Duygular Ve Bedensel Etkileri [PDF]

Doğu Tıbbında Enerji Meridyenleri "Kozmik din hissinin bilimsel araştırma için en asil ve güçlü teşvik olduğunda ısrarlı

36 0 390KB

Report DMCA / Copyright

DOWNLOAD PDF FILE

Duygular Ve Bedensel Etkileri [PDF]

  • 0 0 0
  • Gefällt Ihnen dieses papier und der download? Sie können Ihre eigene PDF-Datei in wenigen Minuten kostenlos online veröffentlichen! Anmelden
Datei wird geladen, bitte warten...
Zitiervorschau

Doğu Tıbbında Enerji Meridyenleri "Kozmik din hissinin bilimsel araştırma için en asil ve güçlü teşvik olduğunda ısrarlıyım." Albert Einstein Fiziksel beden, duygusal ve ruhsal bedenle bir bütündür. Bilim geliştikçe, bizim sadece fiziksel bedenden ibaret olmadığımız, ayrıca enerji bedenimizin de olduğu bilgisi ile karşılaşıyoruz. Newton fiziğinden, Kuantum fiziğine geçişle, katı olarak algıladığımız her şeyin, buna bedenimiz de dahil aslında bir çeşit enerji olduğu anlıyoruz. Canlı ve cansızın enerji anlamında tek bir bütün olması; fizikte, tıpta, ruhsallıkta, başka algılayış kapılarını açıyor. Özellikle DoğuTıbbı‟nın, yüzyıllardır kullandığı enerji meridyenleri bilgileri yeni yeni ispatlanıyor. Hastalıklar; genetik, beslenme, çevresel etkiler ve enerji dengesizliği ile oluşabilir. Biz hastalıkları düşünce ve enerji düzeyinde inceleyeceğiz. Çin kültüründe “Ch‟i” ve Japoncada “Ki” olarak bilinen yaşam enerjisi, vücudumuzda, gözle görmediğimiz, sinir sistemi gibi bir uçtan bir uca dağılan „meridyenler‟ aracılığıyla dolaşır. Enerji hatlarında enerji bloke olduğunda, söz konusu organa giden enerji devresi kapanmış olur ve biriken olumsuz enerjiler zamanla yoğunlaşarak bir takım rahatsızlıklar oluşur.

Tıptaki ilerleyiş 1911 de bir tıp doktoru Dr. William Kilner, insan enerji alanı üzerinde çalışmalar yapmıştır ve hatalıkların aurada yamalar ve düzensizlikler halinde görüldüğünü ispatlamıştır. 1900 lü yıllarlın ortalarında Dr. George De La Warr ve Dr. Ruth Drown, yaşayan hücrelerden yayılan radyasyonu ortaya çıkarmak için cihazlar geliştirmişlerdir. Yine 20.yüzyılda psikiyatrist Dr. Wilhelm Reich, İnsan vücudunda evrensel enerjinin akışındaki bozuklukların psikolojik ve fiziksel rahatsızlılar oluşturduğunu öne sürerek, enerji akışını engelleyen blokları kaldırmaya yönelik fiziksel teknikler kullanmıştır. “Vücuttaki her organ, esiri alanda kendisine denk gelen enerjetik ritme sahiptir. Çeşitli organ küreleri arasında, sanki bir aktarım işlevi varmış gibi değişik ritimler karşılıklı etkileşmektedir.” Dr. Dora Kunz Ve bilim adamları bu enerji alanlarını ölçmek için araçlar geliştiriyorlar. Örneğin EKG kalbin elektriksel akımını, EEG beyinden genel elektrik akımını ölçüyor. Ayrıca Kirlian Fotoğrafçılığı tekniği ile canlıların enerji alanları (aura) renkli ışınımlar olarak görüntülenebiliyor. Ve geliştirilmiş sistemle auradaki yırtıklar, renk değişimi ve düzensizlikler yardımıyla bedenin hangi organında bir sorun olduğu tespit edilebiliyor. Bu konuda yakın zamanlarda Nöropsikiyatrist Dr. Şefika Karagülle fiziksel hasalıkların enerji bedeni arasındaki ilişkiyi incelemiştir.

Günümüz doktorlarından Ender Saraç, Ruhsal Gelişim ve Kader adlı kitabında hastalıkların spiritüel mekanizmalarından bahsediyor. Dr. Ender Saraç, kitabında bu durumu şöyle örneklemiş: Sürekli baskı altında kalıp kendisini ifade edemeyen bireyin zamanla boğazında tiroit ve guatr oluşabilir. Sürekli dişilik yönünden baskılanan ve bu bakımdan aşağılanan kadınlarda yumurtalık kistleriyle jinekolojik sorunlar çıkabilir. Geçmişinden kopamayan, geçmişte takılı kalan bireylerde kabızlık sorunu olabilir. Artık yaşamında daha fazla sorumluluk alamayacağını hisseden, sorumluluklar altında ezilen bireyin bel fıtığı olabilir. Öfke ve korku duyguları karaciğer rahatsızlıkları oluşturabilir. Dr Ender Saraç, hastaların sadece kimyasal ilaçlar kullanması haricinde, hastalığın oluşumunda etkili spiritüel sebeplerin de araştırılmasının daha kökten bir iyileşme gerçekleştireceğini ifade ediyor. Çin Tıbbındaki 3000 yıldan daha fazla bir geçmişe sahip olan enerji meridyenleri bilgisine göre, bir enerji meridyenindeki blokaj ilgili organda rahatsızlık oluşumuna neden oluyor.

Duyguların enerji bedene etkileri Coşku kalp ile bağlantılı bir duygudur. Coşku duygusunun tam tersi duygular kalp ve akciğer fonksiyonlarını etkileyebilir. Kalp sorunlarının olası zihinsel nedenleri arasında, çoğunlukla sevgi alış verişinin engellenilmesi, kalbin endişe keder gibi duygularla yorulması gibi etkenler yer alır. Coşku duygusu negatif iken, zihinsel dağınıklık oluşur. Dehşet duygusu ve beraberinde panik duygusu kalbi etkiler. Hızlı kalp atışı zihinsel telaş ve soğuk ter belirgin özellikleridir. Psikiyatride panik bozukluk „panik atak‟ olarak tanımlanır. Endişe duygusu dalak üzerinde etkisini gösterir. Bu problem üzerine aşırı düşünmek sıkıntı hissetmek dalak enerjisini bloke eder. Depresyon huzursuzluk iştah azalması, yorgun kol ve bacaklar, karın şişliği ve bayanlarda adet dönemi bozuklukları olarak ortaya çıkabilir. Üzüntü ve Yas akciğerlerin enerjisini bozar ve solunum sıkıntıları ortaya çıkabilir. Örneğin bronşit, astım gibi sorunlar sevilen birinin kaybedilmesiyle ilişkilendirilebilir. Ve bireyin kendisini bastırılmış boğulmuş hissetmesi, bireysel bağımsızlığını hissedememesi durumlarında ortaya çıkabilir. Göğüsten gelen derin öksürükler mutsuzluğun göstergesi olabilir çünkü ciğerlerdeki enerji sıkışmıştır. Korku böbreklerin temsil ettiği bir duygudur ve sırt ağrıları idrar yolları problemlerine yol açabilir ve yalnızlık duygusunu körükler. Öfke karaciğerin enerjisini bozar. Baş ağrıları, baş dönmesi, sırt ağrıları şeklinde etkisini gösterebilir.

Meridyenler ve ilgili organları AKCİĞER MERİDYENİ: Havadaki Ch‟i enerjisini alıp, vücuda dağıtmasından sorumludur. Akciğer meridyenindeki dengesizlik; astım, öksürük, göğüste tıkanıklık gibi solunum yolları rahatsızlıkları olarak tezahür eder. KALIN BAĞIRSAK MERİDYENİ: Bedene giren besin maddelerinin işlendikten sonra atılmasını arındırılmasını sağlar. Bu meridyendeki tıkanıklık mide ağrısı, kabızlık, ishal, gaz, parmak uçlarında soğukluk olarak tezahür edebilir. Kalın bağırsak

meridyenindeki tıkanıklık kişiyi psikolojik olarak rahatsız eder ve sık soluk alıp verme motivasyon kaybı gibi durumlar yaşanabilir. İNCE BAĞIRSAK MERİDYENİ: Dışarıdan bedene giren besin maddelerini alır ve bunları kullanılabilir duruma getirir. Kalp meridyeninin enerjiyi karnın alt bölgesine tutmasına yardım eder. Öfke, şok, keder gibi duygular da karnın alt kısmında toplanır. Bu durumda sırtın alt bölgesinde ağrı baş gösterir ve kadınların ayakları üşür. Bu meridyen yumurtalıkların çalışmasıyla ve ay halinin düzenli olmasıyla ilişkilidir. MİDE MERİDYENİ: Mide hazımdan sorumludur. Bu meridyendeki tıkanıklık, yorgunluk zayıflık tiroid problemleri, göğüste kist, fıtık, kabızlık, apandisit, pankreas dalak safra kesesi sorunları yumurtalık sorunlarına yol açabilir. Bacak ağrıları varis boyun ve omuzun sertleşmesi, bacakların ağır gelmesi, diz altının üşümesi, çok esnemek ve çabuk yorulma olarak tezahür edebilir. DALAK-PANKREAS MERİDYENİ: Dalak kanın oluşumu ve düzgün akışından sorumludur. Kullanılmış kırmızı kan hücrelerini yok edip zararlı bakterileri nötralize eden yapılar oluşturur. Bu organdaki dengesizlik, zayıf adaleler, renksiz ve kuru dudaklar, göğüste kist, kol altı lenflerinde şişmesi, mide ağrısı, rahimde kist, aybaşı sorunları, fıtık, bacak ve diz ağrıları gibi rahatsızlıklara neden olabilir. Dalak meridyeni vücuttaki sıvının dengesinde rol oynadığı için, ödem yani fazla sıvının vücutta birikmesi bu meridyenintıkanıklığından kaynaklanabilir. Psikolojik olarak kişi çok düşünür ve endişeye kapılabilir ve açlık hissedebilir. KALP MERİDYENİ: Kalp ve ince bağırsak meridyenleri eş meridyenlerdir. Kalp kanı ve damarları idare eder, kan dolaşımını düzenler. Kalp meridyenindeki dengesizlikler sinirsel gerilim olarak ortaya çıkar. Bu meridyendeki tıkanıklık; kolun iç tarafından ağrı, uyuşma, el küçük parmağında ağrı veya tutukluk, uykusuzluk unutkanlık mantıksız hareketler gibi sorunlara yol açabilir. MESANE MERİDYENİ: Mesane meridyeni böbrekleri uyarmada ve düzenlemede sorumludur. Mesane meridyenindeki dengesizlikler baş gösterdiğinde büyük sinirsel gerginlik yaşanır ve kişi aşırı tepkiler verebilir. Sırtın altındaki kaslar genellikle sertleşir. Bu meridyendeki tıkanıklık baş ağrısı, omurilikte tutukluk, ense ve bel ağrıları, varis, bacaklarda kramp ve adalelerde kasılma gibi durumlar yaşanabilir. BÖBREK MERİDYENİ: Böbrekler Ch‟i enerjisinin depolandığı yerdir. Bu enerji vücuda hayati faaliyet ve canlılığı sunar. Böbreklerin iyi çalışmaması toksinlerin birikmesine kan dolaşımının iyi yapılmamasına sebep olur. Bu meridyendeki tıkanıklık yüksek tansiyon, akciğerlerde tıkanıklık, mesane sorunları, kasıklarda egzama ve mantar, cinsel sorunlar, kısırlık, varis, şiş ayak bilekleri durumlarına yol açabilir. KARACİĞER MERİDYENİ: Bu organ Ch‟i enerjisini ve kanı her yöne yollar. Bu meridyen sinir sistemini kontrol ettiğinden, enerji meridyenindeki dengesizlik; depresyon kızgınlık gibi psikolojik sorunlara yol açabilir. Hayata gösterilen ilgi ya da ilgisizlik bu meridyenle ilişkilidir. Karaciğer meridyenindeki dengesizlikler sonucunda güç kaybı, aşırı yorgunluk huysuzluk, aşırı duygusallık, baş gösterebilir. Gözler parlaklığını kaybeder. Prostat, testis sorunlarına yol açabilir. SAFRA KESESİ MERİDYENİ: Bu meridyendeki tıkanıklık şakaklarda ağrı, boyunda ağrı ve tutukluk, omuz ve kasıklarda ağrılar, diz sorunları, kalçadaki artrit ağrısı gibi sorunlar oluşabilir. HORMON MERİDYENİ: Çinlilere göre bütün organlar bu meridyen tarafından korunduğu gibi, vücut sıcaklığı dengesi bu meridyenin görevlerinden biridir. Bu meridyendeki tıkanıklık, gözün arka kısmında ağrı, kulaklarda sorunlar, omuz ağrısı, kollarda tutukluk ve ağrı gibi rahatsızlıklara yol açabilir.

KAN DOLAŞIMI/ PERİKARD MERİDYENİ: Bu meridyenin görevi, kalbi fazla yorulmaktan korumaktır. Stresin etkileri kalbe gitmeden önce bu zarda kendini belli eder. Bu meridyendeki zayıflık, kol altlarında acı ve şişkinlik, dirseklerde egzama, siğil ve beyaz lekelere neden olabilir. Bir meridyendeki enerji dengesi bozulduğunda, başka meridyenlerden enerji çekilimi olduğu için, bu diğer meridyenlerin dengesine de etkiler. Kişisel düzeyde fiziksel sağlığımız için, reiki, yoga, meditasyon, dua, zikir çalışmaları yapabiliriz. Kozmik bilim açısından namaz da enerji bedenimiz için gerekli enerji takviyesi yapma amaçlıdır. Batı Tıbbı, enerji meridyenleri kapsamındaki bilgileri „akupunktur‟ ve „refleksoloji‟ tedavilerinde kullanmaktadır.

Kaynaklar: Ruhsal Gelişim ve Kader, Ender Saraç Işığın Elleri, Meta Yayınları Bioenergy & Vitamins Dergisi www.enerjibedendengesi.com www.ipekcaldemir.com www.bugday.org

Ki / Chi / Prana, aynı damarlar gibi ama subtil olan meridyenler aracılığı ile tüm hücre ve organlara dağıtılan yaşam enerjisidir. Bu yaşam enerjisi, bedenimizde enerji kanalları olan meridyenlerde 24 saat kendine has hızda dolanır. Yavaşladığında, çok hızlı dolaştığında ya da belli bir organda toplandığında rahatsızlıklar ortaya çıkar. Her bir meridyen ve ona bağlı organların yaklaşık 2 saat etkilenme süresi vardır. Bu enerji sırayla bir meridyenden diğerine geçer ve devamlı hareket halindedir. Tüm enerjiler üç kutba bağlıdır. Bunlar; yin, yang ve nötrdür. Yang enerji pozitif, aktif ve elektrikseldir. Yin ise negatif, alıcı ve manyetiktir. Yin ve Yang birbirine zıt ancak birbirini tamamlayan güçlerdir. Yang meridyende olan bir rahatsızlığı ona zıt kutuptaki Yin meridyenin enerjisini tetiklemeyle şifalandırmak olasıdır.

Antik Hint kaynaklarına göre ise insan vücudunda yüzlerce enerji kanalı ( Nadi ) vardır. Ancak bunlardan üç tanesi temeldir. Direkt yol anlamına gelen Şuşumna Nadi, merkez enerji kanalıdır. Başın tepesinden başlayıp omurgadan geçerek kuyruksokumunda son bulur. Merkez kanalın solundan İda Nadi ( Ay, Dişil, Yin, Karanlık, Süper ego / Bilinçaltı, Geçmiş ) akar. Merkez kanalın sağından ise Pingala Nadi ( Güneş / Eril / Yang, Aydınlık, Ego, Gelecek ) enerji kanalı akmaktadır. Meridyenler ( Enerji Kanalları ) Akciğer Meridyeni • Omuzdan başlar (L 1) ve el baş parmağında (L 11) sonlanır. • Kendimi ifade etme sorunum var mı ? • Kolay depresif hale giriyor muyum ? Kalın Bağırsak Meridyeni • El işaret parmağından başlar ( LI 1 ) burun kenarında ( LI 20 ) sonlanır. • Kullanmadığım giysi, aksesuar, okumadığım kitapları biriktiriyor muyum yoksa ihtiyaç sahiplerine verip kendimi kuş gibi hafif mi hissediyorum ? • Değişim beni korkutuyor mu yoksa esnek olmak yaşamın akışına ayak uydurmamı kolaylaştırıyor mu ? Mide Meridyeni • Gözün altından başlar ( S 1 ) ayak işaret parmağında ( S 45 ) sonlanır. • Hangi besini, duygu ya da düşünceyi hazmetmekte zorlanıyorum ? • Fedakar olmak için kendimden çok verip kendimi tüketiyor muyum ? Dalak Meridyeni • Ayak baş parmağından başlar ( Sp 1) koltukaltının altında (Sp 21) sonlanır. • Yaptığım işten keyif alıyor muyum yoksa sadece yapmak için mi yapıyorum ? • Yeniliklere açık mıyım yoksa her ne pahasına olursa olsun statükodan mı yanayım ? Kalp Meridyeni • Koltukaltından başlar ( H 1 ) el serçe parmağında ( H 9 ) sonlanır. • Yaşamda daha çok sevgiye,neşeye ihtiyacım var mı yoksa halimden memnun muyum ?

• İçimdeki huzursuzluğu, sigara, alkol, antidepresan, uyku ilaçları gibi yasal uyuşturucular ya da yasal olmayan uyuşturucular ile bastırıyor muyum ? İnce Bağırsak Meridyeni • El serçe parmağından başlar (SI 1) kulağın yanında (SI 19) sonlanır. • Olumsuz olay ve duygulara tepkim nasıl oluyor, içe mi atıyorum yoksa dışa mı atıyorum • Detaylara çok mu takılıyorum yoksa hedefi elde etmek için düz gidebiliyor muyum ? Mesane Meridyeni • Gözün iç kenarından başlar (B1) ayak serçe parmağında ( B67) sonlanır. • Yeterince esnek miyim yoksa küçük sorunları büyütüp geriliyor muyum ? • Her adımı dikkatli atayım diye fırsatları kaçırıyor muyum ? Böbrek Meridyeni • Ayak tabanından başlar ( K 1 ) boynun altında ( K 27 ) sonlanır. • Korkularımla yüzleşebiliyor muyum yoksa hep kendimden kaçış halinde miyim ? • Kendimi başkalarından üstün görüyor muyum, herkesle eşit olduğumun farkında mıyım? P e r i k a r d i y u m ( Cinsellik ve Dolaşım ) M e r i d y e n i • Göğüs ucunun yanından başlar ( P 1 ) el orta parmağında ( P 9 ) sonlanır. • Bağımlılıklarım var mı yoksa kendimi tam özgür olarak niteleyebiliyor muyum ? • Suçluluk duygularım yaşamdan ve kendimden haz almamı ne kadar engelliyor ? Üçlü Isıtıcı Meridyeni • El yüzük parmağından başlar ( T 1 ) kaşın dış yanında ( T 23 ) sonlanır. • İnsanlarla iletişimim kopuk mu yoksa herkesle uyum içinde anlaşabiliyor muyum ? • Olaylara verdiğim tepki çok mu yoksa gerektiği gibi normal düzeyde mi ?

Safra Kesesi Meridyeni • Gözün kenarından başlar (G1) ayak serçe parmağı yanında (G44 ) sonlanır. • Hayatımın hangi alanında kendimi ezilmiş hissediyorum ? • Çevremdekilere öfkemi yansıtıyor muyum yoksa ifade ediş tarzım uygun mu ? Karaciğer Meridyeni • Ayak baş parmağından başlar (LIV1) göğüs altında (LIV14 ) sonlanır. • Fiziksel ve ruhsal sağlığım için hayatımdan neyi çıkarmam gerekir ? • Kızgınlığımı içime atıp öfkeye mi dönüştürüyorum yoksa uygun şekilde mi ifade ediyorum ? Yöneten Damar Meridyeni • Anüs yanından başlar ( GV 1 ) dudağın üst kenarında ( GV 28 ) sonlanır. • Her şeyi abartıp kendimi çok beğeniyor muyum yoksa mütevazi miyim ? • Gücümün farkında mıyım, yüksek potansiyelime karşın hala kendimi eleştiriyor muyum Alıcı Damar Meridyeni • Cinsel organdan başlar ( CV1 ) dudağın altında ( CV24 ) sonlanır. • Kendime değer veriyor muyum ve çevremdekiler de benim değerli olduğumu bana hatırlatıyorlar mı ? • Yaşamda var olduğumdan dolayı mutlu muyum yoksa gün mü dolduruyorum ?

Hint ve Tibet öğretilerinde, insan vücudunda bulunan evrensel ve biyolojik enerjinin bağlantı noktası olarak görülen sübtil ( ince ) bedendeki enerji alış-veriş merkezlerine “chakra” denir. ( Okunuşu çakra ya da şakra ). Girdap gibi sürekli devir halindedirler. Bu bize, enerjinin spiral dönüşlerini hatırlatmaktadır. Bu yüzden Sanskritçe ( eski Hint dili ) “çark” ya da “tekerlek” anlamına gelen bu ad verilmiştir. Chakralar, sübtil / ince enerjilerin çalışma ağının bir parçasıdır. Fiziksel gözle görünmeyen bu enerjiler, bedenimiz üzerinde ve içinde, çarka benzeyen girdaplar halindedirler. Bunları, bedenimize gelen enerjilere açılan küçük birer kapı gibi düşünebiliriz. Doğuştan ya da sonradan çalışarak gelişen “durugörür”ler ( insan fiziksel gözünün göremediği frekansları görebilme yeteneği olan kişiler ) tarafından görülebilirler. Ayrıca ileri teknolojiyle üretilmiş araçlar vasıtasıyla ışık frekansları olarak görüntülenebilirler. Ana chakra merkezleri vücudumuzda omurga boyunca sıralanmaktadır. Girdap gibi dönen “7 ana enerji merkezi” güçlü elektrik alanlarıdır. 1.Kök Chakra ( Mooladhara ) Omurganın temelindeki kuyruk sokumu kemiğinde ( Coccyx ) bulunur. Makatla üreme organlarının arasına denk gelir. Aşağıya, toprağa doğru açılır. Omurga, kemikler, dişler ve tırnaklar gibi bedendeki tüm sert bölgeler, makat, ince ve kalın bağırsak, prostat bezi, idrar ve üreme organları, kan ve hücre yapımı, vücut ısısı, genel yaşama gücü ve çocuklarda büyümeyi etkiler. Yaşlı kişilerde bu chakra zayıf çalışır. Dengeli çalışması durumunda, kişi, dünyadaki yaşamı, tüm yönleriyle kabullenir ve dünyasal güçlerle uyum içinde yaşar. Ayakları yere sağlam basar ve barınma sorunu yaşamaz. Yaşam gücü yüksek, dinç, sağlıklı ve çalışkandır. Bu chakra ağaçtaki köke benzer. Kök sağlam ise ağaç da sağlam olacaktır. İç dengeyi sürdürebilmek için kök chakra, başın tepesindeki tepe chakrayla her zaman uyum içinde olmalıdır. 2. Sakral Chakra ( Svadishthana ) Kasık bölgesinde bulunur. Göbek deliğinin 5 parmak altında cinsel organların üstündedir. Kuyruksokumu ile bağlantılıdır, öne ve arkaya doğru açılır. Cinsel organlar, idrar kesesi ( mesane ) ve kanalları, leğen kuşağı kemikleri, böbrekler, lenfler, vücut sıvıları ve bacaklar ile

ilgilidir. Dengeli çalışması durumunda, yaşam ve duygular doğal akışında akar, karşı cinse daha kolay içinizi açar ve doğal davranırsınız. Cinsel birleşmede dişil ve eril enerjilerin bütünleşmesi ile bütünlük ve tatmin duygusu hisseder, doğa ile kucaklaşarak yavaşça içsel bütünlüğe ulaşırsınız. Bedende ve zihinde akan yaratıcı bir yaşam enerjisi hissedilir. Hayat sürekli olarak coşku ve hayret verici gelir. Yaratıcı sanatsal ya da fikirsel eylemler ve reel duygular sadece size ait değil başkalarının üzerinde de canlandırıcı etki bırakır. 3. Solar Pleksus Chakra ( Manipuraka ) Göbeğin iki parmak üstündedir. Öne ve arkaya doğru açılır. Sırtın altı, karın, sindirim sistemi, mide, karaciğer, dalak, safra kesesi, otonom sinir sistemi ile ilgilidir. Dengeli çalışması durumunda, yaşam enerjisi olan güneşten emilen enerji, güç merkezini temsil eden bu chakra tarafından eterik bedeni besler dolayısıyla fiziksel beden de canlanır. Kişi, diğer insanlarla ve maddi dünyayla sorunsuz ilişki içine girer. Bedenin duygusal enerji yaydığı bölgesi burası olduğundan duygusal dünya da sorunsuz olur. Düşük chakraların ( ilk üç chakra ) arzularını ve isteklerini saflaştırır ve diğer yüksek chakralara iletilmesiyle dünyevi zevklerden tatmin olup daha yüksek keyif durumlarına geçişi kolaylaştırır. İç dengeyi sürdürebilmek için boğaz chakrası ile her zaman uyum içinde olmalıdır. 4. Kalp Chakra ( Anahata ) Göğsün tam ortasında, sternum kemiğinin ( iman tahtası ) ortasında kalbin hizasında bulunur. Öne ve arkaya doğru açılır. Kalp, sırtın yukarısı, göğüs ve göğüs boşluğu, ciğerlerin alt bölgesi, kan ve dolaşım sistemi, deri ve bağışıklık ( immün ) sistemi ile ilgilidir. Dengeli çalışması durumunda, tüm chakra tüm sistemin merkezi olduğundan tüm sistemi olumlu etkiler ve besler. Hayaller, sesler ve sözcükler bu merkezde pozitif duygulara dönüştürülür. Kişi, sevgi yoluyla tam birleşmeye ulaşır. En derin ve en canlı sevgiyi hisseder, doğal bir sıcaklık, içtenlik ve samimiyet sergiler. Bu durum çevredeki kişilerin neşesini arttırır, onlara güven verir ve kalplerini aydınlatır. Yardımseverlik arzusu kişiye çok doğal gelir. Duygular, şüpheden ve belirsizlikten uzaktır. Bu enerji merkezi yoluyla ruhun evrensel parçasıyla, içteki ilahi varlığın parıltısıyla ilişki kurulabilir. Bilgeliğin kalpteki yolu ile kişisel olaylara yeni bir bakış açısı sağlar. Ayrıca bolluk bereket merkezidir. Üçüncü gözün açılması için ve algıların arıtılmasında da önemli bir rol oynar. Özellikle bu iki chakranın iyi çalışması durumda kişi kendine ve başkalarına şifa verme yeteneğini sergiler.

5. Bogaz Chakra ( Vishuddhi ) Boğazın ortasında “Adem elması” denilen yerdedir. Öne ve arkaya doğru açılır. Boğaz, gırtlak, soluk, yemek borusu, kulaklar, akciğerlerin üst kısmı, bronşlar ve kollar ile ilgilidir. Dengeli çalışması durumunda, metabolizma dengeli çalışır. Düşünceler ve duygular, korkusuzca, özgürce ifade edilir. Baskılara karşı dürüst olarak “hayır” cevabı verilebilir. Kişi kendisini iyi ifade eder, kalbinin yönlendirmesi ile başkalarını daha dikkatli dinler. Yaratıcı ifade sayesinde melodili bir ses frekansına sahip olur, sesine ahenk gelir. Ayrıca bilgelik ve doğruluğa kavuşur. İç dengeyi sürdürebilmek için solar pleksus chakra ile her zaman uyum içinde olmalıdır. 6. Üçüncü Göz Chakra ( Ajna ) Burun köprüsünün bir parmak üstünde, iki kaşın ortasındadır. Öne ve arkaya doğru açılır.Yüz, gözler, kulaklar, burun, sinüsler, beyincik ve beynin bir bölümü ile ilgilidir. Dengeli çalışması durumunda, aktif ve açık bir zihin, zekâ, içsel sezgiler ve farkındalık yeteneğiniz gelişir. Duyu-dışı algılar sayesinde tüm enerjiler daha rahat algılanır, hatta görünür. 7. Taç Chakra ( Sahasrara ) Kafanın ortasında, en yüksek noktadadır. ( Bebeklerde bıngıldak kemiğinin olduğu yerde ). Yukarıya doğru açılır. Beyin, merkezi sinir sitemi ve tüm beden ile ilgilidir. Dengeli çalışması durumunda, öteki chakra enerjilerinin hepsinin kaynağı ve başlama noktasıdır. Bu chakra açıldığında diğer altısında kalan tüm tıkanıklıklar çözülür ve enerjileri mümkün olan en yüksek frekansta titreşmeye başlar. Bilinç açıktır. Gerçek benliğinizi oluşturan bireysel egonun evrenselliğe dönüşümü ve gerçek denilenlerin yanılsama olduğu görülür. İç dengeyi sürdürebilmek için tepe chakranın kök chakrayla her zaman uyum içinde çalışması gerekir.

Aura ( Manyetik Enerji Alanları ) Fiziksel vücudumuzu çevreleyen, chakraların bulunduğu elektromanyetik alandır. Bizi olumsuz enerjilerden koruyan kalkan görevi de yapar. "eflüv" adı verilen partiküllerin ışınımıyla (radyasyon) oluşan bu alan, teozoflara ve Kirlian Fotoğrafçılığı üzerinde çalışan araştırmacıların kendi sözlerinin özetlerine göre "yaşam enerjisi olarak adlandırılan bir tür enerjinin organizmalardan insan gözünün

göremediği bir frekans düzeyinde titreşen ışınlar tarzında yayılmasıyla oluşur" Durugörürler ( fiziksel gözden ayrı olarak duyu dışı algılarla vizyon ve renk gören kişiler ), aura renklerinin kişilerin ruhsal tekamül durumlarına, karakterlerine, fiziksel sağlık durumlarına ve duygusaldüşünsel heyecan hallerine bağlı olarak değişiklik gösterdiklerini belirtirler. Aynı şekilde, bu enerji alanı çeşitli katmanlara ayrıldığı görülür. Bu katmanlar bazen bedenler diye adlandırılan iç içe geçmiş, birbirine nüfuz eden alanlardır. Aura güçlendirme ve Chakra aktivasyon - dengeleme çalışmaları için bizimle iletişime geçebilirsiniz.