllar sonra, lbn Ataullah (ölm.
1309) aynı biçimde dua etmiştir: "Ya Rab,
Sen bize iman vermezsen imanımız olmaz, Sen dua etmemiz için dilimizi çözmezsen dua edemeyiz."57 Çünkü insanın bütün eylemleri Allah'a bağlıdır, O'nun tarafından
Aynca bkz. Fthi Mdfih, çev. Meliha Ülker Anbarcıoğlu, s. ı 9-20, MEB, 1990 ve çev. Ahmed Avni Konuk, Iz, 2001, s. 14-15 . Her iki kaynakta da alıntılanan bölüm farklıdır �çn. 56 Abu Bakr al Kharraz, "Kitab aş şidq": The Books of Truthfullness, ed. A. ]. Arberry (Oxford, 1937), Arapça, s. 47; lngilizce, s. 38. 57
Ahıned lbn Ata Allah el lskenderi, Münacat, İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, Arapça, 179
lSLAMJN MiSTiK BOYUTLARl
buyrulur ve O'nun ezeli ve ebedi iradesini yerine getirirken gerçekleşir. Sünni o1a rak bilinen lbn Kayyimü'l-Cevziye (ölm. 1350), Kitabü'l-Esrarü's-Salat adlı küçük ese rinde şöyle der: "Ve O'dur, öven kişinin diliyle kendini öven En Aziz; çünkü O' dur övgüyü onun diline ve kalbine getirip övgüsüyle taşıyan. Övgüsünün Allah'ın 1ütfuy la gerçekleştiğini kabul etmek insanın görevidir ve O'nu övebilme nimetinden dolayı O'nu �vmek, başka bir övgüyü gerektirir. "58 Duanın aslında Allah tarafından ilham edildiği duygusu, ilk süfi kuşağı arasında çok güçlü olsa gerek. Ebu Bekr el-Kettilnl müritlerine şöyle demiştir: "Hak Teala,
mağfiret [bağışlama] kapısını açmadıkça, katiyen kullarına dua için ağız açtırmaz ve özür dileme işiyle onları uğraştırmaz" (T 2:213 [580] ) . Onuncu yüzyılın dua konu sundaki en büyük ke1amcısı Niffarl'ye, Allah, "Vermek Bana mahsustur: Duana ce vap vermeyecek olsam, onu sana aratmazdım"59 diye hitap etmiştir. Hallac'1n müna catlarının birinde dediği gibi kalp zarıyla kalp arasında bulunan Allah, dostlarıyla gizli bir dil aracılığıyla konuşur, onlar da O'nun sözüne sessizce cevap verirler. Hallac'ın lirik münacatları, insan ile Allah arasındaki en yüce sohbetlerdir; Al lah'ın ezeli çağrısına mutasavvıfın cevabı şöyledir: "Çağıran ben miyim yoksa sen mi; benden mi çıkıyor feryat, senden mi?"60 Allah arayışın kaynağıdır ve tasavvuf ehli, RümI'nin şu unutulmaz mısraında neyi dile getirdiğini iyi bilir: Susuzlar dünyada su ararlar; ama su da dünyada susuzları arar. (M
ı:o741 [17491) Her aşk ilişkisi karşılıklıdır, maşuk ilham eder ve aşık karşılık verir. Tasavvufun başlangıç döneminde ortaya atılan ve Hıristiyan ilahiyatında da bulunan, duanın Al lah'ın bir nimeti olduğu düşüncesini, Rüml, Avrupa'da Doğu'yla ilgili çalışmaların 6 daha en başında ünlü olan bir şiirinde ele almıştır. 1 Pek çok din tarihçisine göre, Müslüman tasavvufi hayatının en mükemmel ifadesini oluşturur:
1 574, vr. 6b. 58 Ibn Qayyim al Jauziyya, Kitab Esrar eş şalat, lstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, Arapça 2347, vr. ı4a. 59 Niffari, Muhh, no. 42.10. 60
Al I:Iallaj , Diwan [El Hallac, Divan], kaside no. ı, dize 2; aynca bkz. Muhattaat na. 59 [Bu dizelerin çevirisinde Y. N. Öztürk'ün çevirisinden yararlanılmıştır: Hallac-ı lvlansur ve Eseri, s. 381 ] .
61
Annemarie Schimmel, "Maulana Rumi's Story on Prayer," Yadnaıne ]an Rypha, haz. jiff Becka (Prag, 1967). 180
TARlKAT: MANEVi YOL
Birisi, Tann'yı anarak dilini, dudağını tatlılaşurmak için geceleri "Allah" diyordu. Şeytan dedi ki: "A çok söyleyen, bütün bu 'Allah' demene karşılık 'buyur'
[Iebbeyh] sesi nerede? Tanrı katından bir cevap bile gelmiyor; bu pek yüzle niceye bir Allah deyip duracaksın?" Adamın gönlü kırıldı; başını yere koydu, yattı . . . Rüyasında, çayırlık çimenlikte yeşil donlu Hızır'ı gördü. Hızır, "Kendine gel" dedi, "ne diye zikirden kaldın? Çağırdığından nasıl oldu da usandın?" Adam, '"Buyur' diye bir cevap gelmiyor ki" dedi, "kapıdan sürüleceğimden korkup durmadayım." Hızır, "Senin o 'Allah' demen, bizim 'buyur' dememizdir; senin o yalvarı şın, yanıp yakılman, bizim haber çavuşumuzdur. Senin düzenlere başvurman, çareler araınan, bizim seni kendimize çek memizden, ayağını çözmemizdendir. Senin korkun, sevgin, bizim lütfumuzun kemendidir; her 'Ya Rabbi' deme nin alanda 'Buyur' demelerimiz var" dedi. (M 3: ı89-98 [a.y.])
Bu hikaye Tholuck tarafından insanı içkincihğe ve kendini müşahedeye götürüyor diye eleşti.rilmişse de, aynı düşünce, yani duanın Allah'ın kalpteki varlığından kay naklandığı ve daha dile getirilmeden cevap verildiği düşüncesi, Mesnevi'nin sayısız dizesiyle karşılaştırıldığında böyle bir tehlike söz konusu değilmiş gibi görünüyor. Rüml Allah'tan şunu diler: Bize dua etmeyi öğret. (M 2:2206) Bu dua da senin bağışın, bunu da sen öğrettin bize; yoksa külhanda ne diye gül bahçesi bitsin? (M 2:2443 [2453] )
Dua Allah tarafından verildiği için, yine O'nun tarafından gizemli bir yolla cevap1a nacaktır: Kul senden başka kin1e el açsın? Dua da senden, icabet de senden liem önce gönlümüzü duaya meylellirirsin; hem sonunda duaların karşılı ğını verirsin. (M 4j499-3500 [a.y.1)
lv1esnevi'deki benzer duaların uzun bir listesi veri1ebilir. Rüml, oratio infusa düşünce sini, Allah'ın çaldığ1 bir müzik enstrumanı olarak insan imgesiyle sık sık simgeleşti rir: lnsan, Allah'ın çaldığı bir arp, ilk ilahi nefesin içine dolmasıyla üflenen bir ney dir . Hangi açıdan bakılırsa bakılsın dua her zaman ilahi seslenişe bir cevaptır. Bu düşüncelerin, lbn Arabi ve takipçilerince geliştirilmiş ve kuramsal olarak des ısı
\SLA.MlN MlSTlK BO'tUTLARl
teklenmiş olması çok doğaldır. Henry Corbin, dua (tasavvufi deneyimin tipik biçimi olarak dua) düşüncesinin 1bn Arabl'nin eserlerine nasıl nüfuz ettiğini göstermiştir. Süfi teozofisinin
şeyhü'l�ekber'i sonraki tasavvufi düşünce ve şiiri büyük ölçüde etki
lediği için, lran veya Türk şiirinde -lbn Arabl'nin sadık yorumcusu Mağribl'ninkiler (ölm. y. 1406) gibi- varlığın aşkın birliğini dua biçiminde dile getiren yüzlerce beyit bu !una bilir: Selam göndersem, selamsın sen, Dua etsem, duasın sen.6z
Zikir63 Namaz ve dua, hem mutasavvıf1arın hem de mutasavvıf olmayanların katıldıkları manevi hayatın görünümleridir.
süfinin kendine özgü ibadeti zikirdir (Nwyia' bir terimle isimlendirdiği gibi theonıne
nın Bizans Hıristiyanlığından
pfe. anılmasıdır. Zikir sesli [yani dille] veya sessiz
mie), 64 yani Allah'ın hatırhnması v _/,,
[yani kalple] yapılabilir (krş. K 95-97 [154-1 57] ). Her iki uygulamayı savunanlar da, Kuran'da bir dayanak bulmuşlardır: "Namazında sesini yükseltme, kısma da. !kisi nin ortası bir yol tut" (Sure 17:110). Süfilerin zikirle ilgili uygulamaları Kuran'ın buy ruğuna göre oluşturulmuştur: "Ey iman edenleri Allah'ı çok anın" (Sure ıı:41); yine başka bir yerde bu doğrulanır: "Gönüller yalnız Allah'ın zikriyle yatışır/tatmin bu lur" (Sure 13:28). "Zikir, Allah'a giden yolun güçlü temel direği, hatta en önemli direğidir" (ıcu1 15); çünkü hiç kimse sürekli O'nu anmadan Allah'a ulaşamaz. Aslında, "O'nu yad etme den geçen ömür tamamen bdd'dır [rüzgardır]" (s 94). Günümüz terminolojisiyle söy lenecek olursa, yoğun zikir, manevi yoldaki ilerleyişi kolaylaştıracak olan manevi enerjiyi serbest bırakmaktadır. Zikrin özellikle çekici yanı -ilk biçimiyle (daha sonraki iyice geliştirilmiş biçi-
62 Edward G. Browne,
A Literary History of Persia, 4 cilt (1902; tekrar basım, Cambridge,
ı 9 57), J'3J 6.
63 Louis Gardet, "La mention du nom divin, dhihr, dans la ınystique musulmane," Revue ThomisLe, 1 952 53; G. C. Anawati ve Louis Gardet, Mystique musuln1ane (Faris, 1961), s. 187� 234. Esas hecirl er [zikirler] G 1:302 vd. içindedir. 64 Faul Nwyia, Ibn "A.tCi° AIIah et la naissance de la confrerie saQilite (Beyrut, ı972), s. 251. 182
TARlKAT: MANEV1 YOL
miyle değil)- her yerde ve her zaınan yapılabilmesidir; ne belirli bir namaz saatiyle ne de ibadet açısından uygun bir yerle sınırlıdır. Allah, yarattığı dünyanın her ye rinde anılabilir. Mürit, manevi yolda ne zaman güçlüklerle karşılaşsa, zikir, "düş manlarını korkutacağı bir kılıçtır ve Allah, bela ve tehlike anında kendisini sürekli anan kişiyi korur." (Kuı 37). Ancak, süfinin, kötüye kullanılmasın diye Allah'ın adını boş yere sık sık anmamayı bir saygı belirtisi saydığı istisnai durumlar olabilir (Kuı 38). Genel olarak süfiler, müminin kalbinin "Allah'ı zikretmekle güzel koktuğu" ko nusunda hemfikirdiler. Zikir, mutasavvıfın manevi besiniydi. Sehl et-Tüsteri'nin bir müridi acıkmıştı ve açlıkla geçen günlerden sonra "Ya Üstat! Gıda nedir?" diye sor du. Sehl şöyle cevap verdi: "Ölümsüz diriyi zikretmek" (T n59 [338 ] ) . Kalp, zikre karşılık gelen, Meryem'in sütüyle beslenmiş lsa'ya benzetilebilirdi (L ı ı 6). Bu, tam manevileşme yolunu açar ve "Sürekli olarak Allah'ı anan kişi, Allah'ın gerçek arka
daşıdır (celis)" (B 638); çünkü Allah bir kudsi hadiste şu sözü vermiştir: "Ene celisu
men zekerant, " "Beni zikredenin arkadaşıyım." Zikir, aşk yolundaki ilk adımdır; çünkü kişi, birisini severse, onun adını sık sık anmaktan, sürekli onu hatırlamaktan hoşlanır. Bu yüzden, içinde Allah sevgisinin ekilmiş olduğu kalp, sürekli zikrin meskeni olacaktır (A ıoA4). Attar'ın latif bir im geyle incelikli bir şekilde gösterdiği gibi bu, kamil bir süfiyi meydana getiren dört unsurdan biridir: Nefs sıcak aşk ister, zikir ise dili ıslak tutmalıdır. Kuru' riyazetin ve sofuluğun buna ihtiyacı var, Ve Yakin'in serinliğinden soğuk bir iç çekişi de buna eklemeli: Bunlar, dengeli bir insan oluşturmak için gereken dört unsurdur (u ı ı ) .
Tasavvuf ehli, Muhammed'in kendisinin d e zikri övdüğüne inanır: lhmalkarlar arasında Allah'ı zikreden, Kaçanlar arasında durup savaşan savaşçıya, Kuru ağaçlar arasındaki yeşil bir ağaca benzer. (G 1:265)
Bu son dize, tasavvufi halk şiirinin imgeleri arasına girmiştir. Türk şairleri (Rüml ve Yunus Emre'den sonrakiler) ve Müslüman-Hint şairleri, kalbi sık sık ağaca benzet mişlerdir; bu ağaç ancak aşkın esintisiyle yaşar ve kımıldar, zikir suyuyla beslenir. Pencaplı Sultan Bahü'nun terennüm ettiği gibi bu, (zikirde sık sık kullanılan kelime i şehadetin iki kısmı) la ve illa ile sulanan yasemin ağacıdır. Kendisinden daha genç olan çağdaşı Sindli Şah Abdüllatif (ölm. ı752), manzum eserinin bir bölümünü, can lanması için zikir suyuna gereksinimi olan kuru ağaca hasretmiştir. 183
ISLAMIN M1ST1K BOYUTLARI 6 Müritlerine, "dil bülbülüne zikri öğretmelerini" 5 tembihleyen mutasavvıD::ı.r, ta savvufi makam ve hallerde olduğu gibi zikrin çeşitli derece1erini tespit etmişlerdir.
Telkin-i zikr'in, yani zikir sözcüklerinin öğretilmesinin, sülukun en önemli yanların dan biri olduğunu ve bunun daha sonra karmaşık bir sanat olarak geliştirildiğini unutmamak gerekir. Yalnızca manevi. bir yol gösterici tarafından uygun bir şekilde telkin edilen ve sürekli olarak onun denetiminde sürdürülen bir zikir etkili olabi lirdi ve bu nedenle (ilk basit zikri çocukken amcasından öğrenen) Sehl et.:-Tüstert hakkında anlatılan şu hikayeye gönül rahatlıgıyla inanabiliriz:
Sehl, bir müride, "bütün bir gün boyunca 'Allah! Allah! Allah\' demek için gayret et" demiş. lkinci ve üçüncü gün de aynı şeyi söylemiş, derken bunu söylemek ['Allah' demek] müridin huyu haline gelmiş,
o
zaman müride, "Şim
di geceleri de gündüze ekle" demiş. Mürit söyleneni yapmış. Nihayet mürit öyle bir hale ulaşmış ki gece rüyasında kendisini görse, bu kelimeleri söyler duruma gelmiş; bu şekilde bu alışkanlık onun tabiatı durumuna gelmiş. Bunu takiben Sehl, müride, "Şimdi bundan vazgeç, ('Allah, Allah . . ' kelimelerini .
dille söylemeyi terk et, sadece bu kelimeyi kalbinden geçirmek suretiyle) zi kirle meşgul ol" demiş. Mür it emre uyarak söyleneni yapmış, hatta bütün vakti bunun içinde istiğrak halinde geçirmiş. Sufilerden birisi, "Dilin zikri gaf let, kalbin zikri kurbettir" demişti. Evde bulunduğu bir sırada tavandan düşen bir tahta kafasını yarmış, yaralı baştan yere akan kan damlaları "Allah, Allah . . . " yazmaya başlamış. (H 195 [308]) llahinin gönülde büyüyen varlığını, daha sonraki bazı süfi1er kuramsal olarak açık lamışlardır . Şah Veliyullah, bu olguya
Sata'at'ının bir paragrafında değinmiştir (no:
39). Zikir, yaşayan bir üstattan öğrenilmemişse, saliklerin esrarengiz kılavuzu Hı zır' dan öğrenilebilirdi; ancak bunun uygun bir irşat olınası gerekiyordu. Zikir usulü, Peygamber'e ya da vahiy geliren meleğe kadar uzanan bir manevi üstatlar silsilesiyle aktarılmalıdır. Bazen çeşitli zikir tekniklerinin kökleri ilk halifelere kadar uzanmış tır: Söylendiğine göre, Peygamber, Medine'ye hicreti sırasında mağarada kendisiyle birlikte olduğu sırada Ebü Bekir'e sessiz zikri öğretmişti, Ali'ye ise sesli zikir veril mişLi.
66
Dokuzuncu yüzyıldan itibaren tespih [misbaha] , zikrin tekrarını saymak için
6
5
66
Sana"Cabad [Sena 'idbdd], satır 391. joseph Fletcher, Thc Old and New Teachings ln C/1inese fslanı. 184
TAR!KAT: MANEVi YOL
kullanılm1ştır; ancak gerçek mutasavvıflar bu araca "gafleti cezbeden" bir oyuncak gözüyle bakmışlardır (N 79 [208] ) . Gerçek zikirde bulunan bir süfi ibadete dalıp git tiği için onu nadiren kullanırdı. Ama, sürekli ve yoğun zikrin yarattığı zihinsel ger ginliği atmak için bazen 'gaflet' de gerekliydi (N 71 [200] ) . Sufilerin şehadet getirirken kan ter içinde kaldıklarından (N ı 66) veya tefekkürlerinin oluşturduğu ısıdan dolayı çevrelerindeki karı erittiklerinden söz eden (N ı38 [276]) menkıbelere kuşkuyla yak laşmak için bir neden yoktur; aynı menkıbeler,
tapas
denilen Hindu çilecilerin
'vücud ısısı' ve Hıristiyan azizler hakkında da anlatılır. Daha sonraları yazılmış olan bir adab kitabı, zikirden sonra, iç ısısı artan süfinin serinlemesi için su içmesini 6 buyurur. 7 Hint süfileri arasındaki kimi zahitler, yaz günü, dayanılır gibi olmayan bir ateş karşısına geçip oturarak işlerini daha da zorlaştırmışlardır; bu adet Hindu 68 Zikir uygulamasının abartılmış bir şeklidir bu.
çilecilerden alınmıştır.
Genel olarak Allah'ı zikretmek her yerde ve her zaman caizse de, 'resmi' zikrin, bazı hazırlık eylemlerini yerine getirdikten sonra yapılması gerekmektedir. Simna ni'ye göre (ölm. 1336) mutasavvıf, sağ eli sol bacağının, sol eliyse, sol bacağının üze 6 rindeki sağ bacağında duracak şekilde bağdaş kurarak oturmalıdır (cL ıı5). 9 Otur ma biçimi tarikatlara göre değişirse de, zikrin başarılı olması için doğru duruş biçi minin büyük önem taşıdığı kabul edilir ve adab kitapları ayrıntılı bir şekilde gerekli kuralları açıklar. Mürit, zikri icra edeceği halvethaneye girmeden önce kendisini yalnızca içsel olarak değil aynı zamanda dışsal olarak da arındırmalı; bununla da kalmayıp zikri sırasında manevi yardımlarını almak için şeyhinin suretini de karşı sına yerleştirmelidir. Görünüşe göre bu uygulama pek eskilere gitmez; ama tarikat lerce ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Mürşit öncelikle hangi zikir türünün müridin manevi seviyesine uygun olduğuna karar vermelidir. lbn Haflf, "Mezküre [zikredilen] bir tanedir; ancak zikirler çeşitli dir ve z3.kirlerin kalplerinin yerleri de farklı farklıdır" (x 286) der. Reca makan1ın daki salik, tevekkül veya terk_ makamındaki bir mutasavvıfın kullandığı hecirden*
67
Şar3.nl, Rlsa.lefi Telhin ez Zihr (lstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, Arapça, 3531).
68
NfuQammad A ;;am Tattawı, TuJ:ıfat af tiihirin [1vfuhammed A'zaın Tauavi, Tu!ıfet el Tcthfrrn], ed. Badr i �Alaın Durr3.n1 [Bedr-i Alem Durranı:] (Karac;i, 1956), s. ı 6 6 . '
69 Fritz lv1eier, Die filwa ıl;ı a1 garna1 wa .fawö.til;ı a1 ,�a1al" des ırağınuddin a! Kubrô (\Viesbaden, 1957), s. 202; ve johann Kari TeufeL Eine Lebensbcsclıreibung des Scheichs "Ali i Harnadanı (Leiden, 1962), s . 80 vd. "
'
Hecir Salikin sık sık andtğı ve dilinden eksik etn1ediği zikir-çn. 185
ISLAMIN MiSTiK BOYUTLARI
farklı bir hecire ihtiyacı vardır. Daha önce ifade edildiği gibi zikir genel olarak iki dala ayrılır: dil ile zikir
cdi, zilı: Gazne'Af ," Der lslam 2 2 , 1934. -. "Philologika
Vll:
Arabische und persische Schriften über die profane und die
mystische liebe," Der lslam 21 , ı933. -. "Philologika XI: Maulana Galaluddln Rüml und sein Kreis," Der L'-ilan1 26, 1942. -. "Philologika IX: Die vier Suhrawardi,'' Der lslam 24-25, 1935-36. -. "Das Proömium des Matnawl-i Maulawi" Zeilschrift eler Deutschen Morgenlö.nd-
ischen Gesellschaft 93, 1932. -. "Der Reigen der 'Tanzenden Derwische' ," Zeitschrift für Vergleichende Muslkwi
essenschraft l , 1 933. -. (çev.), Das Elixir der Glüchselighcit, aus den persichen uncl arabischen Quellcn in
Auswah1. übertragen, jena, 1 923. GazalT'nin Kimiyıl as sa ı da sı nın çevirisi. -
\
'
Rizvi, Syed Athar Abbas. "The Rawshaniyya Movement," Abr-Nahrain 6, 1 965-66; 7, 1967-68.
-. A History ofSufism in India, 2 cilt, Delhi, 1978. Rosen, Georg. Mesnevi oder Doppelverse des Scheich Mevlluıa Dschala1.ad-Din Ruıni, Münib 1 913. Roy, Asim. The Islamic Syncretistic Tradition in Bengal, Princeton, ı 983. Rückert, Friedrich. Dschelaladdin, Ghaselen, N.p., 1819. Rüml, Maulana Jalaluddln. Diwiln-i kabır ya Kulliyat-i Shams, ed. Badl'u-Zaman Fu rüzanfar,
lO
cilt, Tahran, 1336 sh./1 957 Farsça.
-. Fıhi ma flhi, ed. 'Abdul Majid Daryabadi, Azamgarh, 1 928; ed. Badı'u-Zaman Fu rüzanfar, Tahran, ı338 sh./ı 959. Farsça aslından Türkçeye çeviren Meliha Tanrı kahya, Ankara, 1954.
-, Malhnawi-İ ınacnawf, ed. ve çev. Reynold A. Nicholson, 8 cilt, londra, 1 925-40. -. Mevlana'nın Mektupları, çev. Abdulbaki Gölpınarlı, lstanbul, 1 964. -. Ruba'iyat, Ms. lstanbul Esat Efendi 2693. Farsça. Rypka, Jan. History of Iranian Literattıre, Dordrecht, 1 968. Sachal Sarmast, Dfwdn-i Ashihar, ed. Makhdüm Amlr Al)mad, Lahor, 1 957· Farsça. 484
KAYNAKÇA
-. Risillö SindhI, ed. 'Othman 'Alı Anşarı, Karaçi , 1 958. -. Siraihi halam, ed. Maulwı !:]akım M. Şadiq Ranlpürl, Karaçi, 1959. Siraikı. Sadarangani, H. 1. Persian Poels of Sind, Karaçi, ı 956. Sana'I Abü'l-Majd Majdüd. Drwan, ed. Mudarris Ra±awi, Tahran, 1341 sh./1 962. Fars ça.
-. The First Booh of the "�adiqatu'I i)aqıqal'' or the Enclosed Garden of the Truth of the Falııın SancCı of Ghazna, ed. ve çev. Major john Stephenson, 1908; tekrar basın1, ı97ı .
-. l:ladiqat al-�aqiqat wa shari'at at·tariqat, ed. Mudarris Raiawı, Tahran, 1348 sh./ 1969.
-. Mathnawıhcı, ed. Mudarris RaZa\vl, Tahran, ı348 sh./1 969. Sana'I'abad'ı da içerir. Sarraj , Abu Naşr as-. Kitiib al-Iuma' fi't·t�awwuf, ed. Reynold A Nicholson, Gibb Me· moria1 Series, no. 22, Leiden ve Londra, 1 914. Schaeder, Hans Heinrich. Goethes Erlebnis des Ostens, Leipzig, 1 938. -. "I:Iasan al-BaşrI," Der Islam 1 3 , 1923. -. "Die lslamische Lehre vom Vollkom.menen Menschen, ihre I-Ierkunft und ibre dichterische Gestaltung," Zeitschrift der Deutscehen Morgenlandischen Gesellschaft 79, 1925. -. "Die Persische Vorlage von Goethes Seliger Sehnsucht," Festschrift E. Spranger, Berlin, 1 942. -. "Zur Deutung des islamischen Mystik," Orientalische Literaturzeitung 30, 1 935. Schaya, Leon. La doctıine soııfique de I'unite, Faris, 1 962. Schimmel Annemarie. 'The Activities of the Sindhi Adabi Board," Dic Welı dcs lslam, y.s. 4, no. 3-4, 1 96 ı . .
Aus dem goldenen Becher. Türkische Poesie voın ı J bis 20. ]ahrhundert, lstanbul, 1973 ·
-. Dic Bildersprache Dschelaladdin Rumis. Walldorf, 1949· -. "Drei türkische Mystiker: Yunus Emre, Kayğusuz Abdal, Pir Sultan Abdal,"
Mitteilungen der Deutsch-Türhischen Gesellschaft, no. 48, 1 962. - . Dschelaladdin Rumi, Aus dem Diwan, Stuttgart, 1 964. -. Gabriel's Wing: A Study inco the Religioıts ldeas of Sir Muhammad Iqbal, Leiden, 1 963. -. "Die Geslall des Satan in Muhaınnıad Iqbal's \rVerk," Kairos, no. 2, ı 963. -. "Das Gelübde im türklschen Volksglauben," Die Welt dcs OrienLs, y.s. 6, no. 1·2.
-. Al-Halladsch Miirtyrer der Gottesliebe, Cologne, 1969. 485
ISLAMIN MlSTIK 130YUTLAR!
"Ibn Khaflf, an Early Representative of Sufism," Joumal of tlıe Pakistan Historical
Society, ı 959. -. 'The idea ol Prayer in the Thought of ikbal," Moslem World 48, no. 3 , ı958. -. "The lnfluence of Sufism on Indo-Muslim Poetry," Anagogic Qualities of Litmrture içinde, ed. Joseph P. Strelka. University Park, Pa., ı 97 1 .
!slanıic Calligraphy, Leiden, ı970. -. "Islamic Literatures of India," I-Iistory of Indian Literature içinde, ed. jan Gonda,
-.
Wiesbaden, 1973. - 'The Martyr-Mystic ıjallaj in Sindhi Folk Poetry," Numen 9, no. 3 , ı962. -. "Maulana Rumi's Story on Prayer," Yadname ]an Rypka içinde, ed. jifi Becka, Prag, ı 967.
-. Mevldna Celtilettin RUnıt'nin Şark ve Garpta Tesirleri, Ankara, 1963. -. "Mır Dard's Gedanken über das Verhaltnis von Mystik und Wort," Festgabe
deutscher Iranisten zur 2500-]ahıjeier Irans, ed. Wilhelın Eilers, Stuttgart, 197ı. -. "Neue Veröffentlichungen zur Volkskunde von Sind," Die Welt des ls!ams, y.s. 9, no. ı-4, ı964. -. "Nur ein störrisches Pferd," Ex orbe Religionum Festschrift Geo Widengren, Leiden, 1972. -. "The Origin and Early Development of Sufism," Journal of the Pakistan Historical
Society, ı 958. "The Place of the Prophet in Iqbal's Thought," lslamic Studies
l.,
no. 4, ı962.
-. "Poetry and Calligraphy," Pakistan Quarterly ı7, no ı , ı 969. -. "Rayrnundus Lullus und seine Auseinandersetzung mit dem Islam," Eine Heilige
Kirche, c. ı , ı953-54. -. "Der Regen als Symbol in der Religiongeschichte," Religion und R.eligioııen:
Festschrift Gııstav Mensching, Bonn, ı 966. -. "Rose und Nachtigall," NLı.men 5, no 2, 1968. -. "The Ruby of the Heart," Zahir Husain Preseııtation Volume, ed. Malik Ram, New Delhi, ı 968. -. "Ruıni's Influence on Muslim Literature," Güldeste, Konya, 1971 . -. "Samiha Ayverdi, eine lstanbuler Schriftstellerin," FesL1ehrift Otta Spies, ed. Wilhelm Hoenerbach, Wiesbaden, ı967. -. "Schah Abdul Latif," Kairos, no. 3-4, ı 9 6 ı . - . "Schriftsymbolik i m lslam," Festschrift Erııst Kiihnel, ed. Richard Ettinghausen, Berlin, ı 959. 486
KAYNAKÇA
"Shah 'Abdul Laçıf' s Beschreibung des Wahren Sufi," Festschıiftfür Fritz Meier, ed. Richard Gramlich, Wiesbaden, 1974.
-. "Shah 'lnayat o f Jhok: A Sindhi Myslic of the Early 1 8'h Century," Liber Amicornm
in Honor of C.]. Bleeker, Leiden, 1969. -. "A Sincere Muhammadan's Way to Salvation," Meınorial Volııme S. F. G. Brandan, ed. EricJ Sharpe veJohn R Hinnels, Manchester, 1 973. -. "Sindhi Literature," History of Indian Literature, ed. Jan Gonda. Wiesbaden, 1 974. -. "Some Aspects of Mystical Prayer in lslam," Die Welt des Islam, y.s. 2 , no. 2 , 1952. -. "Some Glimpses of the Religious Life in Egypt during the Later Mamluk Period,"
Islamic Studies 4, no. 4, 1965. -. "Studien zum Begriff der mystischen Liebe im Islam," doktora tezi, Marburg Üniversitesi, 1954· . "Sufismus und Heiligenverehrung im spatmittelalterlichen Agypten ," Festschrift
für W. Caslıel, ed. Erich Graf, Leiden, 1968. -. "The Symbolical Language of MaulanaJalal al-Dln Rüml," Studies in Islam 1, 1 964. -. "Translations and Commentaries of the Quran in the Sindhi Language," Oriens 15, 1963. -. "The Veneration of the Prophet Muhammad, as reflected in Sindi Poetry," The
Savior God içinde, ed. Samuel G. F . Brandan. Manchester, İngiltere, 1 963. "Yunus Emre," Numen 8, no. ı, 1 9 6 1 . "Zu einigen Versen Dscelaleddin Rılmis," Analolica I , 1 967. "Zur Biographie des Abu 'Abdallah ibn Chafıf as-Sırazl," Die Welt des Orients, 1 955· -. "Zur Geschichte der mystischen Liebe im Islarn," Die Welt des Orients, ı952.
-. As through a Veil: Mystical Poetry in Islam, New York, 1982. Bedrangnisse sind Teppiche voller Gnaden (lbn 'Aça Allah's l:likam). Freiburg, 1 987. -. Calligrnphy and Islamic Culture, New York, 1 984. çev. Denn Dein ist das Reich: Gebeete aus denı Islam, Freiburg, ı 978. ,
-. "Eros
Heavenly and Not So Heavenly- in Sufi Life and Thought," Afaf
L
S.
Marsot, ed. Society and the Sexes in Medieval Islam, Malibu, 1 979. -. Giirten der Erkenntnis, ı982, 2 . baskı, Cologne, 1984. Süfi metinlerinden bir derleme. . "The Golden Chain of Sincere Muhammadans," Brucc B. Lawrence, ed. The Rose
aııd the Rock, Durham, N. C., 1979. 487
ISLAMIN MlSTlK llOYLJTLARl
lslanı in the Indian Subcontinent, Leiden, ı 980. Liebe zu deın Einen: Texte aus denı indischen Sufismus, Zürih, ı 987. "Mystical Poetry in lslam: The Case of Maulana jalaladdin Rumi," Religion and
Literature 20, ı , llkbahar 1 988, -. Pain and Grace: A Study of Two Eighteenth-Century Indo-Muslim Mystica1 Poets, Leiden, ı 976. . "The Primordial Dot: Some Thoughts about Sufi Letter Mysticism," Jerusaleın
Studies in Arabic and Islam, 9, 1987. -. "Secrecy in Sufism," Kees W. Bolle, ed. Secrecy in Religioııs, Leiden, ı 987. -. "A Spring Day in Konya according to Jalaluddın Rumi," Peter]. Chelkowski, ed.
Rumi/Binini: The Scholar and the Saint, New York, ı 975. -. Stern und Blume: Die Bilderwelt der persischen Poesie, Wiesbaden, 1984. -. 'The Sulis and the shahada," Richard Hovanassian ve Speros Vryonis, jr., ed. lslam's Understanding of Itself, Malibu, 1 983. -. The Triumphal Sun: Life and Works of Mowlana jalaloddin Rumi, ı 978, 2 . baskı, Londra ve Lahey, ı 980. Farsça çevirisi Hasan Lahuti, Shuhah-i Shaıns, Allanıa Ashtiyanl'nin giriş yazısıyla, Tahran, ı 988.
-. Und Muhanımad ist Sein Gesandter, Cologne, ı981 . Genişletilmiş lngilizce baskısı: And Muhammad In His Messenger, Chapel Hill, 1985. -. Van Ailem und vom Einen (Rumi'nin Fihi maffhi isimli eseri), Münih, 1 988. -. "Zur Verwendung des Halladsch-Motivs in der indo-persischen Poesie," S. H. Nasr, ed. Melanges Heııry Corbin, Tahran, 1977· Scholem, Gershom. "Die krypto jüdische Sekte der Dönme (Sabbatianer) in der Türkei," Numen 7, no. 1 , 1 960. Schuon, Frithjof. Le Soufisme, voile et quintessence, Faris, ı 980. Schrieke, Bernhard. "Die Himn1elsreise Muhamrnads , " Der Isla1n 6, 1916. Schroeder, Eric. Muhammad's People, Portland, Maine, 1955· Schuon, Frithjof. Dimınens[on of lslan1, çev. Peter N . Townsend, Londra, 1 970. -
. Understanding Islam, çev. D. M. Matheson,
J.
baskı, Londra, 1 972.
Sea1e, Morris S. "The Ethics of Malanıatı:ya Sufism and the Sern1on of the l\/lounL,"
Moslem World 58, no. 1 , 1968. Shabistarl, MaJ:ımud. The Dialogue of thc Gulshan-i Raz, Londra, 1887.
-. Gulshan-i raz: The Secret Garden of Mysteries, ed. ve çev. Ed\vard Henry Whinfield, Londra, 1880.
The Secret Garden, çev. juraj Paska, New York ve Londra, 1 969. 488
KAYNAKÇA Shackle, Christopher. Stylcs aııd Thcmcs in the Siraihi Mystical Poclry of Siııd, Multan, y. 1 976. Shah 'Abdu'l-La\lf. Riscılö, ed. Kalyan B. Adwani, Bombay, 1 958. Sindı. Shaibi, Kamil M . ash-. Al-I:fall-ı]j ınauçlu'an li'l-adcıb vva'l-Junün al-'cırablyya wa'sh-shar-
hiyya, Bağdat, 1 977.
Shacr3ni, 'Abdül Wahhab ash-. Bayan cıl-cısrUr, lstanbul, Ayasofya 248. Arapça. - . Lawilqil) al-aııwar al qudsiyya, Kahire, H. 131 1/ı893-94. Arapça.
-. Risala fi talqiıı adh dhihr, lstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, Arap. 3531 . Arapça. Sharib, Zahur U. Thc Life aııd Teaclüngs of KhwaJa Moinud-din Hasan Chishti, Acınır, Hindistan, 1959· Shaybi, Kan1il M. ash-. As-şila bayrı
cıl-ıaşatvı-vı�f wa-:.t-lashayyu',
Kahire, y. 1 967.
Arapça. Shehadi, Fadlou. Ghaziili's Unique Unlmowable God, Leiden, 1964. Shiblı, Abü Bakr. Drwiln, ed. Kamil M. ash-Shaybı, Kahire, 1967. Arapça. Shushud, Hasan Lutfi. Tlıe Masters of Wisdom of Central Asia, çev. M. Holland, Londra, 1 983. Sipahsalar, Farldün Al,ımad,
Risala dar al)vill-i Maulilniljaliiluclclin Runıı, ed. Sa'id
Nafisi, Tahran, ı325 sh./ı 946. Farsça. Smith, Margaret. An Early Mystic of Baghdad, Londra, 1 935· "al-Ghazzalı, ar-risala al ladunnıya," ]ournal of the Royal Asiatic Society, 1 968.
Rabi'a the Mystic and Her Fellow-Saints in lslaın, Caınbridge, l 928. Readings from the Mystics of Islam, Londra, 1 950. Studies in Early Mysticisın in the Near and Middle Easl, Londra, 1931. The Sufi Path ofLove, Londra, 1947· Smith, W. Cantwell. "Ihe Crystallization of Religious Communities in Mughal lndia," Yadnaıne-ye Iran-e Minorsky, Tahran, 1969. Sohbet Dergisi, lstanbul, 1 952-53. Türkçe. Sorley, Herbert Iower. Shah Abdııl Latif of Bhit: His Poelry, Life, and Times, 1 940; tekrar basım, Oxford, 1 966. Spies, Gerlrud. Mal.1n1ud von Ghazna bei Farid ucPdın 'Attar, Basel, 1 959· Spies, Otto. "Drei biographische YVerke über Sufis," Le ınonde orientaI, 1930. Storey, C. A. Persian Literature, c.
l,
Londra, ı 953.
Subhan, John A. Sufism: Its Sainls and Shrines, 2. baskı, Lucknow, 1960. Subkl, Tajuddln as-. Tobaqi.ll ash shiifl'iyya al hııbrii, Kahire, H. 1324f1906-1907. Arapça. SuhrawardI, Shihabuddin 'Uınar as-. cAvvarif aI-macarif, Bulak, Mısır, 1-1 . 1289 /ı872489
!SLAMIN MIST1K BOYUTLARI
73). Gazali'nin Ihya'smm derkenarında. Arapça.
-. The "'Awtırif ul-Ma'tırif' writteıı in the thirteenth century by Shaikh Shahabu'd Diıı Umar bin Muhammad-i Suhrawardi, çev. H. Wilberforce Clarke. 1891; tekrar basıın, New York, 1970. Suhrawardı, Maqtül. "Le bruissement de !'aile de Gabriel," ed. ve çev. Henry Corbin ve Faul Kraus, journal asiatique, Temmuz 1935. -. Oeuvres Persanes, ed. Henry Corbin, Faris, 1 970. Farsça.
-. Opera metaphysica et mystica, ed. Henry Corbin, lstanbul, 1 945; 2 cilt, Tahran ve Faris, ı952. Arapça. Sulamı, 'Abdu'r Ral)_n1:In as . Ktab adab aş-şu�ba, ed. Meir ]. Kister, Kudüs, 1 954. Arapça.
-. Kitab al-arba'iıı, Haydarabad, Dekken, 1950. Arapça. -. Kitab tabaqat as-Şufiyya, ed. Nüraddin Sharıba, Kahire, 1953; ed. johannes Pedersen, Leiden, ı 960. Arapça.
-. ]awami' adab aş-şufiyya; 'uyub an-ııafs wa mudawiltuha, ed. Elan Kohlberg, Kudüs, 1976.
-. Kitab al-futuwwa; The Book of Sufi Chivalry, çev. Tosun Bayrak al-jerrahi al Halveti, Londra, 1983. Süleyman Celebi. The Mevlidi Sherif by Suleyman Chelebi, çev. F. Lyman MacCallum. Londra, 1943.
-. Mevlud-i şerif, lstanbul, t.y. Sul\an Bahoo, Abyat, çev. Maqbool Elahi, Lahor, 1 967. Sultan, Walad. Kitab al-ma'iirif: Maitre et disciple, çev. Eva de Vitray-Meyerovitch, Faris, ı982. Şenay, Yola. Schejch Nureddin Mehmed Cerrahi und sein Ordeıı (1721-1 925), Berlin, 1982. Şuşut, Hasan Lutfi. Fakir Sözleri, lstanbul, l 958.
-. Islam tasavvufunda Hacegdn Hanedanı, lstanbul, 1958. Şükrü Efendi, Zakir. Mecm'-i tahaya: Die Istanbuler Derı,visch-Konvente und ihre Schejche, ed. Klaus Kreiser, Freiburg, 1980. Swartz, Merlin, S. Ibn al-]auzi's "hitab al-qttşşiiş wa'l-nıudhakhirfn," Beyrut, 1971. Arap ça. Taeschner, Franz. "Das futCıwa-Rittertum des islaınischen Mittelalters," Beitrdge zur
Arabistih, Semitistik und Islamkunde içinde, ed., Richard Hartmann ve H. Scheel. Leipzig, 1 944· 490
KAYNAKÇA "As-Sulamls kitab al-futuwwa," Festschrift]. Pedersen, Copenhagen, 1 953· !;!anıza. "At-Taşawwu f ash-sha'bı fi'l adab at-turkl," Maja!la Kulliyat al-adab
Tahir,
ı2, no. 2, ı 950. Arapça. Teufel, Johann Kari. Eine Lebensbeschreibung des Scheichs 'Ali-i Hamadiinf, Leiden, ı962. Thackston, Wheeler M., Jr. çev. The Stories of the Prophets (Kisa'i's qişaş al-anbiya), Bostan, 1 980. -, çev. Shihabuddın Suhrawcırdi: The Mystical and Visionary Treatises, Londra, ı982. Tholuck, Friedrich August Deofidus. Blüthensammlung aus der Morgenliindischen
Mystih, Berlin, ı825. -. Ssufsnıus sive theosophia persarum pantheistica, Berlin, 1821. Tikku, Girdhari L Persian Poetry in Kashmfr, 1339-1846; An Introduction, Berkeley, 1971. Tilmldh !;!usayn. Mir'iit al-mathnawi, Haydarabad, Dekken, H 135211933-1934. Farsça. Trimingham , J Spencer, The Sufi Orders in Islam, Oxford , 1971 . Trumpp, Ernst. "Einige Bemerkungen zuın Sufismus," Zeitschrift der Deutschen
Morgenlandischen Gesellschaft 1 6 , 1862. -. "Sorathi. Ein Sindhi-Gedichtaus dem grossen Divan des Sayyid 'Abd-ul-Laçıf,"
Zeitschrift der Deutschen Morgenliindischen Gesellschaft 17, 1863. Cihad Tunç, "Sahi ibn 'Abdullah at-Tustarl und die Salimlya," doktora tezi, Bonn Üniversitesi, ı 970. Umaruddin, Muhammad, The Ethical Philosophy of al-Ghazzali, Aligarh, 1 95 1 . Underhill, Evelyn. Mistisizm: A Study ın the Nature and Development of Man's Spiritual
Consciousness, 1 9 1 1 ; karton kapaklı basım, New York, 1956. 'Urfı Shlrazl, Muhammad. Kulliyiit, ed. Ali Cevahiri, Tahran, 1336 sh./1 957. Farsça. Usborne, Charles Frederick. Hir Ranjha, ed. Mümtaz Hasan, Karaçi, ı g 6 6 . Uzluk, Şebabettin. Mevlevflikte Resim, Resimde Mevlev1ler, Ankara, ı957. Vacca, Virginia. "Aspetti politici e sociali dei 'sufi' n1usulınani," Oriente nıoderno 35, no.
l,
ı955.
-. Vite e detti di Sanli Musuhnani, Torino, t.y. Vahiduddin, Syed. Indisch-Moslemische Werterlebnisse, Leipzig, 1 937. Vaudeville, Charlotte. Kabir Granthvali (Daha), Pondicherry, 1 957· Vryonis, Speros, Jr. The Decline of Medieval Hellenism in Asia Minor and the Proccss of
lslamizationfrom the Eleventh Throught the Fifteenth Century, Berkeley, 1971. Waheed Mirza. The Life and Works of Amir Khusru, 3 . baskı, Lahore, 1962. 491
\SLAM1N MlSTlK BOYUTU\RI
Walad, Sultan. Divon-i Sultan Velcd, ed. F. Nafız Uzluk, lstanbul, 1 941 , Farsça.
-. Divan-i Turhi, ed. Kılisli Muallim Rı�at, lstanbul, H. 1341/ı922-23. -. Wa!adnaınc, ed. jalal Huma'!, Tahran, ı315 sh /1 936. Farsça. Waliullah, Shah. �Iuj)at Allah ol-baligha, Kahire, y. 1 955. Arapça. -. Lamalıat, ed. Ghulam Muş\afa Qasim1, Haydarabad, Sind, y. 1966. Arapça. -. Sata'at, ed. Ghulam Muşçafa Qasimi, Haydarabad, Sind, 1964. Arapça. Walsh, ]ohn. R. "Yunus Eınre: A Medieval Hyınnodist," Nınnen 7, no. 2-3, 1 960. .
Watt, W. Montgoınery, Thc Faith and Practice of Al-Ghazali, Londra, ı 953. -. Mus!im Inte!lectual: A Study of A1-Ghazzali, Edingburg, 1963. Wehr, Hans. Al-GhazzalI's Buch woın Gottvertrauen, Halle, 1940. Weischer, Bernd 11anuel, ve Wilson, Peter L. I-Ieart's Witness: The Sufi Qucıtrains of
Auhoduddin Kirmani, Lonc ra, ı 978. Wellecz, Emmy. Ahbar's Religious Thought as Rejlected in Moghul Painting, Londra, 1 952. Wensinck, Arend jan. Abü'l-faral.1 Bar hebrcaus, Thc Booh of the Dovc, Leiden, ı 919.
Concordance et indices de la tradition ınusu1mane, Leiden, ı 936-7ı . -. "Gazali's Mishhat al-anwar," Semietische Studien, 1 941.
-. La pensee de Ghazzali, Faris, ı 940. Whinfield, E. H., çev. "Masnavi-i Ma'navi".· Spiritrwl Couplets, Londra, 1887. Widengren, Geo. The Ascension to Heaven and the Heavenly Booh, Uppsala, 1 950. -. "Harlekin und Tvlönchskutte, Clovvnhut und Derwischınütze," Orientalla Suecana 2, 1 953·
-. Mııhammad, the Apostle of God, and His Ascension, Uppsala, 1 955· Wilms, Franz-Elmar, çev. Al-Ghazali's Schrift wiclcr die Gottheitjesu, Leiden, 1966. Wilzer, Susanna. "Untersuchungen zu Ghazzali's 'kitab at-tauba'," Der lslam 32-33, 1955-57. Wüstenfeld, Ferdinand. "Die Çufiten in Süd-Arablen im XI. (XVII) Jahrhundert,"
Nachrichten von der Gesellschaft der Wissenschoften zu Göttingen, Philologisch historische Klasse 30, no. l , 1883Yafi'l, 'Abdallah al-. Rauçl ar-riyalıin, Kahire, H. 1332/ı 913 ı4. Arapça. Yal;ya, Osman. Histoire et classification de l'oeuvre d'Ibn cArabi, 2 cilt, Şam, 1 964. -. "Mission en Turquie: recherches sur les manuscrits du Soufisnı.e ," Revue des
etudes islamiques, ı 958. -. "L'oeuvre de Tirmidl, essai bibliographique," Melanges Louis Massignon, 3 cill, Şaın, 1 956-57. 492
KAYNAKÇA
Yunus Emre. Divan, ed. Abdülbaki Gölpınarlı, lstanbul, ı 943.
-. Risalat an nushiyye ve Divan, ed. Abdülbaki Gölpınarlı, lstanbul, ı 965. Zaehner, Robert C. Hindu and Muslim Mysticisn1, Londra, ı960. Zarrinkoob, A. H., "Persian Sufisn1 in üs Historical Perspective," Iranian Sludics 3, ı 970. Ziadalı, N.A. Sanusiyah: Study of a Revivalist Movenıent in Islam, Leiden, 1 958. Zolondek, Leon. Booh XX of al-Ghazali's "fl)ya' 'ulüm ad-Din," Leiden, ı963.
493
KURAN ALINTILARI DiZİNİ ı, Fatiha, ı 69, 222, 223 2:1, elif, ldın, ınfrn, 434; 2:29-36, 208: 2:31, "Adem'e isiınlerin tüınünü öğ retti'', 203; 2:102, Allah işe yaran1ayan bilgiyi ay1plan1ıştır, 36; 2:115, "Nereye
Sure
gibidirler, hatta daha da şaşkındırlar",
Sure
156, 300 Sure 8:17, "Attığın z::ıınan da sen atmadın, Allah attı" (Md reıneyte iz renıcyte), 1 60 Sure ıo:62, "Allah'ın velileri için hiçbir
dönerseniz orada Allah'nı yüzü var
korku yoktur. Tasaya da düşmez on
44, ı 63, 393; 2:117, " ' Ol!' der, oluverir", 443; 2:153, "Allah sabreden lerle beraberdir", 140; 2:255, Ayete'l kürst, 443 Sure y33, Allah onu "seçinceye" (ıst'.fd) 35, 394; 3:41, "Senin alametin, üç gün dır'',
215 ı2, Yüsuf, 316, 449; 12:45, hadisleri tevil etmek, 395; ı2:53, "kötülüğü em reden nefs", (en-nefs el ernrndre bi1s-sa), 128 Sure 13:28, "Gönüller yalnız Allah'ın zik riyle yatışır", ı 82 Sure 14:24, "kökü yerde, dalları gökte olan güzel bir ağaca", ı 50 Sure ıy29; "öz ruhumdan içine üflecli.ğiın zanıan'', 203, 395 Sure 16:106, " .. kalbi iman ile yatışnııŞ .. 207 Sure 1]:1, O k i geceleyin kulunu Mes lar",
Sure
insanlarla işaretleşme dışında konuş maınandır'',
33; 3:169, "Allah yolunda
öldürülmüş olanları ölüler sann1a sa
152; 3:190, "gönlünü işletenler 207 SLıre 4:80, "Resule itaal eden Allah'a itaat etmiş olur", 238; 4:171, "Isa . . . O'ndan bir ruhtur", 395 Sure 5:), ". sizin için din olarak lslamı seçtinı.", 395; 5:54, ". . kınayanın kına kın",
için çok işaretler vardır",
masından korkınazlar
Allah onları
sever, onlar da Allah'ı",
44, 58, l 04,
cid i tlariinı'dan, çevresini bereketli kıldığımız Mescid-i Aksa'ya yürüt tü . . . ",
45, 234, 235; ı770, ''Adeınoğul
larını onur ve üstünlükle donattık",
ı54 Sure 6:103, "Gözler O'nu fark edip kavra yamaz. O, gözleri görür'', 44; Sure T12, "Ben ondan hayırlıyun", 84; ]:56, "lhç kuşkusuz, Allah'ın rahmeti
395; 17:110, "Nanıazında sesini yük se1tme, kısına da. !kisinin ortası bir yol tut", Sure
ı82
18, Kehf, 217, 219, 261 , 324; 18:10
"Hani o yiğit gençler o mağaraya sı
güzel düşünüp güzel iş yapanlara çok
261; 18:65, "ilm i ledün' , 37, 208; 18:109, "deniz mürekkep olsa. . 333, 427 Sure ı9:3, "Hani o, Rabbine gizli bir sesle seslen1nişti . . ", 33; ı9:21 25, "olgun, taze hurnıa", ıı 75 Sure 20, Tiih8; 20:11-21, l\1usa ile Allah'1n Sina [Tür] Dağı'ncaki konuşması, 59; ğındılar",
48; T57, "ağır ağır bulutlar", 232; ]:142, Musa'nın Allah'ı gönne u
yakındır",
muduyla tuttuğu kırk gü.nlük oruç,
120; ]:157-158, Peygamber'in ümıniliği, 45, 234; ]:172, "Rab/Jiniz de,�il miyinı?", (Elcstü bi rabbihüm), 43, 76, ı52, ı87, 315; ]:179, "!şte bunlar hayvanlar
494
KURAN AllNTILARI DİZİNİ 20:12, "ayakkabılarını çıkar", 395 , 395; 20:14, "Ben Allah'un", 90; 20:44, "On:ı yumuşak ve tatlı bir sözle hitap edin",
Sure 51 :20 21, "Allah, doğaya ve insan ru huna işaretler yerleştinniştir", 44 Sure 53, Necm, 236; 53:9, "iki yay uzunlu ğunda" , (habe havseyn), 236� 53:1 1 , "Kalp yalanlamadı ._,", 207; 53:17, "Göz şaşmadı", 236 Sure 54:1, "ay yarıldı", 233
70
Sure 21:69, "Ey ateş, lbrahirn'e serin ol, selamet ol'', 97, 394; 21:107, "Ve biz seni ancak alemlere rahn1et olarak gönderdik", 232
Sure 55:20, "Bir aytncı var aralarında; ken di sınırlannı aşnııyorlar", 207; 55:27, "Sadece o bag1ş ve celal sahibi Rabbi nin yüzü kalacaktır", 49, 397
Sure 24:35, Nur, 113, 230 Sure 26:78, "Bana yediren içiren O'dur", 123 Sure 2]:1, "Ta, Stn", 87, 434; 27:34, "Kral lar bir kente girdiler mi onu perişan ederler", 146; 27:88, "Sen dağlara ba kar da onları hareketsiz sanırsın, oy sa . " , 1 9 6 .
Sure 56:78, "saklanan bir kitaptadır", 379; 56:95, "kesi n gerçek" (val